Hatimoğulları: Gelin güvenlik zirveleri yerine barış zirvelerini kuralım

ANKARA - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Kürt sorunu nedeniyle yaşanan savaş ve ölümler üzerinden “Yürüdüğünüz yol, yol değil” diye seslendiği AKP iktidarına, “Gelin güvenlik zirveleri yerine barış zirvelerini kuralım” çağrısında bulundu. Hatimoğulları, parti olarak yaptıkları halk oylamaları için ise “kayyımları göndermenin ilk hamlesiydi” dedi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin haftalık grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. 
 
Dünyanın ve Türkiye’nin savaşlar cenderesinden geçtiğini söyleyen Hatimoğulları, yaşanan tarihi yoksulluğun da savaşlardan kaynaklandığını kaydetti. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında işçilerin, kadınların, emekçilerin ve halkların cumhuriyetinin demokratikleşmesi gerektiğini belirten Hatimoğulları, devam eden Kobanê Davası’na dair ise, yargılanan siyasetçilerin “rehin” tutulduğuna dikkat çekti. 
 
‘CENAZELERİ GELEN ASKER ANALARININ ACILARINI EN İYİ KÜRT ANNELERİ ANLAR’ 
 
Zap’ta yaşamını yitiren askerlerin ailelerine başsağlığı dileyen Hatimoğulları, “Acının rengi olmaz ama acının sınıfı vardır. Bizler dilimiz döndüğünce Türkiye ve dünya kamuoyuna bu acının sınıfsal karakterini anlatmaya çalıştık. Bugün gelen asker cenazelerinin ailelerine dönüp baktığımız zaman, her biri kerpiç evlerde yaşayan, çadırlarda yaşamak zorunda kalan aileler. Yoksul ailelerin çocuklarının askerlik yaptığını ve ölüm haberleri onların aldığını görüyoruz. Saray ve yandaşlarından hiç kimse böylesi haberler almaz, alınmaz. Deprem sonrasında çadırda kalmak zorunda kalan asker aileleri sürekli basında gösterildi. Daha da vahim olanı bu çadıra cenaze haberi geldikten sonra, o bayrak oraya asıldıktan sonra elektrikli ısıtıcılar oraya bırakıldı ve bu basına servis edildi. İşte acının o nedenle sınıfsal olduğunu düşünüyoruz. Şu bilinsin ki cenazeleri gelen askerlerin analarının acılarını en iyi Kürt anaları anlayabilir” dedi.
 
‘CELLATLARI VE CELLATLIĞI ÇAĞRIŞTIRACAK BİR ANLAYIŞIN PARLAMENTODA YERİ YOK’
 
Hatimoğulları, MHP’li Devlet Bahçeli’nin grup toplantısında partilerini hedef alan sözlerine de yanıt verdi. Hatimoğulları, “Bahçeli diyor ki; Karamanoğlu Mehmet Bey zamanında Türkçe konuşmayan bu topraklarda yaşayamazmış. Ve buradan hareketle böyle bir ırkçı söylemden hareketle ‘Türkçe konuşmayanların Meclis’te yeri yok’ diyerek, DEM Parti’nin parlamentoda yeri olmadığını söylüyor. Bizler çok net olarak şunu söylüyoruz; cellatları ve cellatlığı çağrıştıracak bir anlayışın parlamentoda yeri yok. Parlamento sözün kurulduğu, parlamento siyasetin konuştuğu, savaşların ve çatışmaların ülkede yaşandığı bütün sorunların konuşulup çözüm bulunduğu bir siyaset alanıdır. Parlamentoyu bunun dışında adeta cellatları parlamentoya çağırırcasına ‘Kürtçe konuşanların burada yeri yoktur’, ‘DEM Partililerin burada yeri yoktur’ diyenlere yanıtımız çok net olarak şudur; Biz DEM Partililer olarak sadece Kürtçe konuşmuyoruz. Arapça da Türkçe de Süryanice de konuşuyoruz. Anadolu ve Mezopotamya topraklarında bütün kadim dilleri konuşan bir siyasi partiyiz. Bizim yerimiz parlamentodur. Parlamentoda yeri olmayanlar, savaş çığırtkanlığı yapan ve çatışmaları derinleştirenlerdir. Bizim yerimiz burasıdır” ifadelerini kullandı.
 
 SİVİLLER KATLEDİLİYOR
 
DEM Parti Eş Genel Başkamı Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakın yine asker ölümlerinin hemen akabinde Rojava bombalanmaya başlandı. Siviller katlediliyor. Elektrik santralleri, gıda depoları ve hastaneler sivillerin yaşam alanları bombalanıyor. Rojava şu anda bombalanıyor. Rojava deyince aklımıza IŞİD’e karşı en onurlu mücadele, Kürt halkı ve ittifak ettiği Arap halkları geliyor. Sadece IŞİD’in hayalini kurduğu, IŞİD topraklarında değil, IŞİD aynı zamanda ABD, Fransa için, batı için de bir tehlikedir. Rojava halkları bütün dünyayı bu tehlikede kurtarmak üzere mücadele vermiştir.
 
YÜRÜDÜĞÜNÜZ YOL, YOL DEĞİL
 
Bizler DEM Parti olarak diyoruz ki bu yürüdüğünüz yol, yol değildir. Bizler barışın yolunu parlamentoya, siyasi partilere ve bütün topluma bir kez daha öneriyoruz. Bizim yolumuz barışın yoludur, müzakerenin yoludur. Bizim yolumuz DEM Parti olarak çözüm sürecinin üretilmesinin yoludur. Bizim yolumuz 40 yıldır devam eden savaş ve çatışmaların barışçıl ve demokratik yollarla çözülmesinin yoludur. Onurlu bir barışın tesis edilmesinin yoludur. Asla yolumuzdan vazgeçmeyeceğiz. Kararlı adımlarla mücadelemizi devam ettireceğiz. 
 
YENİDEN DİZAYN HAMLELERİ
 
Emperyalist güçlerin dünyayı yeniden kendi çıkarları çerçevesinde dizayn etme hamlelerini görüyoruz. Birçok ülke bugün Kızıldeniz’de savaş gemilerini bulunduruyor. Her bir ülke yeni yeni savaş gemilerini Kızıldeniz’e sevk ediyor, Yemen bombalanıyor. İran’da Kasım Süleyman’ının anmasına bir saldırı gerçekleştirildi ve yüzlerce İranlı katledildi. Yine İran’dan bütün bunlara yanıt mahiyetinde dün Federe Kürdistan Bölgesi’nde birçok üssü balistik füzelerle bombalandı. Peki, savaş silsilesi nereye kadar gider nereye evrilir? Bütün bunları Türkiye halkları olarak ve parlamentoda görev yapan her insan olarak, siyasi partiler olarak bunun muhasebesini ve analizini yapmak zorundadır. Bütün savaşlar enerji nakil hatları için ya da Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon rezervleri için, bu savaşlar İsrail’in sınır genişletmesi için, bu savaşlar yükselen Çin Ekonomisine karşı ticaret savaşları için. Peki, bütün bu savaşlar devam ederken ki şunu da belirteyim, yeni belirlenen enerji koridorlarında şu an Türkiye yok. Türkiye jeostratejik konumu itibariyle bu coğrafyanın önemli bir ülkesidir. 
 
 ATEŞE SU SERPMELİYİZ
 
Emperyalist güçler bölgeyi savaş alanına çeviriyor. Peki, biz ne yapıyoruz. Biz ise birbirimizle kavga ediyoruz, ‘Bu Kürt’tür, Kürtçe konuşamaz’ diye Kürdün katledilebileceğinin fetvasını veriyoruz. Biz ne yapıyoruz? Rojava’da sınır ötesine giderek, Irak topraklarına giderek, Kürdistan topraklarına giderek, İHA ve SİHA’larla yağdırılan bombalarla kendi halkımızdan, kendi topraklarımızdan olan insanları katletme politikası sürdürüyoruz. Ama bu böyle gidemez. Bu karmaşık denklemin içerisinde Ortadoğu ve Kuzey Afrika en ağır bedeli ödeyen topraklardır. Bizler Türkiye’de başta Kürt sorunu olmak üzere halklar sorununu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözmediğimiz sürece bölgeye barışı öneremeyiz. 
Bölgede yanan ateşe su serpmeliyiz. O nedenle bir kez daha çağrımızı yeniliyoruz; dünya kendini dizayn ederken burada halkların payına barış düşmelidir. Kürt halkının payına barış düşmelidir. Filistin halkının, yemen halkının payına barış düşmelidir. O yüzden bu uluslararası denklemlerin içerisinde de barış siyasetini kurmak için önce kendi toprağımızdaki sorunlara köklü bir çözüm getirmek zorundayız. 
 
ÇÖZÜME ADIM ATMANIN BELGESİ
 
Değerli halkımız; bugün Meclis Genel Kurulunda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler son yaşanan asker ölümleriyle ilgili bilgilendirme yapacaklar. Saray’da da zaten ‘Milli Güvenlik Zirvesi’ adı altında zirve gerçekleştirildi. Biliyorsunuz 2015 yılında güvenlik zirvesinin yapıldığı Dolmabahçe Sarayı’nda Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle olanakları konuşuluyordu. Elimde şu anda resmî gazetede yayınlanan bir belge var. O belgeden çok kısa bir alıntıyı paylaşacağım. Belgenin resmî gazetede yayınlanma tarihi 10.07.2014 ve bu belgede şunlar söyleniyor; ‘Toplumsal bütünleşmenin güçlenmesine yönelik siyasi, hukuki, sosyo- ekonomik, psikolojik, kültür, sosyal insan hakları güvenlik ve silahsızlandırma alanlarında ve bunlarla bağlantılı konularda atılabilecek adımlar belirlenebilir’ diyor. 
 
Bir diğer bendinde şunu söylüyor; ‘Gerekli görülmesi halinde yurt içinde dışında kişi kurum ve kuruluşlarla diyalog görüşme vb. çalışmalar yapılmasına karar verir ve bu çalışmaları gerçekleştirecek kişi kurum ve kuruluşları görevlendirir diyor. Bu resmi gazetede yayınlanan bir belge. Bu belge Kürt sorununun çözümüne dair adım atmanın çerçevesini çizen bir belge.
 
 SAYIN ÖCALAN ‘BİR HAFTADA ÇÖZERİM’ DEMİŞTİ 
 
Ve Sayın Öcalan her konuştuğu zaman şunu söylemiştir. Aslında bu belgeyi de güçlendiren bir yaklaşımdır bu; ‘Bana fırsat verilirse bir haftada bu çatışmalı süreci ortadan kaldırabiliriz ve barış konuşabiliriz. Bunun olanakları açılabilir’ demişti. Ama verilen yanıt ne oldu? Dolmabahçe mutabakatından vazgeçildi, diyalog masası devrildi, çatışma süreci hızlandırıldı ve akabinde İmralı’da ağır tecrit uygulanarak aslında Sayın Öcalan’ın konuşmasının önüne geçilmiş oldu. 
 
HEP BİRLİKTE ‘BARIŞ ZİRVELERİ’Nİ KURALIM
 
Buradan Dolmabahçe mutabakatı döneminden ya da bahsini ettiğim bu belgeden devam edilmiş olsaydı, bugün Türkiye’de acı üstüne acı yaşamıyor olacaktık. Demokrasiyi konuşuyor olacaktık. Orta Doğu'da savaş tamtamlarına karşı barış siyasetini bütünlüklü halkların bütünlüklü barış siyasetini konuşuyor olacaktık. İşçinin, emekçinin, gençlerin, doğanın haklarını kadınların haklarını konuşuyor olacaktık. Ve biz buradan bir kez daha çağrımız yineliyoruz. Çatışmalar çözüm değildir, savaş çözüm değildir, acılar çözüm değildir. Hiç kimse acı yarıştırmaya ve o acıları siyaset malzemesi olarak kullanmaya sakın ha sakın kalkmasın. Artık yeter. Artık kana doydu bu topraklar. Artık acılara doydu bu topraklar ve gelin hep beraber güvenlik zirveleri yerine asıl güvenliğin teminatı olan barış zirvelerini hep beraber onları örgütleyelim.
 
SİLAHLAR SUSSUN BARIŞ KONUŞSUN
 
Hrant Dink’in katledilmesinin yıl dönümü olan 19 Ocak’ta bizler de Hrant’ın vurulduğu yerde olacağız. Hrant Dink barış için verdiği imza metninde ‘Unuttuğumuz barışı düşleyebiliriz. Düşleyebilmek en büyük gücümüz. Biz düşledikçe barış canlanacak. Soluk almaya başlayacak. Önce bir susun silahlar ölüm sussun hayat konuşsun’ demişti. Cesaretle söylediğin gibi; bizler de senin sözünü tekrarlıyoruz. Önce bir sussun silahlar, ölüm sussun, hayat konuşsun. Savaş değil, barış konuşsun. Barışa dair atılmış olan her imzanın daha da güçlenmesi için, Anadolu topraklarında barışı her beraber tesis etmek için sana sözümüz olsun mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. 
 
SEFALETTİN YÜZYILI
 
Savaşın olduğu gibi ekonomik krizin bedelini biz yoksullar ödüyoruz. İktidar sözcüleri her yerde tekrarlayıp duruyorlar. ‘Bu yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı olacak’ diye. Bu iktidarın bizi karşı karşıya bıraktığı yüzyılın nasıl bir yüzyıl olduğuna hep beraber bakalım. Bizim açımızdan bu yüzyıl ezilenler ve sömürünler açısından işçiler emekçiler açısından Türkiye’de yaşayan 84 milyon yurttaşın içinde en az 50 milyonu açısından açlık ve sefalet yüzyılıdır. 
 
İŞE AŞA DOYDUĞU BİR YÜZYIL
 
Bizim yüzyılımız ise adil gelir dağılımının olduğu bir yüzyıl olacaktır. Hayat pahalılığının son bulduğun bütün yurttaşların işe aşa doyduğu bir yüzyıl olacaktır. Gençlerin işsizlikten parasızlıktan özgürlüklerinin kısıtlanmış olmasından dolayı yaşamış oldukları mutsuzluğun biteceği bir yüzyıl olacaktır. Gençlerin yurtdışı ve göç yollarını tutmayacağı kendi ülkelerinde kalıp kendi topraklarına hizmet edecek emek verecekleri bir yüzyıl olacaktır. Emekli maaşında yaşanabilir bir seviyeye çekilebileceği bir yüzyıl olacak bizim yüzyılımız. Bizim yüzyılımız geleceği asla şans oyunlarına bırakmayacak, uyuşturucu şebekelerinin ağlarına düşen gençlere güvenceli bir iş ve hayat sağlayarak onların mutlu olabileceği bir hayatı sağlayarak o gençleri oradan kurtaracağımız bir yüzyıl olacak. 
 
UYUŞTURUCU AĞINA DÜŞEN GENÇLER 
 
Değerli arkadaşlar, yaptığımız çok sayıda halk toplantısı ve buluşmasında ailelerin en fazla şikâyet ettiği noktalardan biri uyuşturucu konusudur bütün kentlerde. Uyuşturucu ağına düşen gençlerin bu bataklıktan kurtulması için proje üretmemiz gereken bir yüzyıldır. Yine binlerce kişi staj ve çıraklık sigortasının emekliliğe sayılması için hak mücadelesi veriyor. Haklarını almak için 21 Ocak’ta Ankara’da miting yapacaklar. Buradan miting yapacak olan staj ve çıraklık sigortasının emekliliğe sayılması için mücadele veren kardeşlerimize sesleniyoruz. Bizler DEM Parti olarak EYT tartışmalarının başladığı ilk günden beri sizlerin sigortasının sayılması için mücadele verdik. Çok sayıda önergeler sunduk Meclise ama hepsi AKP ve MHP oyları ile reddedildi. Bizler sizlerin sorunlarını parlamentoda bu kürsülerden hem de alanlarda meydanlarda yapacağınız mitinglerde sizlerle birlikte olacağız.
 
EN AĞIR BEDELİ KADINLAR ÖDEDİ
 
Geride bıraktığımız 2023 biz kadınlar açısından hiç kolay olmadı. İşsizlik, yoksulluk diz boyu ve bunun en ağır bedelini biz kadınlar ödedik. 2023’te erkek şiddeti aramızdan 315 kadını kopardı. 248 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi, 28 kadın sözde koruma altında olduğu halde katledildi. O kadınları ne yazık ki bu yargı sistemi koruyamadı. Kuşkusuz kadına yönelik şiddetin AKP ve MHP politikaları erkek yargının fiili cezasızlık sistemi medyanın cinsiyetçi söylemleri meşrulaştırıyor
 
DÖRT BİR YANDAN KADIN SESLERİ YANKILANIYOR
 
İran, Kürdistan, Pakistan, Mısır’dan, Filistin’den ve Rojava’dan ve Türkiye’den dünyanın dört bir yanından kadınların sesi yankılanıyor. Bedenimiz, emeğimiz, kimliğimiz, özgürlüğümüz için kara gecenin esaretinden ağır prangalardan kurtuluşumuzu örgütlüyoruz. Kadınların enternasyonalist dayanışma ile zincirlerimizi kıracağımız, prangalarımızdan kurtulacağımızı özgür yarınları hep beraber kuracağımızın sözünü buradan bir kez daha veriyoruz. 
 
DEMOKRASİ DEVRİMİ
 
Şu an Türkiye’nin en önemli gündemlerinden birisi seçimler. Yerel seçimlerle ilgili çalışmalarımız çok yoğun bir şekilde Kürdistan ve Türkiye’nin dört bir yanında devam ediyor. Geçtiğimiz hafta sonu yaklaşık 90 seçim bölgesinde 100 bin delegeyle ön seçimlerimizi gerçekleştirdik. Bu çalışmalarda MYK’mizi Parti Meclisimiz, milletvekili grubumuz da dahil yaklaşık 5 bin kişi halk oylamasında görev aldı. Delegeleri sadece parti üyeleriyle sınırlı tutmadık. Yani alışılagelen partilerin bildiği sıradan bir ön seçim mahiyetinde olmadı bu halk oylaması. Bu halk oylaması olabildiğince kapsayıcı, hangi kentte oluyorsa o kentin bütün demokrasi güçleriyle gençliğiyle, kadın hareketiyle, doğa ve insan hakları savunucuları ile birlikte oldu. Geçmiş dönemde bu kurumlarda emek veren yönetimlerin de yer alan her insan orada kendini delege olarak gördü. DEM Parti olarak demokrasi devrimi gerçekleştirdik. Başka hiçbir partinin yapmaya teşebbüs edemeyeceği demokratik bir atılım yaptık. Düzen partilerinden de farkımızı bizler bu halk oylamasıyla bir kez daha gösterdik. Bu halk oylamasında emek veren, oylamanın gerçekleşmesi için gece gündüz çalışan arkadaşlarımıza, kar kış soğuk dinlemeden oy kullanmaya gelen delegelere buradan sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bize bu coşkuyu yaşattıkları bu demokrasi şölenini yaşattıkları için. 
 
 KAYYUMLARI GÖNDERMENİN İLK HAMLESİ ÖN SEÇİLER 
 
Ön seçim bizim açımızdan aynı zamanda kayyımları göndermenin ilk hamlesiydi. 100 bini aşkın insan o sandıklara geldi büyük bir istekle oylarını kullandı. Hakikaten bu demokrasi şöleninin diğer bir anlamı kayyım siyasetini süpürmektir. Ve elbette bizim açımızdan ikinci aşamaya artık geçilmiş durumdadır. Bizlerin kayyımları göndererek ve demokratik belediyecilik anlayışının bu topraklarda inşa edilmesi için atacağımız ikinci ve büyük hamledir. 31 Mart seçimleri tarihsel bir öneme sahip olacak. Kayyımların gasp ettiği belediyeleri geri alacağız. Yerel yönetimler belediyeler demokrasinin asgari koşulu olan seçme ve seçilme hakkından alınan yetkiyle yönetilecektir. Kayyım atanan belediyelerimizde yaşayan halk, adaylarını kendi iradesiyle belirledi. Kendi iradesiyle adaylarının belediye yönetimlerini hem kazanmasını hem orada halkın iradesiyle kalıcı olmasını kayyım atamasını engelleme konusunda kalıcı olmasını da sağlayacaktır. 
 
KAYYIMLARI SÜPÜRMEKLE YETİNMEYECEĞİZ
 
Bu iradeyi 1 Nisan'dan itibaren belediyeleri seçme seçilme hakkının iradesiyle koruyacağız. gayrimeşru yasalara anayasaya aykırı gaspçı kayyımca zihniyete bir daha asla ve asla yol verilmeyecek girmelerine asla izin verilmeyecek. Seçilmişin yetkisini darbeyle çalanlar belediyelerin kasaları soyup soğana çevirenler, kenti kaldırımsız ve yolsuz bırakanlar intikam almak için parke taşlarını bile sökecek kadar densizleşenler, sokakları toz toprak ve çöp içinde bırakanlara buradan sesleniyoruz. Sizlerin kayyımcı anlayışını, biz halk olarak süpüreceğiz. Kürtçe tabelaları sökenler, eş başkanlık ve eşit temsiliyetimizi hedef alanlar, kadınlar için sosyal ve ekonomik anlamda katkı vermek için açılan kurumları kapatanlar bu kayyımcı anlayışı halk süpürecek. Kayyımları hep beraber süpüreceğiz. Kayyımları süpürmekle yetinmeyeceğiz. AKP’nin yolsuzlukları bulaşmış hizmetsizlik anlayışıyla neredeyse artık hizmet veren belediye modeline dönüşmüş olan Şirnak, Bingöl, Ağrı ve Muş’u mutlaka alacağız.
 
HALKIN OLMADIĞI DENKLEMİ KABUL ETMEYECEĞİZ
 
Kent uzlaşısında kastettiğimiz, o kentte yaşayan bütün siyasi öznelerin siyasi partilerin yanı sıra o kentteki bütün demokrasi güçlerini kapsayan bir genişlikte bahsettik. İrademizin yönetimlere yansıtılacağı formüller üzerinde çalışmak üzere kent uzlaşısı çalışmalarımızı yoğunlaştırmış durumdayız. 2019 yılında oyun bozucu gücümüzü 2024 yılında oyun kurucu bir güç haline getirecek ve yerel yönetimlerde bu oyun kurucu güç olarak hep birlikte yer alacağız. 
Halkın yönetimde olmadığı tek bir denklemi kabul etmeyeceğimizi defalarca ifade ettik. Buradan bir kere daha altını kalın kalın çiziyoruz. Halk oylaması yapılan yerlerin eş başkan adaylarını açıklayacağımızı söyledik ve bizler buradan bundan sonra hem Kürdistan’da hem batıda da bu açıklamalar gerçekleştirdikten hemen sonra artık çalışmalarımızda ikinci aşamaya geçmek zorundayız. DEM Parti, 31 Mart seçimlerinde yeni bir demokrasi destanını hep birlikte yaratacağız. Bunun için durmak yok, gece gündüz çalışacağız. Kar kış demeden çalışacağız alanlarda meydanlarda olacağız halkımızın içinde olacağız.”
 

Diğer başlıklar

00:11 30 barodan Demirtaş açıklaması: AİHM kararları ivedilikle uygulanmalı
05/11/2025
23:42 Finlandiya’da üç Kürt gözaltına alındı
23:38 Meclis'te HSK üyeliğine Havvanur Yurtsever seçildi
22:22 Özel: Çete hesap vereceğine bize soruşturma açıyor
21:39 Özgür Özel hakkında re'sen soruşturma başlatıldı
20:52 Özel: Akın Gürlek farklı bir şirketten maaş aldı
20:41 MİT Başkanı, Hamas heyetiyle görüştü
20:05 Rezan’da çıkan kavgada 1 kişi yaşamını yitirdi
19:41 İşçiler 98 gündür direnişte
19:26 İHD: Kadın eylemine saldıran polisler yargılansın
18:59 Eylem 345'inci haftasında: KHK'liler görevlerine iade edilsin
18:55 Ordu’da 2 işçi göçük altında kaldı
18:54 Tekirdağ'da 'Kürtçe yasal güvenceye alınsın' çağrısı
18:50 Tuşba’da Kadın Ormanı kuruldu
18:43 Cenevre eyleminde Köln yürüyüşüne çağrı
18:27 Kurtulmuş ve koordinatörlerin toplantısı bitti
18:22 Seldek’te ‘Demokratik toplumla şiddetsiz özgür yaşama’ atölyesi
18:19 Komisyon yarınki toplantısını erteledi
18:10 İlham Ehmed: Demokratik ve ademi merkeziyetçi bir sistem kurulmalı
17:50 Mexmûr'daki kadınlardan Abdullah Öcalan için yürüyüş
17:37 Sönmez, Doğan, Ekinci’nin taziyelerine kitlesel ziyaret
17:32 Kayyım protestosunda tutuklanan 3 kişi tahliye edildi
17:15 İran'da 5 Kürt öğretmenin cezası onandı
17:12 Fransız Ulusal Meclisi'nden Abdullah Öcalan'ın Umut Hakkı için deklarasyon
17:00 Kurtulmuş siyasi parti koordinatörleriyle bir araya geldi
16:45 Figen Yüksekdağ: Demokrasiyi kazanma ve yoğunlaşma zamanıdır
16:30 Erkan Baş: AİHM kararları anayasal olarak uygulanmalıdır
15:53 Gazeteci Aykol'un tedavisinde dördüncü aşamaya geçildi
15:35 Talepleri kabul edilen işçiler eylemini sonlandırdı
15:30 ABD, El-Şara’ya yönelik BM yaptırımlarının kaldırılmasını istedi
15:08 DEM Parti Edirne Cezaevi önünde
Demirtaş: Komisyon Abdullah Öcalan ile görüşsün
15:06 Bedlîs’te 4 Kasım protestosu
14:55 Kadın cinayetinde faile ağırlaştırılmış müebbet
14:39 ‘Sınırlar değil, insanlar yaşasın’
14:17 Kurtulmuş siyasi partilerin koordinatörleriyle görüşecek
14:12 Heyelan gerekçesiyle mahalle boşaltılıyor
14:04 Maaşlarını alamayan işçiler Bakanlık önünde
14:00 Şehir hastanesi işçileri maaşları için eylemde
13:58 Erdoğan’dan Demirtaş açıklaması: Yargı bu konuda ne derse ona uyarız
13:56 ‘Gizli elektrik zammı’ 2.5 milyon haneyi etkileyecek
13:38 DEM Parti Sincan Cezaevi önünde: İktidar sürece uygun davransın
13:25 ‘Çerçi Satış Noktası’ açıldı
13:24 Wanlılar: Kobanê Davası tutsakları derhal bırakılsın
13:12 Erdoğan: Süreçte yeni bir kavşağa ulaşıldı, tüm taraflar dinlenmeli
13:08 DEM Parti’den ‘bütçe’ raporu: Barış bütçesi için mücadele vereceğiz
12:55 Akgün için kurulan taziyeye kitlesel ziyaret
12:55 Kimlik kontrolüne tepki gösterdi, kelepçelenerek darp edildi
12:50 Konak Belediyesi'ne soruşturma: 4 gözaltı
12:47 Çocuklara tacize karşı nöbete katılan Eğitim Sen Eşbaşkanı’na soruşturma
12:38 Gülistan Doku ve Rojin Kabaiş’e dair demeç suçlama konusu oldu
11:50 AYM’den yargıya ‘Non bis in idem’ hatırlatması
11:26 Yayıncı Zal hakkında ceza istemi
10:50 Antalya’da belediyeye yönelik 8’inci dalga operasyonu
10:47 Hat ve Investco Holding'e kayyım atandı
10:23 Bosna Hersek'te yangın: 10 ölü, 20 yaralı
10:22 ABD’de UPS kargo uçağı düştü: 7 ölü 11 yaralı
10:14 CHP'nin kayyımı itirazı reddedildi
09:48 Mamdani New York’un ilk Müslüman belediye başkanı oldu
09:26 Tutsak Birkan: Sürecin başlamasıyla baskılar arttı
09:25 57 bin ağaç kesim izni yöre halkının geçim kaynağını bitirecek
09:10 İHD’li Yılmaz: Entegrasyon yasaları ihtiyaçları karşılamalı
09:09 Tahliye edilen eşbaşkanlar: Onurlu barış mücadelemiz sürecek
09:08 Köln’de miting hazırlığı: Sürecin başmüzakerecisi özgür olmalı
09:08 Cizîr’deki taciz davası 20 Kasım’da: Çocukları yalnız bırakmayalım
09:04 Wan’da ev kiralamak da almak da hayal!
09:03 İzmir'de belediyeler ekonomik krizin faturası emekçilere kesiyor
09:03 Cenazesi 5 yıldır 'kayıp'
09:02 Çerkesya Konsey Başkanı: Süreç demokratik ülke inşası için fırsattır
09:01 'Dağ'ın sesi oldular, şimdi de demokratik topluma öncülük etmek istiyorlar
09:00 5 KASIM 2025 GÜNDEMİ
04/11/2025
23:47 Ahmet Özer: Barışa kavuşma arzumuz demir parmaklıkları aşan bir güçtür
23:42 AİHM kararı Meclis gündeminde: Cezaevinin kapıları amasız, fakatsız açılmalı
22:56 Beyaz Saray: Trump-Şara görüşmesi 10 Kasım'da
22:51 Zeyrek'in ölümüne ilişkin iddianame hazırlandı
22:46 Sudan Doktorlar Ağı: Evlerde onlarca cenaze yığılı halde bulundu
21:38 AKP’li Çewlîg Belediyesi’nden suya yüzde 78 zam
20:11 Düşünmez: AİHM kararı sonrası siyaset elini taşın altına koymalı
20:04 223 işçinin direnişi sürüyor
19:25 İmamoğlu'nun babası ve oğluna yurtdışı yasağı
19:17 Provokasyonlara karşı açıklama: Barışın sesini daha gür haykıracağız
19:12 AYM, Adalet Bakanlığı’nın hak ihlaline karar verdi
19:01 Kuzey Kore askerleri Rusya’ya sevk ediliyor
18:47 MHP: Demirtaş için tahliye kararı gelebilir
18:44 Eskişehir’de 11’inci yargı paketi protestosu
18:22 Bağdat’ta Haşdi Şabi karargahında patlama
18:09 Irak petrol ithalatını durdurdu
18:05 ECHO'dan Türkiye-Irak anlaşmasına tepki
18:02 Mêrdîn'de şüpheli kadın ölümü
18:00 ABD'nin eski başkan yardımcısı hayatını kaybetti
17:57 ABD’nin Gazze karar tasarısı detayları
17:51 Komisyon ‘Abdullah Öcalan’ı ziyaret' gündemi ile toplanacak
17:42 Erzincan Cezaevi önünde açıklama: Baskı son bulsun
16:55 Demirtaş'tan Bahçeli ve Özel’e teşekkür
16:44 Tutsaklardan Hüseyin Aykol’a: Devrimciler pes etmez
16:18 TÜSİAD'tan DEM Parti'ye ziyaret
16:12 Kadınlara saldırıya tepki: Amed’i karanlığa teslim etmeyeceğiz
16:10 İmamoğlu'nun babası ve oğlu ifade verecek
16:07 Emekli-Sen’den Rojin için eylem: Failleri bulunsun
15:30 Recep Unuş’un taziyesine ziyaret
15:14 Özgür Özel’den ‘dokunulmazlık’ özrü
15:10 4 Kasım protestosu: Ne kayyımlar ne siyasi darbeler halk kazanacak
15:08 Daştan ve Bilgin’i anan gazeteciler beraat etti
14:48 Micheal Adufu şüpheli ölümü: Çöp poşeti içinde ifadesi alındı
14:23 Kadınlara yönelik saldırı protesto edildi
14:20 Bakırhan: Komisyon derhal Sayın Öcalan’ı dinlemeli
13:45 MKG: Basın üzerindeki baskılar derinleşti
13:38 Sudan’da iç savaş: Binlerce kişi yerinden edildi
13:03 İnşaat kazısı sırasında göçük altında kalan bir işçi kurtarıldı
12:44 Bakırhan: Demokratik Entegrasyon yasaları birlikte yaşamanın anahtarıdır
12:10 Demirtaş’ın avukatlarından tahliye başvurusu
12:03 Dêrgul’de iki aracın yakıldığı iddia edildi
12:02 Bahçeli: Komisyon İmralı’ya giderek ilk elden mesajları almalı
11:33 Amed'de fuhuş ve uyuşturucuya karşı 'öz savunma' çağrısı
11:26 Bahçeli: Demirtaş'ın tahliyesi Türkiye için hayırlı olacaktır
11:02 16 dernek Erxevan Doğa ve Kültür Platformu Girişimi'ni kurdu
10:53 Gülistan Sönük: Demokratik Türkiye için halkın iradesi tanınmalı
10:36 4 Kasım darbesi: Demokratik siyasetin özgürleşmesi çıkış yoludur
09:58 Abdullah Öcalan'dan 'pozitif aşama' çağrısı
09:20 Xaçort Mahallesi hedefte!
09:19 Wan’daki parti ve örgüt temsilcileri: Temel adım Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüdür
09:18 Dêrsimli yurttaşlar: Komisyon Abdullah Öcalan ile görüşsün
09:10 Doç. Dr. Çelik: Barış için geçiş dönemi hukuku gerekli
09:08 Emekliler: Halkın kaynakları savaş baronlarına akıyor
09:04 Irak'ta seçimin nabzı: Partiler güven vermiyor, çatışma riski yüksek
09:00 04 KASIM 2025 GÜNDEMİ
00:17 AİHM'in kararı kesinleşti: Kobanê Davası'ndaki tüm tutsakları bırakın
03/11/2025
23:59 DEM Parti Eş Genel Başkanları: Toplumsal barışın tesisi hukuka uymaktan geçer
23:45 Demirtaş'tan AİHM kararı sonrası ilk açıklama
22:41 Bartın'da üniversite öğrencilerine saldırı
21:39 Eğitim Sen’den Narin Güran Öykü Yarışmasına katılım çağrısı
21:26 AİHM’in Demirtaş hakkında ihlal kararı kesinleşti
21:08 Hüda Kaya tahliye edildi
20:31 Rojin Kabaiş için Amed’de futbol turnuvası
20:19 Semra Güzel: Mücadelem sürecek
19:51 Yargı paketine tepki: Kimliğimiz devletin denetiminde olamaz
19:45 Amed’de polis aracı bir yurttaşa çarptı
19:01 Erdoğan'dan 'süreç' açıklaması: Kazanan 86 milyonun tamamı olacak
18:33 'Tarım destekleri artırılsın, köylünün hakkı verilsin'
18:29 İsrail ordusu Refah’ta 2 Filistinliyi öldürdü
18:11 Wan’daki işçilerin eylemi 96’ncı gününde
17:53 Minguzzi davası gerekçeli kararı açıklandı
17:45 MHP'li belediye hakkında inceleme başlatıldı
17:41 CMB rezervlerinde azalma
17:37 Bursa'da bir kadın katledildi
17:32 Trump: Maduro'nun sayılı günleri var
17:27 Barrack: İsrail ve Türkiye yakında anlaşma imzalayacak
17:09 Agit Akgün için memleketinde taziye kuruldu
17:05 Semra Güzel tahliye edildi
17:05 DEM Parti Heyeti İmralı’dan döndü
16:50 Gazeteci Aykol enfeksiyon nedeniyle uyandırılamıyor