Bakırhan’dan devletin ‘aklıselim aklına’ çağrı: Abdullah Öcalan ile konuşun

ANKARA -Devletin “aklıselim aklına” çağrıda bulunan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, çözümde ısrar eden PKK Lideri Abdullah Öcalan’a kulak verilmesi ve oturulup konuşulması gerektiğini belirtti. 

 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin Meclis grup toplantısında gündemdeki gelişmelere ilişkin değerlendirmede bulundu. Konuşmasına, hem iktidara hem muhalefete hem de Türkiye halklarına önemli çağrılarda bulunacağını ifade ederek başlayan Bakırhan, “Umarım herkes kırmızı çizgilerini hem bize dönük önyargılarını bir kenara bırakarak,  bugün yapacağımız bu grup konuşmasına 30 dakikasını ayırır” dedi. 
 
‘SAHİLE VURAN İNSANLIKTIR’
 
Irkçılığın dünyada giderek yayıldığını ifade eden Bakırhan, bu durumun savaşlara neden olduğunu ve milyonlarca insanın yerinden yurdundan edildiğini söyledi. Bakırhan, “Dünyanın 3’te biri neredeyse mülteci konumda yaşıyor. Her gün, her an kendi topraklarını değiştirerek, başka diyarlara daha zor bir yaşama göç etmek durumunda kalıyor. Milyonlarca insan hep kaçış halindedir. İzliyorsunuz; sahiller neredeyse her gün 3-5 mültecinin yaşamını yitirdiği cansız bedenlerle önümüze geliyor. Sahillere vuran aslında göçmen ve mülteci cenazeleri değil, insanlıktır. Mülteciler gittikleri ülkelerde de düşmanca bir muameleye maruz kalıyorlar” diye konuştu. 
 
‘HEPİMİZE KAYBETTİRDİ’
 
İktidardan farklı olduklarını ve yeryüzünün bütün insanların olduğunu dile getiren Bakırhan, “Biz iktidarın büyüttüğü yapay bölünmelere değil insanı esas alan ortak yaşamdan yana olduğumuzu her seferinde dile getiriyoruz. Bu milliyetçi ve ırkçı akıl, dünyayı, Ortadoğu’yu ve Türkiye’yi giderek bir uçuruma sürüklüyor. Dünyada ve Türkiye'de bu dalgayı arkasını almak isteyen ırkçı ve milliyetçiler, her gün ülkeye milliyetçilik, ırkçılık, düşmanlık tohumları ekiyor. Türkü, Kürde, Arap’ı, Fars’a, Sünni’yi, Alevi’ye düşman etmeye yeminli siyaset tüccarları yine bu dönemde dünyanın her yerinde olduğu gibi ortaya çıktılar. Birinci yüzyılda milliyetçi ve ırkçı toplumsal sözleşme hepimize kaybettirdi, Türkiye’ye kaybettirdi. İlk yüzyılı savaşlarla çatışmalarla asimilasyon politikalarıyla ret ve inkarla geçirdik” diye kaydetti. 
 
‘KÜRT OLARAK YAŞAYACAĞIZ’
 
Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girdiğini ve ırkçı çevrelerin hala farklı kimlik ve inançları susturmak istediğini belirten Bakırhan, “Bunu için elbirliği ve ağız birliği etmişçesine yine saldırmaya çalışıyor farklı olanlara. Biz bunlara diyoruz ki; başta biz Kürtler olarak bir yüzyıl daha bizi yok sayan bu anlayışa teslim olmayacağız. Açık söyleyelim biz Türk değiliz, ama bizim Türk halkıyla, Türkiye halklarıyla herhangi bir sorunumuz yok. Biz Kürtler olarak bu bölgede Farslar, Araplar, Türkler hangi haklara sahiplerse onlarla eşit haklara sahip olmak istiyoruz, bunun mücadelesini yürütüyoruz. Hiçbir halkı ve hiçbir halkın hakkını yok saymıyoruz. Biz bin yıllardır bu topraklarda doğduk. Atalarımızın, dedelerimizin mezarları bu topraklarda. Türkiye’de yaşayan Kürtler, Kürt olarak yaşamak istiyoruz. Kürt olarak kalmak istiyoruz. Başka bir kimliğin zorla dayatılmasına tekçiliğe karşı olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Bu yüzyıllardır böyleydi. Bundan sonra da böyle olacak. Bu ırkçı, milliyetçi haykırışlara, bu ırkçı, milliyetçi dalgaya asla teslim olmayacağımızı bir kez daha belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı. 
 
TEPKİ GÖSTERDİ
 
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’ın “asimilasyona karşı en büyük silah çocuklarımıza anadillerinde öğrenmek” şeklindeki sözlerine de işaret eden Bakırhan, konuşmasına şöyle devam etti: “Peşine de Kürtler hariç diye ekliyor. Bizim de buna sessiz kalmamızı istiyor. Biz diyoruz ki; Türkler için bu anadili hak gören Erdoğan, Kürtler için de bu sözlerini tekrar eder mi? Tekrar etmeye var mı? Anadil Kürtlerin de hakkıdır, Kürtlerin hakkını yok saymak bu söylemleri boşa çıkarır. 
 
BU TABLOYA İTİRAZIMIZ VAR
 
Bakın Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan sosyo ekonomik gelişmişlik endeksinde illerin sıralamasını birazdan göstereceğiz. Bu haritada yine Kürtlerin payına yoksulluk açlık düşüyor. Yine işsizlik düşüyor. Biz kardeşiz Kürtlere eşit davranıyoruz diyenlere bizzat bu tabloyu göstermek isterim. Bu gösterilen Kürt illeridir, Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Kürt coğrafyasıdır. Bu tabloya bakınca yüzyıldır ne yaşadığımızın en iyi fotoğrafı bu tablodur. Sadece diline, kültürüne, yaşamına, özgürlüklerine bir düşmanlık yok, ekonomik olarak aç bırakma, yoksul bırakmaya çalışıyorlar. Bizim itirazımız bu tabloyadır, bu tabloda özellikle Kürt illerinin bulunduğu bölgelerin renklerinin de Türkiye’nin diğer bölgeleriyle aynı olmasıdır. Başka bir derdimiz yok. Şimdi bu milliyetçi ve ırkçılar diyor ki, sadece sessiz kalmayın, aç da kalın. Bunu reddediyoruz, buna itiraz ediyoruz. Ben eminim ki hiç bir onurlu Kürt ve diğer milliyetlerden halklarımız da bu tabloyu kabul etmeyecektir, etmemelidir. 
 
ARKASINDA ÇETE ÇIKIYOR
 
Bunlar istiyor ki bir yüzyıl daha kadın katliamlarına ses çıkarmayalım. İşçiler katledilsin, buna fıtrat deyip geçelim, Süryanice iki kelime konuşulmasın, Kürtçe bilinmeyen dil olarak geçsin. İhaleler yandaşların elinde dolaşıp dursun. Yine yakın zamanda takip ettiniz, bir moto kurye Somali Cumhurbaşkanın oğlu tarafından katledildi. Evet karşılığında 27 bin lira para cezası verdiler. Bir gram vicdanı olan insana soruyorum. Bir moto kurye kardeşimizin öldürülmesinin bedeli 27 bin lira olarak belirleyen bu yargı mı? Onun arkasındaki iktidar mı bu ülkeyi seviyor?  Sahte yerlilik, çakma millilik yetmiyor, sürekli beka diyorlar. Bir bakıyoruz arkasında bir kadrolaşma çıkıyor. Terör diyorlar, bugün yine açtı ağzını yumdu gözünü iktidarın küçük ortağı. Perdeyi çekiyoruz, arkasında hırsızlık, yoksulluk çeteler çıkıyor.
  
TOPLUMA BİR FAYDASI YOK
 
Bu bin yıllardır böyledir. Kim çok fazla milliyetçilik yaparsa bilin ki arkasını sakladığı suçlar ve günahlar vardır. Bu ülkede değişmeyen bir kural vardır. Kim alçaklık yapıyorsa, kim vatan hainliği yapıyorsa, kim başkasının hakkını yiyorsa, maalesef milliyetçiliğe sarılıyor. Bu milliyetçi ve ırkçı dalga ikiyüzlülüktür. Tarihe bakın hem yakın geçmişe hem de uzak geçmişimize, bu sahte ve ikiyüzlü milliyetçilerin topluma tek bir faydası olmamıştır. Bütün ülke çalışmış onlar, zimmetine geçirmişlerdir. 
 
BAŞIMIZ DİK, ALNIMIZ AÇIKTIR
 
Yine son dönemlerde sık sık partimize, halklarımıza dönük bir söylem var. Ona da bir yanıt vermek isterim. Bizi sömürgecilerle, emperyalistlerle aynı cümlede dile getirenlere bu cevabı vermek istiyorum. Kürt halkı da DEM Parti de, DEM Parti’nin geleneğinden geldiği partilerin tamamı da sömürgeciliğe ve emperyalizme karşıdır, karşısında durmuş ve mücadele etmeye devam edecektir. Bu ülkedeki diğer siyasi geleneklere baktığımız zaman asıl onların geçmişinde bugünün de emperyalizm ve sömürgeciliğin etkilerini, izlerini görürsünüz. Allah’a çok şükür bu konuda başımız dik, alnımız açıktır. İlk günden beri ısrarcıyız; Türkiye’nin en temel sorunu Kürt sorunudur ve en çıkar yolu da çözümü dışarıda görmek değil, Türkiye içerisinde çözmektir. Kaybolan şeyi, kaybolan topraklarda ve yerde aramaya devam edeceğiz. 
 
ÜLKE UZLAŞISI
 
Değerli arkadaşlar dolayısıyla bu alaca karanlık içerisinde bir mum yakmak için iki önemli çağrı yapmak istiyoruz. Birincisi Türkiye halklarınadır. Yükselen milliyetçi ve ırkçı dalgaya karşı bizi ancak ortak değerlerimiz olan barış ve demokrasi bir arada tutabilir, güçlendirebilir. Bu sebeple herkesi güçlü bir ülke uzlaşısına katkı sunmaya davet ediyoruz. Bizler toplumsal uzlaşıyı güçlendirebilirsek, bu milliyetçi ırkçı dalgayı durdurabiliriz. Yine ikinci çağrımız zerre-i miskal kadar bir devlet aklı kalmışsa onadır; Siz de yakinen izliyorsunuz, bölgemizde, komşu ülkelerde ciddi bir çatışma, gerginlik, savaş, kaos hali hakimdir. Bundan çıkmanın en iyi yolu Türkiye’de toplumsal barışı sağlamaktır. Asıl güvenlik tehdidi hakkını arayan, isteyen Kürtler değil, asıl güvenlik tehdidi bu ırkçı ve milliyetçi kesimlerden geldiğini de Türkiye halkları görmelidir. Buna karşı demokratik çözüm ve barış için adım atmak gelecek nesillere olan borcumuzdur. 
 
AKLISELİM DEVLET AKLINA ÇAĞRI: ÇÖZÜM İMRALI’DA
 
Eğer halen aklıselim düşünmeye meyilli bir devlet ve onun kırıntısı kalmışsa şu iyi görünmelidir; İmralı kapıları her aralandığında demokratik çözüm umudu büyümüştür, ülke huzura kavuşmuştur. Ülkenin ekonomisi yükseliş trendine geçmiştir. Türkiye’de çözümde yıllarca ısrar eden Sayın Öcalan’a kulak verilmeli ve oturulup konuşulmalıdır. Ülkemizde barışı mayalamak isteyen Sayın Öcalan’a mı yoksa kanayan yaramız üzerinde tepinmeye çalışan, tuz döken bu ırkçı milliyetçilerin zihniyetini mi tercih edeceğiz? Bu iki seçenek arasında bizim seçeneğimizin hangisi olduğu zaten belirtmiştim. 
 
TARİHİ KÜRT BARIŞI
 
Herkes bilsin ki bugün artık tek bir ihtimal vardır. Ya toplumsal barışı sağlayacağız, demokratik ve adil bir düzen inşa edeceğiz ya da bu ırkçı milliyetçi dalgaya teslim olacağız. Yani bir devlet aklı ortada yok. Yeni yüzyılın sadece Türkiye için değil tek kurtuluş reçetesi demokrasiye ve ortak akla dayalı uzlaşmadır. Türkiye’de de Türkiye uzlaşmasıdır. Türkiye halkları için tek çıkar yol, tarihi Kürt barışıdır. Demokratik, adil, özgürlükçü bir düzendir. Alevinin eşit yurttaşlık hakkına sahip olduğu, ibadet hakkının güvence altına alındığı, tek bir Ermeni’nin bile güvercin tedirginliği hissetmediği bir ülke olsun istiyoruz. Bunun mücadelesini yürütüyoruz. 
 
AB’NİN ÇÖPLÜĞÜNE DÖNÜŞTÜ
 
İktidar yalnızca bunları yapmadı, yıllarca Türkiye’yi AB’ye giriyoruz diye kandırdılar, günün sonunda Türkiye AB’ye girmedi ama AB’nin çöplüğüne dönüştü. Bakın Avrupa ülkelerinin bütün dünyaya ihraç ettiği çöplerin toplamı 32 milyon ton civarındadır. Türkiye’ye 12,5 milyon ton çöp göndermiş. Yani bütün dünyaya gönderdikleri çöpün neredeyse yarısına yakını Türkiye’ye gönderiliyor. Biz evrensel hukuk olsun, demokrasi olsun, özgürlükler olsun, AB’deki insan hakları ve demokratik değerleri çoğaltalım diyorum, maalesef iktidar bunun yerine çöpleri çoğaltmaya devam ediyor 3-5 kuruş için. Biz bunun da çıkar yol olmadığını, en iyi yaşamın ekolojik değerlere uygun bir yaşam olduğunu, bununla bu ülkenin huzur bulacağını belirtmek istiyoruz. Milliyetçi ve ırkçı dalganın bize dayattığı ülke, emekçilerin aç kaldığı, çocukların fabrikalarda yaşamlarını kaybettiği, velilerin karne günü sevinmediği, ülkenin çöp merkezi haline geldiği, nefes almanın bile zorlaştığı bir ülkedir. 
 
EL ELE VEREREK NEFES ALABİLİRİZ
 
Değerli dostlar çakma milliyetçilerin bize dayattığı bu nefessizliğe son vermek bizim elimizdedir. Önümüzde bir yerel seçim var. Elele vererek birlikte nefes alabiliriz. Geçtiğimiz hafta 90 merkezde 10 binlerin katılımıyla bir halk oylaması gerçekleştirdik. Dört bine yakın adayımız, delegelerimiz ve kent dinamikleriyle Türkiye’de bir demokrasi devrimine hep birlikte imza attık. Seçim halkın, adaylar hepimizin diyerek milliyetçi, ırkçı merkeziyetçi mantığa da demokrasinin nasıl olduğunu bu seçimlerle bir kez daha cevap verdik. Yerel demokrasiyle nefes alabileceğimizi gördük. Tüm ülkeye de gösterdik. Bu kadar baskıya rağmen dünyada, Türkiye’de demokratik değerleri büyüten, demokratik değerlerde model olan yöntemleri, yolları bulmaya çalışmamızı da ben takdire şayan olarak değerlendiriyorum. Üretenlerin, dert edenlerin, halkların ve inançların yönettiği kentlerde nefes alabiliriz dedik, onun gerekliliklerini yerine getirdik. Bizi nefessiz bırakmak için irademize ipotek koymaya çalışıyorlar. 
 
HİLELERE KARŞI SANDIKLARA GİDECEĞİZ
 
Bu seçim hileleri sadece DEM Parti’nin görevi değildir, Türkiye’deki duyarlı bütün çevrelerin görevidir ve üzerinde durmaları gerekir. Halkımıza da çağrımız var;  adalet sizlerin elindedir. Bu arsızlığa, bu hırsızlığa, kul hakkı yemeye dur demek de yine sizlerin elindedir. Hile ve hurdalarına karşı seçim günü en güçlü şekilde sandıklara gideceğiz, sandıkları savunacağız. Bu hile yapanlara da haddini bildireceğiz. Bu hile ve harama karışan, kirli oyuna karışan herkesi de uyarıyoruz. Bakın kimse bu durumun basit bir oyun olduğunu sanmasın. Ben sadece bir kaç kent merkezi ve örneklerini verdim, binlerce bu biçimde küçük farklarla kazandığımız yerlere seçmen kaydırıldı. Bir halkın iradesini hile ile gasp etmek en çok iktidara meşruluk sorunu yaratır. Bu açık bir suçtur. Bu halkın iradesine karşı işlenmiş bir suçtur. Bunun hesabı da bir gün sorulur. 
  
NE HUKUK NE VİCDAN
 
Diyelim ki Ankara’dan Türkiye’nin herhangi bir il ve ilçesine seçmen olarak kaydınızı yapmak istediğinizde bizzat kendinizin gitmesi ve açık kimliğinizi ibraz etmeniz lazım. Başka bir şey daha istiyorlar, o ikamette oturup oturmadığınıza dair de, bir fatura götürmeniz lazım. Faturanın sizin adınıza kayıtlı olması lazım. Soruyorum binlerce kişi imza atmadan, nüfusa uğramadan nasıl adresi değişiyor. Hani bunların adında adalet vardı, hani bunlarda vicdan vardı. Bunlar 21 yıldır ülkeyi yönetiyorlar. Ne hukuk ne adalet ne vicdan olmadığını Kürdistan coğrafyasında yaşayan Kürtler ve ekonomik sorunlar yaşayan Türkiye halkları çok iyi biliyor. Bugüne kadar itirazlarımızı yaptık ama şaşırmadık yaptığımız itirazların bir çoğu reddedildi. Vatandaşın gelmesine, kimlik göstermesine gerek yok, fatura ibraz etmesine gerek yokmuş. Ama AKP’liyse. Başka bir partili ise bu prosedür ayrıntılı bir şekilde hayata geçiriliyor.
 
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ
 
Sanıyorlar ki yanlarına bırakacağız. Emin olun bu ret kararını veren ilçe seçim kurulu başkanları hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Arkadaşlarımız hazırlanıyor, birçok merkezde seçimi kaybetmemize sebebiyet verecek olan bu 51 bin kaçak hayali seçmen hakkında da suç duyurusunda bulunacağız. Yok öyle bedava AKP’cilik yapıp, gelip oy kullanmak. İlçe nüfus müdürleri hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Bu defa atı alan Üsküdar’ı geçemeyecek. Bu defa herkes yaptığı hilenin hurdanın hesabını verecek. Tüm il ve ilçe örgütlerimize ve vekillerimize çağrımızdır, hayalet seçmen avcıları olarak bize düşen görev, her oya sahip çıkmaktır. Halka nefes aldırmayanlara, sandıklarda çalıp çırpanlara güçlü bir cevap vermektir. Emin olun hep birlikte mücadele ederek, onlar bir çaldıkça, bizler iki kazanarak çalmalarının önüne geçebiliriz. 31 Mart’ta zafer kazanacağız.
 
ZAFERİN ŞİFRESİ 
 
Değerli arkadaşlar, 31 Mart’ta zaferin şifresi kent uzlaşıdır. Bizler yerelden demokrasiye, kent uzlaşısından, Türkiye uzlaşısına ulaşmak için mücadele ediyoruz. Derdimiz öyle kimin hangi belediyeyi alacağıyla ilgili değil kim bizimle birlikte hareket etmek istiyorsa demokratik adil bir Türkiye’nin şifresi olan Türkiye uzlaşısına hazır olmalıdır. Bizler güçlü bir demokratik ittifakı, güçlü bir kent uzlaşısını, Türkiye uzlaşısıyla taçlandıracağız. Tek çare budur. Biz kurucu bir iddia ile seçimlere giriyoruz. Kent uzlaşısı, Türkiye uzlaşısı demokratik bir modeldir. Yerelden demokrasiye, kent uzlaşısından Türkiye uzlaşısına ulaşmanın yoludur. Bir kez daha siz değerli vekilleri ve halkımızı uyarıyoruz. Bugüne kadar çeşitli sebeplerden dolayı sandığa gelemeyen, kent dışında yaşayan seçmenlerimiz de bu hileye karşı bu yapılan irade gaspına karşı bu sefer ne pahasına olursa seçmen olarak bulundukları sandıklara gelmeleri gerekiyor. Oy kullanmaları gerekiyor, emin olun bizler, emekçiler, yoksullar, Kürtler, Türkler eğer demokratik bir Türkiye’de, özgürlükçü bir Türkiye’nin inşasında uzlaşabilir isek ırkçılık çatışma ve savaş naraları atan ama yolsuzluk, hile, haramın dışında bir şey yapmayan, bu ülkeyi yöneten zor zulüm yönetimini sonlandırabiliriz.”
 

Diğer başlıklar

21:29 Amedspor maçında Leyla Zana sloganları durmadı
21:12 Pirsûs'ta Noel kutlaması
19:26 Mêrdîn’de ev ev, sokak sokak ‘Umut ve Özgürlük’ çağrısı
19:12 Özerk Yönetim saldırıları kınadı: Sorumlu Geçiş Hükümeti'dir
18:52 Suriye Alevi Yüksek İslam Konseyi: Geçiş Hükümeti devleti temsil etmiyor
18:41 Suriye'de Alevilerin federalizm talebine saldırı: Ölü ve yaralılar var
18:12 Sırrı Süreyya Önder Barış Futbol Turnuvası: Herkesin değeriydi
18:02 4 Ocak mitingi için çalışmalar sürüyor
17:45 Gazeteci Aykol iki ayı aşkın süredir yoğun bakımda
17:24 Binlerce kişi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için yürüdü
17:18 DMS 1’nci Olağanüstü Kongresini gerçekleştirdi
17:01 Din alimleri yeni yönetimlerini belirledi
16:50 Kayyım, belediye taşınmazı satışını eleştiren eşbaşkana tazminat davası açtı
16:44 Demokratik Birlik İnisiyatifi Mersin'de iki aileyi barıştırdı
16:42 İstanbul’da Azize Kaplan için anma
16:19 İzmir'de bağımlılık ve fuhşa karşı yürüyüş
15:48 Dêrsim’de GES tepkisi: Doğanın sesine kulak verin
15:32 Amed’de taziyelere kitlesel ziyaret
15:32 İhlalleri anlatan tutsağa 'panik yaratma' iddiasından soruşturma
15:12 Amed’de ‘Edebiyat ve Toplum’ paneli
15:01 Roboskî anmaları: Sorumlular yargı önüne çıkarılsın
13:49 Tülay Hatimoğulları: Barışın yolu Roboskî’den geçer
Keskin Bayındır: Roboskî defteri kapanmayacak
13:22 Abdullah Öcalan: Gençliğin öncülük rolünü oynayacağına inanıyorum
13:03 Serhat'ta kar yağışı: 3 bin 46 yerleşim yeri ulaşıma kapandı
13:00 AKKAY-DER yeni yönetimini belirledi
12:48 İzmir'de tutsaklar Toprak ve Taş tahliye oldu
12:32 Roboskî'de 14'üncü yıl anması: Adalet çığlığımızı duyun
12:06 Rojhilat’ta iki kolber çığ altında kalarak yaşamını yitirdi
11:32 Esenyurt’taki kazada yaşamını yitirenlerin sayısı 5 oldu
10:04 Meteoroloji’den kuvvetli kar yağışı uyarısı
09:50 Kadınların 2025'teki mücadelesi Jin dergi kapağında
09:19 Onlarca çocuğun istismar edildiği Ensar Vakfı, ahlak dersi verecek
09:16 Pirsûs’ta belediye sokakları onarıyor DEDAŞ bozuyor
09:14 51 kilometrelik tarihi kanalın sadece 3 kilometresi sulamada kullanılabiliyor
09:09 4 Ocak mitingi için çağrı: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için alanda olalım
09:09 11’inci Yargı Paketi’ne tepki: Demokratik bir zihniyetin ürünü mü?
09:04 Elkê'de kar kalınlığı bir metreyi geçti
09:02 HDK Eşsözcüsü Kenanoğlu: Abdullah Öcalan’a yaklaşım Kürtlere yaklaşımı belirler
09:01 Suriye’de petrol ve doğalgaz savaşı
09:01 Boyun eğmediler, direnişlere öncü oldular
09:00 28 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
00:04 Qers’te 41 köy yolu ulaşıma kapandı
27/12/2025
23:12 Halep’te 2 üniversite öğrencisi kaçırıldı
22:56 İran sinemasının usta ismi Behram Beyzayi yaşamını yitirdi
22:32 Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê’de abluka arttı
21:25 Hacı Özkal okurları ile buluştu
21:09 İzmir'de Gaxan etkinliği: Barışa vesile olsun
20:16 Bağımlılığa karşı örgütlü mücadele çağrısı
19:52 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Umut hakkı barış, eşitlik, özgürlüktür
19:38 Alman aktivist Anna Liedtke için eylem
19:29 İstanbul’da kaza: 4 kadın işçi yaşamını yitirdi
19:26 Mûş beyaza büründü
18:12 Gazze’de 71 bin 219 insan katledildi
17:39 Silêmanî’ye çalışmaya giden genç ölü bulundu
17:20 Rusya’dan başkent Kiev’e saldırı
17:14 Arkaş'tan panele katılım çağrısı: Sorunları masaya yatıralım
17:02 Bayındır: Kürt halkı Önder Öcalan'dan ayrı olamaz
16:55 Gazeteci Aykol'un akciğerlerinden sıvı örneği alındı
16:51 Mêrdîn'de 4 Ocak çağrısı
16:47 Şêxmeqsûd ve Eşrefiye'de kuşatma ve saldırılar sürüyor
16:29 Türköne: Devlet Abdullah Öcalan’ın ‘Ortak yaşam’ vizyonuna geldi
16:13 Bismil’de Arjen Kültür ve Sanat Merkezi açıldı
16:06 Dêrsim’de ilk kar
15:59 4 Ocak mitinge çağrı:‘Umut hakkı’ sağlanmalı
15:34 Üç ilde erkek şiddeti: Bir kadın katledildi
15:15 Ertürk ve Kavak’ın tahliyesi talep edildi
15:01 Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği raporu: Kadınlar şiddetin her türlüsüne maruz kalıyor
14:48 ‘Doğu Raporu’nun 30. Yılında: Dünden Bugüne Paneli
14:43 Dêrsim'de Gaxan etkinliği
13:42 Kayıp yakınları beş kentte adalet talep etti
13:34 Mêrdîn'de görüş mesafesi 5 metrenin altına düştü
13:23 HPG'li Lokman Gazyak anıldı
13:10 Emek ve Demokrasi Platformu: ‘Umut hakkı’ barışın toplumsallaşmasını sağlar
12:58 Cumartesi Anneleri Mehmet Özdemir’in akıbetini sordu
12:42 Sokağa çıkma yasaklarında katledilen sağlık emekçileri anıldı
12:40 Mersin’de 2 çocuk yangında yaşamını yitirdi
11:49 İBB’ye yeni operasyon: 4 gözaltı
10:34 Eşbaşkanlardan ‘Umut ve Özgürlük’ mitingine davet
09:32 Libya uçak kazasını incelemek için heyet gönderdi
09:07 3’ü kadın 4 öğrenciyi yaralayan kişi tutuksuz yargılanıyor
09:06 4 Ocak mitingine çağrı: 'Umut hakkı' bir halkın umudunun ilkesidir
09:06 Şaqayiq Nowruzi: İran’da kadın hareketi akan bir nehir
09:05 Kürdistan'da 300’ü aşkın arkeolojik alan baraj suları altında bırakıldı
09:04 Kadifekale'de özel savaş politikasına karşı yürüyüş
09:03 Erdoğan ‘kesinlikle bulacağız’ demişti: İnal’dan 20 yıldır haber yok
09:03 2026’da kadın mücadelesi ve örgütlülüğü daha da güçlenecek
09:02 Roboskî 14 yıldır kanıyor: Acımızı barış dindirir
09:01 Sistematik tacize uğrayan çocuğa polisten soru: Annen iftira mı atıyor?
09:00 Zam, enflasyon, yoksulluk: Türkiye 2026’ya ekonomik çöküşle giriyor
09:00 27 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:09 Şêx Meqsûd ve Eşrefiye'ye saldırı
07:57 38 il için yağış uyarısı
00:05 Demokratik Suriye Meclisi: 10 Mart Mutabakatı’nın başarısı acil bir ulusal öneme sahiptir
26/12/2025
23:50 Artuklu’da meşe ve çam fidanları toprakla buluştu
23:43 Gözaltına alınan gazeteci Mezarcı serbest bırakıldı
22:56 Amed’de bir kadını katleden Siraç Kartal tutuklandı
22:52 DEM Parti: Saldırılara karşı ortak mücadele hayati önemdedir
22:25 DAİŞ gümrük devriyesine saldırdı: 3 yaralı
22:03 Alevi Yüksek Meclisi: Cami saldırısının sorumlusu Şam’dır
21:36 Bakan Tunç’tan 11’inci Yargı Paketi savunması: Ceza adaletini sağlamaya yönelik bir düzenleme
21:25 Ankara'da Şeva Yelda kutlaması
20:40 Gazze’de can kaybı 70 bin 945’e yükseldi
20:28 Amed’de iş cinayeti
20:11 Süveydalı tutuklular açlık grevine başladı
20:05 Antalya'da polis şiddetine tepki: Sorumlular cezalandırılsın
19:23 Humus’taki cami saldırısını HTŞ’nin ‘eski’ kolu üstlendi
19:05 Alevi örgütlerinden katliamlara karşı mücadele çağrısı
18:28 Wan’da 223 işçinin eylemi sürüyor: Ne zaman dur diyeceksiniz?
18:18 HDK’deki çalışmaları nedeniyle sosyolog Berfin Azdal’a hapis cezası
18:12 'Yomra’da doğa talanına izin vermeyeceğiz'
17:24 MESEM protestosunda tutuklanan öğrencilere tahliye
17:22 Yeniden Refah Partisi’nden 102 kişi istifa etti
17:09 Mêrdîn’de 3 kişinin öldürülmesine dair hukukçular ve aileden açıklama
17:08 Katliam Yasası'nın durdurulması için BM'ye başvuru yapılacak
16:21 Humus’ta Alevilere ait camiye saldırı: Çok sayıda ölü ve yaralı var
16:20 Bayram ve Yıldeniz aileleri yaşamını yitiren yakınlarını andı
15:56 Keskin Bayındır: 7'den 70'e herkes mitinge katılmalı
15:49 Ankara'daki barınaklarda 10 ayda 17 bin köpek ölümü
15:42 Selma Kara'yı katleden faile ağırlaştırılmış müebbet cezası istemi
15:41 Şirnex’te ağaç kıyımının üstü brandayla örtülüyor
15:15 ABD'den Nijerya'ya DAİŞ operasyonu
15:12 Katliamın üzerinden 14 yıl geçti: Roboskî süreç açısından turnusol kağıdıdır
14:39 Adana'da 4 Ocak mitinginin çalışmaları için start verildi
14:34 Leyla Zana'ya saldırı ve hakaretlere suç duyurusu
14:13 Emeklilerden asgari ücret protestosu
13:54 Katliamların aydınlatılması için hukuki düzenleme ve komisyon talebi
13:53 Tutsaklara yeni yıl kartı
13:52 Humus’ta camide patlama: 3 ölü, 5 yaralı
13:28 ABB Başkanı Mansur Yavaş hakkında soruşturma izni talep edildi
12:43 Yolda önlem alınmamasına tepki: Hakkari’de ölüm var!
12:32 4 Ocak mitingine çağrı: ‘Umut hakkı’nı savunmak, barışı savunmaktır
12:30 DTSO Meclisi’nden çağrı: Barış ve ekonomi için somut adım şart
12:27 Nihal Ay’ın taziyesine kitlesel ziyaret
11:25 Enflasyonun düşeceğini bekleyenlerin oranı düştü
10:50 AİHM İmamoğlu dosyasını ‘öncelikli’ inceleyecek
10:16 Buca Belediyesi işçileri yeniden iş bıraktı
09:59 Süreç anketi: 'Umut hakkı' talebi yüzde 71 oranında
09:43 Karasu: Kürt halkının iradesinin dikkate alınması gerekiyor
09:20 Mazlum Ebdî Şam’a gidecek
09:17 Doğum izni düzenlemesi: Kadınların hayatını zorlaştıracak
09:17 Edebiyat, folklor, bilim ve direnişin sesi: Sehîdê Îbo
09:15 Kadınların talepleri 'yetersiz elektronik kelepçe' gerekçesiyle reddediliyor
09:14 Wan Barosu Cezaevi Komisyonu'ndan Kaya: Süreci sabote etmek isteyen hapishane ve yönetimleri var
09:13 Yazar Tunç: Mereş'te yaşananlar soykırımdı, devlet yüzleşmeli
09:13 Sanatçılar: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için miting alanını dolduralım
09:07 Gaxan'ın bu yılki gündemi: Demokratik toplum ve barış
09:06 Dumlu'da tutsaklara sistematik şiddet
09:01 İnsan hakları ve yargı açısından garabet bir yıl geride kaldı
09:00 Avrupa yıl boyunca Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü haykırdı
09:00 26 ARALIK 2025 GÜNDEMİ