Abdullah Öcalan’ın Özgürlük Yoldaşı: Rıza Altun

img

HABER MERKEZİ - PKK kongresinin Ali Haydar Kaytan ile birlikte atfedildiği Rıza Altun, kimliğini tanımaya başladığı ilk andan itibaren mücadele arayışında oldu. Apocularla tanışan Altun, Abdullah Öcalan tarafından “Özgürlük Yoldaşlığı”nın sembolü olarak tanımlanacak bir mücadelenin sahibi oldu.  

PKK, 12’nci Kongre’nin sonuç bildirgesinde, 25 Eylül 2019 tarihinde Rıza Altun’un yaşamını yitirdiğini açıkladı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın, PKK’nin öncü kadrolarından Rıza Altun’u “Özgürlük Yoldaşlığı” sembolü olarak kabul ettiği belirtildi. 
 
Rıza Altun, 1954 yılında Kayseri’nin Sarız ilçesine bağlı Küçükzebeçimen köyünde dünyaya gelir.
 
“Bizim köy bir sürgüne uğramış bir köydür. Zazaca konuşuyorlar, fakat Kürdistan’ın neresinden geldiğini tam olarak kimse bilmiyor. Zazacadan hareketle, Dersim, Bingöl yöresinden geldiği düşünülüyor. Fakat ne zaman geldikleri ve esas olarak hangi nedenle geldikleri tam olarak bilinmiyor. Kimsenin bilmediği bir tarihte önce Sivas’ın Kangal ilçesine yerleşmişler. Orada akrabaların bir kısmı kalmış, diğeri Sarız’ın Küçükebeçimen köyüne yerleşmişler.” 
 
Çocukluğu köyde geçen Altun, ailesiyle birlikte babasının çalışmak için sürekli bulunduğu Ankara’ya taşınırlar.
 
 “Babam Ankara’ya gittikten sonra 3 yıl sonra gelip beni götürdü. Ben 5-6 yaşındayken Ankara’ya taşındık. Köyden tümden ayrıldık. Her şeyimizi aldık, gittik Ankara’ya yerleştik. O zaman babam inşaatta çalışıyordu, bir ağabeyim orada okuyordu. Onların önceden yapmış olduğu hazırlıklar vardı, gittik oraya yerleştik. Sadece babamın inşaattan aldığı aylıkla gecekonduda kirada oturup, çalışıyordum.”
 
İlkokuldan sonra okulu bırakarak birçok işte çalışan Rıza Altun, bu dönemi şöyle anlatır: 
 
 “Sürekli çalıştım. Muhtelif yerlerde, günü birlik işlerde sürekli çalıştım. Ta devrimci olana kadar çeşitli aralıklarla da olsa sürekli çalıştım. İlkokuldan sonra 1974’e kadar sürekli bir çalışma durumu oldu. 12 Mart’ın ardından devrimci ortam yeniden gelişti. Bu ortama girme durumu söz konusu oldu. Daha çok profesyonel devrimcilik başladı. Ondan sonra çalışma durumu olmadı.”
 
Ve Ankara'nın Tuzluçayır semtinde yeni bir dönem başlar. Sadece Rıza Altun'un devrimciliğe yönelmesi değil, aynı zamanda Tuzluçayır'ın dönüşümü için de yeni bir dönem olur. Tuzluçayır, Ankara'nın doğusundaki Mamak ilçesinin sınırları içerisinde yer alır, hapishanesi ve büyük çöplüğüyle bilinir. Oysa asıl kimliğini ne hapishaneden neden çöplükten almıştır. Gecekondu bölgesidir Mamak. Kürdistan'dan, Anadolu'dan gelen çoğu Alevi yoksulların, bir gecede inşa ettikleri gecekondularla bilinir. Tuzluçayır ise Mamak'ın sol kalbidir. 
 
 “Ankara'ya ilk geldiğimiz yıllarda epey zorlandık. Özellikle benim annemin giyim kuşamı, tamamen Bingöl, Dersîm giyim kuşamıydı. Puşisiyle, elbisesiyle, giyimi kuşamı tam bir Bingöl, Dersîm giyim kuşamıydı ve bunu değiştirmesi mümkün değildi. O an hiçbir toplumsal koşulunu değiştiremezdi.” 
 
KİMLİĞİNE YÖNELİK SALDIRI
 
Altun ailesinin köyden yeni gelen fertleri, semtin yerleşik sakinleri tarafından hoş karşılanmaz. Kürtçe konuşmaları, Hatice Ana'nın Kürt kıyafetler giymesi nedeniyle hakarete uğrarlar.
 
 “Kürtler Türkçe bilmediği için sürekli bir aşağılanma durumu vardı. Kendi içine almama, toplumun kendi içine almama durumu yaşanıyordu. Bu çok zorlayıcıydı. Özellikle çocukların toplumla bu temelde kaynaşma durumu olamıyordu. Günlük ilişkilerde reddediliyordu, aşağılanıyordu ve kovuluyordu. Bundan daha kötüsü, annemin bu kez çok aykırı. Kürtlerle tanışmadığı için, ilk defa öyle bir şey görmek, ilgi odağı oldu. Bu ilgi odağı, sempatiden çok, bir reddetme, bir aşağılama, bir hakaret etme durumuna dönüştü. O zaman bizim evin etrafında küçük çocuklar sürekli bizim etrafını, ‘Kürtler, Kürtler’ diye taşlıyordu. Annem sokağa çıktığı zaman çocuklar peşine takılıyorlardı.”
 
 
MÜCADELE İLE BULUŞMA 
 
Bir süre sonra verilen tavizler karşılığında zorluklar aşılır. Rıza Altun'un devrimci düşüncelerle tanışması da bu dönemde olur. 70'li yılların tanınan devrimcilerinin yolunun bir biçimde Tuzluçayır'dan geçmiş olması, Rıza Altun gibi gençleri de etkiler.
 
 “68'lerin sonuna doğru Tuzluçayır’da, siyaset daha çok girmeye başladı. Bilinçli bir yaklaşıma dönüştü. Artık olayları, olguları korkmadan devrimcilikle ifade eden ve böyle kabul eden, en kaba bir devrimci çerçeveyi çizen ve bunu benimseyen bir hava oluşmaya başladı ve kabul gördü aslında. Devrimcilik peşinde sempati topladı. Olaylar hızla gelişmeye başladı, işte Mahir Çayan, Deniz Gezmiş olayları çok gelişti. Bu iyi bir hava yarattı. Çünkü İbrahim Kaypakkaya orada oturuyordu. Ailesi Tuzluçayır’ın alt yolunda oturuyordu. Hüseyin İnan Tuzluçayır’da oturuyordu. Bununla bağlantılı birçok devrimci o dönemde Tuzluçayır’a gidip geliyordu. Bir yanda mevcut durumlar, diğer yandan devrimci önderlerle temas kurma durumu oldu.”
 
Rıza Altun'un örgütlü yapılarla ilişkilenmesi 1973 yılında olur. O artık bir Deniz Gezmiş sempatizanıdır. THKO sempatizanlarının buluştuğu Tuzluçayır ve Maltepe'deki derneklere gider.
 
“Ben o derneğe gittikten sonra, bir daha çıkmadım. Bir daha işe de gitmedim. Eski alışkanlıklarımı da sürdürmedim. Eski alışkanlıklarım da vardı. Çalışıyordum, kazandığımla sadece kendim yaşıyordum. Bireysel bir yaşam… O atmosfere girdiğim andan itibaren ne eski yaşamla ilişki kurdum ne de çalıştım. Bir daha da o dernekten çıkmadım.” 
 
Mahalleden tanıdığı birçok arkadaşının o derneklere gittiğini görür. Sözünü ettiği kişiler, ileride Tuzluçayır'ın Apocuları olarak şekilleneceklerdi.
 
 “Bugün bizim arkadaşların hepsi vardı hemen hemen. Hasan Şerik vardı, o zaman derneğin saymanıydı. Doğan Kılıçkaya vardı. Şehit Ali Doğan Yıldırım vardı. O aktif faaliyetler yürütüyordu. Yine O’nun abisi Ali Rıza Yıldırım vardı. Herkes vardı, bugün bizim partinin içinde olan birçok arkadaşla, halen yaşayan arkadaşla, bunun dışında da Türkiye solundan tanığım birçok kesim o dernekte toplanmıştı.” 
 
1975 yılı, tanıdığı ilk “Apocu” Kemal Pîr'dir. Bu tarihten sonrası Kemal Pir'in Tuzluçayır'da Apocu grubu kurması sürecidir. Bir ev kiralar. Evin müdavimlerinden biri de Rıza Altun'dur. Kemal Pir, grubunu kurar ancak grubun hangi düşünceleri savunacağı konusunda tercihi onlara bırakır.
 
 “Hepimiz zamanla kayıtsız koşulsuz Kemal Pir’e sempati duyduk. Fakat Kemal Pir’in çizgisini bilmiyoruz. Bazı şeyler ima ediyor, ama gerçek anlamda neyi savunduğunu bilmiyoruz. Eylem yapalım, faşistlere karşı mücadele edelim, çeşitli dernekler ve akımlara karşı mücadele edelim. Bizimle sadece genel devrimcilik bir ilişkisi hakimdi. Bir şey anlatmadı bize. Bir gün çağırdı, bir şey konuşacaktık, oturuyorduk. ‘Ben gidiyorum, bir süre gelmeyeceğim’ dedi. ‘Sizden kimliğinizi biraz tanımanızı istiyorum’ dedi. ‘Biraz kendinizi tanısanız, Kürtlüğünüzü tanısanız… Belki zamanla yine görüşürüz’ dedi. Çekti gitti, bir daha görmedik.” 
 
Bir süre sonra başka bir Apocu ile tanışır. 1976 yılının başlarıdır. Bu kez gelen Haki Karer'dir.
 
 “Rıza Güzel diye bir arkadaşım vardı, O’nun bir küçük yeğeni vardı. ‘Biri bizim eve gelmiş, sizi arıyor, sizinle görüşmek istiyor’ dedi. ‘Beni Kemal Pir gönderdi’ diyor. Biz gittik, bir arkadaşla karşılaştık. Tip olarak da giyim olarak da çok ilginç geldi. Üstünde bir parke, bir pantolon, ilginç bir bıyıkları vardı, ortası boş. ‘Beni Kemal Pir göndermiş, kendisi bir yerdedir, sizi de bekliyor, görüşmek istiyor’ dedi. Biz tabi Kemal Pir ismini verdiği için güvendik. Bir yandan da bu kim diyoruz, meğerse Haki Karer arkadaş…” 
 
ABDULLAH ÖCALAN İLE TANIŞMA 
 
Haki Karer, Rıza Altun'u Anıttepe'de bir eve götürür. Ev, bir anlamda Apocuların buluştuğu bir örgüt evidir. Evdekiler pür dikkat konuşmacıyı dinliyor. Rıza Altun konuşmacının kim olduğunu merak eder. O kişi Abdullah Öcalan’dır. 
 
“Birisi vardı, çok hakim konuşuyordu. Ben de merak ediyordum. ‘Acaba Apo kimdir?’ diyordum. İkide bir soruyordum, ‘Acaba Apo kimdir’ diyordum, ‘Ben de bilmiyorum’ diyordu. ‘Apo var mı?’ diye merak ediyordum. Kemal Pir bana gülerek gösterdi, ‘O çok konuşan, hakim konuşan arkadaş’ dedi. Ben o gece başkanı tanıdım. Ama hareketleri bana çok ilginç geliyordu, çok hakim, kendinden çok emin konuşan, herkesin de saygıyla dinlediği bir durum yaratıyordu. Evde bir örgüt havası yok, bir gençlik evi gibiydi. Biz Kemal Pir ile eski arkadaş olduğumuz halde, o ev havası içerisinde sohbet edemiyorduk. Önce salonda biraz genel konuştular, ondan sonra birkaç arkadaşla bir odaya gidip, tartışmayı sürdürdüler. Başkanı da ilk kez o zaman gördüm. Bu kez, artık ilişkilerimiz bilinçli ve daha örgütsel, kopmayan bir ilişkiye dönüştü.” 
 
Rıza Altun, Anıttepe'deki toplantı ardından artık bir Apocudur. Apocu bir militan olma yolunda ilerleyen genç Rıza Altun, 22 yaşında Kürdistan gerçeğiyle tanışır. 6 yaşından beri Tuzluçayır'dan çıkmayan Rıza Altun için yeni bir dönem başlar. 1976'nın sonlarında Dîlok'a gider.
 
SAVAŞI DEVRİME ÇEVİRMEK
 
 “Kemal Pir’i dinleyip de O’nun etkisinde kalmamak, O’nun söylediklerinin heyecanına kapılmamak mümkün değil. Oldum olası, ilk karşılaştığımız andan itibaren bende korkunç bir etkisi vardır. Bir gün Kürdistan’dan gelmişti, ‘Artık yeter, gidip Kürdistan’da devrim yapmak gerekir’ dedi. Bizim amacımız da oydu, Kürdistan’da devrim yapmaktı. Kürdistan’a gitmek gerekir. ‘Arkadaşlar orada faaliyet yürütüyor, siz de artık ülkeye gelseniz, mücadeleye katılsanız iyi olur’ dedi. Bu tabi benim anlattığım gibi değil, son derece acitatif bir şekilde, son derece sıcak devrim perspektifi ile anlatıyor. Bir de Kürdistan bir savaş ortamı üslubuyla anlatıyor. Bende öyle bir imaj oluştu ki sanki Kürdistan muazzam bir savaş durumu yaşanıyor, gidip o savaşı bir devrime çevirmek sanki çok uzun bir süreye yayılmayacak gibi bir izlenim yarattı bende. O zaman Ankara’daydı halen. Söyledim, ‘Zaten biz de öyle bir şey istiyoruz’ dedim. ‘O zaman sen Antep’e git’ dedi."
 
Rıza Altun yalnız değildir. Bir grup Apocu Dîlok'tadır. İmkanları yok denecek kadar kıttır. Ama inançla, kararlılıkla devrimcilik yapmakta ısrar eder. 
 
“O zaman Antep’in Yukarıbayır Mahallesi’nde bir ev kiralamışlardı. Eve gittik, baktım ev 2-3 odası var, çırılçıplak, yere serecek hiçbir şey yok. Sadece bir iki tane yatak var, beton üzerine konulmuş, 5-6 kişi iki yatakta yatıyor. Tuğladan yapılmış, el yapımı bir ısıtıcı var. Başka birşey yok, sandalye bile yok. Mutfak bölümünde zaten hiçbir şey yok! Şimdi öyle bir süreç yaşadık. Ama bununla birlikte de artık yavaş yavaş alışmaya başladık Antep’te. İlk Kürdistan’a gidişimiz böyle oldu.”
 
Rıza Altun çok geçmeden, Dîlok'ta faşistlere karşı düzenlenen eylemlerde yerini alır. Ankara-Dîlok arası mekik dokur. Geçirdiği bir trafik kazası nedeniyle 1 yıl gibi uzunca bir süre hareket edemez. Zaten arananlar listesine girmiştir. Haki Karer'in şehadetinden sonra yeniden döner Dîlok'a. Kendisine yakın arkadaşlardan oluşan eylemci bir grup örgütler. Karakollara, faşistlerin mekanlarına, ajanlara dönük eylemlerin örgütleyicisi ve uygulayıcısıdır artık. Çok geçmeden yeni bir görev için Curnê Reş, yani Hilvan'a geçer. Hilvan'da Süleymanlar ailesine, Sêwereg'de de Bucaklara karşı verilen direnişte yerini alır. 
 
DİYARBAKIR CEZAEVİ 
 
Rıza Altun'un mücadele yaşamında 13 yıllık bir esaret süreci vardır. 1978'de Curnê Reş'te gözaltına alınır. Tam bir yıl işkenceli sorguda kalır. 12 Eylül darbesiyle birlikte işkenceler daha sistematik hale gelir. Bir yılı işkencede olmak üzere Diyarbakır Cezaevi’nde 5 yıl tutulur.
 
 “Yargılandım ve idam cezasına çarptırdılar. Benim mahkemem Yargıtay’a gitmişti. 85’in başında Adana davası başladı. Adana davası başlayınca, beni Mersin’e götürdüler. Orada yargılamam vardı. Ondan sonra Mersin’de kaldım, yargılandım. Orada cezaevi direnişleri oldu, çeşitli sürgünler yaşadım.” 
 
DİPLOMATİK ÇALIŞMALAR
 
Cezaevi yaşamı, direniş ve sürgünlerle doludur. Adana, Mersin, Sinop, Eskişehir, Dîlok hapishanelerinde hep direniştedir. Bir yıl içerisinde 173 gün boyunca açlık grevinde kalır. 1981'deki açlık grevinde olduğu gibi, 1982'deki ölüm orucu direnişinde de yerini alır. 1991'de tahliye olur. Kısa bir süre sonra Abdullah Öcalan’ın bulunduğu alana geçer. PKK’nin 13 yılda yaşadığı değişimle karşılaşır, anlamaya çalışır. 2 yıl boyunca Abdullah Öcalan’ı diplomatik çalışmalarında hazır bulunur. 1993 ateşkes ilanının duyurulduğu basın toplantısında da vardı. 1994 baharında PKK'nin İran temsilcisidir. Aynı zamanda Kürdistan Halk Kurtuluş Ordusu (Artêşa Rizgariya Gelê Kurdistan- ARGK) mensubudur.
 
1999 yılında Avrupa'ya geçer. 7 yıl boyunca Avrupa'dan çalışmalarını sürdürür. Kısa bir süre Fransa'da gözaltında kalır. Fransa’da kalmasına izin verilmez. Rıza Altun, 2007 yılında Federe Kürdistan Bölgesi’ne geri döndü. Yaşamını yitirdiği ana kadar, askeri, siyasi ve ideolojik alanlardaki görevlerini sürdürdü.
 
MA / Özgür Paksoy

Diğer başlıklar

22:22 DEM Parti ve CHP’nin komisyonda dinlenmesini istediği örgüt ve isimlerin listesi
21:55 Amed’de kadına dönük şiddetle mücadeleye karşı bilgilendirme
21:41 Amed’deki Demokratik Toplum Yürüyüşü’ne çağrı
21:36 Komisyon haftaya Barış Anneleri ve yakınlarını kaybedenleri dinleyecek
21:03 Komisyon haftaya iki gün çalışacak
20:58 30 yıllık tutsakların tahliyesi 'pişmanlık' dayatmasıyla engellendi
20:31 Nûreddin Sofî toprağa verildi
20:08 İzmir'de 2 bölgede yangın
20:07 DEM Partililer: Kardeşlik hukukuna ihtiyaç var
19:40 İşçilerin direnişi sürüyor: Kayyım, çözüm umutlarına darbedir
19:25 QSD’li Dib’in taziyesine ziyaret
19:11 6.1 büyüklüğündeki depremin ardından 879 artçı sarsıntı kaydedildi
18:29 Katledilen 22 Êzidî yurttaşın cenazeleri Musul’a getirildi
18:23 Komisyon görüşmeleri: Çatışmalı süreçte mağdur olanlar Meclis çatısı altında dinlensin
18:14 Bakan Kurum Balıkesir depreminin hasar bilançosunu açıkladı
17:37 Suriye-Ürdün-ABD üçlü çalışma grubu kuruldu
17:33 Mersin’de kadın katliamı
17:31 Uşak'ta orman yangını büyüyor
17:03 KESK’ten hükümetin zam teklifine tepki
17:01 Öğretmenler MEB önünde: Mülakatlar soruşturulsun
17:00 Komisyondan somut öneriler gelmeye başladı
16:35 DEM Parti'den DEDAŞ'ın elektrik voltajını düşürdüğü mahalleye ziyaret
16:29 Wan Ekoloji Meclisi’nden mücadelelerine dair açıklama
16:13 ‘Eylemde olan tutsakların talepleri kabul edilsin’
16:09 MHP’li Yıldız: İnfaz hukuku sil baştan yapılmalı
16:08 Azad Ararat’ın taziyesine ziyaret
15:18 CHP’den komisyona 29 maddelik ‘demokratikleşme paketi’ önerisi
15:11 Barış Grubu üyesi Aktaş mezarı başında anıldı
15:01 Kurtulmuş'tan komisyona ilişkin 'düzenleme' açıklaması
14:58 Hükümetin memur ve memur emeklisine ilk zam teklifi belli oldu
14:41 İzmir ve Aydın'da yangın
14:16 Eskişehir’de ‘av ihalesine’ tepki: Hukuki süreç başlatılacak
14:10 Meclis komisyonu üçüncü kez toplandı
14:05 Şirnex'te toz bulutu hayatı olumsuz etkiledi
14:04 Ölüye Saygı ve Adalet İnsiyatifi: Cenazelere saldırı sürece gölge düşürüyor
13:18 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Komisyon yol haritasını tartışacak
13:13 Metin Arslan'ın annesi: Onunla gurur duyuyorum
13:04 Mersin'de ırkçı saldırıda bulunan 11 kişi serbest bırakıldı
13:00 Özgür Özel’den komisyon açıklaması
12:15 Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne 'rüşvet' operasyonu: 17 gözaltı
12:13 Sudan’da mülteci kampına saldırı: 40 ölü 19 yaralı
11:42 Metin Arslan için kurulan taziyeye kitlesel yürüyüş
11:23 Manisa'da yangın ikinci gününde
11:18 Nûreddîn Sofî Qamişlo’da toprağa verilecek
10:28 ÖHD’den cenaze töreni ve taziyeye dönük saldırılara tepki
09:44 Minbic yine işgal altında: DAİŞ zihniyetiyle farkları yok
09:35 Aram yayınevinden 5 yeni kitap çıktı
09:31 Altıparmak: Akın Öztürk’ün Roboskî itirafı takip edilmeli
09:07 ÖHD Ankara Şube Eşbaşkanı Sidar: Komisyon meseleyi Öcalan’dan dinlemeli
09:07 Elektronik kelepçe takılan gazeteci: Denetim değil cezalandırma
09:05 ‘Kürt sorunu çözülmedikçe kadın kazanımları güvende değil’
09:04 Licêliler: Talana izin vermeyeceğiz
09:03 'Sohbet’ için emniyete çağırıldı reddedince tehdit edildi
09:03 Barış Anneleri: Öcalan ile görüşmek istiyoruz
09:00 12 AĞUSTOS 2025 GÜNDEMİ
07:40 İBB'ye yeni operasyon: 14 kişi hakkında gözaltı kararı
07:34 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Kürt sorunu tüm sorunların kaynağı, herkes sorumluluk almalı
11/08/2025
23:05 X , Grok'un hesabını kısa bir süreliğine askıya aldı
21:15 Trump, Washington’da 'kamu güvenliği acil durumu' ilan etti
20:59 Suriye geçiş hükümeti, Siweyda’ya elektriğin ulaşmasını engelliyor
20:31 Irak’ta 81 kişinin seçim adaylıkları iptal edildi
20:23 Balıkesir'de art arda üç deprem
20:18 Wan’da kayyım yönetimine karşı 223 işçinin direnişi sürüyor
19:29 Mêrdîn Büyükşehir Belediye Meclisi kayyım gündemiyle toplandı
18:59 Erdoğan: Süreci ziyan etmenin vebali ağırdır
18:47 MEB önünde siyah çelenkli eylem
18:17 Kadınlar Wan’da yürüdü: Öz savunma temel hakkımız ve örgütlülüğümüzdür
17:49 Zeydan: Kayyımın yetkilendirdiği şef, sel bölgesine 67 saat sonra makine gönderdi
17:17 Irak-İran arasında 'sınır güvenliği' anlaşması
16:53 Cumhurbaşkanlığı kabine toplantısı başladı
16:48 Bahçeli: Komisyon vasıtasıyla sis bulutları dağıtılacak
16:43 Komisyona seçilen üç yeni üyenin ismi Meclis Başkanlığı’na bildirildi
16:41 Yüzlerce kişi Tünç'ün taziyesine yürüdü
16:17 Suya kapılan bir çocuk hayatını kaybetti
16:04 Belediye barınağında köpeklere şiddet
16:04 Beluc kadınların kayıplar eylemi 27’nci gününde
15:34 Gazeteci Deniz anısına düzenlenen sergi sona erdi
15:26 Mersin’de Kürt aileye ırkçı saldırı
14:59 Sındırgı’da artçı depremler sürüyor
14:24 Kadın katliamlarına karşı yürüyüş: Mücadele en güçlü savunmadır
13:39 DEM Parti husumetli aileleri barıştırdı
13:38 İHD: Kürt işçilere dönük saldırının failleri yargılansın
12:54 İHD Kürdistan kentlerindeki 6 aylık hak ihlalleri raporunu açıkladı
12:44 Çalışanların yüzde 49'u tüm sendikaları sözleşme masasında istiyor
12:37 Sındırgı'da hasar tespit çalışmaları başladı
12:09 Taziye evlerini ablukaya alan polis camileri ibadete kapattı
11:47 Komisyon için 3 yeni isim belirlenecek
10:15 Avustralya Filistin'i resmen tanıyacağını açıkladı
10:11 Barış yürüyüşçüsü Aktaş'ı anlattı: Mücadelesi bugünlere getirdi
10:07 HPG Metin Arslan ve Nûreddîn Sofî'nin yaşamını yitirdiğini açıkladı
09:14 Zap, Metîna, Avaşîn’e saldırı: Provokasyon politikası terk edilmelidir
09:12 Ermenistan'ın egemenliği riske atıldı: Demografik durumu değiştirebilir
09:09 On Gözlü Köprü’de ‘yapılaşma’ alarmı: Kolektif akılla çözüm geliştirilmeli
09:08 Okullarda ‘kayıt’ parası skandalı: Eskişehir’de 80 bini buluyor
09:06 Taziyelerin engellenmesine tepki: Dinen de hukuken de suçtur
09:04 Deprem ve heyelan bölgesinde maden araması
09:03 Doğa talanının yeni adresi: Bertûl Vadisi
09:00 11 AĞUSTOS 2025 GÜNDEMİ
08:37 Balıkesir’de bir deprem daha
10/08/2025
23:57 Yerlikaya: Depremde 29 kişi yaralandı
23:49 Balıkesir'de fabrika yangınında iki işçi hayatını kaybetti
23:37 Balıkesir depreminde bir kişi hayatını kaybetti
22:57 Wan’ın iki ilçesinde sel: Kayyım yönetimi önlem almadı
22:50 Qoser'de on binler şölende buluştu: İmralı kapılarını açın!
22:12 Memişoğlu: Balıkesir'deki depremde 4 kişi yaralandı
22:10 Balıkesir depreminde de hatlar kilitlendi
22:06 Erdoğan'dan deprem sonrası açıklama
21:59 Riha ve Adana'da halk şöleni: Yasal düzenlemeler yapılana kadar mücadele sürecek
20:49 İzmir’de Özgür Kültür Sanat Derneği açıldı
20:38 DEM Parti'den deprem açıklaması: Geç olmadan harekete geçmeliyiz
20:13 Balıkesir'de 6.1 ve 4 büyüklüğünde deprem: Bazı binalar yıkıldı
20:10 Polis engelini tanımayan kitle, Ferhat Tünç'ü memleketinde toprağa verdi
19:57 Wan’da yürüyüşe çağrı
19:53 Beluc kadınların eylemine saldırı
19:50 Adana’nın iki mahallesi günlerdir elektriksiz
18:44 Emine Ocak için Bern'de kitlesel anma
17:35 İran'dan Ermenistan-Azerbaycan anlaşmasına itiraz
16:44 Sıcaklar 17 kenti vurdu
16:22 Rakka'da 'Kadınların örgütlenmesiyle toplum birleşir' kampanyası
16:06 Pakistan’da gözaltına alınan öğrenciden 25 gündür haber yok
15:35 Peri Vadisi’ndeki jeotermale karşı yürüyüşlü protesto
15:11 Ekin Wan anıldı: Mücadelesi yolumuzu aydınlatıyor
15:10 Gençlerden çalıştay: Demokratik toplum manifestosu özgürlüğün perspektifini sunuyor
14:43 Beluc kadınlar eylemde: Soykırımı ifşa ediyoruz
13:13 Anamur'da orman yangını
13:12 Bahçeli: Süreç çalışmalarının yılsonuna kadar tamamlanması bekleniyor
12:28 Samandağ'da provakasyon uyarısı: Barış ve kardeşlik kültürünü hakim kılalım
12:26 Wan’daki yangında 4 dükkan yandı
12:04 Beritan Aktaş’ın taziyesine ziyaret
11:52 CPT: Türkiye Temmuz ayında 18 saldırı gerçekleştirdi
11:06 Bağcılar'da 13 katlı binada yangın
10:40 İran’da polis merkezine silahlı saldırı
10:14 Brezilya’da kaza: 11 ölü 45 yaralı
09:56 Erkek şiddeti: İki kadın katledildi
09:50 Jin derginin 128’inci sayısı yayında
09:11 'Mezarlıklar onarılarak ailelerin ziyaretlerine açılmalı'
09:10 Peri Vadisi’nde jeotermal: Amaç yeniden göçertmek
09:10 Sêwereg’in mahalleleri elektriksiz ve susuz: İlgilenen yok
09:09 Ferda Fahrioğlu: STÖ’ler proaktif olarak barış mücadelesinde yer almalı
09:06 'Kürt sorunun çözümünde ısrarcılarsa umut hakkını uygulamalılar'
09:05 'Barış süreci'nin gölgesinde Kürdistan’da ekokırım
09:03 Prof. Dr. Çoban: Yıkımın durması için sömürü düzeni sonlanmalı
09:01 DEM Parti ‘Yeşil Agirî’ inşa ediyor
09:00 Ağız içi aramayı reddeden tutsak darp edildi
09:00 10 AĞUSTOS 2025 GÜNDEMİ
08:45 Av. Rezan Epözdemir gözaltına alındı
09/08/2025
22:50 Vali 'kesim durduruldu' demişti, yeni görüntüler çıktı
22:29 On binler şölenlerde bir araya geldi: Devlet de bir an önce adım atsın
21:35 Aram Tigran Amed ve İstanbul'da anıldı
21:04 İstanbul'da 'barış için insan zinciri' eylemi