Ekolojist Yılmaz: İklim değişikliği kapitalizm kaynaklıdır

img
ANKARA - Polen Ekoloji İklim Çalışma Grubu'ndan Onur Yılmaz, yaşanan iklim değişikliğinin kapitalizm kaynaklı olduğunu belirterek, doğayla uyumlu bir yaşamın inşasının mümkün olduğunu vurguladı. 
 
Küresel ısınma, kuraklık ve sel gibi aşırı hava olaylarıyla etkilerini gösteriyor. Yine deniz seviyesinin yükselmesi, buzullarda erime, kuraklık ve don gibi sonuçları beraberinde getirdi. Geçtiğimiz günlerde yaşanan ve tarımsal üretimi olumsuz etkileyen zirai don da Türkiye'de iklim değişikliğini birkez daha gündeme getirdi. 
 
Polen Ekoloji İklim Çalışma Grubu üyesi Onur Yılmaz, iklim krizi ve sonuçlarına dair Mezopotamya Ajansı'nın (MA) sorularını yanıtladı. 
 
Son yıllarda hava sıcaklıklarında ani artışlar ya da düşüşler yaşanıyor. Bu tür ani hava değişimlerini duyuzuz ekolojik krizle bağı nedir? 
 
Öncelikle bu gibi hava durumu anomalileri ile iklim değişikliğinin ayrı şeyler olduğunu belirteyim. Hava durumundaki bu aşırı sıcaklık, yağış, yağışsızlık, hortumdan fırtınalara hava olayları iklim değişikliğiyle bağlantılı olarak daha sık, daha şiddetli ve daha yaygın hale geldi. Ve ne yazık ki veriler daha da kötüleşeceğini gösteriyor. Kısa süreli hava durumundan farklı olarak; iklim krizi ise bölgesel ya da dünyasal uzun vadede görülen döngüleri ve tahmin edilebilir olguları ifade ediyor. 2023 ve 2024 yıl ortalamaları 1,5 derecenin üzerinde gerçekleşmişti, 'La Nina' denilen daha soğuk geçen evrenin ardından bu Mart ayında bir kez daha küresel sıcaklık ortalaması 1,55 derece ile bu eşiğin üzerine çıktı. Bütün bu 'sürpriz' günlük hava durumu geçişleri -işte iklim değişikliğinin kontrolden çıkmaya doğru gidiyor oluşu- yeni iklim dengesinin henüz oluşmamasıyla ilgilidir. İklim sistemi yalnızca atmosferi değil, yeryüzündeki su ve buzul kütleleri de kapsayan dinamik ve kaotik bir sistem. Ancak sera gazı etkisiyle hızlanan ortalama sıcaklıklardaki artış havadaki nemi arttırıyor. Bu hem daha güçlü hava olayları demek hem de okyanus asitliği, sıcaklığı ve akışlarında bozulmalar demek. Bu dengeler bir pozitif geri besleme mekanizması olarak iklim değişikliğini kendiliğinden hızlandırır halde. Şuan ve yine buzulların erimesi, güneş ışınlarını daha az geri yansıtması ve deniz seviyelerinin artışı ile böyle bir mekanizma, emperyalist kapitalist üretim tarzının tüm krizlerine rağmen yol açtığı emisyonların artmaya devam edişi, bölgesel olarak da öngörülemeyen böyle yeni mekanizmaları ortaya çıkarıyor.
 
Hava olaylarındaki bu uç eğilimlerin arkasındaki dinamikler neler? Özelikle fosil yakıt kullanımı, sanayi üretimi gibi faktörlerin etkisini nasıl açıklarsınız?
 
 
Yeryüzü olduğundan beri iklimi sürekli değişmiştir. Günümüzde yaşanan iklim değişikliği ise küresel yayılma süreci 500 yıllık olan kapitalizm kaynaklıdır.
 
Yeryüzü olduğundan beri iklimi sürekli değişmiştir. Daha önceki kitlesel türlerin yok oluşuna baktığımız zaman da iklimin belirleyici olduğunu görüyoruz. Günümüzde yaşanan iklim değişikliği ise; kendisi 250 yıllık olan ve kendisini ortaya çıkaran sömürgecilik ve küresel yayılma süreci 500 yıllık olan kapitalizm kaynaklıdır. Kapitalist üretim tarzı, en kısa sürede en çok kârı elde etmek için üretimin sürekli hızlandırıldığı, doğaya hammadde ve atık alanı olarak sürekli el konulduğu, kendisi dışında herhangi bir toplumsal örgütlenmeye imkân vermeyen bir sömürü sistemidir. Üretim faaliyeti insanın varoluşunun bir parçasıdır ve her toplumsal düzende doğayla etkileşiminin adıdır. Ancak daha önceki toplumsal düzenler üretici güçler (nicel ve nitel, teknik yönden) gelişkin olmadığından; doğa ve iklim üzerindeki etkisi sınırlıydı. Dolayısıyla soyut olarak 'insan kaynaklı' demek yerine somut olarak içinde bulunduğumuz tarihsel toplum düzenini işaret etmek sorunun kaynağını belirlemek için önemlidir.
 
Sermaye merkezli sanayi faaliyetleri doğa ve atmosfere nasıl bir etkide bulunuyor, etkiler Türkiye gibi ülkelerde neden bu kadar görünür hale geldi?
 
Kapitalist üretimin 1950'lerle birlikte sıçramalı geliştiğini söylemiştik. Bunda savaş sonrası yıkımın telafi edilmesi için yapılan yatırım atılımları etkili oldu. Özellikle de otomasyon ve ulaştırma teknolojilerinin gelişimi etkili oldu. Dünya nüfusu 1980'lere kadar çok hızlı arttı. Bu dönemde sözde bir 'gıda yetmezliği' lafzıyla aşırı kimyasal gübre kullanımına ve monokültüre dayalı büyük tarımsal üretim 'yeşil devrim' olarak sunuldu. 1980'lerle birlikte kapitalizm sadece meta dolaşımını değil, üretim alanını da uluslararasılaştıracak kadar sermaye yoğunlaşmasını sağlamış durumdaydı ve ağır sanayi ucuz iş gücü ülkelerine kaydırıldı. Bugün ABD'ye emperyalist rekabette rakip olan Çin bu ülkelerin başında geldi. Tüm bu süreç elbette çok büyük bir atık ve emisyon sorunu yarattı. Sermaye döngüsü hızlandıkça özellikle emperyalist ülkelerde 'kullan-at' tüketim toplumu kültürü yerleşti. Kimyasal kirliliğe, plastik ve mikroplastik kirlilikleri eklendi. Okyanusların dibinden anne sütüne kadar her yerde rastlanılır hale geldi. Salgın hastalıklar artarken; kanser, parkinson gibi kimyasal maruziyetle gelişen hastalıklar Türkiye gibi kirli sanayi ülkelerinde patlama yaptı.
 
Türkiye'de sıklaşan çevresel felaketlerin 'doğal afet' olarak tanımlanmasını nasıl tanımlıyorsunuz?
 
 
 İklim değişikliği ve diğer tahribatlar sonucu ortaya çıkan bu felaketler asla 'doğal' olarak değerlendirilemez, yaşananlar işçi sınıfı ve ezilenlere yönelik sömürü ve baskı sisteminin bir parçasıdır.
 
Türkiye'de bu süreçlerin hepsini günbegün yaşıyoruz. Özellikle emperyalist bölge politikalarının parçası olan Türk devleti, tıkanıklığını aşmak için coğrafyada savaşlara girişerek geri dönüşsüz doğa tahribatına yol açtı. AKP iktidarlarının alamet-i farikası olan enerji, inşaat, maden sektörleri ihya olurken bu yoğun saldırıdan nasibini almamış kent kalmadı. Türkiye devlet eliyle yürütülen bu doğal varlıkları yok etme saldırısının yanında, bir felaketler ülkesi haline geldi. Her yıl birkaç büyük can kayıplı sel, yangın, toprak kayması, bina çökmesi, fırtına, vb. felaketlerle geçiyor. İklim değişikliği ve diğer tahribatlar sonucu ortaya çıkan bu felaketler asla 'doğal' olarak değerlendirilemez, yaşananlar işçi sınıfı ve ezilenlere yönelik sömürü ve baskı sisteminin bir parçasıdır. Altyapı uygun koşullara getirilmez, hastalıklara önleyici tedbirler alınmaz, felaket sonrası hızlı toparlanma sağlanmaz, kamusal hizmetler olabildiğince kesilir ve elbette sağlıklı bir çevre havası, suyu, toprağı, gıdasıyla ortadan kaldırılır.
 
 İklim krizi sadece çevresel değil, aynı zamanda sistemsel-politik bir kriz midir sizce? Bugünkü üretim-tüketim modelleriyle bu krizin çözülmesi mümkün mü?
 
İklim değişikliğinin, ekosistemlerin zayıflamasıyla büyük çevresel krizlere yol açtığından bahsettik. Bu krizler kimi zaman malların üretilmesi ve tedarikinde aksamalara da yol açabiliyor. Salgında gördüğümüz gibi, tedarik zincirleri kopabiliyor. Emperyalist rekabet devreye giriyor ve "kaynak milliyetçiliği" ile ekonomik dengeleri değiştirebiliyor. Suriye iç savaşının başlamasından hemen önceki gibi, kuraklık ve tarımsal üretimdeki kayıplar büyük halk isyanlarını tetikleyen faktörlerden olabiliyor. Ama en nihayetinde, askeri güçle, siyasi zorla belirlenen bir toplumsal baskı düzenidir bu sistem ve bu çevresel krizi; insanların, canlıların bir kısmını yok ederek, feda ederek yoluna devam etmenin yolunu bulabiliyor. Bugün kü iklim krizinin geldiği nokta, çok daha büyük altüst oluşlara gebe ve bu nedenle, sermayenin çatı örgütleri olan Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı'na (NATO) kadar yapılar, iklim değişikliğini en büyük tehdit olarak görmektedir. Belirli bir aşamada, paylaşım savaşlarıyla çözülemeyecek kadar ağır toplumsal kaoslar, üretimin yapılamaması, belirli coğrafyaların yaşanılamaz hâle gelmesi ve iklim göçleri önümüzdeki birkaç on yıl içinde gelişecek. Dolayısıyla, kapitalizm her şeye muktedir gibi görünse de doğanın güçleri nihai olarak belirleyicidir. Tarihsel materyalist ve bilimsel yaklaşım bize bunu söylüyor.
 
Birçok bilimsel raporda "küresel sıcaklık artışını 1.5 derece ile sınırlamak için üretim ve tüketim alışkanlıklarında radikal dönüşümler gerekiyor" deniliyor. Bu dönüşümün önündeki en büyük engel nedir sizce? Siyasi irade mi, sermaye yapıları mı yoksa farkı şeyler mi?
 
 
Burjuva siyasetin çözüm olamadığı görüldükçe ezilenler ya faşizmin sosyal yörüngesine giriyor ya da devrimcileşiyor. Bir diğer engelin tabii ki bu yeni faşist hareketler olduğunu söyleyebiliriz.
 
Buradaki 1.5 derece iklim değişikliğini kontrolden çıkmasından önceki güvenli eşiklerden biri olarak iklim bilimsel bir anlam taşısa da gerçekte politik boyutu daha çok öne çıkıyor. Birkaç yıl öncesine kadar 19'uncu Yüzyıl ortalamalarına göre artış 1,1 ile 1,2 derece düzeyinde idi ve bu eşik hedefi çok büyük bir aciliyeti işaret ediyordu. Bu aciliyet bahsedilen 'radikal' dönüşümleri gerektiriyordu ve bunu da ancak devlet çapında büyük örgütlenmeler yapabilirdi. Bu yaklaşım bütün bir iklim siyasetini, devletlerarası diplomasiye ve hükümetlerin dönüşüm programlarına indirgedi ve halklara düzeni sonra değiştirirsiniz, önce iklimi kurtarın söylemine ikna etti. Ancak bu söylemin giderek çöktüğünü görüyoruz. Zira ne diplomasi ne yeşil düzen programları iklimi iyileştirmedi, aksine felaketleri katladı. Dolayısıyla en büyük engel tabii ki nesnel olarak sermaye güçleri, devletler, ordular, sınırlar, çeteler, vb. ancak öznel olarak ise toplumsal hareketlerdeki antikapitalist ve devrimci dinamiklerin zayıflığı, düzen-içi eğilimlerin etkisini korumasıdır. Burjuva siyasetin çözüm olamadığı görüldükçe ezilenler zaten siyaseten uçlara doğru savruluyor ya faşizmin sosyal yörüngesine giriyor ya da devrimcileşiyor. Bir diğer engelin tabii ki bu yeni faşist hareketler olduğunu söyleyebiliriz.
 
 İklim adaleti kavramı, bu tartışmaların neresinde durmalı? Yani iklim krizi karşısında sorumluluğun adil paylaşımı neden bu kadar önemli?
 
İklim adaleti, son yılların popüler kavramlarından biri oldu. Ancak içeriği doğru ifade edilmediğinde, ezilenler açısından yanlış politik sonuçlara yol açabiliyor. Kısaca şunu söylemek gerekir: bu düzende adaletin kırıntısını sağlayacak bir alan kalmadı. Adalet, ancak demokratik ve sosyalist devrimci dönüşümlerle sağlanabilecek bir toplumsal inşa meselesidir. ABD, AB bloku, Çin, Rusya ve Japonya gibi emperyalist ülkelerde yaşayan işçi sınıfları, elbette tarihsel olarak bu emperyalist yağmadan dolaylı olarak yararlandılar, pay aldılar. Ancak bu ülkelerdeki sömürü ve doğa tahribatı da kesintisiz bir şekilde sürdü. Bugün Trump, üretimi yeniden ABD'ye taşıma baskısı yaparken, şirketlere kârlarından vazgeçmeyi dayatmıyor; aksine, ABD işçi sınıfını Bangladeş işçi sınıfı kadar sömürebilecek koşulları yaratmayı vadediyor. "İstihdam" sihirli sözü ve yeniden orta sınıflaşma beklentisiyle, ABD işçi sınıfının bir kısmı Trump'ın peşine takılabiliyor.
 
Kapitalizmin çöküş süreci içinde eko-sosyalist süreç nasıl inşa edilebilir?
 
 
Kapitalizm çürüyor, ufukta sosyalizmin ışığı beliriyor. Bizim görevimiz, bu ışığı her yüreğe taşıyarak onları birer devrimci hücreye dönüştürmektir. 
 
Kapitalizm çürüyor, ufukta sosyalizmin ışığı beliriyor. Bizim görevimiz, bu ışığı her yüreğe taşıyarak onları birer devrimci hücreye dönüştürmektir. Doğayla uyumlu, ekoloji bilimini sahiplenen bir sosyalizmin inşası için insanlığın tarihsel birikimi mevcuttur. Bu nedenle ekolojik çöküşü de getiren bu çürüyen düzenin iradi bir biçimde, devrimci öznenin örgütlülüğüyle yıkılması ve eş zamanlı olarak yeninin inşasının başlamasını kendi yaşam sürelerimiz içinde görebilmeye kesinlikle emin olmalıyız. Pek çok tartışmada 'yarını bugünden kurmak' şeklinde ifade edilen bugünkü komün, komünal yaşam örnekleri bu inşalar için nüveleri oluşturuyor ve çok kıymetliler. Ancak daha zayıf olduğumuz nokta; yıkıcı gücümüzün inşası, karşımızdaki devasa askeri zor aygıtlarını alaşağı etmenin yolu sınıf savaşını bu düzeyde verecek ideolojik sıkılıkta bir örgütün inşasına bağlı. Aklımızı, enerjimizi bu devrimci mücadele örgütlerinin büyümesine, kitleselleşmesine ayırarak ancak sosyalizme olan inancı büyütebiliriz. Devrimci başarılar, geleceği kazanma duygusunu kitlelere yaydıkça insanlığın nasıl bir kolektif hayal gücüne sahip olduğunun örnekleri de daha fazla ortaya çıkacaktır. Eko-sosyalist süreci, devrimler çağında yeni iklim sistemine ve doğal koşullara uyum süreci olarak düşünebiliriz. Sermaye boyunduruğundan kurtulmuş insan ve canlı refahının sağlandığı, kendini yöneten bir politik toplumun, tüm bir ekonomik altyapıyı söküp baştan planladığı bir süreçtir.
 
MA / Ömer Güngör
 

Diğer başlıklar

00:28 AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fahrettin Altun’u görevden aldı
09/07/2025
23:21 Tetwan'da dengbêjler sahne aldı
23:09 AKP Sözcüsü Çelik: Cumhurbaşkanımız cumartesi tarihi bir açıklama yapacak
22:55 Halk buluşmalarına Abdullah Öcalan’ın görüntülü mesajı damga vurdu
21:56 Tülay Hatimoğulları: Türkiye halkları görüntüyü dört gözle bekliyordu
21:27 Kuzey ve Doğu Suriye'de Abdullah Öcalan'ın görüntülü mesajını kutlandı
21:01 Eyn Îsa’da mayın patladı: 1 kadın yaşamını yitirdi
20:47 Ege’de orman yangınları sürüyor
19:49 ABD Büyükelçisi: SDG, Suriye'ye entegre olup orduya katılabilir
19:23 Nesrin Teke mezarı başında anıldı
19:14 Şam toplantısının detayları: 10 Mart anlaşması eksiksiz uygulanmalı
18:59 31 yıllık tutsaklığın ardından tahliye edildi: Miraslarına sahip çıkacağız
18:40 Girê Spî’de paramiliter güçler arasında çatışma: 1 ölü, 4 yaralı
18:26 Korucuların katlettiği Gün davası görülmeden ertelendi
18:18 Özerk Yönetim ile Şam geçiş hükümeti görüşmesi sona erdi
18:03 Dêrsimliler uyuşturucuya karşı yürüyecek
17:30 Öcalan’ın mesajı Meclis gündeminde: Büyük barışı sağlayabilir
16:29 Zeydan Karalar ve Ahmet Şahin görevden uzaklaştırıldı
16:28 Kurtulmuş ve Kalın görüşmesi başladı
16:10 Kadın işçilerin CHP önündeki eylemi 60’ıncı gününde
16:00 ÖHD'den ağır hasta tutsak Ayık için tahliye çağrısı
15:59 Sincan Cezaevi'ndeki tutsaklar için İHİK'e başvuru
15:36 Barış Akademisyeni Fulya Atacan hayatını kaybetti
15:30 Tayip Temel: Yasal zeminin hazır edilmesi kaçınılmazdır
15:03 Bayındır: Öcalan’ın çözüm haritası geleceğin şekillenmesine katkı sağlayacak
14:04 Ayşegül Doğan açıkladı: 11 Temmuz'da Süleymaniye'de olacağız
14:04 İzBB’nin işten çıkarma kararına karşı yürüyüş
13:39 Güleç: Komisyon vurgusu yerinde bir açıklama
Canpolat: Öcalan’ın tarihi çağrısı yüzyılın resmidir
13:34 Leman’ın yazı işleri müdürü hakkında gözaltı kararı
13:28 26 yıl sonra Öcalan'ın sesini duydular: Acil adımlar atılmalı
13:25 KESK'ten ajansımıza ziyaret
13:01 Siyasetçi ve aydınlar Süleymaniye'deki tören için yola çıkacak
13:00 Köyler ve mahaller tehlikede: MUÇEP’ten Meclis’e acil çağrı
12:58 Erdoğan: Olumlu haberler alacağız
12:48 ESP Eş Genel Başkanı Hatice Deniz Aktaş tahliye edilmedi
11:33 Türkiye basını görüntülü çağrıyı nasıl gördü?
11:30 Suriye’de uluslararası katılımla diyalog toplantısı başladı
11:29 Abdullah Öcalan’ın tarihi çağrısı dünya basınında
11:19 Abdullah Öcalan’ın çağrısı sanal medyada TT oldu
11:05 İBB soruşturmasında 10 gözaltı
10:59 Polen Ekoloji üyesi Yılmaz için ‘özgürlük’ çağrısı
10:38 Kuzey ve Doğu Suriye heyeti ile geçiş hükümeti bir araya gelecek
10:17 Ege'de orman yangınları
10:12 İzmir'de bir ayda 26 bin hektar alan yandı
09:39 Türkiye yapay zekaya erişim engeli getirdi
09:38 Teksas'ta selde hayatını kaybedenlerin sayısı 111'e çıktı
09:38 Türkiye'nin Suriye planı: Amaç Akdeniz sınırını denetime almak
09:23 Amed'de 80 toplantı: Sürece destek de kaygı da yüksek
09:20 Koichi: Öcalan bugünün Mandela ve Che Guevara’sıdır
Bilongo: Asıl mesele silahsızlanma sonrası ne olacağı
09:15 Halide Türkoğlu: Kadınlar barış mücadelesinde ortaklaşıyor
09:14 'Sağlık örgütlerinin sürece dahil olması lazım'
09:13 Kadınların TİS talepleri: Eşitlik
09:11 Hafize İpek: Birlik için elimizi taşın altına koymalıyız
09:09 Kadınların talebi üzerine pazara 'Bazara Jinan' ismi verildi
09:08 Yanan ormanlar bir kez daha ranta mı açılacak?
09:06 Agirî Baro Başkanı: Meclis'teki komisyona desteği memnuniyetle kabul ederiz
09:00 Öcalan'dan görüntülü çağrı: Siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum
09:00 09 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:07 Abdullah Öcalan'ın tarihi çağrısı yayınlanacak
08/07/2025
23:16 Tetwan festivali 12’nci gününde
23:01 Tülay Hatimoğulları’ndan Karalar’ın tutuklanmasına tepki: Gölge düşürüyor
22:04 Adana Belediyesi önünde tutuklama protestosu
21:54 Halk toplantıları sürüyor: Adım atma sırası devlette
21:42 Mêrdîn’de 13 gündür haber alınamayan kız çocuğu bulundu
21:34 Tutuklanan Manavgat Belediye Başkanı Kara görevden alındı
20:39 Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Karalar tutuklandı
20:23 Tahliye edilen Erbaş: Süreç konusunda umutluyuz
20:04 Suriye, orman yangınları için AB’den yardım istedi
19:03 Gazeteci Üçar cezaevinden çıktı
18:32 Manavgat Belediye Başkanı tutuklandı
18:05 DEM Parti'den AİHM kararına dair açıklama
17:47 Gazeteci Ceylan Şahinli ifade verdi
17:33 Kobanê Davası’nda siyasetçilere verilen yurt dışı yasağı kaldırıldı
17:23 Komisyon için partiler taslaklarını Kurtulmuş’a sundu
16:20 Yüzde 76 engelli hasta tutsağın tahliye başvurusuna ret
16:07 İran’da 5 tutsağa daha idam cezası verildi
16:01 Semsûr Belediye Başkanı Tutdere'ye ev hapsi
15:44 Manavgat Belediye başkanına tutuklama talebi
15:30 Maden yasasına karşı Meclis önüne yürüdüler
15:26 Karalar'a tutuklama, Tutdere'ye adli kontrol talebi
15:12 Özel: Sandığın gücüne savaş açtılar
14:35 31 yılın ardından tahliye edildi
14:20 AİHM'den Demirtaş için ihlal kararı: Siyasi amaçlar nedeniyle tutuklu
14:05 CHP İstanbul İl Başkanı Çelik ifadeye çağrıldı
13:58 Kadınlar Meclis’e seslendi: Barışın hukuki zemini için görev al
13:30 Türkiye, Öcalan'ı yine 'umut hakkı'ndan muaf tuttu
13:09 Sendikalardan belediyelere operasyona tepki
12:57 Özdağ'a ‘MİT’ davasından beraat
12:45 Tülay Hatimoğulları: Meclis kapanmadan Barış ve Demokratik Toplum Komisyonu kurulmalı
12:43 Özgür Özel hakkında fezleke
12:42 Manavgat Belediyesi’nde 7 gözaltı daha
12:27 MİT Başkanı Irak başbakanı ile görüştü
12:21 ABD’li Montag’dan Öcalan’ın çağrısına destek
12:00 Gazeteci Üçar hakkında tahliye kararı
11:57 Meslektaşlarının katledilmesine tepki gösteren gazeteciye soruşturma
11:55 Bahçeli’den 'provokasyon' açıklaması
11:55 İSİG raporu: Haziran’da 164 işçi yaşamını yitirdi
11:40 'Çatışma ve Çocuk Hakikat Komisyonu' kurulacak
11:08 Kelepçe dayatmasını reddeden tutsak: İnsanca tedavi görmek istiyorum
10:55 Vedat Aydın Futbol Turnuvası'nda galip belli oldu
10:52 Hesendîn'de madene karşı gece boyu nöbet
10:52 AKP’li Ölmez’in şikayetiyle gözaltına alınanlardan 3’ü tutuklandı
10:24 Kadınlar 'Barış Yürüyüşü' için Ankara'da
10:19 CHP’li belediye başkanları adliyeye sevk edildi
10:00 İmralı Heyeti ve Adalet Bakanlığı görüşmesi ertelendi
09:37 Elkê'de 3 bölgeye giriş çıkışlar yasaklandı
09:30 Almanya'da 'Mûsa Anter-Hrant Dink: İki Ses, Tek Hafıza' buluşması
09:30 İran: Saldırılarda bin 60 kişi yaşamını yitirdi
09:25 Teksas'ta selde hayatını kaybedenlerin sayısı 104'e çıktı
09:20 Bir sigara gurubuna zam
09:05 Antalya’dan Gimgim’e arıcılık için geldiler
09:05 Halk buluşmaları: Öcalan'a güven tam, eşit yurttaşlık talebi
09:04 İtalyan parlamenter: Öcalan’ı dinlersek çözüme ulaşırız
09:00 Karabudak: Kurulacak komisyona Alevilerin taleplerini ileteceğiz
09:00 08 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
00:47 Hesandîn'de madene karşı nöbet eylemi
00:01 'Demokratik Toplum Buluşmaları' devam ediyor
07/07/2025
23:36 Tetwan Festivali 11'inci günü geride bıraktı
23:26 KCK’den yeni açıklama: Tören canlı yayınlanmayacak
22:12 ABD, HTŞ'yi 'terör örgütü' listesinden çıkardı
21:19 Manavgat Belediyesi soruşturmasında 7 tutuklama
21:14 Adana Demokrasi Platormu: Zeydan Karalar'ı serbest bırakın
20:43 Bakanlık, CHP'li Böcek'i belediye başkanlığı görevinden aldı
20:17 Cizîr'de kaza: Bir kişi yaşamını yitirdi
19:54 Katledilişinin 34'üncü yılında anıldı: Binlerce Vedat Aydın doğdu
19:35 DEDAŞ'tan 'kaçak saldırı': 3 kadın yaralandı
19:27 İmralı Heyeti Adalet Bakanı ile görüşecek
18:39 Balıkesir ve Aydın'da yangın
18:26 Gediz Elektrik'e İzmir yangınları tepkisi
17:37 İmralı'da aile görüşmesi
16:45 İmralı Heyeti'nden açıklama: Sürecin ilerlemesi konusunda karşılıklı irade devam ediyor
16:37 Botan TUHAD-DER Şirnex’te kongreye gitti
16:08 İmralı Heyeti ile Erdoğan görüşmesi sona erdi
15:52 Pêrtag’de pomza ve kum ocağı projesine karşı yürüyüş
15:20 'Kürt Meselesi' araştırması: Çoğunluğa göre çözüm olursa demokratikleşme olur
15:03 İmralı Heyeti ile Erdoğan görüşmesi başladı
14:57 İmralı Heyeti: Yeni aşamanın gerekliliklerini istişare edeceğiz
14:45 Beltur işçileri gözaltına alındı
14:35 Ayşe Barım tahliye edilmedi
14:23 Erdoğan'dan Özel'e tazminat davası
14:23 İşçiler TBB önünde: Suskun kalanlar adaletsizliğe ortaktır
14:07 ÖHD: Tokat Cezaevi’nde tedaviye erişim yok
13:40 İBB operasyonlarını yürüten polis görevden alındı
13:39 Tutsak gazetecinin hastaneye sevkine engel
13:31 Rapor: Kadınların yüzde 65'i evde katledildi
13:04 Zırhlı araçla ezilen Can davasında dosya savcıya gönderilecek
12:49 İzmir ve Kütahya'da yangın
12:13 İmralı Heyeti ile eş genel başkanlar bir araya geldi
12:09 Hanifi Zengin müdür yardımcılığına atandı
12:03 AKP’li Ölmez’in şikayeti üzerine köye baskın: 7 gözaltı