Özgürlüğe aşık bir kadın: Sakine Cansız

img
AMED - Paris'te, 9 Ocak 2013 yılında katledilen Sakine Cansız'la arkadaşlıkları yıllar öncesine dayanan Gönül Kaya, "O, özgürlüğe, özgür insanı yaratma mücadelesine âşık bir kadındı" dedi. 
 
Fransa'nın başkenti Paris'te PKK'nin öncü ve kurucu kadrolarından Sakine Cansız (Sara), KNK Paris Temsilcisi Fidan Doğan (Rojbîn) ve Avrupa Kürt Gençlik Hareketi üyesi Leyla Şaylemez (Ronahî) 9 Ocak 2013'te katledildi. Üç devrimci kadından olan Sakine Cansız, 1938 katliamı ile bilinen ve bu katliamda erkek egemen sisteme esir düşmemek için silahlanan, kendini kayalıklardan atan Besêlerin, Zarifelerin diyarı olan Dêrsim'de 1958 yılında dünyaya geldi. Gençlik yıllarında arayışları başlayan Cansız, 12 Mart 1971 askeri darbesi sonrasında devrimci gençlik mücadelesine ilgi duydu. Xarpêt'te öğrenci gençliği üzerinde etkili olan PKK'nin öncü kadroları içerisinde yer alan Cansız, 1978 yılına doğru aktif olarak gençlik örgütlenmesi yürüttü. Cansız, mücadelesini Dêrsim, Çewlîg başta olmak üzere çevre kentlerde örgütlenme çalışmaları ile sürdürdü. 
 
27 Kasım 1978 tarihinde PKK'nin kuruluşunun gerçekleştirildiği 1'inci Kongre'de yer alan Cansız, 1979 yılında Xarpêt'te bir grup arkadaşı ile birlikte tutuklandı. 12 Eylül 1980 Askeri Darbe döneminde işkencelerin yoğunlaştığı Diyarbakır Cezaevi'nde tutulan Cansız, gördüğü işkencelere rağmen, cezaevinde direnişi ile simge haline geldi. Bütün işkence ve baskılara rağmen Cansız, Xarpêt, Meletî, Amed, Çanakkale ve Bursa cezaevlerinde işkencecilere karşı mücadele etti. Cansız, 1991 yılında cezaevinden çıktıktan sonra mücadelesini daha aktif bir şekilde sürdürdü. Filistin ve Suriye'de de kalan Cansız, PKK ve Kürt Kadın Hareketi'nin konferans ve kongrelerine katıldı. Kürt Kadın Hareketi'nin örgütlenmesinde öncü rol üstlenen Cansız, 9 Ocak 2013 tarihinde katledilmeden önce de Avrupa'da birçok alanda çalışma yürüttü.  
 
Sakine Cansız ile 1998'de tanışan ve uzun yıllar arkadaşlık yapan Gönül Kaya, “Özgürlüğe aşık bir kadındı” dediği yoldaşı Sakine Cansız'ı anlattı. 
 
Cansız ile ilk olarak 1998 yılında bir toplantıda tanıştığını belirten Kaya, Kürt kadın direnişinde öncü olan bir isimle tanışmanın kendisinde heyecan yarattığını belirtti. Kaya, Cansız ile ilk karşılaşmasına ilişkin, “Sakine arkadaş da bizlerle tanıştığı için heyecanlıydı. Yeni arkadaşlarla buluşmak, onları tanımak ona çok büyük mutluluk ve heyecan veriyordu. Bu, konuşmasından, bizlerle sohbetinden, sorduğu sorulara verdiğimiz cevapları büyük bir dikkatle dinlemesinden belliydi. Ben o ilk tanıştığımız andan itibaren, Sakine arkadaşın kadın ya da erkek yoldaşlarına olan sevgisini, ilgisini, mücadeleyi onlarla paylaşıp, zorlukları birlikte aşma çabasını gördüm. Onda bunun enerjisi, coşkusu, mutluluğu hiç bitmedi. İnsanlarla girdiği sohbetlerde, tartışmalarda hem o, hem de çevresindeki bizler tüm duyguları dolu dolu yaşıyorduk" ifadelerinde bulundu. 
 
'BELİRLENEN YAŞAMIN DIŞINA ÇIKMAYI ÖĞRETTİ'
 
Cansız’ın Kurdistan’da bir efsane olduğunu dile getiren Kaya, “Efsaneler genelde 'geçmişte kalmış, yaşanmış ve bitmiş' bir gerçeği ifade eder. Ama Sakine, bu gerçeği 'yaşayan bir efsane olarak' değiştirdi. Her kadının aslında kendi hayatında efsane yaratan insanlar olduğunu kanıtladı. Kendini hep canlı, hedefli, büyük duygulu ve düşünceli, eylemli kılarak bunu göstermeyi başardı. Efsaneleşen insanların, çok büyük kavgalarla kendilerini yaratan insanlar olduğunu gösterdi. Etrafımıza çizilen sınırların ve belirlenen yaşamların dışına çıkmaya, sayısız olasılığın olduğu bir zamanı yakalamaya cesaret etmeyi, kendi kavgasıyla, arayışçılığıyla, devrimciliğiyle gösterdi bize” dedi. 
 
'ÖZGÜRLÜĞE ÂŞIKTI'
 
Cansız’ın mütavazı yönüne değinen Kaya, kadın yoldaşlığının, dostluğunun güzelliğini Cansız'da görmenin mümkün olduğunu belirtti. Kaya, "Kürt Özgürlük Hareketi’nin ilk kadın kurucularındandı, mücadelenin tarihine direnişiyle adını yazdırmıştı. Yeri herkesten farklıydı, ama o bunu bizlere hiç hissettirmezdi, Bir sohbette onun ne kadar büyük bir direnişçi olduğunu bir arkadaş anlatırken, ben Sakine arkadaşa baktım. Yüzü hızla kızardı, bu övgü dolu sözler onu utandırmıştı. Gözlerini hafifçe yere indirdi, gülümseyerek 'yok heval abartmayalım, asıl direniş sahibi olanlar Mazlum’lardır, Kemal’lerdir' dedi. Direnişlere nasıl yaklaşmamız gerektiğini uzun uzun anlattı. Herkesle bir yürek ve düşünce bağı kurdu, kendi izini bıraktı. İçten, samimi gülüşü, karşısındaki insanın gözlerinin içine bakarak konuşması, sorunları tartışırken sergilediği açıklık, eleştirel olmak kadar özeleştirel olma samimiyeti ve çalışmayı çok sevmesi çok dikkatimi çekmişti. Hiçbir zaman yaşanılan zorluklardan, imkansızlıklardan şikayet ettiğini duymadım. 
 
Yetersizlikleri eleştirirdi ama asla şikâyet etmezdi. Bunun özgürlükle bağı vardır. Sakine arkadaşın en dikkat çeken yanlarından biri buydu işte: o, özgürlüğe, özgür insanı yaratma mücadelesine aşık bir kadındı" şeklinde anlattı.    
 
Cansız'la yaşadığı, yaşam ve mücadele deneyiminden çıkardığı temel sonuçlardan birinin de, kadının kendini eğitmesine, bilinçlenmesine verdiği önem olduğunu söyleyen Kaya, ekledi: “Sakine arkadaş bunun en güzel örneğini Diyarbakır Zindanı'nda göstermiştir. Bir yandan müthiş bir direniş sergilemiş, diğer yandan zindandaki kadın tutsaklarla örgütlü bir yaşam kurarak düşmanını asıl bu noktada yenilgiye uğratmıştır. Kadının bu yüzden siyasal alandan özsavunma alanına, ideolojik alandan kültürel alana, ekonomiden diplomasiye, basın yayından bilim teknik alanına kadar kendini yetkinleştirmesi, fiziksel gücünü-estetikliğini sağlaması, sistemin yarattığı değil, kendi sistemini mutlaka yaratması, onun kişilik gerçekliğini ifade etmektedir."
 
'DİRENDİM, ÖZGÜRLEŞTİM' YANILGISINA DÜŞMEDİ
 
Kaya, Cansız’ın hiçbir zaman “Ben direndim, özgürleştim” yanılgısına girmediğini ifade etti. Mücadelede süreklilik ve ısrarın onun temel karakteri olduğunu ifade eden Kaya, “Özgürlüğü gerçekten yaşamak isteyen kadın bilinçli, örgütlü, mücadeleci olmalı. Ülkesini, toprağını, tarihini, kültürünü çok sevmeli. Duruşu, üslubu, yürüyüşü, hitabı özgürlük ahlakına ve ilkelerine göre estetik-güzel olmalı. Kadın, ataerkil-kapitalist sistemin bu alanlarda dayattığı tüm ölçülerden sonsuz boşanmalı ve özgürlük ilkeleri ve değerleriyle yeni yaşam sözleşmesini imzalamalıdır. Sakine arkadaşın insanda yarattığı kadın duruşu, tarzı ve anlayışı bu esaslara dayanmaktadır. Böyle bir kadına da hiçbir erkek, sıradan, kolay, saygısız yaklaşamaz. Zaten kadınların birlikte oluşturduğu özgür bir toplum da buna asla izin vermez" dedi.  
 
'SAKİNE'NİN KAVGASI'
 
Cansız'ın “Hep Kavgaydı Yaşamım” kitabının 5 bin yıldır kadına ve tüm ezilenlere dayatılan “zor, şiddet ve savaş” çizgisine karşı direniş ve devrimci duruşu ifade ettiğini belirten Kaya, "Sakine arkadaşın 'kavgacılığı' da bu 5 bin yıllık direniş çizgisine dayanmaktadır. Sakine arkadaş sadece Kurdistan’ı işgal eden sömürgecilikle kavgalı değildir, aynı zamanda Kürt toplumunda yaratılan sömürge kişilikleriyle de kavgalıdır. Sakine arkadaşın kavgacılığında kadına, Kürde kaybettiren kavga tarzıyla, ona kazandıran kavga tarzının çatışmasını da görüyoruz. Bir yanıyla duygusal-tepkisel bir kavgacılık, diğer yanıyla duygu ile düşünsel gücü birleştiren, duyguların politik bir dönüşüm gücüne dönüşmesini sağlayan, çabuk parlayıp çabuk sönmeyen, aklı ve vicdanı birlikte harekete geçiren bir kavgacılığa ulaşmayı anlatır Sakine arkadaşın hayatı... Sakine arkadaşta bu kavga o kadar güçlüdür ki, kendisi çok acı yaşasa da, 'benim yaşamım bu' der, bu onda özgürleşmeyi yaratır. 'Bu kavga olmazsa ben yaşayamam' der. İşte bu nedenle Sakine arkadaş bizim için yaşam, mücadele ve özgürlük kararlılığımızın öncüsüdür, güzellik abidemizdir, bizim rol modelimizdir” ifadelerini kullandı. Kaya, Cansız'ın sadece kendi bireysel tarihini değil; bir kadın, bir Kürt, bir Alevi, bir devrimci olarak tüm kadınların, ezilen halkların ve direnen devrimcilerin tarihini de temsil eden bir insan olduğunu söyledi. 
 
Sakine Cansız’ın soykırımın dayatıldığı Dêrsim gerçekliğinde büyüdüğünü hatırlatan Kaya, “Kürtler kendi topraklarında 20'nci yüzyılın en zalim askeri seferleriyle kızıl kırımdan geçirildiler, ardından beyaz kırımla hafızaları silinmek, dilleri lal edilmek, ruhları kurutulmak istendi. Direnişler olmamış, Zarifeler, Beseler yaşamamış gibi kazındı beyinlere. 1'inci Dersim soykırımı sonuç almıştı. Ya da öyle sandılar… İşte bu noktada karşımıza Sakine arkadaş çıkar. O, yitirildiği sanılan bir tarihin ve toplumun yeniden dirilmesini ifade eder. Unutmamayı ve unutturmamayı ifade eder. Kürtlere ve diğer halklara reva görülen katliamların sonuç almadığının kanıtı oluyor Sakine arkadaş" dedi. 
 
'KADIN TARİHİNİN AYDINLATILMASININ ADI OLDU'
 
Sakine Cansız'ın direnişi, duruşu ve mücadeleciliğinin Kürt kadınlarının yaşamında belirleyici bir etki yarattığını ifade eden Kaya, "Bizlere ne yapmamız, nasıl yaşamamız, nasıl savaşmamız gerektiğini göstermiştir. Kürt özgürlük mücadelesinde tarih yazan Çiçek Selcanların, Azime Demirtaşların, Rahime Kahramanların, Hanım Yaverkayaların, Sultan Yavuzların, Bese Anuşların nasıl takipçileri olmamız gerektiğini Sakine arkadaştan öğrendik. Devrime, toplumsallığa, siyasete, ideolojik mücadeleye, felsefi, sanatsal bir yaşamı yaratmaya bizleri teşvik etmiş, büyük cesaret vermiştir" diye belirtti.  
 
'KATLİAM KADININ ÇİZGİSEL DURUŞUNA KARŞI YAPILDI'
 
Paris'te yaşanan 9 Ocak katliamının tarihi bir dönemece girildiğinde gerçekleştiğini anımsatan Kaya, katliamın amacına ilişkin şunları söyledi: “Sakine, Fidan ve Leyla’nın katledilmesinde hedeflerden biri, kadının Abdullah Öcalan'ın direniş ve barış çizgisine olan bağlılığıydı. Kürt özgürlük hareketini ayakta tutan temel güç kaynaklarının başında kadının bu çizgisel duruşu gelmektedir. Vurulmak istenen kadının bu duruşu olmuştur. Sayın Öcalan'a Sakine, Fidan ve Leyla arkadaşlar üzerinden verilen mesaj 'Bizim istediğimiz çizgiye gelmezseniz, böyle yaparız, çözüm mü istiyorsunuz, benim çözümüm bu' olmuştur. Devlet mekanizmasının dili zora, şiddete dayalıdır. Ezdiği, sömürdüğü, yok saydığı, inkar ve imha çemberinde tuttuğu Kürtlere ve onun temsilcilerine dayattığı 'çözüm' anlayışı budur; katlederek sorunu bitirmek, teslim alarak bastırmak. Diğer bir mesajı da yine Sayın Abdullah Öcalan çözmüştür: 'Sakine arkadaşın katledilmesi, 2'nci Dersim katliamıdır' demiştir. Devlet tarafından Dêrsim, Kürt soykırımında bitirilmesi gereken 'son çıban' olarak ele alındı. Koçgiri’de, Agirî’de, Zilan’da, Şêx Sêîd’in öncülüğünde gelişen isyanda halk kırımdan geçirilmiştir. Dêrsim ile de son noktayı koymak istemişlerdir. Ama Dersim ruhu Sakine arkadaş şahsında dirilmiştir. İşte katliam bu ruhtan, bu mücadele büyüklüğünden duyulan korkudan dolayı devreye konulmuştur."
 
ULUSLARARASI GÜÇLERİN ORTAKLIĞI
 
Paris’te 9 Ocak 2013 ve 23 Aralık 2022’de gerçekleştirilen katliamların, Kürt sorununun çözümsüz bırakılması ve Kürtlerin soykırım sınırında tutulması için yapıldığını söyleyen Kaya, “Ortadoğu’nun en temel sorunlarından biri Kürt sorunu, Ortadoğu’yu sistem saldırıları karşısında geriye çeken, bunalım ve kriz içinde tutan sorun da kadının ve toplumun köleleştirilmesidir” dedi. 
 
Bir düğüme dönen bu sorunların bir ucunun bölgesel sömürgeci devletlerde, diğer ucunun da da uluslararası güçlerin elinde olduğuna vurgu yapan kaya, “Bu güçler ellerinde tuttukları iplerin uçlarını da bırakmak istememektedirler. Ortadoğu’da Kurdistan merkezli oyunlar ne kadar sonuç alırsa, bundan kar sağlayacak olan güçler Batılı kapitalist güçlerdir. Şimdi buna Rusya da eklenmiştir. Abdullah Öcalan bu güçlerin politikalarını 'tavşana kaç, tazıya tut' şeklinde özetlemiştir. Bu söz, Kürtleri hep isyan pozisyonunda, Türkleri de hep katleder pozisyonda tutmayı anlatmaktadır. MİT’in Paris’in ortasında böyle bir katliamı yapması tam da bu politikayı bizlere göstermektedir. MİT’in Fransa’da, Belçika’da, Almanya’da ya da diğer ülkelerde nasıl hareket ettiğini bu ülke istihbaratlarının takip etmediğini, bilmediğini düşünmek mümkün müdür? Bu katliamın 11 yıldır bilinçli bir şekilde aydınlatılmamasında bu güçlerin kirli ortaklığı yok mudur? Elbette vardır. Dış boyutu daha kapsamlıdır. 3'üncü Dünya Savaşı bu yapı temelinde yürütülmektedir. Bu NATO güçlerinin yeni gerilla karşıtı-halklar karşıtı-kadın karşıtı bir yapılanmasıdır. Kapitalizmin içine girdiği yapısal kriz ve kaos o kadar büyük bir belirsizlik ve yıkım sürecini kapsamaktadır ki, ezilenlerin, halkların, kadınların bu kaostan güçlenerek çıkmaması için özel savaş kurumlaşmalarını devreye koymuşlardır” diye kaydetti. 
 
'KAVGAYI BÜYÜTECEĞİZ'
 
“Paris katliamının aydınlatılması, faillerinin de cezalandırılması, Kürt sorununda ortaya çıkacak sonuçlara bağlıdır” diyen Kaya, sözlerini şöyle noktaladı:  “Yani bu karanlık savaş güçlerinin Kurdistan’da, Türkiye ve Ortadoğu’da devreye koydukları 3'üncü Dünya Savaşı senaryolarının yenilgiye uğratılmasıyla birebir bağ içindedir. Yine bu katliamın hesabını soracak olanlar, elbette ki katiller olamaz. Bunun için Sakine arkadaş gibi; hakikatin, adaletin ve sevginin gerçek yaratıcıları olarak bilinçleneceğiz, örgütleneceğiz, kavgamızı büyüteceğiz. Kadın özgürlüğüne dayanan yeni yaşamın toplumsal sözleşmesi Kuzey ve Doğu Suriye’de kabul edilip hayata geçiriliyor. Yeni bir yaşam inşa ediliyor. Enternasyonal kadınlar bu inşaya geliyorlar, isimlerini 'Sara' yapıyorlar. Mücadele ediyorlar, aşkla kavgalarını yürütüyorlar. Sakine arkadaş, binlerce yıldır karanlıkta bırakılan kadının tarihini, emeklerini, özlemlerini, hayallerini, sevgisini, kavga güzelliğini bizlere, bizden sonraki yeni nesillere ulaştırdı. 21. yy’ın kadın özgürlük perspektifi Zilanların, Beritanların ve Sakinelerin çizgisinde yaşamak, direnmek ve özgür yaşamı yaratmaktır. Özgür yaşamı sistem olarak daha da yaşamsallaştırmak, somutlaştırmaktır. Kadınlar artık bir devrimin gerçekleşmesi temelinde haklarının verilmesini beklemiyorlar. Bizzat devrimin kendisi oluyorlar. Toplum, kadın devrimine katılıyor artık. Bu temelde Sakineler, Fidanlar, Leylalar, Emineler çoğalarak, özgürlük düşmanlarını kahrediyorlar. Ve kahretmeye de devam edecekler."
 
MA/ Müjdat Can 
 
 

Diğer başlıklar

22:25 İTÜ yurdunda balkondan düşen kadın öğrenci hayatını kaybetti
22:14 Beyaz Saray'daki görüşme bitti: Netanyahu 'barış planını' onayladı
22:07 'Barış istiyoruz çünkü' imza kampanyası sürüyor
21:53 Beyaz Saray, Gazze'de barış planını resmen açıkladı
21:25 FilmAmed Belgesel Film Festivali 3'üncü gününde
21:17 Saha araştırması: Mêrdîn’de her 10 kadından biri çocuk yaşta doğuma zorlanıyor
20:30 Erdoğan'dan 'kiralık konut' açıklaması
20:22 Halep’te 2 asker ve 3 yurttaş öldürüldü
19:32 CHP'li Özcan'a yurt dışı çıkış yasağı
19:29 Türk ve Çelenk için taziye kuruldu
19:26 Vanspor-Amedspor maçına kardeşlik damga vurdu
19:22 Büyük işçi yürüyüşüne çağrı
19:18 Trump'tan film tarifesi
19:16 Maaşlarını alamayan işçilerden vinçli eylem
19:10 Trump ve Netanyahu görüşecek
19:07 Kamyon ve işçi servisi çarpıştı: 3 ölü 9 yaralı
18:05 Gözaltılara karşı eylem: Provokatif tutumdan vazgeçin
17:47 TED Koleji ve TFF protesto edildi: Kürtçe kırmızı çizgimizdir
17:40 İstismar failinin yargılandığı davada taleplere reddedildi
16:34 QSD’li Mahsum Taner'in taziyesine kitlesel ziyaret
16:32 Tülay Hatimoğulları: Komisyon acilen Öcalan ile görüşmeli
16:22 BM toplantısı: Irak’ta hala binlerce kişinin akıbeti bilinmiyor
16:10 TED'den 'tek dil' açıklaması: Derin üzüntü duyuyoruz
16:02 Efrîn’de Ezidî yurttaş kaçırıldı
15:48 Özel: Artık hızlı şekilde yasal düzenlemeler yapılmalı
15:43 Meclis komisyonu hukuk örgütlerini dinleyecek
15:14 Barodan TED'e 'tek dil' tepkisi: Anadilin korunması vazgeçilmezdir
14:21 Beşikçi’nin hayati riski devam ediyor
14:16 Dilara Günana’nın failinin yargılandığı dava ertelendi
13:21 3 gazeteciye yönelik soruşturmada takipsizlik
13:12 Hezex'te kaza: Bir kadın hayatını kaybetti
12:57 Amed'de TED Koleji'nden 'Tek dil Türkçe' fermanı
12:23 Tekirdağ Cezaevi’nde hak ihlalleri: İHİK’e başvuru yapıldı
11:57 Prof. Enzo Traverso: Kürt meselesi tarihsel bir dönemece girdi
11:40 Bagok’ta askeri hareketlilik
11:39 Moldova’da seçimleri Avrupa yanlısı parti kazandı
11:34 1 Ekim yürüyüşüne çağrı: Özgürlük için sesimizi yükseltelim
11:27 11 gazetecinin dosyası eksik evrak nedeniyle geri gönderildi
11:15 MSD heyeti Liveerpol’da
10:59 Ciner Grup’a operasyon: 12 yönetici gözaltına alındı
09:50 Gabar'daki yıkım havadan görüntülendi
09:24 Pasûr'da bağbozumu mevsimi başladı
09:01 Esenyurt'ta gençler ve kadınlar kayyımın hedefinde
09:00 Nizamettin Toğuç: Komisyon bir an önce Öcalan'ı dinlemeli
09:00 'Barış kuşu' halen tek kanatlı
09:00 29 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
08:42 Kuzey ve Doğu Suriye kadın heyetinin Avrupa temasları sürüyor
28/09/2025
23:37 Amedspor’a verilen cezaya tepki: Kürt halkından özür dilenmeli
21:23 Bîra Sûrê'ye yoğun ilgi: Kürdistan’ın hafızasıdır
21:03 Binler Muğla’dan seslendi: Toprağımızı vermiyoruz
20:56 Riha'da barış için imza kuyruğu
20:48 'Komisyon ertelemeden İmralı’ya gitmeli'
20:41 ABD'de bir kiliseye saldırı
20:34 Adana’da gençler darp edilerek gözaltına alındı
20:05 Eş genel başkanlardan Beşikçi’ye ziyaret
18:46 Amed'de barış buluşmaları: Abdullah Öcalan özgür olmalı
18:28 Can Holding Yönetim Kurulu Başkanı Can tutuklandı
18:19 Kadınlar Rojin Kabaiş için yürüdü
18:03 Foza Yûsif: Biz hazırız ancak Geçiş Hükümeti çağrımıza yanıt vermiyor
17:57 KDP, Kuzey ve Doğu Suriye sınırına duvar örüyor
17:47 Zonguldak ve Dîlok'ta kadın katliamı
17:19 Dorşin’de ağaç kıyımı: Günde 5 kamyon taşıyorlar
15:55 Kütahya'da 5.4 büyüklüğünde deprem
14:45 'Öcalan'ın öncülüğünde süreç başarıya ulaşacak'
14:26 Roboskî çağrısı: Hakikat ve Adalet Yasası çıkarılsın
14:04 'Öcalan'la görüşme için Kurtulmuş üzerine düşeni yapmalı'
13:11 İsmail Beşikçi'nin hayati riski sürüyor
13:02 Prof Mezzedra: Bahçeli’nin de belirttiği ‘umut hakkı’ hayata geçirilmeli
12:56 Fırat Kuşak’ın taziyesine kitlesel ziyaret
12:11 Bakırhan: Bahçeli'nin söylediği umut hakkı için adımlar atılmalı
10:31 Amedspor Başkanı: Anadilimize tahammülsüzlüğü kabul etmeyeceğiz
10:20 Dilara Günana’nın davası yarın: Kızıma yapılanların hesabı sorulsun
10:12 Jin dergi ‘Besta’dan Yükselen Ekolojik Söz’ kapağıyla çıktı
09:08 Meral Danış Beştaş: Komisyon 1 Ekim’den önce İmralı’ya gitmelidir
09:07 ‘50 yıllık doğa talanının envanteri çıkarmalı’
09:06 Semsûrlular: Abdullah Öcalan özgür olmalı
09:04 ‘Demokratik toplum inşasını kadınlarla öreceğiz’
09:02 İran’da idam tehdidi: Rejim kadınların gücünden korkuyor
09:01 AİHM, Öcalan’ın kitaplarının tutsaklara verilmemesini 'ihlal' saydı
09:01 Kadınlar 'özgürlük' yürüyüşüne hazır
09:00 28 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
27/09/2025
23:18 FilmAmed festivali 2’nci gününde
22:35 Şam kırsalında patlama
22:30 16 barodan Kürtçe slogana verilen cezaya tepki
22:10 Silopiya'da şüpheli kadın ölümü
21:49 Hastaneden Beşikçi açıklaması: Risk devam ediyor
21:37 Beşikçi’ye ilk müdahaleyi yapan doktor: Durumu stabil
21:33 Amedspor: TFF'nin cezası Kürtçe'ye tahammülsüzlüğün göstergesidir
21:18 Alzheimer hastası Batur 10 gündür bulunamadı
21:16 Meletî'de iş cinayeti
20:51 Beşikçi’nin felç geçirdiği öğrenildi
20:45 Mersin’de ‘Ortadoğu’da Barışa Giden Yol’ paneli
20:17 Dağlıoğlu halkından uyuşturucu ve fuhuşa karşı yürüyüş
20:09 İsrail, 74 Filistinliyi katletti
20:05 Beyin kanaması geçiren Beşikçi’nin tedavisi sürüyor
20:02 'Barışın kaybedeni olmaz'
19:51 Wan’da Rojin Kabaiş için yürüyüş: Yaşam için adalet istiyoruz
18:46 Zana Farqînî: Kürt dili üzerindeki asimilasyon tehlikesi devam ediyor
18:29 CHP'li belediye başkanı partisinden istifa etti
18:14 Sarım Havzası'ndaki risklere dikkat çektiler
18:09 Ekokırım ve barış süreci tartışıldı
17:54 İsmail Beşikçi festivalde rahatsızlandı
17:20 DEM Parti’den maden tehdidi altındaki köylere ziyaret
16:44 Kadınlar Rojin için alanlarda
16:43 Fırat Kuşak’ın taziyesine kitlesel ziyaret
16:38 Barış için başlatılan imza kampanyası sürüyor
16:31 KJAR’dan İran cezaevlerindeki ölümlere tepki
16:23 Serêkaniyê’de mera alanı parsel parsel satıldı
16:17 DBP: Rojin Kabaiş’e ne oldu?
16:16 Kadınlar Rojin Kabaiş için yürüdü: Etkin soruşturma yürütün
15:22 CHP'nin yeni MYK listesi belli oldu
15:02 Seyad Erişmiş ve Hatice Yıldız'ın tahliyesini talep ettiler
15:00 Kamaç: İnisiyatif Kürt Ulusal Kongresi’nin temeli olacak
14:59 KHK'lilerin eylemi 140’ıncı haftasında
14:34 Çatışmalı süreçte yaşamını yitirenler anıldı
14:10 Sokak hayvanlarının toplatılmasına tepki
13:32 Kayıp yakınları 4 kentte adalet talebini yükseltti
13:28 Hilar Tarih Kültür ve Gastronomi Şöleni’ne çağrı
12:58 Cumartesi Anneleri Abdülmecit Baskın için adalet istedi
12:43 Ekolojistlerden kayyımın ağaç kıyımına tepki
12:42 Hasta tutsak bağımsızlar koridoruna alındı
11:13 Halide Türkoğlu'ndan TJA’nın yürüyüşüne çağrı: Öcalan'ın özgürlüğü sağlanmalı
10:43 Suriye'de herkesin hesabı farklı
10:33 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Amedspor’a verilen ceza derhal geri alınmalı
10:07 Wan Baro Başkanı: Kabaiş dosyasının önündeki en büyük engel ATK
09:58 Valilik, 5 yıl 8 aydır bulunmayan Diril'in köyünde festival düzenleyecek
09:30 Amedspor’un Kürtçe reklamına ceza
09:13 DAİŞ saldırısında 4 QSD’li hayatını kaybetti
09:11 Tahliyesi engellenen 31 yıllık hasta tutsak İvrendi: Ölümümü istiyorlar
09:08 Saadet Partili Kaya: Komisyon Öcalan’ın görüşlerine başvurabilir
09:07 Ceylan'ı katledenler 16 yıldır yargılanmadı
09:06 Wanlı gençler: Barış, Avrupa'ya göçü durdurur
09:05 İstanbul sokakları: Barış olursa savaşa giden para halka gelir
09:04 Gurbetelli Ersöz Ödülleri'ne başvuru için son çağrı
09:03 Kadınlara 'özgürlük yürüyüşü' çağrısı: Ortak ve özgür yaşam talebini yenileyelim
09:02 ŞanoWan, ‘Xulamê du Xudanan’ oyunuyla sahne alacak
09:01 Nanaxanim Babazade’nin arkadaşı: Azerbaycan’a gönderilirse öldürülecek
09:00 27 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
07:53 Qers’te kaza: 1 kişi yaşamını yitirdi
26/09/2025
22:16 JİTEM'in katlettiği Hozan Hemîdo Mêrdîn’de anıldı
22:01 FilmAmed Belgesel Festivali ‘Jinwar’ gösterimiyle başladı
21:39 Güney Marmara'da yarınki bazı feribot seferleri iptal edildi
21:05 Jandarmanın verdiği boş kağıtları imzalamayan muhtara darp ve gözaltı
20:16 58 gündür direnen işçilerden meşaleli yürüyüş
19:29 Yeni Yaşam gazetesi ve ETHA’nın X hesaplarına erişim engeli
18:59 İran ile Rusya arasında 25 milyar dolarlık nükleer santral anlaşması
18:39 Silopiya’da DEDAŞ protestosu
18:14 Gazeteci Celalettin Yalçın cezaevinden çıktı
18:04 320 gündür açlık grevinde olan Yılmaz’ın durumuna dikkat çekildi
17:44 Kadın buluşmasında ‘hukuki ve yasal zemin’ vurgusu