Demirtaş: Mensup olduğumuz devlet bizim anavatanımızı işgal etmiş

img
ANKARA – Kürt halkının onuru ve kimliği ile kendi topraklarında insanca yaşama hakkını savunan bir siyaset yürüttüklerini söyleyen Selahattin Demirtaş, “Sizin ve benim mensup olduğumuz devlet, bizim anavatanımızı zorla işgal etmiş. Erdemlilik anlaşmasını bozan devlettir” dedi. 
 
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırılarına karşı 6-8 Ekim 2014 tarihinde gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobanê Davası, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın esasa dair savunmasıyla devam ediyor.
 
‘İNSANLAR SİYASETE GÜVENMİYOR’
 
Türkiye’de ve dünyada siyasetin etkisinin azaldığını ifade eden Demirtaş, buna karşın Kürt siyasetçiler olarak siyasetin değiştirici gücünü öne çıkarmaya çalıştıklarına değindi. Polonyalı düşünür Zygmunt Bauman’ın  “İnsan ilişkilerinin kırılgan olduğu günümüz dünyasındaki ilişkileri tanımlayacak gerçek kavram likit modernliktir” ifadesini alıntılayarak devam eden Demirtaş, “Siyasetin eli kolu bağlı. İnsanlar siyasete güvenmiyor. Çünkü siyasete insanlara beklediğini veremiyor. Türkiye’de siyaset neden çöktü? Güç kimin elinde? Bizi hapiste tutan kimdir, hangi güçtür?” diye sordu.
 
‘BU MÜCADELE BİZİ DEMOKRASİ UZMANI HALİNE GETİRDİ’
 
“Biz tarihi gerçekleri ne unutacağız ne de unutturacağız” vurgusu yapan Demirtaş, “Bu dava vesilesiyle bir kez daha gerek insanlık tarihinin, gerek halklarımızın tarihinin bir kez daha gün yüzüne çıkması için elimizden geleni yapacağız. Binlerce insan, elmanın düştüğünü gördü ama sadece Newton neden diye sordu. Newton'un yerçekimi kuramına ulaşana kadar sorduğu soru nedendir. Biz de soruyoruz neden? Bize bu kötülükler yapılıyor; neden bu kadar saf ari kötülük yapılıyor? Yıllardır bunları anlatıyoruz. ‘Pantolonu kazak gibi başınızdan çıkaramazsınız’, bu da Murat Menteş romanından bir alıntı. Tıpkı bu kumpas gibi pantolonu başından çıkarmaya çalışanlar gibi ayaklarına dolaştı. Karmaşayı yaratan biz değiliz, ters yüz olan, her şeyi yerli yerine oturtmaya çalışıyoruz. Öyle ki bu mücadele bizi demokrasi ve insan hakları uzmanı haline getirdi. Tabiri caizse bu yargılama süreci bilgeleştirdi bizi. Biz işe yarasın diye uğraşıyoruz. İnsanlar da toplumlar da devletler de olgunlaşma çağını yaşarlar esas bilgiliğe o zaman ulaşırlar ama çoğu zaman işe yaramaz. Ama çoğu zaman toplumlar bireyler de ergenlikten çıkmadan haddini bilmeden ölürler. Hiç değilse biz bu dava nedeniyle ulaştığımız insan hakları, barış konusundaki bilgeliğimiz bir işe yarasın istiyoruz, o yüzden susmuyoruz, o yüzden inatla konuşmaya devam ediyoruz” diye konuştu. 
 
‘YAŞADIĞIMIZ ANIN BİR GÜN TARİHE DÖNÜŞECEĞİNİ BİLEREK YAŞAYABİLİRİZ’
 
İnsanlık tarihine ilişkin tespitlerde bulunan Demirtaş, tarihteki belirsizliklerin yine tarih aracılığıyla netleştirilebileceğine dikkati çekerek, “Yaşadığımız anın bir gün tarihe dönüşeceğini bilerek yaşamalıyız” dedi. Tarih boyunca en büyük düşünürlerin, “kendini bil ya da haddini bil” düsturunu benimsediklerini belirten Demirtaş, “Biz de kendimizi haddimizi bilerek başlayalım. Bugün yaptığım konuşmaları bir ağır ceza mahkemesinde yapmak trajik olsa da bu benim tarihe topluma borcumdur. Bugün kötülüğün kaynaklarını anlatmaya çalışırken saf kötülüğün kaynaklarına dikkat çekeceğim” diye konuştu. 
 
‘NEDEN BU KADAR KÖTÜLÜK VAR?’
 
Dünya genelinde 4200 farklı dini grubu olduğunu, bunların başka inanç ve mezhebin kötülüğünü vaaz etmediğinin altını çizen Demirtaş, bütün düşünce akımlarının, sanatın, kültürün de iyilik iddiasında olduğunu belirtti. Demirtaş, savunmasına şöyle devam etti: “Peki o zaman bütün bunlara rağmen neden bu kadar kötülük var? Ya biri bize yalan söylüyor ya da başka bir durum var. Gezegenin asıl tarihi insanın ortaya çıkışıyla başlar. İlk insanlar hayvanlar gibi açıkta çiftleşiyor ama yavaş yavaş insanın zekâsı gelişiyor. Avcıyı çoban, yaban sürülerini kabile, kabileleri millet haline getiriyor. Ama insan savaşmak, daima savaşmak, sonsuza kadar savaşmak zorundadır. İlk savaşı doğaya, vahşi hayvanlara karşıdır. İnsan hep bir savaşçı olacak ve kahraman olacaktır. Nihayet kralları ve tanrıları ile savaşacaktır. Ölülerin ve tanrıların resimlerini taşlara oyacaktır ama insan ve insanlar arasındaki savaş hiçbir zaman son bulmayacaktır. Krallıklar kendileri arasında savaşacaktır, güçlenecek, zayıflayacak ve son bulacaktır. Doğu batıya, Afrika Avrupa’ya, kıtalar kıtalara karşı savaşacaktır. Çöken yıkılan şehirlerin yerlerine yenileri kurulacak. Gömülmüş şaheserler ışığa kavuşacak. Şairler; gariplerin, mağlupların destanlarını yazacak. Filozoflar Pîrsus kıyılarında, Atina temelleri altında dünyanın özünü arayacaklar. Akdeniz'in güzel köklerine bakan açık hava tiyatrolarında bakireler ve ihtiyarlar korosu amansız kaderden şikayet edecekler. Katedraller, amfiler, adalet sarayları yükselecek ve bütün bu dağınık mucizeler üzerinde zaman zaman saz şairlerinin şarkıları duyulacak.
 
KENDİ İCADIMIZ OLAN KİMLİKLERİMİZİN TUTSAĞI HALİNE GELDİK
 
Birçok yerde benzer süreçlerden geçerken birbirimizden haberimiz bile olmaz. Farklı diller, farklı kültürler ve farklı diller geliştirirken de birbirimizden haberdar değildik. Ne zamanki nüfus doyamayacağınız kadar kalabalıklaştı ve yakınlıkla karşılaştık, işte o zaman başka topluluklarla ticarete ve savaşa başladık. Ancak hep bir aynı motivasyonla, aynı amaç doğrultusunda savaştık. Başka toplumların mallarına topraklarına el koymak için. Bizi birleştirecek daha güçlü moral değerlere ihtiyaç duyduk, işte o zaman etnik kimlikleri, halkları ve ulusları icat ettik. Sonra bu kimlikleri dinle, bayrakla, şanlı tarihlerle, devletle, zaferlerle yücelttik. Öyle abarttık ki bir noktadan sonra kendi icadımız olan kimliklerimizin tutsağı haline geldik.
 
Tıpkı para icadımızda olduğu gibi. Biz onu kullanmak için icat ettik ama bir süre sonra o bizi kullanır hale geldi. Bütün bu hengame, savaş, kan, gözyaşı, kıyım ve korkunç acıların; kimliklerimiz, inançlarımız, onurumuz için yaşamamız için gerektiğine sadece 5 bin yıl içinde iman edercesine kesin ve geri dönülmesi imkansız şekilde inandık. Oysa biyolojik 15 bin 20 bin yılda ancak bir milim evrimleştik. Biyolojimiz son 5 milyon yıldır olduğu gibi son 5 bin yılda da aynı kaldı: Karnını doyur, üre, yaşa ve bunun için savaş.
 
BU DAVADA MEDENİYETİN İKİ AYRI NEHRİ BİRBİRİYLE ÇATIŞIYOR
 
Barbarlık, vahşilik diyoruz ya yanlış… Biz barbarken, vahşiyken bunları yaşamıyorduk. Medeni olduğumuz için bunları yaşıyoruz. Bugün Kurdistan’da Rojava’da yaşanan kıyım, vahşilik, barbarlık değil, medenileştiğimiz için bunlar yaşanıyor. Kötülüğü yaratıp başka bir şeyi keşfettik. Erdemi, etik değerleri keşfettik. Çünkü hiçbir güç içimizdeki özgür ruhu engelleyemez. Modernitenin bize dayattığı şey; toplumsallıksa bunun da yolu etik değerlerdir. Bizi bir arada tutan şey, anayasa değil yasala değil… Bugün Van Bahçesaray’da yolların 6 ay kapalı olduğu bir köyde insanlar birbirini boğazlamıyorsa, malını mülkünü gasp etmiyorsa, bunun nedeni TCK değil evrensel erdemliliktir. Medeniyet var olduğu günden beri bir yandan da erdemlilik akar ve gelişir. Bu davada medeniyetin iki ayrı nehri birbiriyle çatışıyor. Kötülük ve erdemlilik. Bütün bu kötülüklerle baş etmenin yolu olarak özgürlüğe bizi zorlayan doğal halimize zorlayan öte yandan kültür olarak bizi sınırlayan din ideolojiye karşı beynimiz sürekli isyan eder.
 
Bütün yarattığımız çatışmanın altında yatan neden budur. Bedenimiz ve kültürümüz çatışır. Bütün bunlar edebiyata sanata dönüştü. Başka türlü ruhlarımızı iyileştiremiyoruz. Geri dönüp edebiyata sanata müziğe sığınıyoruz. Çünkü ruhumuzun yarattığı gerilim başka türlü dinecek gibi değil. Biz barbar vahşi halimizden çıkmadan şu anda uzaya gidebilecek teknolojiyi yarattık. Biyolojimiz milyonlarca yıllar önceki biyolojidir. Bir lokantanın önünden geçerken biyolojimiz, ‘o kebabı al ye’ der. Ama medeniyet der ki ‘paranız yoksa yiyemezsiniz?’
 
DEVLET BİZİM ANAVATIMIZI ZORLA İŞGAL ETMİŞ
 
Halkımız anavatanımızda karnını doyurmak ve yaşamak istiyor. Türker de bin yıl önce geldi. Onlar da karnını doyurmak ve yaşamlarını sürdürmek istiyor. Tıpkı Fransızlar, Almanlar Yahudiler, Aborjinler ve Afrikalılar gibi. Hepimiz karnımızı doyurmak ve neslimizi sürdürmek isteriz. Herkes haklıdır ama güçlü değildir. Doğada sadece güçlüler ayakta kalıyor. Hani kültür icat etmiştik; ona ne oldu? Ahlak erdem onlara ne oldu? Kültüre göre haklı olan biziz. Sizin ve benim mensup olduğumuz devlet bizim anavatımızı zorla işgal etmiş. Erdemlilik anlaşmasını bozan devlettir, burada bir suçlu aranacaksa o biz değiliz, biz bunun mağduruyuz. Bizim de hatalarımız oldu, o da doğrudan ve hakikatin peşinden gitmeme gibi hatalardır. Erdemlilik sözleşmesini ihlal ederek binlerce yıllık bir arada yaşama akdini bozanlara karşı direnmemizdir. Bugün yargılamamızın nedeni budur.” 
 
‘BATILILARIN ZENGİNLİK DEDİKLERİ ÇALDIKLARIDIR’
 
 Erdemlilik sözleşmesinin bozulmasıyla insanların binlerce kez isyan ettiğini hatırlatan Demirtaş, “Dünyanın her yeri sömürgeleştirildi. Amerika Birleşik Devletleri’nin, Avrupa’nın zenginliğinin, Kanada’nın zenginliğinin temelinde Asya ve Ortadoğu’nun sömürülmesi yatar. Bu sözleşmeyi bozanlar suçludur. Afrikalılar, Asyalılar, Mezopotamyalılar suçlu değil. Daha genç avukatken Lizbon'da bir sempozyumda konuşmacı olarak katıldım ve oradaki parlamentoyu gezdim. Görkemli bir parlamentoları var. Beni gezdirdiklerinde bir yandan da anlatıyorlardı. ‘Şu mermerler, sütunlar Afrika’dan’, bilmem nerden. Bunu anlatan bir sosyalist bir milletvekiliydi. ‘Size ait bir şey var mı’ diye sordum. ‘Hepsi bizim’ diye baktı. Hayır yani çalmadığınız size ait olan bir şey var mı diye. Adamın kafasına dank etti, dünyanın her yerinden çalıp getirmişler bizim diye övüne övüne anlatıyorlar. Çünkü etik sözleşmesini bozdu İspanyollar ve diğer ülkeler” diye konuştu. 
 
Demirtaş, savunmasına şöyle devam etti: “Bugün göç dediğiniz, zorunlu göç dediğiniz çaldıklarınızın peşinden geliyor insanlar. Çünkü o zenginlik dediğiniz zaten o insanlara ait. Biz buna emperyalist sömürü diyoruz. Konuşmalarımızda bunlar var. İspanya Batı Sahra’dan çekilirken arkasından bir avukat, bir doktor bıraktı. Avrupa oradan sömürdüğü altın petrol madenle zenginleşirken dünyanın doğusu geri bırakıldılar.
 
BİZE SARI TORBA ATANLAR KİMLİKLERİNİN FARKINDA DEĞİL
 
Dünyadaki inanç ve dinler iyilik vaazı vermelerine rağmen insanlık kötülükte ısrar ediyor. O zaman neden bu kadar kötülük var. Siyasal İslam’ın bu konudaki rolünü anlatmıştım. Bunları anlatmaya devam edeceğim. Birbirini boğazlayan İrlandalı Katolik ve Protestanların çoğu İncilin 10 emrini bilmiyor. Yalanın üzerine kurulu bir düzen var. Din uğruna, inanç uğruna birbirini kesmeyen kalmadı. IŞİD’lilere sorun bakalım İslam adına bakın tam olarak neyi biliyorlar. Ya da sokağa dökülen linç güruhlarını genel merkezimizin önüne gidip sarı torba bırakan gruplara bir sorun bakalım uğruna uğraştıkları dinin ve kimliğin ne kadar farkındalar. Farkında değiller, bunlar sadece karnını doyuran neslini sürdürmeye çalışan gruplardır. Homo sapiens bunlar. Kültürle alakaları yoktur. Erdemlilik sözleşmesi bozulmuşsa bir arada yaşamanın imkânı yoktur ki onu bozan biz değiliz.
 
İYİLİĞİ SAVUNDUK, BİZ KAZANDIK
 
Normalde doğada bulduğumuz ve serbestçe yiyebildiğimiz bir yiyeceği fırından öylece alıp gidemeyiz. Seni hapse atarlar. ‘Ama param yok?’ ‘Açlıktan öl ama çalamazsın’. ‘Sen benim ülkemi, vatanımı çaldın!’ ‘Ülkenin adını bile söyleyemezsin, Kürdistan diyemezsin. Dersen seni içeri atarım, vatan haini ilan ederim. Türk Ceza Kanunu yazıyor burada. Kürt Ceza Kanunu yazmıyor.’ Güç sizde. Biz de bunu yıkmaya çalışıyoruz. Erdemliler ile kötülerin savaştığı bir davadır bu. İlk günden itibaren erdemliliği savunduğumuz için kazandık biz zaten. Davanın sonucu kazananı belirlemeyecek. İyiliği savunduk ya biz kazandık. Bunun da bir bedeli var. Biz ödemeye devam ediyoruz.
 
ANKARA’YI MI İŞGAL ETTİK?
 
Cezaevlerinde büyük hırsız bulamazsınız onlar küçük hırsızlardır. Karnını doyurmak için ailesini geçindirmek için çalmıştır. Kendisine ait olanı almak için yanlış bir yol seçmiştir. Hırsızlığı meşrulaştırmayalım ama gerçek budur. Dünyanın en büyük teröristleri emperyalistlerdir. Ben bu teröristi bırakmam diyenler emperyalistlerle sarmaş dolaş değil mi? Amerika’nın İsrail’in yaptıklarını saymayalım. Sonra bunlar kameraların karşısına geçip masum halkı terörist olarak ilan ederler. G-20 katiller zirvesidir, BM öyledir. Netanyahu katildir, HAMAS katildir ama Filistin halkı İsrail halkı Kürt halkı mazlumdur. Halkların diline kültürüne el koyanlardır katil olanlar, biz değiliz.
 
HALKIMIZIN ONURUNU KİMLİĞİNİ SAVUNDUK
 
Biz sadece halkımızın onurunu kimliğini savunduk, kendi topraklarında insanca yaşama hakkını savunduk. Buradaki hangi Türk ve Kürt arkadaş kimin hakkına el koydu. Devleti de yönetmedik. Gültan ablayı yolsuzlukla, Türkçe tabelaları belediyeden sökmekle suçlayabilir misiniz? Burada Türkçe konuşulamaz diye suçlayabilir misiniz? Hayır ben size binlerce böyle faşist belediye başkanı sayabilirim. Kesk u sor u zeri söktüler, trafik lambalarını yasakladılar. Kim suçlu. Kimin tavuğuna kış dedik. Vatan bizim, toprak bizim, emek bizim. Ankara’yı mı işgal ettik? Gelip orada halkın dilini kültürünü inancı mı yasakladık? Türkler işgale karşı çıktılar mı? Yunanlılar, İngilizler, Bizanslılar vardı, Türkler buna karşı direndiler. Kürtler direnince neden terörist oluyor? Üstelik siyasetle lafla direnmiş. ‘Bu kadarı bile senin için ölüm fermanıdır’ denildiği an erdemlilik sözleşmesi bitmiştir. Yalan iftira budur. Bize yönelik tarihi ve güncel yalanların kaynağı budur saf kötülüğün kaynağı budur. Daha büyük kötülük nasıl yapılabilir dediğimiz an devreye giren budur. Arkadaşlarımız suçsuz yere tutuklu bunu bilmeyen mi var. Yok.
 
Biz insanlara iyi olmayı hatırlatıyoruz. Dünya iyiliğin yüzü suyu hürmetine dönüyor. Bizi birleştiren şey bu iyilik halidir. Bizim konuşmalarımızı bilirkişiye değil yaşasaydı keşke Hallacı Mansur’a, Mevlana’ya gönderseydiniz. Bilirkişi sadece duyduğunu söyler.
 
Adaleti çıkarırsanız sizden hukukçu olmaz, kasap olur kasap. Hepimiz yoksul çocuğu olarak okuduk hâkim savcı avukat olduk. Zenginlerin çocuğu hakim savcı olmaz. Bakın babam 7 çocuğunu okuma yazma bilmemesine okuttu, hepinizin babası annesi öyle. Annem gece yarısına kadar başkalarının elbiselerini dikti. Bizi okutmak için.”
 
Duruşmaya 13.00’a kadar ara verildi.
 

Diğer başlıklar

20:28 Amed’de iş cinayeti
20:11 Süveydalı tutuklular açlık grevine başladı
20:05 Antalya'da polis şiddetine tepki: Sorumlular cezalandırılsın
19:23 Humus’taki cami saldırısını HTŞ’nin ‘eski’ kolu üstlendi
19:05 Alevi örgütlerinden katliamlara karşı mücadele çağrısı
18:28 Wan’da 223 işçinin eylemi sürüyor: Ne zaman dur diyeceksiniz?
18:18 HDK’deki çalışmaları nedeniyle sosyolog Berfin Azdal’a hapis cezası
18:12 'Yomra’da doğa talanına izin vermeyeceğiz'
17:24 MESEM protestosunda tutuklanan öğrencilere tahliye
17:22 Yeniden Refah Partisi’nden 102 kişi istifa etti
17:09 Mêrdîn’de 3 kişinin öldürülmesine dair hukukçular ve aileden açıklama
17:08 Katliam Yasası'nın durdurulması için BM'ye başvuru yapılacak
16:21 Humus’ta Alevilere ait camiye saldırı: Çok sayıda ölü ve yaralı var
16:20 Bayram ve Yıldeniz aileleri yaşamını yitiren yakınlarını andı
15:56 Keskin Bayındır: 7'den 70'e herkes mitinge katılmalı
15:49 Ankara'daki barınaklarda 10 ayda 17 bin köpek ölümü
15:42 Selma Kara'yı katleden faile ağırlaştırılmış müebbet cezası istemi
15:41 Şirnex’te ağaç kıyımının üstü brandayla örtülüyor
15:15 ABD'den Nijerya'ya DAİŞ operasyonu
15:12 Katliamın üzerinden 14 yıl geçti: Roboskî süreç açısından turnusol kağıdıdır
14:39 Adana'da 4 Ocak mitinginin çalışmaları için start verildi
14:34 Leyla Zana'ya saldırı ve hakaretlere suç duyurusu GÜNCELLENİYOR
14:13 Emeklilerden asgari ücret protestosu
13:54 Katliamların aydınlatılması için hukuki düzenleme ve komisyon talebi
13:53 Tutsaklara yeni yıl kartı
13:52 Humus’ta camide patlama: 3 ölü, 5 yaralı
13:28 ABB Başkanı Mansur Yavaş hakkında soruşturma izni talep edildi
12:43 Yolda önlem alınmamasına tepki: Hakkari’de ölüm var!
12:32 4 Ocak mitingine çağrı: ‘Umut hakkı’nı savunmak, barışı savunmaktır GÜNCELLENİYOR
12:30 DTSO Meclisi’nden çağrı: Barış ve ekonomi için somut adım şart
12:27 Nihal Ay’ın taziyesine kitlesel ziyaret
11:25 Enflasyonun düşeceğini bekleyenlerin oranı düştü
10:50 AİHM İmamoğlu dosyasını ‘öncelikli’ inceleyecek
10:16 Buca Belediyesi işçileri yeniden iş bıraktı
09:59 Süreç anketi: 'Umut hakkı' talebi yüzde 71 oranında
09:43 Karasu: Kürt halkının iradesinin dikkate alınması gerekiyor
09:20 Mazlum Ebdî Şam’a gidecek
09:17 Doğum izni düzenlemesi: Kadınların hayatını zorlaştıracak
09:17 Edebiyat, folklor, bilim ve direnişin sesi: Sehîdê Îbo
09:15 Kadınların talepleri 'yetersiz elektronik kelepçe' gerekçesiyle reddediliyor
09:14 Wan Barosu Cezaevi Komisyonu'ndan Kaya: Süreci sabote etmek isteyen hapishane ve yönetimleri var
09:13 Yazar Tunç: Mereş'te yaşananlar soykırımdı, devlet yüzleşmeli
09:13 Sanatçılar: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için miting alanını dolduralım
09:07 Gaxan'ın bu yılki gündemi: Demokratik toplum ve barış
09:06 Dumlu'da tutsaklara sistematik şiddet
09:01 İnsan hakları ve yargı açısından garabet bir yıl geride kaldı
09:00 Avrupa yıl boyunca Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü haykırdı
09:00 26 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:49 Çok sayıda kent için kar ve sağanak uyarısı
08:40 Futbolda bahis soruşturması sürüyor: 29 kişi hakkında gözaltı kararı
08:32 Colemêrg'de bir araç Zap Suyu'na yuvarlandı
08:30 Asgari ücret artışı Resmi Gazete'de yayımlandı
25/12/2025
23:55 Selim Sadak’ın hayati riski sürüyor
23:17 Erdîş’te yangın: 15 kişi hastaneye kaldırıldı
23:13 Wan’da kavgada bir kişi hayatını kaybetti
21:34 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de abluka sürüyor
21:25 Asgari ücrete tepki: Geçim artık imkansız
20:56 Boş dairede bir kadın hayatını yitirmiş halde bulundu
20:17 Pulur’da Gaxan kutlandı
20:12 Aralık ayı katliamları yürüyüşle protesto edildi
19:37 Minbic’te 1 çocuk katledildi
19:35 İsrail Lübnan’da aracı hedef aldı: 2 ölü
18:54 DEM Parti İzmir Kadın Meclisi: Leyla Zana onurumuzdur
18:41 Geçiş hükümetine bağlı gruplar bir çocuğu katletti
17:35 Mazlum Alas'ın taziyesine kitlesel ziyaret
17:14 İran Kürt yurttaşa idam cezası verdi
16:47 Gazeteci Aykol'un tedavisi sürüyor
16:40 Emeklilerden iktidar protestosu: Bu iktidar sermayenin iktidarıdır
16:38 Nihal Ay'ın taziyesine kitlesel ziyaret
15:33 Pêrtag Belediyesi, GES kurulması için 350 dönümlük araziyi kiraya verdi
15:20 Mazlum Ebdî: Entegrasyon noktasında ortak anlayışa varılmıştır
15:04 MED TUHAD-FED: İstasyon Meydanı'nı barış meydanı yapalım
14:45 Sudan’da 73 kadın ve 29 kız çocuğu alıkonuldu
14:44 'Ajanlaştırma baskısına' karşı mücadele vurgusu
14:36 Ayşegül Doğan: Türkiye Suriye’de yapıcı rol oynamalı
13:36 İslami Araştırmalar Federasyonu eşbaşkanları seçildi
12:46 Eğitim Sen: Şiddeti çözmek uzun vadeli eğitim politikalarıyla mümkün
12:12 DEM Parti'den Leyla Zana'ya yönelik saldırılara karşı suç duyurusu
12:10 Mêrdîn'de Süryaniler ‘Doğuş Bayramı’nı kutladı
11:47 Wan'lı yurttaşlar: Devlet adım atsın
11:35 Libya heyetini taşıyan jete ilişkin yeni detaylar
11:16 Abdullah Öcalan: Demokratik İslam, Medine Vesikası’nın ruhuna dönmektir
11:09 Fenerbahçe Başkanı Saran adliyeye sevk edildi
11:00 Tülay Hatimoğulları: Kürt meselesi herkesin yüzleşmesi gereken bir meseledir
10:48 Riha’da ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine çağrı
10:32 70 yaşındaki gazeteci 70 gündür direniyor
09:37 Kadınlara 4 Ocak çağrısı: Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünü haykıralım
09:30 Kriz, toplumsal çöküş ve direniş: Zibechi'den alternatif bir dünya okuması
09:28 Ercan Yılmaz: Meclis’e sunulan raporlar meseleyi çözme noktasında eksik
09:23 Bastonuyla açtığı çukurlara ‘umut tohumlarını’ ekti
09:21 Ekonomist Döğüş: Asgari ücret yoksulluk sınırına göre tanımlanmalı
09:19 'Cezaevlerinde sürece provokasyon' uyarısı
09:17 Kadın balıkçılar 120 gündür balık çiftliği nöbetinde
09:09 Hastanedeki ‘hukuksuzluğa’ dava açacak savcı arıyor!
09:06 GABB Eşbaşkanı Neslihan Şedal: Yerele yetki ülkeyi bölmez, bütünleştirir
09:02 İran ve Rojhilat'ta 2025: Tarihi bir kırılma yılı oldu
09:00 25 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:37 Meteoroloji'den çok sayıda il için uyarı
24/12/2025
23:53 Paris'te katledilenler anıldı: Avrupa gerçeği açığa çıkarsın
22:47 Nijerya’da camide patlama
20:46 Kadın Emeği Almanağı'nın sergisi düzenlendi
20:27 Sadettin Saran tekrar gözaltına alındı
19:42 QSD: 6 DAİŞ’li yakalandı, bomba yüklü araç etkisiz hale getirildi
19:37 Şehitler Mağarası’nda 33 yıl sonra ilk anma
19:29 KHK eyleminde asgari ücret tepkisi
19:23 Asgari ücret protestosu: Bu sömürü düzenine mahkum değiliz
19:19 CHP’li Alp’ten CHP’li Dikbayır’a: Kürtlerin inkarı çoktan tarih oldu
19:13 11’inci Yargı Paketi itirazlara rağmen kabul edildi
19:08 Gülistan Kılıç Koçyiğit'ten siyasi tutsakların kapsam dışı bırakılmasına tepki
18:34 7,5 aylık bebeğin darp edildiği ortaya çıktı
18:30 Aralık ayı açlık sınırı 30 bin 665 lira
18:27 Mereş Katliamı anması: Yüzleşmeden barış olmaz
18:19 Netayahu’dan Gazze’ye saldırı tehdidi
18:16 Depremde can kayıplarında sorumluluğu olanlara tahliye yok
18:08 11'inci Yargı Paketi görüşmeleri: 'Kürtler annesini görmesin' paketidir
17:38 Zonguldak'ta 2 kadın katledildi
17:31 Okul bahçesinde araç çarpan çocuk yaşamını yitirdi
17:14 Geçiş hükümeti ateşkesi ihlal ediyor
17:01 Şam’a bağlı güçlerin Halep’te katlettiği kadın son yolculuğuna uğurlandı
16:48 Sidar Amed'in yaşamını yitirdiği açıklandı
16:35 Erdoğan'dan CHP'ye rapor eleştirisi: Çözüme dair hiçbir reçeteleri yok
16:18 ABD’den Venezuela’ya askeri müdahale hazırlıkları: Kuşatma sürüyor
16:17 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Rapor barışın hukuksal altyapısını oluşturmalı
16:15 Gazeteci Aykol'un sağlık durumunda değişiklik yok
16:02 Kurtulmuş’tan ‘süreç’ uyarısı: Türkiye kuşatılmaya çalışılıyor, çok vaktimiz kalmadı
15:57 Hakan Fidan Hamas Heyeti ile görüştü
14:47 Tahliyesi 15 ay ertelenen tutsağın durumu Meclis gündemine girdi
14:29 Rapor: Pişmanlık dayatması ve süreç sorularıyla tahliyeler erteleniyor
14:19 Panos'da taziyeye kitlesel ziyaret
14:12 Asgari ücret 'zammı' protestosunda ortak mücadele çağrısı
13:35 Meclis Komisyonu’nun çalışma süresi 2 ay uzatıldı
13:27 Ev baskınında Kürtçe konuşan anne darp edildi
13:08 Kürt Sanatçılar Birliği'nden 'Umut ve Özgürlük' mitingine çağrı
11:59 Şirnex'ta ev baskınları: 3 gözaltı
11:46 Alman Sosyolog Treiber: ‘Demokratik entegrasyon’ ilkesi nesnel koşullara uygundur
11:30 AYM’den tutsakların görüşmelerinin kaydedilmesine ihlal kararı
11:26 Komisyon çalışma süresinin uzatılması için toplandı
11:07 Libya heyetini taşıyan uçağın ses kayıt cihazına ulaşıldı
11:04 Kürtçe savunmaya engel: Mahkememde Türkçe konuşacaksınız!
11:01 'Umut ve Özgürlük mitingi demokratik çözümünün başlangıcı olacak'
10:40 Aldar Xelîl: HTŞ, BAAS rejiminin farklı bir versiyonudur
10:36 DEM Parti MYK toplandı
10:13 Döviz güne nasıl başladı?
09:53 Uyuşturucu operasyonu genişletildi: 22 kişi hakkında gözaltı kararı
09:49 Suriye belirsizlikle 2026 yılını karşılıyor
09:37 Fenerbahçe Başkanı Saran’ın uyuşturucu testi pozitif çıktı
09:35 Asgari ücreti protesto ederken gözaltına alınan gençler serbest
09:21 Verilmeyen suyun faturası yüksek kesildi!
09:20 Mehmet Altan: Siyaset demokratikleşmeden sorunlar çözülmez
09:17 Gülcan Kaçmaz Sayyiğit: Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmalı