Suriye'ye saldırı sonrası yabancı tutuklu sayısında yüzde 338 artış
- analiz-dosya
- 09:06 30/9
Türkiye'nin Suriye kentlerine dönük 2016 yılındaki saldırıları sonrası cezaevlerindeki yabancı tutuklu ve hükümlü sayısında yüzde 338 artış yaşandı.
Türkiye'nin Suriye kentlerine dönük 2016 yılındaki saldırıları sonrası cezaevlerindeki yabancı tutuklu ve hükümlü sayısında yüzde 338 artış yaşandı.
Uluslararası güçlerin komplosuyla 26 yıl önce Suriye'den çıkarılan Abdullah Öcalan, Kürt sorununun demokratik çözümüne dair çabalarına karşı Avrupa’da "istenmeyen kişi" ilan edilerek, tasfiye edilmek istendi.
Abdullah Öcalan'ın küresel güçlerin ortaklığıyla Suriye'den çıkarılmasının üzerinden 26 yıl geçti. Hedeflenen "imha" gerçekleşmezken, sonrasında açığa çıkan bilgiler "çıkar ittifakını" gözler önüne serdi.
Geçmişteki eksikliklere düşmeden Emek ve Özgürlük İttifakı'nın büyütülmesi gerektiğini vurgulayan HDK Eşsözcüsü Cengiz Çiçek, ittifakın iki egemen güç karşıtlığı yerine "çözüm gücü" olmasını önerdi.
Kürt sorununun demokratik çözümü için mücadele veren Abdullah Öcalan, "Barış savaşı" olarak tanımladığı mücadelesini İmralı’daki tecrit koşullarında da ısrarla sürdürüyor.
Mahabad'dan Efrîn'e tarihin en kritik dönemlerinde hep Kürt düşmanlarıyla hareket eden KDP, bugün de Kürtlerin "ilhak" olarak tanımladığı saldırılara öncülük ediyor.
Türkiye'de siyasetin normalleşmesinin Kürt sorununun çözümünden geçtiğine dikkati çeken Doç. Dr. Zafer Yılmaz, "Bu topraklarda özgür ve bağımsız bir yurttaşlık hayal etmek istiyorsak, bu sorunun çözümü bu hayalin merkezinde olmak zorunda" dedi.
Tüm yetkilerin tek kişide toplandığı yönetimler, tarih boyunca büyük yıkımlara neden oldu. Erdoğan Türkiye'sinde de Hitler, Mussolini, Franco ve Saddam Hüseyin dönemlerine benzer sonuçların ortaya çıkmasından endişe ediliyor.
Ulus devletlerin hiçbir derde derman olmadığını söyleyen DTK'nin tutsak Eşbaşkanı Leyla Güven, Kurdistan coğrafyasında filizlenen zihniyet devriminin Ortadoğu'daki tüm halkların umudu haline geldiğini söyledi.
Ezilen halklar için diplomasinin önemine işaret eden Ayla Akat Ata, “Kaybettiğimiz yerden kazanabilmenin koşularını yaratabilmeli ve yeniyi inşa etmeliyiz. Zehir bölmek ve yalnızlaştırmak ise panzehir sağlanacak ulusal ve demokratik birliktir” dedi.
Kadına yönelik şiddetin ancak ahlaki - politik toplum inşaasıyla ortadan kalkacağını yasaların uygulanmasının yeterli gelmeyeceğini belirten Zelal Bilgin, "Erkek tanrıların güç ve öldürme kudretine karşı tüm doğumların ebeliğini yapan kadınlar, tanrıçaların bilgeliği ve adaleti ile topluma ahlaki-politik değerlerle varlık kazandıracak" dedi.
Sanal bireyciliğin etkisiyle üretim araçlarının toplumun ihtiyaçlarını belirlediği bir süreçten geçildiğini kaydeden tutsak Saadet Akın, “Bu saldırılara karşı komünal toplum ve özgür birey olmak yolumuzu aydınlatacaktır” dedi.
Kürt ve kadın kimliğini tanımayan sisteme karşı en doğru ve anlamlı yanıtın "xwebûn" mücadelesi olduğunu vurgulayan tutsak Necla Yıldız, "Kadın düşmanı politikalara karşı en etkili özsavunma ancak 'jin, jiyan, azadî' diyalektiği ile sağlanabilir" diye kaydetti.
Ekolojik toplumun özünde doğayla doğru temelde bütünleşme olduğunu belirten tutsak Süheyla Taş, "Doğa anaya kendisini yenileme fırsatı vermeyi istiyorsak, kamünal ekonomi anlayışını örgütlememiz gerekiyor” dedi.
Özgür toplumun insanın özüyle buluşturulmasıyla mümkün olabileceğini vurgulayan tutsak Elif Çetinbaş, "Yabancılaşma öze ihanettir. Kadın özgürlükçü, demokratik, ekolojik paradigma aynı zamanda 'öze dönüş' demektir" dedi.