İZMİR - Futbol sahası üzerinden kadın bedenine yönelik tahakküm zihniyetine tepki gösteren Mor Dayanışma Üyesi Didar Gül, kadınların buna karşı "Benim bedenim, benim kararım" demeye devam edeceklerini söyledi.
Süper Lig'de Fenerbahçe ile müsabakası olan Sivassporlu futbolcular "Doğal olan normal doğum" şeklinde bir pankart ile sahaya çıktı. Kadın örgütleri başta olmak üzere birçok farklı kesimden söz konusu pankarta tepkiler geldi. Ancak pankart hakkında sorulan sorulara Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ise "Normaldir. Futbol maçına sadece erkekler mi geliyor” şeklinde cevap vererek, durumu normalleştirmeye çalıştı. Daha öncede doğurganlığın tehlike altında olduğunu öne süren AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 2025 yılını "Aile yılı" olarak ilan etmişti. Yine AKP'li yıllarda başta kürtaj olmak üzere kadın bedeni üzerinden iktidarın erkek tahhükümcü zihniyeti birçok uygulama ile ortaya konuldu.
KADIN BEDENİNE TAHAKKÜM
İktidarın kadınlara yönelik politikalarını bu sefer de egemen zihniyetin hakim olduğu futbol sahalarında göstermek istediğini aktaran Mor Dayanışma Merkez Koordinasyonu Üyesi (MK) Didar Gül, "Normal doğum" diye bir doğum şeklinin olmadığını vurguladı. İki çeşit doğum olduğunu kaydeden Didar Gül, "Biri vajinal doğum bir diğeri ise sezaryen doğum. Ama bir biçimiyle kadınların bedeni üzerinde tahakküm kurmaya devam etmeye çalışan AKP iktidarı, bu sefer de doğum biçimlerine, kadının nasıl ve kaç çocuk doğuracağına, hamileyken ne yapıp ne yapmayacağına dair bir dizi söylemde bulunuyor. Devlet, her gün 3-4 hatta gün içerisinde 8 kadın katledilirken, o kadınların katiline hiçbir yaptırım yapmadığı gibi söylemlerini kadın bedeni üzerinden sürdürüyor" dedi.
'BENİM BEDENİM BENİM KARARIM'
Erkeklerin kadınların üzerinde sürekli olarak tahakküm kurduğunu vurgulayan Didar Gül, bu tahakkümlerin günlük hayatta farklı şekillerinin görüldüğünü aktardı. İktidarın erkek egemen kodlarını topluma nasıl mal etmeye çalıştığını anlatan Didar Gül, "AKP-MHP iktidarı 2025 yılına 'Aile yılı' dediler ve kadınları bir kıskaca sıkıştırmayı öngörüyorlar. Kadını sadece aileden ibaret gören, tek başına kadının varlığını kabul etmeyen bir bakış açısı var. Bir yanda da şiddetin aile içinde yaşandığı, hep en yakınlarımız tarafından öldürüldüğümüz, emeğimizin ev içerisinde ciddi bir sömürü haline getirildiği bir düzlem var. Aile yılı tartışmalarında da 'normal doğum' tartışmalarda da bu böyle. Kadınlar buna tepki gösterdi. Çünkü kadınlar, 'bu benim bedenim ve benim kararım' diyor. Yıllardır kadın mücadele içerisinde kendi bedenimize, kendi hayatımıza yönelik söz söyleme hakkı kazanmaya çalışıyoruz" diye belirtti.
'HAKLARIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ'
Kadınların mücadele ile kazandıkları kazanımlara değinen Didar Gül, "Kadınlar bütün haklarını, kazanımlarını ve yaşamlarını hep mücadele ederek aldı. Bir dizi kazanımı sokakta kazandılar. Bundan sonra da yolun mücadeleden geçtiği görünüyor. O yüzden bizler feminist kadın örgütleri olarak en başta mücadele etme, mücadele çağrısını yükseltme ve kendi hayatımız, haklarımız, bedenimiz karşısında kendi sözümüzü söyleme iradesini gösterme ve kendi haklarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
MA / Uğurcan Boztaş