‘Demirci Kawa halkın adaletini temsil eder’

img
ANKARA - Newroz’un kaynağını oluşturan Demirci Kawa’nın baskıcı düzeni değiştirmeye yönelik ortaya çıktığını vurgulayan akademisyen Savaş Dede, “Kawa, toplumsal adaletin bir ihtiyaç olduğu durumlarda halkın adaleti olarak ortaya çıkar” dedi. 
 
Ortadoğu, Mezopotamya, Anadolu, Ön Asya ve Balkan halkları tarafından bin yıllardır 21 Mart’ta kutlanan Newroz, Zerdüşt'ün Kitabı Zendavester'de, Firdevs'in Şehname’sinde, Ömer Hayyam'ın Newroznamesinde ve Şerefxan'ın Şerefnamesi gibi çeşitli yazılı eserlerde değişik şekillerde işlendi, anlatıldı ve günümüze taşındı. Günümüzden bin yıllar öncesine dayanan efsanelerdeki Kawa toplumsal adaletin; Dehak ise ezenin, baskının temsili oldu. 
 
Her halkın farklı anlamlar yüklediği Newroz, İran, Irak Afganistan, Belucistan, Arnavutluk, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Kosova, Makedonya, Özbekistan, Suriye, Tacikistan, Türkiye, Türkmenistan, Tataristan, Gagavuzya, Yakutistan’da yaşayan halklar tarafından kutlanıyor. 
 
Kürtler için direnişin zafere ulaştığı günü ifade eden Newroz, Kürtlerin Demirci Kawa önderliğinde Asurlu kral Dehak’ın zulmüne karşı çıktığı, isyan ateşini tutuşturduğu, mücadele ettiği gün olarak kutlanıyor. 
 
Newroz’a can veren Demirci Kawa efsanesinin anlamlarını ve etkilerini Munzur Üniversitesi'nden ihraç edilen ve politik mitler alanında çalışmalarını sürdüren Barış Akademisyeni Savaş Dede ile konuştuk. 
 
 Demirci Kawa metaforu farklı halkların mitolojik öykülerinde yer alıyor. Demirci Kawa, halklar için neyi temsil ediyor, öykülerin ortak noktaları neler?
 
 
 Mitlerin halklar için ne anlam ifade ettiğini halkın içinde yaşayarak öğrenebiliriz. Gidip annelere, yaşlılara, bu işin hem özne hem de nesnesi olan insanlara sormak lazım.
 
Demirci Kawa mitinin halklar için ne anlam ifade ettiği, halkların kendi içinde o miti nasıl koruduğuyla biraz da siyasetin müdahale biçimiyle alakalı. O nedenle halklar için ne anlam ifade ettiğini anlamak için halkın içinde olmak gerekiyor. Mesela Rustemê Zal hikayesinin Van bölgesi için ne anlam ifade ettiğini söyleyebilirim. Çocukluğum orada geçti. Fakat yapılan başka derlemelerde Diyarbakır bölgesinde Rustemê Zal hikayelerinin hepsi birbirinden farklı. Aynı yönleri var ama halkın onu koruma biçimleri ayrılıyor. Kawa’nın, Rustem’den farklı olarak daha soyut bir imge olduğunu söyleyebilirim. Siyaset ya da toplum krize girdiği anda halkın kapısını çalar ve orada ne varsa alıp kendi amacı çerçevesinde yönlendirerek o miti politikleştirir. Ama burada da yine diyalektik bir süreç işler. Tamamıyla halktan kopararak o miti araçsallaştıramaz. Halkın etkisi, siyasetin onu yorumlama biçimi üçüncü bir durum olarak ortaya çıkıp devam eder.
 
Kısacası mitlerin halklar için ne anlam ifade ettiğini halkın içinde yaşayarak öğrenebiliriz. Gidip annelere, yaşlılara sormak lazım. Bu işin hem özne hem de nesnesi olan insanlara sormak lazım. Hepimiz Kawa’nın talep ettiği toplumsal yaşam biçiminden zamanla kopuyoruz ama örneğin Barış Anneleri adalet talebini hem etkileyen hem etkilenen olarak taşımaya devam eder. 
 
Newroz’daki imgeler neyi temsil ediyor?
 
Newrozda’ki imgelere iyi bakmak gerekiyor. Ateşin Ortadoğu coğrafyasının kutsal bir imgesi olmasıyla beraber insanın doğayla olan ilişkisi bağlamında da kritik bir önemi var. Demirci Kawa’nın kendisi aslında bir anlamda emeği temsil eder. Dehak’ın sarayını yıkmaya giden Kawa, çoğu hikayede bayrak olarak önlüğünü mızrağının ucuna takar. Buradaki emek faktörünün de göz ardı edilmemesi gerekiyor. Yüz yıllardır emek sömürüsü var, ateşin bu toplum için ifade ettiği anlamalar var. Bunu günümüzle sınırlandırmamak gerekiyor. Newroz, binlerce yıllık bir olgudur. Binlerce yıldır halklar hem doğayla olan bütünlüğü çerçevesinde hem de politik karar alıcılara karşı verdikleri mücadele bağlamında kutluyorlar.
*Demirci Kawa miti halkların yaşadığı hangi zor durumlarda ortaya çıkıyor?
 
 
Kawa, Dehak adında bir canavarda cisimleşmiş haksızlığı, baskı ve zulmü değiştirmek amacıyla devrimci bir ihtiyaca yönelik ortaya çıkar. 
 
Mitler halk hikayesi olarak varlığını sürdürür ve politik alana taşınması genelde bir ihtiyaç sonucu olur. Bir şeyi korumaya ya da değiştirmeye yönelik de ortaya çıkabilir. Dışsal bir baskıya karşı da ortaya çıkabilir. Bizler bin yıldır bu topraklarda özgür yaşıyoruz ve yaşamaya devam edeceğiz ihtiyacından dolayı da ortaya çıkabilir. Şehname ve diğer hikayelerde duyduğumuz Demirci Kawa’nın kendisi aslında bir düzeni değiştirmeye yönelik ortaya çıkar. Kawa, Dehak adında bir canavarda cisimleşmiş haksızlığı, baskı ve zulmü değiştirmek amacıyla devrimci bir ihtiyaca yönelik ortaya çıkar. Temsil ettiği fikir de adalettir. Dolayısıyla Demirci Kawa, toplumsal adaletin bir ihtiyaç olarak ortaya çıktığı durumlarda karşı tepki, halkın adaleti olarak ortaya çıkar.
 
Neden halkın adaleti? 
 
Çünkü Demirci Kawa mitinde de Kawa; adaleti ister, bunu tesis edecek ortamı kurar ve tekrar geri çekilir. Dolayısıyla siyasal alana, iktidara şu mesajı verir; bizim birlikte yaşayabileceğimiz sistem ancak adaletle mümkün olabilir. Yoksa toplumsal adaletin kendisi müdahale eder ve onu alaşağı eder ta ki toplumun üst kurumları halkın iradesine uyana kadar. Bugün Kürt hareketi bağlamında ifade edecek olursak, bir siyasal talepten ziyade toplumsal adalet fikrine duyulan ihtiyaç sonucu ortaya çıktığını söyleyebilirim. 
 
Demirci Kawa mitlerinde gördüğümüz toplumsal adalet neyi kapsıyor?
 
Gerek Demirci Kawa mitinde gerekse bir milyon önceki bir hikayede olsun, insanlık bilincinin oluşmaya başladığı ilk günden bugüne kadar adalet dediğimiz kurum iki yönlü ilerler. Bunun biri hak talebidir. Toplumun herhangi biriminde yapılan haksızlığı tazmin etme isteği olarak ortaya çıkar. Her ne kadar hukuku devlet kurumunun bir parçası olarak görsek de bu kendisini bir yokluk üzerinden var etmiyor. Fransız Sosyolog Pierre Bourdieu, “adalet toplumda tezahür eder, fakat devlet buna el koyar” der. Örneğin 8 Mart eylemleri tüm dünyaya yayılan adalet talebidir. Ya da meşru müdafaanın kendisi bir adalet talebidir, ama devlet buna el koyar, örneğin ceza hukuku kapsamında değerlendirir, kavramları da kendi hükmü altına alır ve farklı bir dile tercüme edip kendine has bir teknikle bize farklı bir adalet olarak dayatır. 
 
Adalet neden devletle özdeşleştiriliyor? Demirci Kawa mitinde toplumsal adaletin tesisi mümkün olmuyor mu?
 
Çünkü devlet bunu sistematize edecek güce ve araçlara sahip. Toplumun kendi içinde bir mekanizma oluşursa adalet devletle birlikte anılmayacak. Örneğin ben üniversiteye başladığımda kan davalarını araştırdım. Kan davası saikiyle cinayet işlemek öncesinde hafifletici neden iken, devlet bunun cinayeti teşvik ettiğini belirtip kan davası saikiyle cinayet işlemeyi ağırlaştırıcı sebep yaptı. Fakat kan davaları azalmadı. Benim incelediğim bir davada neredeyse 10’u aşkın kişi fiilen ya da hukuken yaşamdan alıkonuldu. Fakat tam tersi olabilir. Rojava’da da bu tarz bir sistem yerleştiriliyor; toplumsal uzlaşmayla bir tek kişinin burnu kanamadan üstesinden gelinebiliyor. Çünkü öldürmenin kendisi çok istisnai bir durumdur ve bu istisnaya karşı toplumsal mekanizmalar devreye girdiği, toplum kendi hukukunu inşa ettiği anda çözülebiliyor. Yüz yılı aşan kan davalarının çözülebildiği davalarda devlet ailenin yarısını alıkoyuyor, ceza veriyor ve 5 kişi öldü ama ona rağmen kan davasının biteceğine dair kimsenin umudu yok. Dolayısıyla adaletin bu şekilde toplumsal alanda tesis edilmesi, bir ihtiyaç olarak ortaya çıkar. Ama devletin buna el koyacak araçları olduğu için devletle özdeşleştirilir. Kawa siyasal sistemi değil de siyasal sistemin baskı unsuruna dönüşmüş olan versiyonunu yerle bir etmişti. Dolayısıyla kaynağını toplumsal adalet talebinden alan bir düzen de neden mümkün olmasın. 
 
 Demirci Kawa ve Newroz’un özellikle ulus devlet olgusu karşısında nasıl bir anlamı var?
 
Kaç bin yıllık insanlık tarihinden bahsediyoruz. Bir toplum nasıl tek tipleştirilir, yönetilir, ötekiler nasıl dışlanır üzerine kurulan en iyi yöntem ulus devlettir. Ulus devlet modernizmle birlikte insanlık tarihindeki en ağır soykırımlara, katliamlara, acılara yol açtı. Bu anlamda soykırım kelimesinin ulus devletle birlikte ortaya çıkması da aslında tesadüf değildir. Bana göre, bizim coğrafyamızdaki ulus devletleşme sürecinde en çok zarar görenler Kürtlerdi. Bugün hala Cizre’de, Roboski’de, Sur’da olanları da kısmi bir soykırım olarak düşünürsek, 150-200 yıla yayılan bir soykırımdan bahsediyoruz. Ulus-devlet, homojen bir kimlik fikri üzerine ortaya çıkar, fakat hiçbir zaman bunu tam olarak gerçekleştiremez. Bugün Türkiye dediğimiz sınırlar içinde, tüm soykırımlara rağmen yüzlerce etnik aidiyetten bahsedebiliyoruz. Bu baskının kendisi toplumsal tepkiye yol açıyor. Türk-ulus devleti bağlamında ilk ortaya çıkışı da belki Şeyh Said ayaklanmasıdır. Bu da bir adalet talebidir. Sonrasında Ağrı ayaklanmasıyla devam eder, oradan Dersim’e sıçrar ve günümüze kadar gelir. Bu adalet talebini dile getirme biçimi Kawa’nın adalet talebiyle de çok paralel bir durumdur. Kawa, baskıcı sistemi yıkar ve adaleti tesis etmesi için yönetimi tekrar Feridun’a bırakır.  
 
Demirci Kawa mitolojik bir unsur olsa da tarihin her döneminde egemene karşı bir başkaldırı özü taşıdığını görüyoruz. Bu hakikati siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
 
 Ben mitleri halkın kendi felsefesi olarak görüyorum. Toplum, kendi hayatını değerlendirirken neye ihtiyacı olup olmadığını taahhüt eder ve bunu bir imge üzerinden kurar.
 
Mitlerin kendisi sıradan değildir. Mitleri mit yapan yaşanılan ilişki bakımından toplumsal bir gerçekliğe dayanıyor olmasıdır. Mitleri yaşanır kılan da toplumun gerçekliğidir. Ben mitleri halkın kendi felsefesi olarak görüyorum. Toplum, kendi hayatını değerlendirirken neye ihtiyacı olup olmadığını taahhüt eder ve bunu bir imge üzerinden kurar. Mitler bu tarz bir gerçekliktir. Toplum belli bir özlemi ihtiyaç olarak fark ettiği anda daha önce yaşanmış, değiştirilmiş ya da yaşanmamış ama uydurulmuş mit gerçekliğine döner ve yeniden yeniden yorumlanır. Kawa mitine baktığımızda, Kürt coğrafyasının bir bölümüne baktığımızda, Kürt hareketinde geleneksel olan kahramanımız Rustem’dir. Örneğin Cigerxwin eserlerinde sürekli Rustem’e vurgu yapar. Ama zamanla Kürtlerin kendi siyasal taahhütlerinin değişmesiyle birlikte Kawa daha fazla dile getiriliyor. 1900’lerde Kawa miti 31 Ağustos’taki Ulusal Kurtuluş Bayramı ile özdeşleştirilir. Bugün 21 Mart’a yaklaşırken Kawa’yı 21 Mart’ta Newroz ateşini yakan önder olarak görüyoruz. Fakat 1900’lerde Kawa ve Newroz, ayrı olgular, hikayeler olarak karşımıza çıkar. Toplum bugün yeniden yeniden tahayyül ederken, bugünkü ihtiyaçları çerçevesinde tekrar ele alıyor. Mitler tarihsel bir olgudur, tarihsel ihtiyacın değişmesi sonucu olarak ortaya çıkmış bir olgu olarak tekrar karşımıza çıkar. 
 
Bugün halklar neye ihtiyaç duyuyor, Demirci Kawa mitinden gelen direniş geleneği bu yıl halkların hangi talepleriyle Newroz alanında olacak?
 
Bugünkü Newroz’u üçüncü dünya savaşı ve pandemiden ayrı düşünemeyiz. Pandemi, bize gerçekliğin toplumsal olarak üretildiğini gösterdi. Günümüz dünyasında siyasal sistemler ne kadar güçlü olursa olsun toplumsal ihtiyaçlar bağlamında kendisini yeniden şekillendiriyor. Bir halk bayramını da bu şekilde değerlendirmek gerekiyor. Çin’de ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkisi altına alan bir virüsün bu kadar etkili olmasının nedeni toplumsal alanda yarattığı etkidir. Yıllardır Newroz kutlanıyor. Ortaya çıkan talepler var. Örneğin barış sürecindeki Newroz siyasal taleplerin daha fazla önde olduğu yıllardı. Ama barış sürecindeki talepler neyse, önümüzdeki süreçte gerçekliğimizi de o belirleyecek. 
 
Daha önceki yıllarda ortaya çıkan adalet ve Kürt halkının özgürlük talebinin, toplumsal gerçeklik olduğunu ve nihayetinde siyasalın kendisinin de bu gerçekliği artık göz ardı edemez duruma geldiğini görüyoruz. Bu nedenle Newroz’da verilen mesajlar önemli. 
 
Bu gerçeklik karşısında siyasal baskının tamamen kalkacağı zamanlar da gelecek. 
 
MA / Zemo Ağgöz
 

Diğer başlıklar

21/10/2024
23:17 Narin soruşturmasında 4 kişiye ağırlaştırılmış müebbet istemi
21:29 Cizîr’de şüpheli ölüm
21:04 Lübnan’dan İsrail'e roket saldırısı
20:26 Cigerxwîn 40'ıncı yıl dönümünde anıldı
19:40 Federe Kürdistan Bölgesi Parlamento seçim sonuçları açıklandı
19:32 Bayındır: Kürtler büyük direniyor
19:08 ‘Sağlığın piyasallaşması bebek ölümlerine neden oldu’
18:24 Adana’da 3 kadın katledildi
17:10 Kuşçu'yu katleden Erat’a ağırlaştırılmış müebbet
16:13 Hezex'te arazi kavgası: 1 ölü
15:25 ‘Özgürlük’ mitingi engeline dair suç duyurusu
15:24 Asistan hekimler iş bıraktı
15:03 Demirtaş: Temel sorunların çözümünde siyaset rol üstlenmeli
14:51 Şems Seçim İzleme Ağı: Oy gizliliği ihlal edildi
14:45 500 isimden gazetecilere verilen cezanın iptali için mektup
14:32 Özel: Sorunu çözeceksek tüm aktörler kıymetlidir
14:12 Êzidîlerin başlattığı ‘özgürlük’ kampanyası 1 yılını doldurdu
14:05 Kırşehir Cezaevi’ndeki ihlaller Meclis gündeminde
14:02 Tarlabaşı Toplum Merkezi’nin kapatma davası ertelendi
13:31 Emeklilerden hükümete: Geçinemiyoruz haberiniz var mı?
13:26 Güzeldere geçidinde kar yağışı
13:25 TJA’dan ‘Yenidoğan Çetesi’ açıklaması
11:57 Demirtaş'tan çağrı metni: Kadınların çığlığını duyuyoruz
11:44 Temizer’in ön otopsi raporu belli oldu
11:40 Basın örgütlerinden DFG Eşbaşkanı Müftüoğlu’nun karar duruşmasına çağrı
11:35 Mêrdîn'de gözaltına alınanlar serbest
11:12 AK’ye mektup kampanyası: İmralı’daki işkence için adım atın
11:05 Tarımsal girdi fiyatları 1 yılda yüzde 33,25 arttı
10:19 Federe Kürdistan Bölgesi seçim sonuçları
10:09 DEM Parti: Sağlık Bakanı derhal istifa etmeli
09:48 ‘Alimler, Analar ve Pirler’ buluşması: Çürümeye dur demeli
09:44 Ölmüş hayvanları barınağa bırakanlar hakkında suç duyurusu
09:43 'Bombalı kumpas' soruşturmasında takipsizlik kararı
09:13 ‘Tarafsızlara’ geçmeyi reddeden 30 yıllık tutsağın tahliyesine engel
09:02 Wan’daki yurttaşlar: Muhatap Abdullah Öcalan’dır
09:02 'Samimi bir çözüm isteniyorsa İmralı'nın kapıları açılmalı'
09:02 Miks 6 ay süren kışa hazırlanıyor
09:00 Birçok kent için kuvvetli yağış uyarısı
09:00 21 EKİM 2024 GÜNDEMİ
08:33 Fethullah Gülen öldü
08:32 Xwebûn 'Çözüm İmralı'da' manşetiyle çıktı
20/10/2024
23:20 İsrail'in Lübnan'a saldırılarında 2 bin 464 kişi öldü
22:40 Ömer Öcalan: İmralı için neden hukuk uygulanmıyor?
21:21 Federe Kürdistan'da seçime katılım oranı yüzde 64
21:13 Hilar Tarih Kültür ve Gastronomi Şöleni konserle son buldu
20:53 Mêrdîn’de mahsere şenliği
19:49 Baroların seçim sonuçları
19:41 Tahliye edilen Karataş'tan tutsaklar için mücadele çağrısı
19:31 ‘İnançları kullanan iktidara karşı birlikteliğe ihtiyaç var’
19:14 Demirtaş, ziyaret öncesi Özel'e çağrı metni verecek
19:00 Fernas direnişinde anlaşma sağlandı
18:52 Adana'da Öz ve Demir aileleri barıştırıldı
18:33 İstanbul Barosu'da 22 yılın ardından değişim: Yeni başkan Kaboğlu
18:27 Pirsûs Belediyesi'nden istismar semineri
18:15 Federe Kürdistan'da oy verme işlemi tamamlandı
18:07 Kürtçe Kitap fuarı sona erdi
17:14 Cegerxwîn, şiirleri ile anıldı
17:07 Pîran'da madenin yarattığı tahribat incelendi
17:00 Kadınlar Rojin Kabaiş için yürüdü
16:46 Aileleri polis tarafından aranan öğrenciler: ‘Suç’ işlemeye devam edeceğiz
16:29 İşçi Emekçi Birliği’nden miting: Gücümüzü örgütleyelim, direnişi büyütelim
15:59 Mêrdîn’deki sokağa çıkma yasağı sonlandırıldı: 4 gözaltı
15:46 Eyn İsa’ya saldırı: 3 çocuk katledildi
15:45 YNK Seçim Sorumlusu: KDP'liler halka baskı uyguluyor
15:35 Kaboğlu: Demokratik Cumhuriyet borcumuzdur
15:29 Şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren tutsak Temizer'in taziyesine ziyaret
15:27 Tarih ve Gastronomi Şöleni’nde yöresel sunumlar yapıldı
14:03 ‘Alimler, Analar ve Pirler Buluşması’: Ahlaklı toplum vicdanda başlar
13:48 Çocuklar için 'sokakta spor ve müzik' etkinliği
13:08 Avukatlardan meslektaşlarına oy kullanma çağrısı
13:07 Gazeteci Gök ve Müftüoğlu’nun duruşmalarına çağrı
12:49 Meclis'te bütçe maratonu başlıyor
12:43 Kerboran’da şüpheli çocuk ölümü
12:37 Federe Kürdistan’da sandık çağrısı: Değişime ihtiyaç var
12:30 DBP İstanbul’da örgütlenmeyi tartıştı: Mahalle, mahalle örgütleneceğiz
12:07 KDP Türkiye’den getirdiği sahte seçmene oy kullandırıyor
11:21 'Yenidoğan Çetesi' iddianamesi: Bebeği narkotik ilaçla uyutmuşlar
10:44 Muğla'da orman yangını devam ediyor
10:43 Mesrur Barzani’den Türkiye itirafı
10:38 Türkoğlu: Barış ‘jin, jiyan, azadî’ felsefesi ile yüzleşmekle olur
10:11 Kılıçdaroğlu hakkında ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’ soruşturması
10:06 Anneler: Barış için Sayın Öcalan ile görüşülmeli
09:43 Tahliye olan yazarlar: Dilin gelişmesi için daha çok üreteceğiz
09:42 Şenyaşar ailesi 6 yıl 4 ay sonra taziye kuracak
09:09 Kadınlar kendilerini güvende hissetmiyor: Özsavunma şart
09:08 30 yıllık geçim kaynağı: Arıcılık
09:08 Tutsaklara ağız içi arama ve kelepçeli muayene dayatması
09:07 Ortadoğu'da savaş tırmanıyor: Kürtlerin ne yapacağı önemli
09:05 Kadınlar: Mücadele ortak bir paydada yürütülmeli
09:05 'Türk bayraklı bikini' paylaştın soruşturması
09:00 20 EKİM 2024 GÜNDEMİ
08:39 Dîlok Barosu kurulunda tecrit tepkisine saldırı girişimi
08:14 Mêrdîn’de 2 mahallede sokağa çıkma yasağı ve baskın
08:03 Federe Kürdistan’da parlamento seçimleri başladı
19/10/2024
23:33 Gever'de şüpheli kadın ölümü
22:44 Tahliye olacağı gün yaşamını yitiren tutsak Temizer toprağa verildi
21:34 İzmir Barosu genel kurulunda 'jin, jiyan, azadî' sloganı
21:06 Kadınlar: 25 Kasım'da Tünel Meydanı’nda buluşalım
20:27 Şehba köylerine obüslü saldırı
19:45 Kadınlar ‘Kendime Mektup’ kitabının söyleşisinde buluştu
19:40 Kültürel Soykırım panelinde 'örgütlenme' vurgusu
19:19 Kaboğlu: Adil yargılanma hakkını korumakla yükümlüyüz
19:08 Şüpheli ölen tutsağın babası: Bırakılması gerekirken kelepçeleyip götürdüler
18:47 Hediye Kalkan’ın yorumuyla 'Bilbilo'
18:33 ‘Özgürlüğe ses ver’ eylemi: Direne direne kazanacağız
18:20 Şamîran Kadın Yaşam Merkezi açıldı
18:09 Tuncel: 13 Ekim'de verilen 'özgürlük' mesajı iyi görülmeli
17:47 Erdoğan ve Scholz savunma sanayini görüştü
16:45 Tahliye kararı verildiği gün şüpheli şekilde yaşamını yitirdi
16:38 YNK özel oylamada 70 bin oy aldı
16:11 Cenazesi 3 yıl sonra ailesine teslim edildi
15:22 Erxenî'de Hilar Tarih Kültür ve Gastronomi Şöleni
15:06 DEM Parti Sözcüsü: Tecrit kaldırılmalı, Öcalan tartışmalara dahil edilmeli
15:01 Hasta tutsaklar Onaran, Yılmaz ve Tokmak’ın tahliyesi talep edildi
14:48 İstanbul Barosu'nun genel kurulu başladı
14:39 'Yenidoğan çetesi' soruşturması: 9 hastanenin ruhsatı iptal edildi
14:35 Fadıl Şenyaşar: Halkın sahiplenmesiyle dışarıdayım
14:19 JRO: Federe Kürdistan'da gazetecilerin seçim takibi engellendi
13:56 107 haftadır direnişteler
13:54 Bayındır: Abdullah Öcalan’ın başaktör olmadığı hiçbir süreç samimi değildir
13:17 Fehmi Tosun'un kızı: Hesap sormak için buradayız
12:00 Kayıp yakınları: Çözüm istiyorsanız cinayetleri aydınlatın
11:48 Kolberlere saldırı sürüyor
10:45 YNK’li aday: Büyük değişimler olacak
09:52 İnternet oyununda hediye transferi 'örgüte finans sağlamak' sayıldı
09:46 Seveni çok bakanı yok
09:45 İtalyan Bonaccorsi: Gerçeği özgürleştirmek için mücadele etmeliyiz
09:05 Yeraltındaki yaşama ışık tutan sergi
09:02 Alıkonulan gençlere şiddet, tehdit ve hakaret
09:02 İşçi kıyımı sürüyor: Tek yol örgütlü mücadele
09:01 Tekerlekli sandalyeye bağlı tutsak ‘dikkat, kaçabilir’ notuyla sevk edildi
09:01 Depremde hasar gören hastanenin yenilenmesi talebi
09:01 Qileban'da 'çatlak baraj' korkusu
09:01 Kürtçe Kitap Fuarı: Halk sahip çıkıyor, soruyor, okuyor
09:00 Çocuğa cinsel taciz, ailesine tehdit
09:00 19 EKİM 2024 GÜNDEMİ
18/10/2024
23:35 ‘Yenidoğan çetesi’ sermayeyi önceleyen politikaların sonucu’
23:19 DEM Parti’den Kadir İnanır’a ziyaret
22:28 BDP Adana İl Başkanı Karataş tahliye oldu
22:19 Dîlok’ta çocuklardan yürüyüş: Susma
21:20 Fadıl Şenyaşar cezaevinden çıktı
20:37 Kadınlardan meşaleli yürüyüş: Artık yeter şiddete dur de
20:07 Kürtçe Kitap Fuarı 3’üncü gününde
19:47 Eğitim Sen’den MEB protestosu: AKP elini kadınlardan çek
19:15 Dîlok’ta Fernas işçileriyle dayanışma açıklaması
19:02 Federe Kürdistan’da özel oylama tamamlandı
18:26 YJA Star’lı Stêrk’in cenazesi 79 gün sonra verildi
17:37 Etki ajanlığı ‘casusluk düzenlemesi’ olarak yeniden Meclis’te
17:29 Elbak’ta yasak sonrası operasyon başlatıldı
17:17 Avukat Rişvanoğlu’na tehdide tepki ve suç duyurusu