İSTANBUL - HDK İstanbul İl Sözcüsü Didem Yılmaz, kadınların mücadeledeki öncü rolüne dikkat çekerek, "Demokratik toplum inşasını sokak sokak örgütleyeceğiz” dedi.
Ülkede, kadın katliamları, erkek şiddeti, kazanılmış haklara saldırılar, kadın yoksulluğu ve savaş politikaları kadınların başlıca gündemlerinden. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İstanbul Kadın Meclisi de sürece cevap olmaya yönelik çalışmalar yürütüyor. 20 Eylül’de gerçekleşen kadın kurulunda HDK İstanbul İl Eş Sözcüsü seçilen Didem Yılmaz, kadınların sorunları etrafından bir faaliyet örgütleyeceklerini belirterek, HDK Kadın Meclisi’nin yeni dönemde gerçekleştireceği çalışmalara dair konuştu.
İstanbul HDK Kadın Meclisi olarak, “Örgütlü kadınla demokratik toplum” şiarıyla kadın kurulu gerçekleştirdiklerini anımsatan Didem Yılmaz, kadınların yaşadıkları sorunların çok boyutlu olduğunu belirtti. Didem Yılmaz, “Bunlardan en önemlisi kadın cinayetleri ve erkek egemen adaletin bu cinayetler boyutunda failleri koruyor olmasıdır. Kurul kararlarımızdan bir tanesi de; kadın cinayetlerine karşı sürekli bir hareketlilik halinde olmak. Mahalle mahalle kadın çalışmaları yapmak gibi bir planımız var. Ortadoğu'da gelişen kadın direnişlerinin ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesiyle dünyada ses olması, kadınların kurucu rol üstlenmesiyle birlikte HDK kadın meclisleri olarak bu süreçte neler yapabileceğimizi konuştuk. Bu noktada kadının özne olması, eskiden bugüne kadar doğa içerisinde örgütleyen, ören olması itibariyle süreçte bir sözümüz olsun istedik. Bu bağlamda toplumun farklı kesimlerinden kadınların bir araya geldiği ‘Kadınlar barışı konuşuyor’ paneli yapmak gibi bir fikrimiz ve hedefimiz var. Aldığımız kararlarla kadın örgütlülüğünü açığa çıkarmak gibi bir hedefimiz var” dedi.
ÖRGÜTLENME ÇALIŞMASI
HDK’nin toplumsal ihtiyaçlardan doğan örgütlenme şekillerine sahip olduğuna dikkat çeken Didem Yılmaz, “Sokaklardan mahallelere, mahallelerden ilçelere ve ilçelerden İstanbul'un geneline yayılacak bir örgütleme çalışması planlıyoruz. Baktığımızda ülkedeki sorunlardan en büyük zararı gören kadınlar oluyor. Ekonomik krizden tutun da savaşa kadar, uyuşturucu bağımlılığından tutun da şiddete kadar… Bu tespitlere dair bir bültenimiz var. Ancak bültenimiz akademik veya didaktik bir tarzda olmayacak. Mahallelerdeki kadınlardan gelen sorunları işleyebileceğimiz, onların sesi ve duygularını yansıtabileceğimiz bültenler düşünüyoruz” diye belirtti.
ATÖLYE VE KADIN DAYANIŞMA EVLERİ
Didem Yılmaz, “Bu bültenler, hem bir kadından başka bir kadına aktarımın kolaylaşmasını sağlayacak, bir bilinçlenme ortaya çıkaracak; hem de aslında örgütlenme çalışmasının daha kalıcı hale gelmesini sağlayacak. Bunun dışında atölyelerimiz ve kadın dayanışma evlerimiz olacak. Şu an hali hazırda ikinci bölgede devam ettirdiğimiz bir kent meclisimiz ve kadın dayanışması çalışmamız var. Bunları güçlendireceğiz. Üçüncü bölgede kadın emeğinin ortaya koyulduğu ve kadınların kendi emekleriyle bir kazanç sağlayabileceği bir kadın kooperatifimiz kurulmuştu. Bunu güçlendirerek devam etmek istiyoruz” diye konuştu.
‘KADINLAR HEP ÖNCÜ OLDU’
Barış mücadelesini yürüten en etkili kesimin kadınlar olduğunu vurgulayan Didem Yılmaz, barışın tüm halkların ihtiyacı olduğunu belirterek, “Bu topraklarda her zaman bir barışa ihtiyaç duyuldu ve bunun öncülüğünü de her zaman kadınlar yaptı. Barış için gerçekleştirilen bütün çalışmaların aslında devamını getirmek, buradan aldığımız görev ve sorumlulukla barış sürecini daha geniş kitlelere yayma gibi bir görevimiz var. Bu sadece belirli bir kitlenin içinde ya da belirli bir topluluk içerisinde konuşulması gereken bir konu değil. Dolayısıyla bunu her kadın tartışabilmeli; her kadının barışla ilgili bir söylemi, bir amacı, bir sebebi olduğunu bilmek ve bunu açığa çıkarmak gerekiyor. Bu anlamda kadınlara çok büyük bir rol düşüyor. Bu çalışmayı ne kadar yayabilirsek; kadın meclisini ne kadar örgütleyebilirsek; bu süreci de o kadar örebileceğimizi düşünüyoruz. Tüm kadınları da kadın meclisi çalışmalarımıza davet ediyoruz” çağrısında bulundu.
MA / Yeşim Tükel