Hatimoğulları: Gelin güvenlik zirveleri yerine barış zirvelerini kuralım

ANKARA - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Kürt sorunu nedeniyle yaşanan savaş ve ölümler üzerinden “Yürüdüğünüz yol, yol değil” diye seslendiği AKP iktidarına, “Gelin güvenlik zirveleri yerine barış zirvelerini kuralım” çağrısında bulundu. Hatimoğulları, parti olarak yaptıkları halk oylamaları için ise “kayyımları göndermenin ilk hamlesiydi” dedi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin haftalık grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. 
 
Dünyanın ve Türkiye’nin savaşlar cenderesinden geçtiğini söyleyen Hatimoğulları, yaşanan tarihi yoksulluğun da savaşlardan kaynaklandığını kaydetti. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında işçilerin, kadınların, emekçilerin ve halkların cumhuriyetinin demokratikleşmesi gerektiğini belirten Hatimoğulları, devam eden Kobanê Davası’na dair ise, yargılanan siyasetçilerin “rehin” tutulduğuna dikkat çekti. 
 
‘CENAZELERİ GELEN ASKER ANALARININ ACILARINI EN İYİ KÜRT ANNELERİ ANLAR’ 
 
Zap’ta yaşamını yitiren askerlerin ailelerine başsağlığı dileyen Hatimoğulları, “Acının rengi olmaz ama acının sınıfı vardır. Bizler dilimiz döndüğünce Türkiye ve dünya kamuoyuna bu acının sınıfsal karakterini anlatmaya çalıştık. Bugün gelen asker cenazelerinin ailelerine dönüp baktığımız zaman, her biri kerpiç evlerde yaşayan, çadırlarda yaşamak zorunda kalan aileler. Yoksul ailelerin çocuklarının askerlik yaptığını ve ölüm haberleri onların aldığını görüyoruz. Saray ve yandaşlarından hiç kimse böylesi haberler almaz, alınmaz. Deprem sonrasında çadırda kalmak zorunda kalan asker aileleri sürekli basında gösterildi. Daha da vahim olanı bu çadıra cenaze haberi geldikten sonra, o bayrak oraya asıldıktan sonra elektrikli ısıtıcılar oraya bırakıldı ve bu basına servis edildi. İşte acının o nedenle sınıfsal olduğunu düşünüyoruz. Şu bilinsin ki cenazeleri gelen askerlerin analarının acılarını en iyi Kürt anaları anlayabilir” dedi.
 
‘CELLATLARI VE CELLATLIĞI ÇAĞRIŞTIRACAK BİR ANLAYIŞIN PARLAMENTODA YERİ YOK’
 
Hatimoğulları, MHP’li Devlet Bahçeli’nin grup toplantısında partilerini hedef alan sözlerine de yanıt verdi. Hatimoğulları, “Bahçeli diyor ki; Karamanoğlu Mehmet Bey zamanında Türkçe konuşmayan bu topraklarda yaşayamazmış. Ve buradan hareketle böyle bir ırkçı söylemden hareketle ‘Türkçe konuşmayanların Meclis’te yeri yok’ diyerek, DEM Parti’nin parlamentoda yeri olmadığını söylüyor. Bizler çok net olarak şunu söylüyoruz; cellatları ve cellatlığı çağrıştıracak bir anlayışın parlamentoda yeri yok. Parlamento sözün kurulduğu, parlamento siyasetin konuştuğu, savaşların ve çatışmaların ülkede yaşandığı bütün sorunların konuşulup çözüm bulunduğu bir siyaset alanıdır. Parlamentoyu bunun dışında adeta cellatları parlamentoya çağırırcasına ‘Kürtçe konuşanların burada yeri yoktur’, ‘DEM Partililerin burada yeri yoktur’ diyenlere yanıtımız çok net olarak şudur; Biz DEM Partililer olarak sadece Kürtçe konuşmuyoruz. Arapça da Türkçe de Süryanice de konuşuyoruz. Anadolu ve Mezopotamya topraklarında bütün kadim dilleri konuşan bir siyasi partiyiz. Bizim yerimiz parlamentodur. Parlamentoda yeri olmayanlar, savaş çığırtkanlığı yapan ve çatışmaları derinleştirenlerdir. Bizim yerimiz burasıdır” ifadelerini kullandı.
 
 SİVİLLER KATLEDİLİYOR
 
DEM Parti Eş Genel Başkamı Hatimoğulları, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bakın yine asker ölümlerinin hemen akabinde Rojava bombalanmaya başlandı. Siviller katlediliyor. Elektrik santralleri, gıda depoları ve hastaneler sivillerin yaşam alanları bombalanıyor. Rojava şu anda bombalanıyor. Rojava deyince aklımıza IŞİD’e karşı en onurlu mücadele, Kürt halkı ve ittifak ettiği Arap halkları geliyor. Sadece IŞİD’in hayalini kurduğu, IŞİD topraklarında değil, IŞİD aynı zamanda ABD, Fransa için, batı için de bir tehlikedir. Rojava halkları bütün dünyayı bu tehlikede kurtarmak üzere mücadele vermiştir.
 
YÜRÜDÜĞÜNÜZ YOL, YOL DEĞİL
 
Bizler DEM Parti olarak diyoruz ki bu yürüdüğünüz yol, yol değildir. Bizler barışın yolunu parlamentoya, siyasi partilere ve bütün topluma bir kez daha öneriyoruz. Bizim yolumuz barışın yoludur, müzakerenin yoludur. Bizim yolumuz DEM Parti olarak çözüm sürecinin üretilmesinin yoludur. Bizim yolumuz 40 yıldır devam eden savaş ve çatışmaların barışçıl ve demokratik yollarla çözülmesinin yoludur. Onurlu bir barışın tesis edilmesinin yoludur. Asla yolumuzdan vazgeçmeyeceğiz. Kararlı adımlarla mücadelemizi devam ettireceğiz. 
 
YENİDEN DİZAYN HAMLELERİ
 
Emperyalist güçlerin dünyayı yeniden kendi çıkarları çerçevesinde dizayn etme hamlelerini görüyoruz. Birçok ülke bugün Kızıldeniz’de savaş gemilerini bulunduruyor. Her bir ülke yeni yeni savaş gemilerini Kızıldeniz’e sevk ediyor, Yemen bombalanıyor. İran’da Kasım Süleyman’ının anmasına bir saldırı gerçekleştirildi ve yüzlerce İranlı katledildi. Yine İran’dan bütün bunlara yanıt mahiyetinde dün Federe Kürdistan Bölgesi’nde birçok üssü balistik füzelerle bombalandı. Peki, savaş silsilesi nereye kadar gider nereye evrilir? Bütün bunları Türkiye halkları olarak ve parlamentoda görev yapan her insan olarak, siyasi partiler olarak bunun muhasebesini ve analizini yapmak zorundadır. Bütün savaşlar enerji nakil hatları için ya da Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon rezervleri için, bu savaşlar İsrail’in sınır genişletmesi için, bu savaşlar yükselen Çin Ekonomisine karşı ticaret savaşları için. Peki, bütün bu savaşlar devam ederken ki şunu da belirteyim, yeni belirlenen enerji koridorlarında şu an Türkiye yok. Türkiye jeostratejik konumu itibariyle bu coğrafyanın önemli bir ülkesidir. 
 
 ATEŞE SU SERPMELİYİZ
 
Emperyalist güçler bölgeyi savaş alanına çeviriyor. Peki, biz ne yapıyoruz. Biz ise birbirimizle kavga ediyoruz, ‘Bu Kürt’tür, Kürtçe konuşamaz’ diye Kürdün katledilebileceğinin fetvasını veriyoruz. Biz ne yapıyoruz? Rojava’da sınır ötesine giderek, Irak topraklarına giderek, Kürdistan topraklarına giderek, İHA ve SİHA’larla yağdırılan bombalarla kendi halkımızdan, kendi topraklarımızdan olan insanları katletme politikası sürdürüyoruz. Ama bu böyle gidemez. Bu karmaşık denklemin içerisinde Ortadoğu ve Kuzey Afrika en ağır bedeli ödeyen topraklardır. Bizler Türkiye’de başta Kürt sorunu olmak üzere halklar sorununu barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözmediğimiz sürece bölgeye barışı öneremeyiz. 
Bölgede yanan ateşe su serpmeliyiz. O nedenle bir kez daha çağrımızı yeniliyoruz; dünya kendini dizayn ederken burada halkların payına barış düşmelidir. Kürt halkının payına barış düşmelidir. Filistin halkının, yemen halkının payına barış düşmelidir. O yüzden bu uluslararası denklemlerin içerisinde de barış siyasetini kurmak için önce kendi toprağımızdaki sorunlara köklü bir çözüm getirmek zorundayız. 
 
ÇÖZÜME ADIM ATMANIN BELGESİ
 
Değerli halkımız; bugün Meclis Genel Kurulunda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler son yaşanan asker ölümleriyle ilgili bilgilendirme yapacaklar. Saray’da da zaten ‘Milli Güvenlik Zirvesi’ adı altında zirve gerçekleştirildi. Biliyorsunuz 2015 yılında güvenlik zirvesinin yapıldığı Dolmabahçe Sarayı’nda Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle olanakları konuşuluyordu. Elimde şu anda resmî gazetede yayınlanan bir belge var. O belgeden çok kısa bir alıntıyı paylaşacağım. Belgenin resmî gazetede yayınlanma tarihi 10.07.2014 ve bu belgede şunlar söyleniyor; ‘Toplumsal bütünleşmenin güçlenmesine yönelik siyasi, hukuki, sosyo- ekonomik, psikolojik, kültür, sosyal insan hakları güvenlik ve silahsızlandırma alanlarında ve bunlarla bağlantılı konularda atılabilecek adımlar belirlenebilir’ diyor. 
 
Bir diğer bendinde şunu söylüyor; ‘Gerekli görülmesi halinde yurt içinde dışında kişi kurum ve kuruluşlarla diyalog görüşme vb. çalışmalar yapılmasına karar verir ve bu çalışmaları gerçekleştirecek kişi kurum ve kuruluşları görevlendirir diyor. Bu resmi gazetede yayınlanan bir belge. Bu belge Kürt sorununun çözümüne dair adım atmanın çerçevesini çizen bir belge.
 
 SAYIN ÖCALAN ‘BİR HAFTADA ÇÖZERİM’ DEMİŞTİ 
 
Ve Sayın Öcalan her konuştuğu zaman şunu söylemiştir. Aslında bu belgeyi de güçlendiren bir yaklaşımdır bu; ‘Bana fırsat verilirse bir haftada bu çatışmalı süreci ortadan kaldırabiliriz ve barış konuşabiliriz. Bunun olanakları açılabilir’ demişti. Ama verilen yanıt ne oldu? Dolmabahçe mutabakatından vazgeçildi, diyalog masası devrildi, çatışma süreci hızlandırıldı ve akabinde İmralı’da ağır tecrit uygulanarak aslında Sayın Öcalan’ın konuşmasının önüne geçilmiş oldu. 
 
HEP BİRLİKTE ‘BARIŞ ZİRVELERİ’Nİ KURALIM
 
Buradan Dolmabahçe mutabakatı döneminden ya da bahsini ettiğim bu belgeden devam edilmiş olsaydı, bugün Türkiye’de acı üstüne acı yaşamıyor olacaktık. Demokrasiyi konuşuyor olacaktık. Orta Doğu'da savaş tamtamlarına karşı barış siyasetini bütünlüklü halkların bütünlüklü barış siyasetini konuşuyor olacaktık. İşçinin, emekçinin, gençlerin, doğanın haklarını kadınların haklarını konuşuyor olacaktık. Ve biz buradan bir kez daha çağrımız yineliyoruz. Çatışmalar çözüm değildir, savaş çözüm değildir, acılar çözüm değildir. Hiç kimse acı yarıştırmaya ve o acıları siyaset malzemesi olarak kullanmaya sakın ha sakın kalkmasın. Artık yeter. Artık kana doydu bu topraklar. Artık acılara doydu bu topraklar ve gelin hep beraber güvenlik zirveleri yerine asıl güvenliğin teminatı olan barış zirvelerini hep beraber onları örgütleyelim.
 
SİLAHLAR SUSSUN BARIŞ KONUŞSUN
 
Hrant Dink’in katledilmesinin yıl dönümü olan 19 Ocak’ta bizler de Hrant’ın vurulduğu yerde olacağız. Hrant Dink barış için verdiği imza metninde ‘Unuttuğumuz barışı düşleyebiliriz. Düşleyebilmek en büyük gücümüz. Biz düşledikçe barış canlanacak. Soluk almaya başlayacak. Önce bir susun silahlar ölüm sussun hayat konuşsun’ demişti. Cesaretle söylediğin gibi; bizler de senin sözünü tekrarlıyoruz. Önce bir sussun silahlar, ölüm sussun, hayat konuşsun. Savaş değil, barış konuşsun. Barışa dair atılmış olan her imzanın daha da güçlenmesi için, Anadolu topraklarında barışı her beraber tesis etmek için sana sözümüz olsun mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. 
 
SEFALETTİN YÜZYILI
 
Savaşın olduğu gibi ekonomik krizin bedelini biz yoksullar ödüyoruz. İktidar sözcüleri her yerde tekrarlayıp duruyorlar. ‘Bu yüzyıl Türkiye’nin yüzyılı olacak’ diye. Bu iktidarın bizi karşı karşıya bıraktığı yüzyılın nasıl bir yüzyıl olduğuna hep beraber bakalım. Bizim açımızdan bu yüzyıl ezilenler ve sömürünler açısından işçiler emekçiler açısından Türkiye’de yaşayan 84 milyon yurttaşın içinde en az 50 milyonu açısından açlık ve sefalet yüzyılıdır. 
 
İŞE AŞA DOYDUĞU BİR YÜZYIL
 
Bizim yüzyılımız ise adil gelir dağılımının olduğu bir yüzyıl olacaktır. Hayat pahalılığının son bulduğun bütün yurttaşların işe aşa doyduğu bir yüzyıl olacaktır. Gençlerin işsizlikten parasızlıktan özgürlüklerinin kısıtlanmış olmasından dolayı yaşamış oldukları mutsuzluğun biteceği bir yüzyıl olacaktır. Gençlerin yurtdışı ve göç yollarını tutmayacağı kendi ülkelerinde kalıp kendi topraklarına hizmet edecek emek verecekleri bir yüzyıl olacaktır. Emekli maaşında yaşanabilir bir seviyeye çekilebileceği bir yüzyıl olacak bizim yüzyılımız. Bizim yüzyılımız geleceği asla şans oyunlarına bırakmayacak, uyuşturucu şebekelerinin ağlarına düşen gençlere güvenceli bir iş ve hayat sağlayarak onların mutlu olabileceği bir hayatı sağlayarak o gençleri oradan kurtaracağımız bir yüzyıl olacak. 
 
UYUŞTURUCU AĞINA DÜŞEN GENÇLER 
 
Değerli arkadaşlar, yaptığımız çok sayıda halk toplantısı ve buluşmasında ailelerin en fazla şikâyet ettiği noktalardan biri uyuşturucu konusudur bütün kentlerde. Uyuşturucu ağına düşen gençlerin bu bataklıktan kurtulması için proje üretmemiz gereken bir yüzyıldır. Yine binlerce kişi staj ve çıraklık sigortasının emekliliğe sayılması için hak mücadelesi veriyor. Haklarını almak için 21 Ocak’ta Ankara’da miting yapacaklar. Buradan miting yapacak olan staj ve çıraklık sigortasının emekliliğe sayılması için mücadele veren kardeşlerimize sesleniyoruz. Bizler DEM Parti olarak EYT tartışmalarının başladığı ilk günden beri sizlerin sigortasının sayılması için mücadele verdik. Çok sayıda önergeler sunduk Meclise ama hepsi AKP ve MHP oyları ile reddedildi. Bizler sizlerin sorunlarını parlamentoda bu kürsülerden hem de alanlarda meydanlarda yapacağınız mitinglerde sizlerle birlikte olacağız.
 
EN AĞIR BEDELİ KADINLAR ÖDEDİ
 
Geride bıraktığımız 2023 biz kadınlar açısından hiç kolay olmadı. İşsizlik, yoksulluk diz boyu ve bunun en ağır bedelini biz kadınlar ödedik. 2023’te erkek şiddeti aramızdan 315 kadını kopardı. 248 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi, 28 kadın sözde koruma altında olduğu halde katledildi. O kadınları ne yazık ki bu yargı sistemi koruyamadı. Kuşkusuz kadına yönelik şiddetin AKP ve MHP politikaları erkek yargının fiili cezasızlık sistemi medyanın cinsiyetçi söylemleri meşrulaştırıyor
 
DÖRT BİR YANDAN KADIN SESLERİ YANKILANIYOR
 
İran, Kürdistan, Pakistan, Mısır’dan, Filistin’den ve Rojava’dan ve Türkiye’den dünyanın dört bir yanından kadınların sesi yankılanıyor. Bedenimiz, emeğimiz, kimliğimiz, özgürlüğümüz için kara gecenin esaretinden ağır prangalardan kurtuluşumuzu örgütlüyoruz. Kadınların enternasyonalist dayanışma ile zincirlerimizi kıracağımız, prangalarımızdan kurtulacağımızı özgür yarınları hep beraber kuracağımızın sözünü buradan bir kez daha veriyoruz. 
 
DEMOKRASİ DEVRİMİ
 
Şu an Türkiye’nin en önemli gündemlerinden birisi seçimler. Yerel seçimlerle ilgili çalışmalarımız çok yoğun bir şekilde Kürdistan ve Türkiye’nin dört bir yanında devam ediyor. Geçtiğimiz hafta sonu yaklaşık 90 seçim bölgesinde 100 bin delegeyle ön seçimlerimizi gerçekleştirdik. Bu çalışmalarda MYK’mizi Parti Meclisimiz, milletvekili grubumuz da dahil yaklaşık 5 bin kişi halk oylamasında görev aldı. Delegeleri sadece parti üyeleriyle sınırlı tutmadık. Yani alışılagelen partilerin bildiği sıradan bir ön seçim mahiyetinde olmadı bu halk oylaması. Bu halk oylaması olabildiğince kapsayıcı, hangi kentte oluyorsa o kentin bütün demokrasi güçleriyle gençliğiyle, kadın hareketiyle, doğa ve insan hakları savunucuları ile birlikte oldu. Geçmiş dönemde bu kurumlarda emek veren yönetimlerin de yer alan her insan orada kendini delege olarak gördü. DEM Parti olarak demokrasi devrimi gerçekleştirdik. Başka hiçbir partinin yapmaya teşebbüs edemeyeceği demokratik bir atılım yaptık. Düzen partilerinden de farkımızı bizler bu halk oylamasıyla bir kez daha gösterdik. Bu halk oylamasında emek veren, oylamanın gerçekleşmesi için gece gündüz çalışan arkadaşlarımıza, kar kış soğuk dinlemeden oy kullanmaya gelen delegelere buradan sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bize bu coşkuyu yaşattıkları bu demokrasi şölenini yaşattıkları için. 
 
 KAYYUMLARI GÖNDERMENİN İLK HAMLESİ ÖN SEÇİLER 
 
Ön seçim bizim açımızdan aynı zamanda kayyımları göndermenin ilk hamlesiydi. 100 bini aşkın insan o sandıklara geldi büyük bir istekle oylarını kullandı. Hakikaten bu demokrasi şöleninin diğer bir anlamı kayyım siyasetini süpürmektir. Ve elbette bizim açımızdan ikinci aşamaya artık geçilmiş durumdadır. Bizlerin kayyımları göndererek ve demokratik belediyecilik anlayışının bu topraklarda inşa edilmesi için atacağımız ikinci ve büyük hamledir. 31 Mart seçimleri tarihsel bir öneme sahip olacak. Kayyımların gasp ettiği belediyeleri geri alacağız. Yerel yönetimler belediyeler demokrasinin asgari koşulu olan seçme ve seçilme hakkından alınan yetkiyle yönetilecektir. Kayyım atanan belediyelerimizde yaşayan halk, adaylarını kendi iradesiyle belirledi. Kendi iradesiyle adaylarının belediye yönetimlerini hem kazanmasını hem orada halkın iradesiyle kalıcı olmasını kayyım atamasını engelleme konusunda kalıcı olmasını da sağlayacaktır. 
 
KAYYIMLARI SÜPÜRMEKLE YETİNMEYECEĞİZ
 
Bu iradeyi 1 Nisan'dan itibaren belediyeleri seçme seçilme hakkının iradesiyle koruyacağız. gayrimeşru yasalara anayasaya aykırı gaspçı kayyımca zihniyete bir daha asla ve asla yol verilmeyecek girmelerine asla izin verilmeyecek. Seçilmişin yetkisini darbeyle çalanlar belediyelerin kasaları soyup soğana çevirenler, kenti kaldırımsız ve yolsuz bırakanlar intikam almak için parke taşlarını bile sökecek kadar densizleşenler, sokakları toz toprak ve çöp içinde bırakanlara buradan sesleniyoruz. Sizlerin kayyımcı anlayışını, biz halk olarak süpüreceğiz. Kürtçe tabelaları sökenler, eş başkanlık ve eşit temsiliyetimizi hedef alanlar, kadınlar için sosyal ve ekonomik anlamda katkı vermek için açılan kurumları kapatanlar bu kayyımcı anlayışı halk süpürecek. Kayyımları hep beraber süpüreceğiz. Kayyımları süpürmekle yetinmeyeceğiz. AKP’nin yolsuzlukları bulaşmış hizmetsizlik anlayışıyla neredeyse artık hizmet veren belediye modeline dönüşmüş olan Şirnak, Bingöl, Ağrı ve Muş’u mutlaka alacağız.
 
HALKIN OLMADIĞI DENKLEMİ KABUL ETMEYECEĞİZ
 
Kent uzlaşısında kastettiğimiz, o kentte yaşayan bütün siyasi öznelerin siyasi partilerin yanı sıra o kentteki bütün demokrasi güçlerini kapsayan bir genişlikte bahsettik. İrademizin yönetimlere yansıtılacağı formüller üzerinde çalışmak üzere kent uzlaşısı çalışmalarımızı yoğunlaştırmış durumdayız. 2019 yılında oyun bozucu gücümüzü 2024 yılında oyun kurucu bir güç haline getirecek ve yerel yönetimlerde bu oyun kurucu güç olarak hep birlikte yer alacağız. 
Halkın yönetimde olmadığı tek bir denklemi kabul etmeyeceğimizi defalarca ifade ettik. Buradan bir kere daha altını kalın kalın çiziyoruz. Halk oylaması yapılan yerlerin eş başkan adaylarını açıklayacağımızı söyledik ve bizler buradan bundan sonra hem Kürdistan’da hem batıda da bu açıklamalar gerçekleştirdikten hemen sonra artık çalışmalarımızda ikinci aşamaya geçmek zorundayız. DEM Parti, 31 Mart seçimlerinde yeni bir demokrasi destanını hep birlikte yaratacağız. Bunun için durmak yok, gece gündüz çalışacağız. Kar kış demeden çalışacağız alanlarda meydanlarda olacağız halkımızın içinde olacağız.”
 

Diğer başlıklar

00:28 AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fahrettin Altun’u görevden aldı
09/07/2025
23:21 Tetwan'da dengbêjler sahne aldı
23:09 AKP Sözcüsü Çelik: Cumhurbaşkanımız cumartesi tarihi bir açıklama yapacak
22:55 Halk buluşmalarına Abdullah Öcalan’ın görüntülü mesajı damga vurdu
21:56 Tülay Hatimoğulları: Türkiye halkları görüntüyü dört gözle bekliyordu
21:27 Kuzey ve Doğu Suriye'de Abdullah Öcalan'ın görüntülü mesajını kutlandı
21:01 Eyn Îsa’da mayın patladı: 1 kadın yaşamını yitirdi
20:47 Ege’de orman yangınları sürüyor
19:49 ABD Büyükelçisi: SDG, Suriye'ye entegre olup orduya katılabilir
19:23 Nesrin Teke mezarı başında anıldı
19:14 Şam toplantısının detayları: 10 Mart anlaşması eksiksiz uygulanmalı
18:59 31 yıllık tutsaklığın ardından tahliye edildi: Miraslarına sahip çıkacağız
18:40 Girê Spî’de paramiliter güçler arasında çatışma: 1 ölü, 4 yaralı
18:26 Korucuların katlettiği Gün davası görülmeden ertelendi
18:18 Özerk Yönetim ile Şam geçiş hükümeti görüşmesi sona erdi
18:03 Dêrsimliler uyuşturucuya karşı yürüyecek
17:30 Öcalan’ın mesajı Meclis gündeminde: Büyük barışı sağlayabilir
16:29 Zeydan Karalar ve Ahmet Şahin görevden uzaklaştırıldı
16:28 Kurtulmuş ve Kalın görüşmesi başladı
16:10 Kadın işçilerin CHP önündeki eylemi 60’ıncı gününde
16:00 ÖHD'den ağır hasta tutsak Ayık için tahliye çağrısı
15:59 Sincan Cezaevi'ndeki tutsaklar için İHİK'e başvuru
15:36 Barış Akademisyeni Fulya Atacan hayatını kaybetti
15:30 Tayip Temel: Yasal zeminin hazır edilmesi kaçınılmazdır
15:03 Bayındır: Öcalan’ın çözüm haritası geleceğin şekillenmesine katkı sağlayacak
14:04 Ayşegül Doğan açıkladı: 11 Temmuz'da Süleymaniye'de olacağız
14:04 İzBB’nin işten çıkarma kararına karşı yürüyüş
13:39 Güleç: Komisyon vurgusu yerinde bir açıklama
Canpolat: Öcalan’ın tarihi çağrısı yüzyılın resmidir
13:34 Leman’ın yazı işleri müdürü hakkında gözaltı kararı
13:28 26 yıl sonra Öcalan'ın sesini duydular: Acil adımlar atılmalı
13:25 KESK'ten ajansımıza ziyaret
13:01 Siyasetçi ve aydınlar Süleymaniye'deki tören için yola çıkacak
13:00 Köyler ve mahaller tehlikede: MUÇEP’ten Meclis’e acil çağrı
12:58 Erdoğan: Olumlu haberler alacağız
12:48 ESP Eş Genel Başkanı Hatice Deniz Aktaş tahliye edilmedi
11:33 Türkiye basını görüntülü çağrıyı nasıl gördü?
11:30 Suriye’de uluslararası katılımla diyalog toplantısı başladı
11:29 Abdullah Öcalan’ın tarihi çağrısı dünya basınında
11:19 Abdullah Öcalan’ın çağrısı sanal medyada TT oldu
11:05 İBB soruşturmasında 10 gözaltı
10:59 Polen Ekoloji üyesi Yılmaz için ‘özgürlük’ çağrısı
10:38 Kuzey ve Doğu Suriye heyeti ile geçiş hükümeti bir araya gelecek
10:17 Ege'de orman yangınları
10:12 İzmir'de bir ayda 26 bin hektar alan yandı
09:39 Türkiye yapay zekaya erişim engeli getirdi
09:38 Teksas'ta selde hayatını kaybedenlerin sayısı 111'e çıktı
09:38 Türkiye'nin Suriye planı: Amaç Akdeniz sınırını denetime almak
09:23 Amed'de 80 toplantı: Sürece destek de kaygı da yüksek
09:20 Koichi: Öcalan bugünün Mandela ve Che Guevara’sıdır
Bilongo: Asıl mesele silahsızlanma sonrası ne olacağı
09:15 Halide Türkoğlu: Kadınlar barış mücadelesinde ortaklaşıyor
09:14 'Sağlık örgütlerinin sürece dahil olması lazım'
09:13 Kadınların TİS talepleri: Eşitlik
09:11 Hafize İpek: Birlik için elimizi taşın altına koymalıyız
09:09 Kadınların talebi üzerine pazara 'Bazara Jinan' ismi verildi
09:08 Yanan ormanlar bir kez daha ranta mı açılacak?
09:06 Agirî Baro Başkanı: Meclis'teki komisyona desteği memnuniyetle kabul ederiz
09:00 Öcalan'dan görüntülü çağrı: Siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum
09:00 09 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:07 Abdullah Öcalan'ın tarihi çağrısı yayınlanacak
08/07/2025
23:16 Tetwan festivali 12’nci gününde
23:01 Tülay Hatimoğulları’ndan Karalar’ın tutuklanmasına tepki: Gölge düşürüyor
22:04 Adana Belediyesi önünde tutuklama protestosu
21:54 Halk toplantıları sürüyor: Adım atma sırası devlette
21:42 Mêrdîn’de 13 gündür haber alınamayan kız çocuğu bulundu
21:34 Tutuklanan Manavgat Belediye Başkanı Kara görevden alındı
20:39 Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Karalar tutuklandı
20:23 Tahliye edilen Erbaş: Süreç konusunda umutluyuz
20:04 Suriye, orman yangınları için AB’den yardım istedi
19:03 Gazeteci Üçar cezaevinden çıktı
18:32 Manavgat Belediye Başkanı tutuklandı
18:05 DEM Parti'den AİHM kararına dair açıklama
17:47 Gazeteci Ceylan Şahinli ifade verdi
17:33 Kobanê Davası’nda siyasetçilere verilen yurt dışı yasağı kaldırıldı
17:23 Komisyon için partiler taslaklarını Kurtulmuş’a sundu
16:20 Yüzde 76 engelli hasta tutsağın tahliye başvurusuna ret
16:07 İran’da 5 tutsağa daha idam cezası verildi
16:01 Semsûr Belediye Başkanı Tutdere'ye ev hapsi
15:44 Manavgat Belediye başkanına tutuklama talebi
15:30 Maden yasasına karşı Meclis önüne yürüdüler
15:26 Karalar'a tutuklama, Tutdere'ye adli kontrol talebi
15:12 Özel: Sandığın gücüne savaş açtılar
14:35 31 yılın ardından tahliye edildi
14:20 AİHM'den Demirtaş için ihlal kararı: Siyasi amaçlar nedeniyle tutuklu
14:05 CHP İstanbul İl Başkanı Çelik ifadeye çağrıldı
13:58 Kadınlar Meclis’e seslendi: Barışın hukuki zemini için görev al
13:30 Türkiye, Öcalan'ı yine 'umut hakkı'ndan muaf tuttu
13:09 Sendikalardan belediyelere operasyona tepki
12:57 Özdağ'a ‘MİT’ davasından beraat
12:45 Tülay Hatimoğulları: Meclis kapanmadan Barış ve Demokratik Toplum Komisyonu kurulmalı
12:43 Özgür Özel hakkında fezleke
12:42 Manavgat Belediyesi’nde 7 gözaltı daha
12:27 MİT Başkanı Irak başbakanı ile görüştü
12:21 ABD’li Montag’dan Öcalan’ın çağrısına destek
12:00 Gazeteci Üçar hakkında tahliye kararı
11:57 Meslektaşlarının katledilmesine tepki gösteren gazeteciye soruşturma
11:55 Bahçeli’den 'provokasyon' açıklaması
11:55 İSİG raporu: Haziran’da 164 işçi yaşamını yitirdi
11:40 'Çatışma ve Çocuk Hakikat Komisyonu' kurulacak
11:08 Kelepçe dayatmasını reddeden tutsak: İnsanca tedavi görmek istiyorum
10:55 Vedat Aydın Futbol Turnuvası'nda galip belli oldu
10:52 Hesendîn'de madene karşı gece boyu nöbet
10:52 AKP’li Ölmez’in şikayetiyle gözaltına alınanlardan 3’ü tutuklandı
10:24 Kadınlar 'Barış Yürüyüşü' için Ankara'da
10:19 CHP’li belediye başkanları adliyeye sevk edildi
10:00 İmralı Heyeti ve Adalet Bakanlığı görüşmesi ertelendi
09:37 Elkê'de 3 bölgeye giriş çıkışlar yasaklandı
09:30 Almanya'da 'Mûsa Anter-Hrant Dink: İki Ses, Tek Hafıza' buluşması
09:30 İran: Saldırılarda bin 60 kişi yaşamını yitirdi
09:25 Teksas'ta selde hayatını kaybedenlerin sayısı 104'e çıktı
09:20 Bir sigara gurubuna zam
09:05 Antalya’dan Gimgim’e arıcılık için geldiler
09:05 Halk buluşmaları: Öcalan'a güven tam, eşit yurttaşlık talebi
09:04 İtalyan parlamenter: Öcalan’ı dinlersek çözüme ulaşırız
09:00 Karabudak: Kurulacak komisyona Alevilerin taleplerini ileteceğiz
09:00 08 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
00:47 Hesandîn'de madene karşı nöbet eylemi
00:01 'Demokratik Toplum Buluşmaları' devam ediyor
07/07/2025
23:36 Tetwan Festivali 11'inci günü geride bıraktı
23:26 KCK’den yeni açıklama: Tören canlı yayınlanmayacak
22:12 ABD, HTŞ'yi 'terör örgütü' listesinden çıkardı
21:19 Manavgat Belediyesi soruşturmasında 7 tutuklama
21:14 Adana Demokrasi Platormu: Zeydan Karalar'ı serbest bırakın
20:43 Bakanlık, CHP'li Böcek'i belediye başkanlığı görevinden aldı
20:17 Cizîr'de kaza: Bir kişi yaşamını yitirdi
19:54 Katledilişinin 34'üncü yılında anıldı: Binlerce Vedat Aydın doğdu
19:35 DEDAŞ'tan 'kaçak saldırı': 3 kadın yaralandı
19:27 İmralı Heyeti Adalet Bakanı ile görüşecek
18:39 Balıkesir ve Aydın'da yangın
18:26 Gediz Elektrik'e İzmir yangınları tepkisi
17:37 İmralı'da aile görüşmesi
16:45 İmralı Heyeti'nden açıklama: Sürecin ilerlemesi konusunda karşılıklı irade devam ediyor
16:37 Botan TUHAD-DER Şirnex’te kongreye gitti
16:08 İmralı Heyeti ile Erdoğan görüşmesi sona erdi
15:52 Pêrtag’de pomza ve kum ocağı projesine karşı yürüyüş
15:20 'Kürt Meselesi' araştırması: Çoğunluğa göre çözüm olursa demokratikleşme olur
15:03 İmralı Heyeti ile Erdoğan görüşmesi başladı
14:57 İmralı Heyeti: Yeni aşamanın gerekliliklerini istişare edeceğiz
14:45 Beltur işçileri gözaltına alındı
14:35 Ayşe Barım tahliye edilmedi
14:23 Erdoğan'dan Özel'e tazminat davası
14:23 İşçiler TBB önünde: Suskun kalanlar adaletsizliğe ortaktır
14:07 ÖHD: Tokat Cezaevi’nde tedaviye erişim yok
13:40 İBB operasyonlarını yürüten polis görevden alındı
13:39 Tutsak gazetecinin hastaneye sevkine engel
13:31 Rapor: Kadınların yüzde 65'i evde katledildi
13:04 Zırhlı araçla ezilen Can davasında dosya savcıya gönderilecek
12:49 İzmir ve Kütahya'da yangın
12:13 İmralı Heyeti ile eş genel başkanlar bir araya geldi
12:09 Hanifi Zengin müdür yardımcılığına atandı
12:03 AKP’li Ölmez’in şikayeti üzerine köye baskın: 7 gözaltı