MANİSA – Partisinin Manisa Kadın Meclisi'nin düzenlediği buluşmada konuşan DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, "Kürt sorununun demokratik çözümü için aynı zamanda kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesini büyütmemiz gerekiyor" dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Manisa Kadın Meclisi, "Barış ve Demokratik Toplum İnşasında Kadın Buluşmaları" kapsamında Manisa'da kadın buluşması düzenledi. Gaffar Okan Mahallesinde bulunan bir parkta gerçekleşen buluşmaya, DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu ve çok sayıda kadın katıldı. Buluşmada kadınlar sık sık "Jin, jiyan, azadî" sloganını attı.
Buluşmada konuşan Halide Türkoğlu, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’taki çağrısıyla Türkiye ve Ortadoğu yeni bir sürece girerken kadınların bu süreçte barışı nasıl inşa edeceklerini konuştuklarını söyledi. Silahların imhasından sonra yaptıkları çağrılarla sürecin büyümesi için çalıştıklarını ifade eden Halide Türkoğlu, "Çünkü Sayın Öcalan şunu söyledi: 'Elli yıllık savaşın kendisi kırımdan başka bir şey getirmedi.' Ortadoğu'da herkes 'Kürt var' diyor artık. Türkiye'de artık Kürt yok diyemiyor. Madem ki Kürtler varlığını kabul getirdiyse bundan sonrası siyasi mücadele olacak. Siyasi mücadelenin önünün açılması lazım. Eğer bugün silahlar susmuşsa hala siyaset yapılamıyorsa bu sorun. Hala siyasi tutsaklar cezaevlerindeyse, cezaevlerinde böyle bir hukuk işleniyorsa, 'Kürtler siyaset yapamaz' oluyorsa ya da iktidara karşı mücadele ederken cezaevleri tehdit olarak gösteriliyorsa burada aslında demokratikleşme olmaz. O yönüyle Kürtlerin siyaset yapma hakkı, kendi kendini yönetebilme hakkıdır aynı zamanda. Yani bir Kürt'ün kendisini ifade etme, ana dilinde ifade etme garantisi olmak zorunda" diye konuştu.
'ÖCALAN'IN FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜ GEREKİYOR'
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Abdullah Öcalan'ın "umut hakkının" ihlaline yönelik verdiği karara işaret eden Halide Türkoğlu, "Avrupa Birliği Konseyi buna dair tartışma yürüttü ve hatta komisyona atfetti. Meclis'te bir komisyon kuruldu, bunun üzerinde uygulayabilirlerdi. Sayın Öcalan'ın fiziki özgürlüğü ile birlikte eşit koşullarda müzakere yürütebilmesi gerekiyor. İnfaz Yasası'nın değişmesi gerekiyor. Bunlar olursa ülke yeni bir demokratikleşme adımını atmış olur. Tamamıyla demokratikleşmez; ama mücadele ederek olur. Bu tam da her birimizin örgütlenme alanını büyütmesiyle mümkün. Bu çağrı sadece barış değil, demokratik toplum çağrısı aynı zamanda. Demokratik toplum dediğimizde tam da burada aslında kadınlar devreye giriyor. Kürt sorununun demokratik çözümü için aynı zamanda kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesini büyütmemiz gerekiyor. Sayın Öcalan, kadın sorununun Kürt sorundan daha ağır bir sorun olduğunu söylüyor. Kadın sorunu gerçekten zor bir sorun, çok mücadele ister. Zihniyet değiştirmek gerekiyor. O zihniyetin mücadelesi için de kadınların dayanışma içerisinde olması lazım. Kadınların örgütlenmesi lazım. Kadınların kendi mahallesinde, evinde birlik olması lazım. Nerede haksızlık varsa haksızlığın karşısında nerede bir yozlaşma, bir çökertme politikası varsa birbirimizi koruyacağız. Bunun panzehri biziz" şeklinde konuştu.
Kadınların sürece ilişkin görüşlerini dile getirmesinin ardından buluşma "Jin, jiyan, azadî" sloganlarıyla sona erdi.