Gazeteci Kaya: İsrail saldırılarının amacı İran’ı sistemin içine çekmek

img

MÊRDÎN - İsrail-İran arasındaki çatışmaları değerlendiren gazeteci Nihat Kaya, Ortadoğu’daki vekalet savaşlarının ortadan kalktığını ve artık devletlerin doğrudan müdahale ettiği bir sürecin başladığını belirterek, “Amaç rejimi yıkmak değil, sistem içine çekmek” dedi.

Hamas’ın 7 Ekim 2023’te İsrail’e dönük başlattığı saldırıların ardından Ortadoğu’da İsrail’in Gazze, Lübnan ve Suriye ile devam eden saldırıları 13 Haziran’da İran’a başlatılan saldırılara dönüştü. İsrail’in “İran’ın nükleer çalışmalarını önleme” adı altında başlattığı saldırılarda üst düzey İran'daki askeri komutanın büyük bölümünün yanı sıra nükleer alanında uzman isimler hedef alındı.
 
Gazeteci Nihat Kaya, İran-İsrail arasındaki karşılıklı devam eden saldırıların bölgeye olası yansımalarını değerlendirdi. 
 
‘VEKALET SAVAŞLARI ORTADAN KALKTI’
 
Yaşananları sadece İsrail’in bölgeye yönelik saldırıları olarak değerlendirmenin eksik kalacağını belirten Kaya, sürecin 2009 yılında başlayan “Arap Baharı” ile beraber ele alınması gerektiğine dikkat çekti. Ortadoğu ülkelerinde 2011 yılından bu yana süren ve “vekalet savaşları” olarak değerlendirilen çatışmalara yer yer devletlerin de müdahil olduğunu ancak savaşın bu şekilde devam etmesinin küresel güçlerin beklentilerini karşılamadığını söyledi. Gelinen aşamada devletlerin sürece doğrudan müdahale ederek, savaşa girmesinin artık bir gereklilik olarak görüldüğünü kaydeden Kaya, “Artık ne vekalet savaşları ne de Türkiye’nin Libya’da, Suriye’deki müdahalesi gibi… O tür savaşla yürümez hale geldi. Bölgenin 2009’dan başlayarak, yeniden dizayn politikası yürütülüyor. Örgütler düzeyinde çatışmalar yürütüldü. Fakat gelinen aşamada ortaya çıktı ki, bu yürütülen savaşlar bu örgütler üzerinden yürütülemez hale geldi. Bundan dolayı devletler direk bu olaya müdahil olmaya başladı. Bir de artık örgütler eliyle 19’uncu Yüzyılda başlayarak, bugüne kadar gelen bölgeyi yönetme, alan yönetme, müdahale etme dönemi geçti artık. Bundan dolayı küçük çaplı örgütler de artık yavaş yavaş mevcut sistemin içine bir biçimde ya eklemleniyor ya da tasfiye ediliyor. Hamas gerçekliğinde bu yaşandı. Hizbullah’ta bu görüldü. Diğer örgütler için de bu geçerli. Ya kendilerini dönüştürüp bu sisteme bir şekilde dahil olacaklar ya da dışında kalıp, tasfiye olacaklar. Bundan dolayı vekalet savaşları tamamen ortadan kalktı, devletler arası bir savaşa dönüştü” ifadelerini kullandı.
 
İBRAHİMİ ANLAŞMA VE ARAP DEVLETLERİNİN DURUMU
 
2009 ile başlayıp, 2011’de Suriye’ye sıçrayan “Arap Baharı” sürecinin esas mimarının baştan itibaren İsrail, ABD ve dünyadaki küresel sermaye güçleri olduğunu ifade eden Kaya, Ortadoğu’da küresel sermaye güçleri ile bölgesel statükocu güçler arasında bir çatışmanın baştan beri olduğuna dikkat çekti. Bu savaş içinde bölgede esas rol biçilen gücün İsrail olduğunu söyleyen Kaya, “ABD bunun askeri olarak korumasını sağlıyor. Ama İsrail de askeri olarak kendisini güçlendirdi, geliştirdi. Bu küresel sermaye güçlerine özellikle Arap sermayesini de dahil ettiler. Suudi Arabistan’dan tutalım da Katar’a… Zaten artık kendi devletlerinin sınırlarının dışına çıkmışlar. Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri de dünyanın her tarafına yayılmış sermayedar güçlerdir. İsrail ile de yakın ilişkiler içine girdiler. Bu 2020’deki İbrahimi Anlaşma ile aslında Arap güçleri, devletler düzeyinde küresel sermaye ile tamamen işbirliği içine girdiler. Sonraki, süreçlerde bu Arap olmayan ülkelere de sıçradı. Fas gibi, Sudan gibi Müslüman olan ama Arap olmayan devletlere de yayıldı bu. Bölgeyi tamamen bir dizayn çalışması söz konusu. Bu süreç içinde Hamas’a dönük bir saldırı başlatıldığında Arap devletleri bu nedenle seslerini çıkarmadı. Bir tepki göstermediler. Halk tamamen büyük bir katliamla yüz yüze olmasına rağmen Arap cephesinde ciddi bir tepki gelmedi. Türkiye gibi dışarıdaki güçler de utangaç, tam bir tepki de sayılmaz ama söz düzeyinde tepkilerle kaldılar. Buna göz yumdular. Lübnan’da da öyle oldu. Şimdi bu müdahaleler ile aslında Araplar da dahil olmak üzere herkes İran’ın bölgedeki hakimiyetini kırmaya onay vermişti, kabul etmişti. Bu müdahale ile İran’da ciddi bir değişim yaratmak istiyorlar. Arap Baharı bir üst aşamaya sıçradı. Artık devletlerarası bir savaşa dönüştü diyebiliriz” ifadelerini kullandı.
 
‘İRAN’IN KOLU-KANADI KIRILINCA TEPKİ VEREMEZ HALE GELDİ’
 
İran ve İsrail’in birbirlerine karşı saldırılarının “danışıklı-dövüş” olarak yorumlanmasının doğru olmayacağına dikkat çeken Kaya, “Askeri olarak mevcut durumu biraz incelediğimizde, çok bariz bir şekilde İsrail’in teknolojik ve askeri olarak bir hava üstünlüğünün olduğunu görüyoruz. Teknolojik olarak da istihbarat olarak da üstünlük İsrail’in elinde. Ciddi bir bilgi toplamışlar. Genelkurmay Başkanından tut, ordu komutanlarına kadar, hatta nükleer tesislerde çalışan uzmanlara kadar herkesin yattığı yatak odasına kadar öğrenmişler. Bu biçimde ciddi bir istihbarat toplanmış. İran için de ciddi bir istihbarat zafiyeti var. Şu anda İsrail, oda oda gidiyor. Kişileri seçerek gidiyor. Bunun karşısında İran’ın durumuna bakıyoruz, rastgele füzeler atıyorlar. Tel Aviv’de herhangi bir yere düşse de bunu başarı olarak göstermeye çalışıyorlar. Bu askeri olarak bir başarı sayılamaz. Nereye düştüğü belli olmayan roketlerle, füzelerle savaş kazanılmaz. Bu bir misilleme değil. Aslında İran uzun zamandır bunun farkında. İsmail Haniyye öldürüldükten sonra da ciddi bir tepki veremediler. Sadece ‘namusu kurtarma’ denilebilecek şekilde füzeler gönderildi. Hizbullah’a yönelik saldırılarda kendi elemanları öldürüldü, o zaman da ciddi bir tepki veremedi. Hamas ve Hizbullah’ta kolu kanadı kırılınca İran’ın karadan da bir cevap veremez duruma geldi. Bu durumun farkındaydı. Ondan dolayı İran hep temkinli yaklaştı” dedi.
 
‘REJİMİN YIKILMASI İSRAİL MÜDAHALESİ İLE ZOR’
 
İsrail’in ABD ve İngiltere’nin uluslararası desteğini de arkasına alarak İran’ı bölgede sınırlandırmak istediğini ifade eden Kaya, “Ancak şunu da eklemek lazım. Hiçbir zafer hava saldırılarıyla elde edilemez. Nihai sonuç elde edilemez yani. Büyük bir yıkım yaratabilirler. Ama nihai bir sonuca ulaşmak için mutlaka ama mutlaka karadan bir harekat başlaması lazım. Bu bir devletin yıkılması, yeni bir devletin kurulması şeklinde de olabilir, bu bir rejimin yıkılması şeklinde de olabilir. Netanyahu rejimin dönüştürülmesinden bahsediyor. Rejimi değiştirmek için de karadan bir güç gerekiyor. İsrail’in hava üstünlüğü buna yetmez. Karadan hareket edebilmek için bir sınırın olması gerekiyor. İsrail ile İran arasında bir sınır yok. Ya da ABD’nin yaptığı gibi deniz gücünün olması gerekiyor. İsrail’in ciddi bir deniz gücü de yok. Küresel çapta etki edebilecek bir deniz gücü yok, ABD’nin gücünden yararlanmak isteyebilir ama ABD biraz daha işin dışında durup, hakem rolünden çıkmak istemiyor. Geriye kalan seçenek Netanyahu’nun da işaret ettiği seçenek; İran’ın içindeki farklı grupları harekete geçirmek. Bu da çok zor bir ihtimal gibi geliyor. İran’ın içinde ciddi ekonomik ve toplumsal sorunlar var. İran belki yıkılabilir de. Ama bu rejimin yıkılması İsrail’in müdahalesi ile çok zor.  Çünkü ciddi anlamda İran içinde bir antisiyonist tepki var. İsrail’e destek amaçlı, ayaklanma başlatacak hangi hamle olursa olsun, ciddi sonuçlar elde edemez. Kolay ezilir. Taban bulamayacak. Eğer bu saldırılar, ABD, İngiltere, Türkiye ya da Azerbaycan tarafından yapılmış olsaydı, tabanda bir karşılık bulabilirdi. Ama siyonizmde kolay kolay hareket etme imkanı olmayacaktır. Dış muhalefet bunu yapabilir ama İran’ın dış muhalefeti de ciddi oranda ABD’ye, İngiltere’ye entegre olmuş. İçerde bir tabanı kalmamış. Şah yanlıları gibi, Halkın Mücahitleri gibi… Bunlar çok fazla batıya entegre oldukları için içerdeki muhalefeti yönlendirebilme güçleri zayıftır” dedi.
 
‘AMAÇ REJİMİ YIKMAK DEĞİL, İRAN’I SİSTEM İÇİNE ÇEKMEK’
 
İran’da “Jin, jiyan, azadî” serhildanı sırasında İsrail veya diğer küresel güçlerin İran’a müdahale ederek, iç muhalefeti harekete geçirme imkanları olduğunu ancak şu an olmadığını ifade eden Kaya, Netanyahu’nun İran muhalefetine çağrısının bu nedenle ilk aşamada karşılık bulmayacağını söyledi. Savaşın gidişatının da mevcut rejimi değiştirmek olmadığını aksine masaya çekme amaçlı olduğuna dikkat çeken Kaya, “Yeniden ortak noktalarda buluşma ve İran’ı sistemiçileştirme. Şu ana kadarki, batı endeskli olan ve küresel sermaye önünde engel olan pozisyondan çıkarma amaçlıdır. Gerekçe olarak atom enerjisi gösteriliyor ama şu anda görülen o ki, İran’ın ciddi anlamda bir nükleer bomba elde ettiğine dair bir kanıt da yok yani. Tıpkı Saddam döneminde yapıldığı gibi. Kimyasal silahların olduğu söylendi, sonra çıkmadı. İran’ın da biraz odur. Şu an İran biraz yıpratılarak, tekrardan sistem içine çekilmek isteniyor. Trump’ın çağrısı da biraz bunu gösteriyor açıkçası” dedi.
 
İran’da kısa süreli bir sonuç beklenmesinin mümkün olmadığını, uzun süreli bir çatışma durumunun olduğunu kaydeden Kaya, İran’da uzun zamandır bir iç çatışmanın olduğunu ifade ederek, Azeriler, Kürtler ve Beluclar’ın da böyle bir süreçte nasıl bir tepki vereceğinin çok kestirilemediğine dikkat çekti. İran’da ekonomik ve siyasi olarak rahatsızlıkların olduğunu ifade eden Kaya, uzun vadede rejim yıpratılmadığı sürece İran’da rejimin yıkılmasının kolay olmadığını söyledi. 
 
‘TÜRKİYE’YE DE SIÇRAYACAK’
 
Bölgede uzun zamandır yaşanan değişim sürecinin olduğunun görüldüğünü, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin bu değişime Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yaptığı çağrı sırasında parmak bastığını dile getiren Kaya, Bahçeli’nin “Hedef Türkiye’dir” açıklamasını hatırlatarak, “Bence de doğrudur. Ben de o düşüncedeyim. Uzun süredir herkes tahmin ediyordu, İran hedeftir. İran’daki değişim kaçınılmazdır. Bu kısa süreli olmayacak. Uzun süre devam edecek bir çatışması, bir mücadelesi olacaktır ama Türkiye’ye de sıçrayacak. Çünkü Türkiye o statükocu yaklaşımını devam ettiriyor. Sevr ile oluşturulan statükolar parçalanıyor yavaş, yavaş. Çünkü ulus-devlet anlayışı yıkılmaya başladı. Ulus-devlet anlayışı küreselleşmenin önündeki en büyük engeldir. Ama bölgedeki devletler halen ulus-devlet anlayışı ile iktidarlarını sürdürme çabası içerisinde. Bunu aşmadıkça da engel olmaya devam edecek. Arap Baharı işte bu statükocu güçleri ortadan kaldırmanın hareketiydi. Mısır değiştirildi, Tunus, Libya, Suriye’ye geldi. Şu an İran’a sıçramış durumda. İran’da daha fazla kanlı da geçebilir, daha fazla şiddetli de geçebilir. Bu uzun zamana da yayılabilir. Çünkü bölgedeki en güçlü devletlerden biri İran’dır, diğeri Türkiye’dir. Bu Türkiye’ye de sıçrayacaktır. Bugün Türkiye’nin acelesi de, Kürt sorununda bazı adımların atılması, ‘Terörsüz Türkiye’ gibi bazı abartılı şeylerle ifade ediyorlar ama bunun önüne geçme arayışı içindeler. Bu iş Türkiye’ye sıçramadan bunun önü nasıl alınabilir hesabı içindeler” ifadelerini kullandı.
 
‘KÜRTLER İYİ BİR POLİTİKA İLE KAZANÇLI ÇIKABİLİR’
 
Bölgede yaşananların kaçınılmaz olarak Kürtleri de etkileyeceğinin altını çizen Kaya, Kürtlerin 4 devlet arasında parçalanmış olmasından kaynaklı bölgedeki “temel dinamik güç” olduğunu söyledi. Türkiye, İran, Irak ve Suriye’nin belli statüleri olduğu için bunları kaybetmek istemeyeceklerini ama Kürtlerin her dört devlette de statüleri olmadığı için daha esnek bir yapıda olduğunu dile getirdi. Bu nedenle Kürtlerin Demokratik Konfederalizme de açık olduğunu, diğer türlü çözümlere de açık olduğunu ifade eden Kaya, “Dört devlet arasında parçalanmış olduklarından dolayı kilit önemdeler. İsrail bu durumu çok iyi fark ediyor. O yüzden Kürtler ile ilişkilenerek, Kürtleri bir biçimi ile bu sürece dahil etmek istiyor. Kendi yanında görmek istiyor. Bunu Güney Kürdistan’da yaptı. KDP ile ilişkileri zaten göz önünde. Yakın zamanda İsrail ajanı Hewler’de İran tarafından füzelerle vuruldu mesela. Kuzey Kürdistan’a yaklaşımda da bunu yapmak istiyor. İran’a yaklaşımda da bunu yapmak istiyor, hatta Rojava Kürdistan’ında da bunu yapmak istiyor. Bu durum karşısında Türkiye, İran tavırsız kalamaz. Bir biçimi ile bir iletişim yolunu açmak zorundalar. Açmazlarsa parçalanır, dağılırlar. Açarlarsa belki demokratik temelde yeni bir çözüm, bir şey oluşur. Anayasal değişikliklerle çözülür. Haklarda, demokraside, hukukta bazı adımlarla kendilerini bu değişim süreci içinde bir yere dahil edebilirler. Bunun için Kürtler kendi aralarında birlik halinde iyi bir siyaset, iyi bir politika yürütürlerse bu süreçten kazançlı çıkacakları düşüncesindeyim” ifadelerini kullandı.
 
KÜRTLER TARAF TUTMAK ZORUNDA DEĞİL 
 
“Kürtler İran ya da İsrail arasında tercih yapmak zorunda değiller. Özellikle bu tür bir ilişki Kürtlere kaybettirir” diye vurgulayan Kaya, şöyle devam etti: “İran binlerce Kürt’ü katletmiş bir rejimdir. İsrail bu katliamcı anlayışın sürdürücüsüdür. Bundan dolayı her ikisi arasında bir tercih yapmaktan ziyade Kürtlerin kendi tavrını ortaya koyabilmesi lazım. Birlik halinde kendi yaklaşımını ortaya koyabilmesi ve İsrail veya İran hangisi çıkarına daha uygun ise ona göre hareket etmesi gerekiyor. Öyle sıcak kanlı hareket etmek zarar verir Kürtlerin birliğine de çıkarlarına da. PJAK’ın açıklaması her iki tarafa da mesafeli dursa da bu işin Suriye’ye dönebileceğini düşünüyor. Öylesi bir beklenti var. Birçok tarafta da bu beklenti var. Fakat ben kişisel olarak biraz önce de belirttim. Bu iş Suriye’ye de dönse uzun süreli bir mücadele isteyecek. Kısa süreli bir şey olmaz. Bu uzun süreli çatışmalar içerisinde ciddi bir değişim olur. Fakat bu son çatışmalar da direk Suriye’ye evirilecek demek çok erken. Bence ABD İsrail ile İran bir uzlaşma noktası bulacak. İran’ı daha kabul edilebilir, daha makul bir pozisyona çekecekler. Böylesi bir durumda İran’ın tepkisi o güçlere (Suriye gibi olacak beklentisi içinde İsrail yanlısı hareket eden güçlere) yönelir. Bu da o güçlere kaybettirir. Bence uzlaşma olur. Zamanla ekonomik bakımdan İran’ı yıpratırlar, rejimi yıpratırlar, bir rejim değişikliği yapmak isterler ama bu çatışmadan ziyade biraz daha yıpratma ve zamana yayarak olacak. Bu düşüncedeyim. PAK’ın (Partiya Azadîya Kurdistan) bir açıklaması vardı. Doğrudan İsrail’i destekleyen, rejim karşısında ayaklanmaya çağıran bir açıklaması olmuştu. PJAK’ın biraz daha temkinli de olsa ucu açık bırakılmıştı. Bu rejimin karşısında durmak gerekiyor’ minvalinde bir açıklama. Doğalında İsrail’e yakın görülüyor. Her iki yaklaşımın tam tersi yaklaşım da yani İran’ı destekleyen yaklaşım da İsrail’i destekleyen yaklaşıma da böylesi bir dönemde girmek çok doğru olmayacak. İtidalli yaklaşmak en iyisidir. Bunun yerine Kürtlerin birlik olması, birlik halinde hareket etmesi daha önemli. Çağrıların bu temelde olması lazım.”
 
MA / Ahmet Kanbal

Diğer başlıklar

18:33 Gazeteci Aykol'a kan takviyesi yapıldı
18:29 İstanbul'da iki aile arasında barış
18:24 Kadıköy'de 25 Kasım çağrısı: Alanlarda buluşalım
18:14 'Ölüye saygı ve adalet' paneli: Bağımsız bir komisyonunun kurulması kritik
17:46 Eşbaşkan Komi: Kürt sorununun yüzde 90'ı yerel yönetimler sorunudur
17:35 Îlham Ehmed: Önemli bir aşamadayız
17:29 Abdullah Öcalan: Kürtler varlıklarından taviz vermeden özgür yaşamın öncüsü olmalı
17:17 Anatolia Kültür Merkezi'nde çocuk atölyeleri başladı
17:10 Amed'de 'barış' paneli: Yasal zemin kapsayıcı olmalı
16:47 ‘Sürecin başarısı için Abdullah Öcalan özgür olmalı’
16:11 Agirî’de Kurdî-Zana Ararat Derneği açıldı
16:08 Joe Kent, Mazlum Abdi ve Rohilat Efrin ile görüştü
15:59 Demirtaş’tan milletvekillerine: İmralı’ya gidip noktayı koyun
15:44 'Toplumsal barışın inşasında hukukun rolü' paneli: Acil yasal düzenlemelere ihtiyaç var
15:39 Yakup Tuncer'in taziyesine ziyaret
15:35 Büyük Köln yürüyüşü başladı: Abdullah Öcalan'a özgürlük
15:30 KESK eylemi 146’ıncı haftasında
15:27 Yangında ölen çocuk ve kadınların isimleri belirlendi
15:26 Konak Belediyesi'nde ‘hukuksuz’ atamalara tepki
15:23 ‘Adalet Nöbeti’ dördüncü haftasında
15:20 Mazlum Dinç: Süreci engelleyen yasalar değiştirilmeli
15:14 Îlham Ehmed’den ‘yaptırımların kaldırılması’na destek
14:59 YRJ’den konferans: Kadın devriminin sesi olacağız
14:52 Doktorlardan Kuzey ve Doğu Suriye’ye destek çağrısı
14:41 Özen, Akman ve Avcı için tahliye talebi
13:49 Dört kentte eylem: Son kayıp bulununcaya kadar mücadelemiz sürecek
13:27 Cumartesi Anneleri Yurtseven, Özeken ve Münür için adalet istedi
12:45 Zeyneb Celaliyan’ın tedavisi engelleniyor
12:35 Xelfetî'de 25 Kasım yürüyüşü
12:29 ‘Sosyalizm yeniden’ konferansı: Geleceği birlikte inşa edelim
12:29 Lokman Çiftçi’nin taziyesine kitlesel ziyaret
12:24 Fransız tarihçi Vincent: Abdullah Öcalan’ın çağrısı çok önemli bir adımdır
11:33 Köln’deki yürüyüş için halk alana akmaya başladı
11:31 ‘Kadın kentleri’ buluşmasında örgütlü mücadele vurgusu
11:20 31 yıl tutsak edildi: Konuşmak yetmiyor, sürece uygun adım atılmalı
10:59 Şirnex’te kaza: 19 yaralı
10:50 Parfüm deposunda yangın: 6 ölü, 1 yaralı
10:38 Sozdar Avesta: Önder Apo’nun özgürlüğü mücadelenin temelidir
09:46 Meteoroloji'den birçok il için sağanak uyarısı
09:39 Tekirdağ Cezaevi’nde ihlaller: Provokasyon zemini örülüyor
09:31 Tülay Hatimoğulları: Abdullah Öcalan ile görüşülmeden süreçte yol alınamaz
09:06 Maliyetin altında fiyat verilince tonlarca mahsul tarlada kaldı
09:05 Amedliler: Devlet süreçteki endişeleri gidermek için adımlar atmalı
09:04 Pazar esnafının da veresiye defterleri doldu
09:03 Suzan İşbilen: Kadınlar savaşın bitirilmesi için var güçleriyle mücadele etmeli
09:02 Rapor: 240 gölün 186'sı kurudu
09:02 2 bin 700 çölyak hastasının olduğu kentte gastroenteroloji bölümü yok!
09:00 08 KASIM 2025 GÜNDEMİ
00:38 İşçiler polis ablukasını kırarak yürüdü
07/11/2025
23:43 ABD, Şara ve İçişleri Bakanı'na yönelik yaptırımları kaldırdı
23:01 Reuters: İktidar, gerillaların dönüşü için yasa hazırlıyor
22:43 Kürdistan'daki elektrik kesintileri Meclis gündeminde
22:19 12 milletvekilinin dokunulmazlık dosyası Meclis'e sunuldu
21:43 Antalya havalimanında 'uçuş iptal' gerginliği
21:15 Türkiye, Netanyahu ve İsrailli bakanlar hakkında yakalama kararı çıkardı
21:01 İşçilerin 100'üncü gün direnişine polis engeli
20:16 'Beyaz Toros' ve 'JİTEM' baskılı tişörtlere takipsizlik kararı
20:11 'Kuyu tipi hapishaneler kapatılsın'
19:22 Talabani: Toprağını Türkiye’ye satanlar halkımızın haklarını savunamaz
18:49 Hazine'den 196 milyar liralık açık
18:27 Kurtulmuş: Eğer komisyon karar alırsa İmralı’ya gidilebilir
18:22 Maaşlarını alamayan işçiler eyleme geçti
17:56 Efrin’de bir kişi katledildi
17:53 Akın: Gabar’da köylerin suyu petrol akıyor
17:41 Amed’de lösemili çocuklar için farkındalık etkinliği
17:38 İSKİ, İstanbul'da suya zam gündemiyle toplanacak
17:30 Mûş'ta 25 Kasım atölyesi
17:14 TJA eylem ve çalışmalarının programını paylaştı
16:58 KON-MED Eşbaşkanı: Köln mitingi Önder Apo'nun özgürlüğünün talebidir
16:52 DEM Partili belediyelerden şiddete karşı tutum belgesi
16:50 Yıldız ve Işık’ın taziyesine kitlesel ziyaret
16:23 Dêrsim Ocak Evlatları: Barış için çabalamak en kutsal ibadettir
16:18 DEM Parti ve Laz Enstitüsü, Lazca için anayasal tanınma istedi
15:32 Ekim ayında İran’da 217 kişi idam edildi
15:31 Köln kenti tarihi mitinge hazır
14:59 Kalp krizi geçiren tutsak yeniden cezaevine götürüldü
14:51 Hacettepe öğrencileri: Güvenli kampüsler istiyoruz
14:47 Irkçı saldırı sonucu katledilen Delal Gencer davası ertelendi
13:24 KESK’ten ‘güvenlikçi ve yıkım bütçesi’ne karşı eylem planı
13:22 Aykol’a cezaevlerinden mektup: Yoldaşlığına ihtiyacımız var
12:46 Merkez Bankası'nın yılsonu enflasyon tahmini arttı
12:06 İtalyan tarihçi: PKK’nin adımları insanlığa daha iyi bir dünya sunma umudunu yeşertti
12:04 AYM 'kadının kütük kaydı' düzenlemesini görüşecek
11:47 Süreçte ikinci aşamaya geçiş çabaları
11:35 Ayşegül Doğan: Şimdi Abdullah Öcalan'ı dinleme zamanı
11:29 Annecy’den Nergis Muhammedi’ye fahri vatandaşlık
11:00 Abdullah Öcalan Süryani ve Êzidî toplumuna kalem hediye etti
10:43 ‘Demeç’ duruşması ertelendi
10:33 İstanbul'da ‘Ozan Elektronik Para’ soruşturmasında 10 gözaltı
10:18 Fabian Molina: Sürecin başarısı için yasal düzenlemeler şart
10:08 Kalmaegi Tayfun’u Vietnam’dan Kamboçya’ya ilerliyor
09:42 Amed Baro Başkan Yardımcısı: Sürecin kalıcılığı hukuki güvencelerle mümkün
09:41 Wan'da iki yılda 28 şüpheli kadın ölümü
09:26 Barış Akademisyeni: Devlet sürece anayasal reformlarla karşılık vermeli
09:21 İzmir’de su krizi büyüyor
09:07 Küçük esnafın kapısı sadece veresiye için çalınıyor
09:05 Gazeteci Şêx Nûr: Şam hükümeti adım atmamakta ısrar ediyor
09:03 ‘Kadın Kentleri’ ilan edilecek: Yeniden dizayn
09:00 07 KASIM 2025 GÜNDEMİ
09:00 Balıkesir'de 4,2 büyüklüğünde deprem
08:58 Bahis soruşturmasında 21 kişi hakkında gözaltı kararı
06/11/2025
23:55 Suriye'de 7 milyar dolarlık enerji anlaşması
23:47 BMGK Şara'ya yaptırımları kaldırdı
22:23 Başsavcı Gürlek’ten Özel’e tazminat davası
19:40 Opçin ve Bilgi’nin taziyelerine kitlesel ziyaret
19:35 Sındırgı'da 4.3 büyüklüğünde deprem
19:12 223 emekçiden 100'üncü gün eylemine destek çağrısı
19:01 Gençlik örgütlerinden YÖK eylemi: Mücadeleyi yükseltme zamanı
18:54 İmamoğlu: Demirtaş ve Yüksekdağ tahliye edilmeli
18:20 Abdullah Öcalan'a özgürlük yürüyüşüne çağrı
17:51 Öğrencilerden polis ablukasında Rojin Kabaiş eylemi
17:39 İsrail ordusu, Lübnan'a hava saldırısı başlattı
17:06 ÇHD: Ayakta sayımı kabul etmeyen tutsaklar darp ediliyor
16:56 Gazeteci Aykol'un dördüncü aşama tedavisi devam ediyor
16:15 İSİG Ekim ayı raporu: En az 169 işçi yaşamını yitirdi
15:47 HRW: Komisyon somut, hukuki ve kurumsal reformlar önermelidir
15:44 TJA: 11'inci Yargı Paketi geri çekilmeli, entegrasyon yasaları gündeme alınmalı
15:21 TFF'de bahis istifası
15:19 Merkez Bankası'nın rezervleri geriledi
14:58 Bilkent Üniversitesi’nde Rojin Kabaiş eylemi
14:57 IFJ ve EFJ, gazeteci Gabriele Nunziati'nin işe iadesini talep etti
13:54 Mahkeme AYM kararına uymadı: Kahraman'ın yeniden yargılaması reddedildi
13:33 Kalp krizi geçiren tutsağın ailesine haber verilmedi
13:12 İşçilerden ücretlerinin taksitle ödenmesine tepki
12:46 Taliban’dan burkasız kadınların devlet kurumuna girişine yasaklama
12:24 DEM Parti: YÖK derhal kaldırılmalı
12:07 Abdullah Öcalan ile görüşmesini anlattı: CHP’nin sürece katılımına çok kıymet biçiyor
11:49 31 yılın ardından tahliye oldu
11:17 Asker gözetiminde ağaç kıyımı!
11:13 DEM Parti MYK toplandı
11:05 Canlı kalkan davasında bozma: Fazla ceza verildi
10:23 Süveyda kırsalı bombalandı
10:13 Amed'de ihracat yüzde 17,5 arttı
10:09 Filipinler’de tayfun: 114 ölü, afet ilanı
10:07 JİNNEWS şiddet çetelesi: 25 kadın katledildi
10:00 ABD'de hükümet kapandı: 40 havalimanında uçuşlar yüzde 10 azalacak
09:37 Amed'de 'Takas Pazarı' kurulacak
09:36 3 gazetecinin beraat kararına 'sözde' temyiz başvurusu
09:30 Ödenmeyen maaşları taksite böldüler, onu da yatırmadılar
09:27 Mahalleli yıkılan Polis Okulu'nun yeşil alan olmasını istiyor
09:26 Emlakçı Şahinkaya’nın emniyette kaydı olanlarla konuşması suç sayıldı
09:23 Devrimci Parti'li Mediha Yüksel: Süreçte sosyalist hareketlere büyük rol düşüyor
09:22 Yerine kayyım atanan Akış’ın yeniden yargılanması 3 Aralık'ta
09:20 Veliler ve öğrenciler üstgeçit talebiyle eylemde
09:17 Gazeteci Germiyanî: Kürt partiler parlamentoda birlik olurlarsa sorunları çözülür
09:12 Slovakya’dan Litvanya’ya 'umut hakkı' nasıl uygulanıyor?
09:10 Aktarlarda kış yoğunluğu: Ihlamurun kilosu 2 bin TL oldu
09:08 Prof. Dr. Günerhan: Sürecin başarılı olması için çaba göstermeliyiz
09:02 Tiryaki: Adım atılması entegrasyonun önünü açar
09:00 06 KASIM 2025 GÜNDEMİ