Arkadaşları Nazım’ı anlattı: Nerede hak ihlali varsa oradaydı

img

AMED – Gazeteci Nazım Daştan'ı anlatan arkadaşları Arif Bulut ile Rasim Denizciler, Daştan'ın fotoğraflarındaki gibi güler yüzlü, pozitif bir insan olduğunu belirterek, kadrajının her zaman ihlallere dönük olduğunu ifade etti. 

Kuzey ve Doğu Suriye'deki gelişmeleri takip eden gazeteciler Nazım Daştan ile Cihan Bilgin, 19 Aralık'ta Tişrîn Barajı ve Sirîn beldesi arasındaki yolda Türkiye'nin SİHA'sı tarafından hedef alınarak katledildi. 
 
Gaziantep Üniversitesi’nde Nazım Daştan ile birlikte okuyan Arif Bulut ile Rasim Denizciler, O’nu ve çalışmalarını anlattı. Daştan'ı 2015'te üniversiteden tanıdığını belirten Arif Bulut, kendisinin İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü, Daştan'ın ise Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü'nü okuduğunu belirtti. Daştan'la 2015 seçimlerinde ise birlikte sahada çalıştıklarını ifade eden Bulut, Daştan'ın güler yüzlü, samimi ve cana yakın bir insan olduğunu söyledi. Daştan'ın mesleğinin yapma biçiminin dikkat çekici olduğunu vurgulayan Bulut, Daştan'ın mesleğini icra ederken meslek ilkelerine sadık kalmaya özen gösterdiğini kaydetti. Daştan'ın haber için görüşlerine başvurduğu kişilere, röportaj sonunda "Bunları yayınlamama izin veriyor musunuz?" diye sormasının dikkati çektiğini ifade eden Bulut, "Bir, iki, üç kez şahit olduktan sonra, 'Zaten röportaj talebini kabul ediyor, görüşüyorsun, niye bu soruyu bir daha soruyorsun ki?' diye sordum. 'Ben görüşüyorum, konuşuyorum, ama görüştüğüm kişi, o anda duygusal bir ruh halinde olabilir. Ya da o ruh hali nedeniyle kendini kaptırıp, daha açık, net konuşabilir. Bunu sorduğumda belki bu soruyla beraber bir düşünme fırsatı olur. Vazgeçe de bilir, yayınlatmak istemeye de bilir' dedi. Bu Nazım'ın benimsediği gazeteciliğin ilkelerinden bir tanesiydi" ifadelerini kullandı. 
 
'NEREDE HAK İHLALİ VARSA NAZIM ORADAYDI'
 
Daştan'ın hakikat peşinde koşan bir gazeteci olduğunu vurgulayan Bulut, "Nazım nerede bir halk ihlali, hak haykırışı varsa her zaman ekipmanlarıyla birlikte oradaydı. Haberlerinde de sürekli bu hak haykırışına yer verirdi. Öyle bir yapısı vardı. Gazetecilik ilkelerine bağlıydı ve kiminle, nerede görüşürse görüşsün, gazetecilik çerçevesinde görüşürdü. Ben Nazım'ın imzasını taşıyan bir haber okuduğumda, -alanda birebir şahit olduğum için-  şüphe duymuyordum. 'Bu haberde şu eksik olabilir ya da çarpıtılmış olabilir mi?' gibi sorular kesinlikle aklımdan geçmiyordu. 2015'ten bu yana Nazım Daştan imzasını taşıyan bütün haberleri hiç sorgulatma gereği duymadım" diye konuştu. 
 
Türkiye'de medyasındaki yapıya dikkati çeken Bulut, "Nazım bu haberleriyle başka bir basın kuruluşunda gerçekçi ve objektif bir şekilde çalışamazdı, çalıştırmazlardı. Dolayısıyla Nazım'ın kadrajı halkın haykırışı, adalet talebi olduğu için, kendini burada görüyordu ve bu alanda birçok hak ihlalini, hak haykırışını onun imzasını taşıyan haberlerle öğrendik" diye belirtti. 
 
Arif Bulut
 
GAZETECİLİKTEN YARGILANDI VE BERAAT ETTİ
 
Daştan'ın Suriye'de çıkardığı Alhita isimli dergiyi yerleştiği Dîlok'ta da çıkarmayı sürdüren ve 27 Aralık 2015'te katledilen gazeteci Naji El Jerf'in ölümüne ilişkin yaptığı haberler nedeniyle gözaltına alındığını hatırlatan Bulut, "Biz o haberi başka bir şekilde kamuoyunda gördük. Haberin asıl gerçek boyutunu, Nazım'ın imzasını taşıyan haberle gördük ve bu haberden dolayı da Nazım yargılandı. Mahkeme, kendisine 'Bu bilgiyi nereden aldınız?' şeklinde kaynağını açıklaması için baskı yapıldı. Nazım, mahkeme salonunda 'Ben yaptığım haberin arkasındayım, haberimin doğru olduğunu düşünüyorum ve öyle olduğu için de yayınladım. Kaynaklarım sağlam, güveniyorum' dedi. Savunmasını kendi anadilinde yapıyordu. Mahkeme heyeti Nazım'a, 'Sizin çalıştığınız ajansın yayın politikası şu şekildedir. Neden bu haber de burada yayınlanıyor?' diye sordu. O zaman DİHA'da çalışıyordu. Nazım da, 'Benim çalıştığım ajansın yayın politikası ve haberim ortada. Eğer benim haberim yalansa ya da eksik bir bilgiyi taşıyorsa siz benim haberimi belgeleriyle yalan olduğunu kanıtlarsanız, ben de tekzip yayınlarım ve sizin kanıtınız doğrultusunda aynı şeyi bir daha haber yaparım' dedi. Haberin yalan olduğuna dair bir belge de ortaya çıkmadı. Nazım o dosyadan beraat etti. Bir mahkeme eğer böyle bir olayı önemseyip, soruyorsa, üzerinde duruyorsa, yalan olduğunu iddia ediyorsa, kanıtlar" şeklinde konuştu. 
 
'CESURCA HABERİN PEŞİNDEN GİDERDİ'
 
Daştan'ın mesleğini icra ederken karşılaştığı baskılara işaret eden Bulut, şöyle devam etti: "Rojava'ya da gidip geliyordu ve o dönem Dîlok cihatçıların geçiş güzergahıydı. Bazı haberlerde 'Biz bu haberlerde kendi imzamızı açarsak, şu riskleri yaşayabiliriz' gibi bir kaygı bende de, diğer gazetecilerde de oluşuyordu, ama Nazım'da böyle bir kaygı yoktu. Bilgi doğruysa ve bir hak ihlaline neden oluyorsa ya da bir hak talebini net bir şekilde ortaya koyuyorsa, Nazım cesurca o haberin peşinden giderdi, doğrulatırdı ve o haberi yayınlatırdı. Hiç bedelini düşünmezdi. Odaklandığı nokta halkın doğru haber alma hakkıydı. O dönem bazı haberleri takip ederken, ben tekken çok hissetmesem de, Nazım'la birlikte giderken takip edildiğimizi görüyorduk. Rojava'ya gidene kadar Nazım'ın üzerindeki o baskıyı gördüm. Hem fiziki hem teknik olarak takip ediliyordu."
 
'HİÇBİR GAZETECİNİN CESARET EDEMEDİĞİ KOBANÊ'YE GİTTİ'
 
Hiçbir gazetecinin gitmeye cesaret edemediği Kobanê'ye Daştan'ın gittiğini söyleyen Bulut, şunları anlattı. "O dönem tüm gazeteciler Kobanê'ye gitmek isterdi, ama cesaret edemezdi. Ana akım medyada, ulusal medyada çalışan gazeteciler Dîlok'a geliyordu. 'Sınırın sıfır noktasındayız' diyen gazeteciler, Nazım'dan bilgi almaya çalışıyordu. Onların da her hangi bir konu da başvurdukları kişilerden biri Nazım'dı. Nazım, oradaki halkın durumunu merak eden, oradan bilgi almak isteyen, gözü kulağı orada olan insanlara bir haber vermeyi amaçlıyordu. Onun için gidiyordu. O dönemde halkın gözü Kobanê'deydi ve dolayısıyla Nazım, kendini orada buluyordu. Başka bir yer olsaydı, Nazım yine orada olacaktı."
 
'HİÇ KAYBEDECEĞİMİZİ DÜŞÜNMÜYORDUK'
 
Daştan ile Cihan Bilgin'in gazeteci olmaları nedeniyle ulaşmalarının kolay olduğunu vurgulayan Bulut, Daştan'la en son katledilmeden bir önceki gün görüştüklerini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hem kendilerini sordum hem de oradaki durumu. Merak ettim. Dediğim gibi Nazım Daştan’ın imzasını taşıyan haberler içimi rahatlatıyordu. Doğru bilgiyi aktaracağından emin olduğum için direk soruyordum. Bir gün öncesinde konuştuk. Uygun bir yerde olmadığını söyledi. Müsait bir zamanda geri dönüp, bilgi vereceğini aktardı. O görüşme son görüşmemiz oldu. Nazım Rojava'da çok kaldı ve birçok şeye şahitlik etti. Bazen konuşurken, 'Ben birçok şeye şahit oldum. Belgesel çalışmalarım var. Bunları yarın öbür gün belgesele dönüştüreceğim' diyordu. Arşivini tuttuğunu biliyorum. Çünkü kendi aramızda konuşurken bunları aktarıyordu. Nelere şahit oldu, neleri kayıt altına aldı ve hangi çalışmaları yapacaktı, hangi çalışmaları eksik kaldı. Belki arkadaşları biliyordu, ama bu benim içimde bir ukde olarak kaldı. Soramadık da, çünkü biz hiç kaybedeceğimizi düşünmüyorduk."
 
ANA AKIMA TEPKİ
 
Kobanê'ye dönük saldırıların olduğu yıllarda Daştan'dan doğru bilgiyi almak için arayan ve "dostaneymiş" gibi tavır takınan bazı ana akım medya gazetecilerinin, bugün katledilişlerine karşı sessiz kalmalarına da tepki gösteren Bulut, "Katliamdan bahsetmemeleri utanç verici bir durum. Bu utanç verici tabloyu da gördük. Ama biz Özgür Basın çalışanlarının her zaman yanında olacağız. Onların savunucusu olacağız. Özgür Basın'ın kadrajını bilen, haber akışını bilenler de, dünyanın neresinde bir gazeteciye yönelik bir saldırı varsa, kendi haberlerinde buna yer verdiklerini biz biliyoruz" ifadelerini kullandı. 
 
'HALKIN HABER ALMA HAKKINA SALDIRI'
 
Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in katledilmesinin hem ulusal hem de uluslararası hukuka uygun olmadığını vurgulayan Bulut, "Demokrasilerde basın özgürlüğü temel mihenk taşıdır denir. Basının özgür olabilmesi için de korunması gerekiyor" dedi. 
 
Gözaltına alınan bazı meslektaşlarına polisin Nazım Daştan'ı sorduğunu söyleyen Bulut, "Gazetecilik yapıp daha sonra Avrupa’ya giden arkadaşlarımız anlatıyordu. 'Gözaltına alındığımızda farklı ithamlarla Nazım'ı soruyorlardı' diyordu. Sonra arkadaşlarımız 'Kimden bahsettiğinizi bilmiyoruz' diyerek, cevap veriyorlarmış. Sonra çıkarıp, fotoğrafları göstermişler. 'Tanıyorsun. Bununla beraber fotoğrafların var. Şu an nerede, ne yapıyor?' diye sormuşlar. Bu durum Nazım daha Rojava'dayken hedef seçildiğini gösteriyor. Dolayısıyla Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in katledilmesi halkın haber alma hakkına açık bir saldırıdır. Bu insanlık açısından bir trajedidir. Gazeteciliği, bölgeyi, Türkiye’yi bildiğim için bu saldırılar Özgür Basın'ı susturamayacak. Slogan olarak söylemiyorum. Özgür Basın'ın yine o kadrajla, yine halkın haber alma hakkı için mücadele edeceğinden hiçbir şüphem yok. Ama böylesi bir saldırı yapanlarında mutlaka hukuk önünde hesap vermesi gerekiyor" diye kaydetti. 
 
Bulut, Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in katledilmesine dair soruşturma başlatılması çağrısında bulundu.  
 
'HİÇBİR İŞTEN GERİ DURMAZDI'
 
Rasim Denizciler
 
Üniversitede 2011'de tanıştıkları Nazım Daştan'la bağlarının Rojava'ya gidene kadar bağlarının hiç kopmadığını ifade eden Rasim Denizciler de Daştan'ı, "Hep enerjik, pozitif, güleçti" sözleriyle anlattı. Denizciler, şunları söyledi: "5 senelik yüz yüze gelişen bir arkadaşlığımız oldu. Hiçbir işten geri durmaz,  hep neşeli, keyifliydi. Onu hiçbir zaman yüzü asık, morali bozuk görmezdik. Nazım'ın arkadaşlığı mükemmeldi. Dîlok'a geldiğimiz zaman ilk aradığımız kişi, Nazım olurdu. Çünkü onun bulunduğu çevre her zaman keyifli, pozitif ve güzel olurdu. 'İyi ki hayatımdan Nazım geçti' diyorum. Nazım'la harika güzellikler tattık. Hayatıma çok güzellik ve enerji kattı." 
 
Daştan'ın tutuklama sürecine işaret eden Denizciler, "Mesela Nazım'ın 5 ay kadar süren bir tutuklanma süreci oldu. Nazım’ın görüşçüsü olarak cezaevine giderdim. Nazım parmaklıkların arkasında o enerjisi ve ağız dolusu gülüşü ile benim olduğum tarafa enerjisini geçiriyordu. Sanki o bir tutsak değilmiş gibiydi. Sanki dışarıda olan o, içeride olan benmişim gibiydi. Müthiş bir keyifle yaşamı seven bir yerdeydi. Nazım'ın görüşüne gittiğim zaman hayattan keyif alarak yanından ayrılıyordum" şeklinde konuştu.  
 
'HİÇ BİR GÜÇ HAKİKATİ YAZMAKTAN GERİ ALAMAZDI'
  
Üniversite'de gazetecilik yapan Daştan'ın sıkı bir takipçisi olduğunu belirten Denizciler, şunları kaydetti: "Hakikat neredeyse Nazım oradaydı. Hiçbir güç onu bu hakikati yazmaktan geri alamaz, durduramazdı. Bir şey varsa Nazım muhakkak ona ulaşır ve yazardı. Geri dönüş yoktu. Bunu yaparken de müthiş bir enerji ile yapardı. Yaptığı haberlerin birebir objektif, tamamen doğru bir şekilde olduğunu görüyorduk.  Yıllarca Nazım'ın gerçek anlamda yapmış olduğu haberciliğin şahitliğini yaptım. Nazım elinde silah olan biri değildi, elinde kamera olan ve sadece gerçekleri paylaşan bir gazeteciydi. 2 gün önce gazeteci Özlem Gürses gözaltına alındı. Nazım'ın katledilişi bu olay kadar ses getirmedi. Bu benim için çok acı verici bir durum. Nazım herkesin haberlerini merakla takip ettiği bir gazeteciydi. Orada yaşananları çıplaklıkla yazıyordu. Kaleminde dürüstlük, güzellik vardı. Böyle bir insanın katledilmesi basında yeteri kadar kamuoyu oluşturmadı. Bu beni derinden üzdü."
 
Denizciler, 2 gazeteciyi katledenlerin, hukuk önünde hesap vermesi gerektiğinin altını çizdi.
 
MA / Rukiye Adıgüzel- Şirvan Şilan Çil 
 

Diğer başlıklar

24/12/2024
23:58 İsrail, Kuneytire halkına silahlarını bırakmaları için 48 saat süre verdi
23:40 Suriye Kadın Meclisi Şam’da ofis açtı
23:00 KESK ve DİSK'ten asgari ücret tepkisi: Tek kelimeyle rezalet
22:48 CHP 'asgari ücret' gündemiyle olağanüstü toplanacak
21:58 Özgür Özel’den grev çağrısı
21:05 AKP’lilere tepki: Gazetecileri katleden SİHA’larla övünüyorsunuz
20:57 Asgari ücreti açıklandı: 22 bin 104 lira
20:34 Savaş kalıntılarından dolayı 64 kişi yaşamını yitirdi
20:27 Gazetecilerin katledilmesinin araştırılması önergesi reddedildi
20:11 Suriye’de 3 hakim öldürüldü
20:04 Minbic’te patlama: 2 kişi hayatını kaybetti
19:44 Yurttan uzaklaştırılan öğrenci açlık grevinde
19:24 Semsûr ve Kırşehir'de şüpheli kadın ölümleri
18:34 Suriye’deki silahlı gruplar silah bırakma konusunda anlaştı
18:25 Sağanak yağış Muğla sokaklarını göle çevirdi
18:21 KESK’ten MA ve JINNEWS’e dayanışma ziyareti
18:19 Halk, JES toplantısını yaptırmadı
18:11 Katledilen gazetecilerin fotoğrafları Meclis’te: Hakikatin izindeyken katledildiler
18:03 Temelli: Kürtlerle sağlanacak barışla Ortadoğu’nun geleceği biçimlenecek
17:49 ‘Sağlıkta çeteleşmeye neden olan koşullar ortadan kaldırılmalı’
17:21 DİSK Genel-İş Genel Sekreteri Remzi Çalışkan tahliye edildi
17:15 Gar Katliamı Davası: 5 DAİŞ'li sanık Suriye’de, iade edilsin
17:00 Til Temir’de kamikaze İHA düşürüldü
16:52 İşçiler çoğunluğu aldı, patron TİS’ten kaçıyor
16:51 QSD’den Minbic açıklaması
16:50 ÖHD’den Özgür Basın’a dayanışma ziyareti
16:09 Şüpheli ölüm için kamuoyundan destek talebi
16:01 Hesekê’de binler QSD’ye destek için yürüdü
15:27 Qamişlo sınırından seslendiler: İmralı kapıları açılmalı
15:21 18 aylık Uytun’u katleden gaz fişeği bulunamıyor!
15:01 Pirsûs-Kobanê sınırında nöbet: Halk iradesine saygı duyulmalı
14:45 Girê Spî’de tahıl silosu bombalandı
14:24 Bakırhan: Oyalamadan vazgeçip görüşme sağlanmalı
14:14 Emekliler: Bize yüzyılın ayıbını yaşattılar
14:08 Eşme’de altın madeni içme sularını tehdit ediyor
13:10 IFJ: Gazetecileri serbest bırakın
12:50 Kazı çalışmasında patlatılan dinamit tedirginlik yaratıyor
12:44 Bakırhan: 205 ülkeden sadece Türkiye Kürtlerin haklarına karşı
12:32 Kurdistani İttifak partileri: Kürtler birlik olursa muhatap alınır
11:28 DEM Parti: Abdullah Öcalan'la görüşme için oyalama süreci yürütülüyor
11:23 Arkadaşları Nazım’ı anlattı: Nerede hak ihlali varsa oradaydı
11:18 Avukatlardan İmralı’ya gitmek için yeni başvuru
11:17 Diyarbakır 2 No’lu Cezaevi’nde tutsaklar darp edildi
11:11 Ortak çağrı: Gün Rojava’nın statüsünü koruma günüdür
10:11 Balıkesir'de fabrikada patlama: 12 ölü, 3 yaralı
09:57 Yolcu otobüsü devrildi: 2 ölü, 16 yaralı
09:57 Temel: Çözüm perspektifine yanıt verebilecek bir devlet aklı var mı?
09:53 'Kobanê'yi 2014'te nasıl savunduysak yine savunuruz'
09:49 Çöken duvarın altında kalan işçi hayatını kaybetti
09:14 Kırşehir Cezaevi’ndeki 37 tutsağa verilen cezalar onandı
09:12 Şiddet arttı, hekimler göçtü, sağlıkta çürüme ortaya çıktı
09:11 Ağır hasta tutsaklar için duyarlılık çağrısı
09:08 Abdullah Öcalan 23 Ekim'deki görüşmede Suriye için ne dedi?
09:06 'Çok kimlikli Suriye için Özerk Yönetim bir modeldir'
09:01 Bakırköy Kadın Cezaevi’nde 7 tutsağın tahliyesi engellendi
09:00 24 ARALIK 2024 GÜNDEMİ
07:58 Meteorolojiden yağış, don ve çığ uyarısı
23/12/2024
22:50 Paris'te katledilenler anıldı
22:15 Amedspor sahasında kazandı
21:36 Saldırılarda kullanılan askeri araçlar imha edildi
21:11 Cizîr’de şüpheli ölüm
20:43 Erdoğan, Kuzey ve Doğu Suriye'yi hedef aldı
20:32 Asgari ücretin açıklanacağı tarih belli oldu
20:05 Antalya'da eğitime 1 gün ara
20:01 Mazlum Ebdî, ENKS heyetiyle görüştü
19:51 HDK’den Yeni Yaşam'a dayanışma ziyareti
18:53 Almanya'dan Türkiye'ye uyarı: Kürtlerle çatışmayın
18:44 Yurttan uzaklaştırılan öğrenci eyleme başladı
18:22 HaberTürk ve Show TV satıldı
18:14 Celal Talabani mezarı ziyareti sonrası 'birlik' mesajları
17:35 Emekliler: Açlık ve yoksulluk savaşı veriyoruz
17:21 Tişrîn ve Qereqozaq çevresinde son durum
17:00 Kadınlardan YPJ'ye destek yürüyüşü
16:34 ‘Çiftçinin selde oluşan mağduriyetleri giderilmedi’
16:20 İHD’den Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için çağrı
16:00 Gençlerden yazılama: Cihan ve Nazım onurumuzdur
15:59 DJV’den Türkiye'ye Nazım Daştan ve Cihan Bilgin çağrısı
15:03 Temelli: Abdullah Öcalan başvurusunda resmi bir dönüş yok
15:01 Qamişlo sınırından seslendiler: Rojava mutlaka kazanacak
14:53 Belgrad Ormanı’nda İBB tabelaları söküldü
14:44 Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için Araştırma Komisyonu talebi
14:43 Gazeteciye 'halkı kanunlara uymamaya tahrik' soruşturması
14:41 Gazetecilerin katledilmesine tepki: Hakikat hedef alındı
14:20 Kobanê-Pirsûs sınırında nöbet başlatıldı
14:07 Tahir Elçi’yi hedef göstermişti: Bu kez de gazetecilerin katledilmesini savundu
14:02 Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin için mevlit verildi
13:11 Sendikalılara cezaevinde çıplak arama
12:39 Gazeteci Öznur Değer hakkında soruşturma başlatıldı
12:32 Özgür Gündem davası dosyanın incelenmesi için ertelendi
12:24 IFJ Başkanı: Türkiye mafya tarzıyla gazetecileri hedef alıyor
12:06 CHP raporu: Kayyımlar 11 milyon 202 bin seçmeni etkiledi
10:48 Fransız yazar Franceschi: HTŞ Erdoğan’ın ajandasını uyguluyor
09:54 Nazım'ın makinesi hakikati kaydetmeye devam ediyor
09:47 DİSKİ Genel Müdürü: Amed'in su sorununu çözeceğiz
09:43 ‘Abdullah Öcalan serbest bırakılmalı’
09:41 'Ekonomik büyüme sosyo-ekolojik yıkımın hududunu genişletir'
09:20 Cihan Bilgin'in annesi: Kalemini yerde bırakmayın
09:11 ‘Rojava’daki direniş Ortadoğu’nun geleceği için hayati önemde’
09:07 Xwebûn ‘Hakikatin kalemleriydi’ manşetiyle çıktı
09:07 ‘Türkiye’nin yayılmacı politikasının haklılık zemini yok’
09:06 Emniyet müdürü ve polisler hakkında suç duyurusu
09:04 11 milyon 246 bin işsizle 2025’e doğru
09:00 23 ARALIK 2024 GÜNDEMİ
08:54 Meteoroloji’den kar ve sağanak uyarısı
22/12/2024
23:49 Katledilen gazeteciler için BBC önünde eylem
23:11 İstanbul Barosu’ndan ‘hukukun ilkelerine saygı duyun’ çağrısı
22:58 DEM Parti ve DBP Bafil Talabani ile görüştü
22:44 Fidan Şam’da QSD’yi hedef aldı
21:36 Tutuklanan gazeteciler için açıklama: Gerçeği savunmaya devam edeceğiz
21:08 Tutuklamaya tepki yağdı: Devlet, gazetecilerden elini çek!
20:42 Şêx Murşid El Xeznewî: Mazlum Abdi’nin çağrısına destek verilmeli
20:20 DFG’den tutuklamalara tepki: Gazeteciliği savunmaya devam edeceğiz
20:05 Hukuk örgütlerinden İstanbul Barosu’na destek
19:55 Qoser’de Rojava protestosu
19:39 İstanbul'da 7 gazeteci ve 2 siyasetçi tutuklandı
19:33 İran’da ‘Jin jiyan azadî’ gerekçesiyle 10 kişiye idam cezası
19:23 DEM Genç'ten katledilen gazeteciler için eylem
18:17 Kobanê’ye bombardıman: Anne ve çocuğu yaşamını yitirdi
18:15 İHD: Gazeteciler derhal serbest bırakılsın
18:10 İzmir Barosu'ndan İstanbul Barosu'na destek: Bizi de yargılayın
17:49 Kobanêli sanatçılardan QSD ve YPJ’ye destek şarkısı
17:43 Şedadê ve Reqa’da QSD’ye destek
17:34 Noi Rete Donne’den Suriye Kadın Meclisi’ne destek
17:34 Emek ve Demokrasi Platformundan Cihan Bilgin’in taziyesine kitlesel ziyaret
17:20 EMEP'li Bayhan: Türkiye, yeni göçler yaratacak politikalar üretiyor
17:02 9'u gazeteci 14 kişi tutuklamaya sevk edildi
16:50 DBP Kongresi: Rojava’yı savunmak için Kürt halkı ittifakını oluşturmalı
16:41 Aralık ayında yaşanan katliamlar Mamak’ta protesto edildi
16:26 Kadın katliamlarına tepki: Katilleri tanıyoruz
16:18 'Suriye'de Alevilere yönelik katliamların sorumlusu AKP olacak'
15:41 Sınırda iktidara seslendiler: Çözümün adını İmralı’da atılmalı
15:31 HDK’den Polonez işçilerine ziyaret
15:13 Gazetecilerin katledilmesi protesto edildi: Rojava’nın sesi oldular
15:05 Meslektaşlarından Nazım Daştan’ın taziyesine ziyaret
14:54 ‘En düşük emekli aylığı asgari ücrete yükseltilsin’ çağrısı
14:48 DEM Parti’den ‘Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’ soruşturmalarına tepki
14:47 Hasta tutsak Arslan’ın durumu ağırlaşıyor: Her an yaşamını yitirebilir
14:19 Kadınlardan Cihan Bilgin’in taziyesine yürüyüş
13:55 İstanbul Barosu'na ‘Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’ soruşturması
13:45 Gazeteci Nazım Daştan için kurulan taziyeye kitlesel ziyaret
12:29 Girê Spî ve Kobanê’nin köyleri bombalandı
11:11 Ambulans helikopter hastaneye çarpıp düştü: 4 ölü
11:02 Halide Türkoğlu: Gün Rojava kadın devrimini savunma günüdür
11:01 Geçici Maslahatgüzarı Köroğlu Erdoğan’ın Şam’a gideceğini açıkladı
10:08 Nijerya’da gıda izdihamı: 27 ölü
09:36 Kar paylarındaki stopaj oranı yüzde 15'e yükseltildi
09:31 Jin dergi katliamları kapağına taşıdı
09:17 Kazazede genci onlarca polis darp ederek gözaltına aldı
09:15 Soruşturma çağrısı: Her gazetecinin ölümü gerçeğin ölümüdür
09:13 İkinci Paris Katliamı: Fransa hükümeti hesap vermeli