Av. Çakmak: Öcalan’a uygulanan tecrit Türkiye’yi 'kaynayan kazana' dönüştürdü

İSTANBUL- Yaşanan tüm krizlerin PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride bağlı olduğunu ve Türkiye'nin "kaynayan kazan"a dönüştüğünü belirten avukat Serhat Çakmak, tecrit bitmeden diğer hususlarda ilerlemenin olmayacağını söyledi. 
 
Uluslararası komployla Türkiye teslim edilen PKK Lideri Abdullah Öcalan, 23 yıldır İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne ağır tecrit koşulları altında tutuluyor. 8 yıl aradan sonra en son 7 Ağustos 2019 tarihinde avukatlarıyla görüşen Öcalan, yeniden tecrit altına alındı. Kardeşi Mehmet Öcalan’la 25 Mart 2021’de gerçekleştirdiği kesintili telefon görüşmesinden sonra Öcalan’dan bir daha haber alınamadı. 
 
Öcalan’ın avukatlığını üstenen Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının müvekkilleriyle görüşmek için yaptıkları tüm başvurular sonuçsuz kalıyor. Öcalan’ın aile ve avukat görüş yasağına son zamanlarda ise verilen “disiplin cezası” kararlarıyla engelleniyor. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukat Serhat Çakmak, süreklileşen tecrit halini ajansımıza değerlendirdi. 
KEYFİ ENGELLEME VAR 
 
Hukuki açıdan dayanağı olmayan ve siyasi bir uygulama biçimi olan tecrit Öcalan’ın Türkiye’ye teslim edilmesiyle kamuoyunu gündemine girdiğini hatırlatan Çakmak, bu durumun politik atmosfere göre değişiklik gösterdiğini ifade etti. Tecridin siyasetteki gidişatla bağlantılı olduğuna dikkati çeken Çakmak, “İktidarlar kafasında tahayyül ettiği şeyleri gerçekleştirme amacıyla paralel olarak adaya ziyaretleri düzenliyor” dedi. Çakmak, “Ceza İnfaz Kanunu’nda ‘ağırlaştırılmış müebbet’ verilen kişinin bile aile ve avukat görüş hakkının engellenmesine dair bir düzenleme yok” diyerek uygulamanın keyfiliğine vurgu yaptı. 
 
‘DİSİPLİN KARARLARI ABSÜRT’
 
Son dönemlerde verilen “disiplin” kararlarına dikkati çeken Çakmak, bu durumu “absürt” olduğunu ve mevzuatta yer almadığını vurguladı. Çakmak, “Meslektaşlarımız gerekli hukuki başvuruları yapıyor. Ancak burada önemli olan husus ise Anayasa Mahkemesi (AYM) ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) başvurulara cevap vermemesidir. 10 yıllı aşkındır yapılan başvurular AİHM’de karar aşamasında olmasına rağmen herhangi bir karar verilmiyor. Bununla AYM ile AİHM’in politik kurumlar olduğu, onların da zaman zaman süreçlere göre hareket ettiklerini, bazı kararları sürece yayarak verdiklerini görüyoruz. Bu da AİHM’in de diğer kurumlar gibi şeffaf olmadığını gösteriyor” diye konuştu.
 
YARGI ‘ARACI’ ROLÜNDE
 
Devletin tecrit konusunda bir programı ve politika içinde hareket ettiğini ifade eden Çakmak, “Bugün Sayın Öcalan’ın Ortadoğu’daki politik konumu ve politik hakimiyetinin ne derecede olduğunu bütün dünya biliyor. Vermek istediği mesajların yansımasını istemiyorlar. Hukuku da buna araç ediliyor. Yargı kolları, devletin çantasında bulunan Sayın Öcalan’a dair programın uygulanmasına aracılık ediyor. Devlet veya hükümetin İmralı’ya dönük bir programı olabilir. Ama bağımsız ve tarafsızım diyen mahkemelerin aracılık etmemesi gerekirdi. Hükümetin yaptığını hukuk da sessiz ya da aracı olarak tasdik etti. İlerde telafisi imkansız olabilecek sonuçlar da doğurdu” diye belirtti.
 
İŞKENCEYE DÖNÜŞTÜ
 
Çakmak, Öcalan’ın temel haklarından mahrum bırakılmasının eziyet ve işkenceye dönüştüğünü hatırlatarak “Bu disiplin cezalarına ilişkin avukatlara bilgi de verilmiyor. Bunların tamamı ceza infaz yasası ile uyumlu olmayan, defacto olarak tanımlayabileceğimiz durumlar” dedi. 
 
TECRİDİN DIŞARIDAKİ İZLERİ 
 
Öcalan’a uygulanan tahayyülü zor tecridin zamanla tüm ülkeye uygulanacağına dair uyarılar yaptıklarını anımsatan Çakmak, “Bu bir devlet politikası haline geldi. Dışarının içerileştiği bir süreci yaşıyoruz. Artık mahkemelerde de değil, hayatımızın tüm alanlarında tecridin izleriyle karşı karşıya kalabiliyoruz. Örneğin darbe girişiminden sonra avukatların müvekkillerle cezaevinde görüşmeleri kısıtlandı. Belirli günlere ve saatlere indirildi. Normal şartlarda istediğim saatlerde müvekkillerimi görme hakkına sahip iken istediğim saate göremedim” ifadelerinde bulundu. 
 
‘HERKES UYGULAMANIN MUHATABI OLUR’ 
 
Çakmak, değerlendirmelerine şöyle devam etti: “Sayın Öcalan’ın hakları kısıtlanıyor buna hiç kimsenin sessiz kalmaması gerekir. Buna hukukçular sessiz kalmamalı. Yargıçların kararlarıyla buna destek vermemeleri, bunu engellemeleri belirtmememize rağmen sonuç aynı. Örneğin ‘FETÖ’ yargılamalarında yer alanlar ‘Ya size neler yapılıyormuş. Biz bunları yeni yeni anlıyoruz’ demeye başladılar. Ya da kendi pratikleriyle karşılaştıklarında demeye başladılar. Eğer bir yasa, anayasa veya temel hak ve özgürlüklere uygun değilse her an bu yasa ya da bu fiili uygulamanın muhatabı olabilirsiniz.”
 
‘KARŞI OLACAĞIZ’
 
Muhalif kesimlerin, insan hakları konusunda çalışma yapan hukukçu ve aktivistlerin tecride karşı olduğunu sözlerine ekleyen Çakmak, şöyle devam etti: “Kamuda yer alan alt ve üst kademelerdeki herkes de buna karşı olması lazım. Bu ülke cumhuriyet tarihiden bu yana hep aynı uygulamalarla devam ediyor. Ama yeri geldiğinde bu uygulamaların muhatabı da olabiliyorlar. Bundan zarar da görebiliyorlar. Devletin resmi ideolojisine uygun şekilde hukuki araçlarla uygulamalarını sürdürüyorlar. 20 yıl önce biz Kemalizm rejiminden uygulamalarından devlet güvenlik mahkemelerinden bahsediyorduk. Bugün isimleri değişmiş olabilir ama uygulamalar aynı. Bu uygulamaların sahipleri kim olursa olsun bizim için bir önemi yok. Karşı olacağız. Bizim için temel olan olgu insan haklarına, hukuka ve uluslararası sözleşmelere bağlı olan yargısal mekanizmalar. Buna saygı gösteren ve baskı altına almayan siyasal iktidarların olması gerekiyor.” 
 
AİHM KARARI UYGULANMIYOR
 
Tecridin son bulması için birçok sivil toplum örgütü ile birlikte Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne başvuruda bulunduklarını hatırlatan Çakmak, şunları söyledi: “AİHM’in ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının insani olmadığını kişinin illaki ilerde bir gün özgürlüğüne kavuşması gerektiğine yönelik kanuni düzenlenme olması gerektiğine dair kararı var. Bu karar hala uygulanmadı Türkiye’de. Bu karar Sayın Öcalan nedeniyle uygulanmıyor. Sayın Abdullah Öcalan olmasaydı, bugün bu karar kesinlikle uygulanırdı. Ve mevzuatta değişiklik yapılarak, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının da belli bir süresi olduğu kanuni düzenleme altına alınırdı. Ama sırf Öcalan şu anda infazını gerçekleştirdiği için ona dair bir düzenleme yapmaktan çekiniyor. En son yapılan 9’a 2 başvurusu ile birlikte Bakanlar Komitesi, bunu gündemine aldı ve Türkiye’ye sordu, ‘Bu konuda ne yaptın?’ diye. Daha sonraki süreçlerde tekrardan Türkiye’ye yasal değişikliğini yaptın mı yapmadın mı diye soracak.”  
 
‘HER ŞEYİ YAPACAĞIZ’
 
AİHM’in de kararını sürece yayıp, politik saiklerle hareket ettiği için bir girişimde bulunmadığın ifade eden Çakmak, şöyle dedi: “Biz bu kararın ilerde Bakanlar Komitesi’nin tekrardan gündeminden düşürülebileceği ihtimalinin olabileceğini görüyoruz. Ama şu anda en etkili hukuki yol bu. Çünkü AİHM’in bir kararı var. Bu kararın uygulanması gerekiyor. Uygulanması açısından Türkiye’de yasal mevzuat değişikliklerinin olması gerekiyor. Bu mekanizmayı uygulamak için her şeyi yapacağız.”
 
‘ÖZGÜR KALABİLİR’
 
AİHM kararını uygulaması durumunda Öcalan’ın hukuken özgür kalma durumunda olduğuna dikkati çeken Çakmak, şunları dile getirdi: “Kararların uygulanmaması durumunda Konsey’den atılması bile gündeme gelebilir. Zaten Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın durumunda böyle bir sürece doğru gidiliyor. Daha önce Azerbaycan’a aynı tarzda bir uygulama uygulandı. Azerbaycan geri adım atmak zorunda kaldı. Aynı sürece Türkiye’de çok yakın. Ki en son uygulamak zorunda kalacak. Globalleşen bir dünyada dijitalleşen bir dünyada kimsenin bu riski göze alabileceğini politik açıdan çok da mümkün görmüyorum. Ama zamansal açıdan ne kadar uzar bu süreç bunu kestirebilmek çok zor.” 
 
ÖCALAN’LA GELEN BAHAR 
 
Öcalan’a uygulanan tecridin kısmı olarak kaldırılması ile Türkiye’de birçok şeyin değişmeye başlayacağını 2013- 2015 barış görüşmelerini örnek gösteren Çakmak, “2013 -2015 yılları arasında bu ülke yüz yıllık tarihinde bahar mevsimini yaşadı. Toplumun her alanında insanların bir araya gelip, tabu olarak gördüğü sorunu açık bir şekilde konuşabildi. Demokratik özerklikten, otonomiden, Kürtlerin siyasal hakların verilmesinden, anadilde eğitimden tutun da uluslararası anlamda ülkenin bir cazibe merkezi haline gelmesine kadar tutun da tüm alanlarda nasıl bir baharı yaşadığımızı herkes gördü. Bunların tamamı Öcalan’la yapılan görüşmeler esnasında oldu. 
 
ÖCALAN’SIZ TÜRKİYE’NİN HALİ
 
Öcalan’ın Türkiye toplumuna, Ortadoğu’ya ya da dünya toplumu içindeki konumunun, politik gücünün ne derecede olduğu, fikirlerinin uygulanmaya çalışıldığında ne kadar topluma katkı  sağaldığını görebildik. Ama kendisiyle görüşmeyip farklı yapılarla hareket edilmeye başlandığında bu ülkede ekonominin de çok iyi gitmediğini gördük. Ekonomi iyi değil, hukuk iyi değil, toplum mutsuz, aydınlar ülkeyi terk ediyor, yeni nesil gençlerin büyük bir kısmının tek amacı belli bir yaşa geldikten sonra bu ülkeyi terk etmek. Şimdi bunu görebilen makul siyasetçinin, bireyin yapması gereken tek şey İmralı ile tekrar görüşüp süreci başlatıp ülkenin tekrar iyi pozisyona gelmesini sağlamak iken maalesef bu yapılmıyor. Bunu istemeyenlerin aslında ülkenin bekasını istemediğini, ülkenin ilerde politik, ekonomik ve hukuk anlamda dünya standartlarına ulaşmasını istemeyen ve sürekli 3’üncü dünya ülkesi komunda kalmasını isteyen güçler olduğunu görebiliyoruz.”
 
ANA DAMARI KOPUK
 
Tecridin demokratikleşmenin önünde en büyük engel olduğunu ve toplumsal kaosun daha fazla derinleştiğini de sözlerine ekleyen Çakmak, değerlendirmelerini şöyle tamamladı: “İçerde kaynayan kazanı görmeyip 30 yıl öncesinden kalma yöntemleri daha da geliştirip toplumsal baskı aracı haline getirmeye devam edilirse ülkenin ilerlemesinin imkanı bulunmamaktadır. O yüzden tecrit kaldırılmadan bu ülkede demokratikleşme de olmaz ekonomik anlamda düzelmede olmaz. Toplum refah düzeyi de gelişmez. Tüm bu hususlar birbirine zincir halkası gibi bağlanmış. Bu halkının ana damarı kopuk olduğu sürece diğer hususlarda da ilerleme kaydedilmeyeceğini belirtebiliriz.” 
 
MA / Mehmet Aslan
 

Diğer başlıklar

11:28 DBP'den hükümete 'umut hakkı' çağrısı: Kararlar uygulanmalı
11:02 İranlı Prof. Dabashi: Bilge Öcalan’ın çağrısı bölgede kalıcı bir etki yaratacak
10:52 Köyceğiz Belediyesi Başkan Yardımcısı Örnek gözaltına alındı
10:34 Muğla'da orman yangını
10:11 'Kent Uzlaşısı' davası: Kürtlerin seçme ve seçilme hakkına saldırıdır
10:08 Arap aşiretleri öncüleri: Öcalan’ın mesajı halkların kardeşliğini güçlendiriyor
10:00 Amed ve Mêrdîn'de Musa Anter anması yapılacak
09:38 ‘Komisyon anadilde eğitimin önündeki bariyerleri kaldırmalı’
09:21 Öcalan Avrupa'ya gidişleri eleştirdi: Gençlere bilinçli bir göçertme politikası uygulanıyor
09:19 Türkiye Suriye'de ateşle oynuyor
09:18 Prof. Kariane Westrheim: Konsey ‘umut hakkı’na dair Türkiye’yi harekete geçirmeli
09:17 HDK’li Çakmak: Temel hedefimiz barışın toplumsallaşması
09:17 Katliam ihalesi: Av kotası arz talep doğrultusunda belirleniyor
09:12 Görme engelli dengbêjlerin dünyası: Xewnên Tarî
09:11 Av. Tekin: Komite 'umut hakkı' için Türkiye'ye baskı kurmalı
09:09 Şerzan Kurt’un babası: Süreçten umutluyuz, eşitlik istiyoruz
09:07 Amed-Wan arasında yaklaşık 1 yıldır adalet arıyor: Rojin’e ne oldu?
09:04 Tutsak yakınlarının süreç beklentisi: Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü
09:01 Üniversite kütüphanesi valiliğe tahsis edildi: Eğitimciler tepkili
09:00 ATK’den yüzde 94 engelli tutsağa: DAİŞ’e karşı neden savaştın?
09:00 17 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
16/09/2025
23:27 Bayrampaşa Belediyesi Başkanı dahil 20 kişi tutuklandı
23:05 DEM Parti'li Çandar: Demirtaş ve Mızraklı serbest bırakılmalı
22:13 İngiliz sendikalarından Avrupa Konseyi’ne Abdullah Öcalan çağrısı
22:07 KESK'ten yarı zamanlı çalışma yönetmeliğine dava
21:06 Kalkan: Çözüm Önder Apo’nun özgürlüğüyle gelişir
20:54 Mersin ve Amed’de ilçe ilçe ‘umut hakkı’ yürüyüşüne çağrı
20:36 DEM Partili belediye eşbaşkanlarından kadın buluşması
19:44 İran rejimi 16 günde 126 insanı idam etti
19:41 Direnişteki işçilerden destek çağrısı
19:20 UN Women raporu: Dünya kadın haklarında alarm veriyor
19:15 Kayyım atanan belediye eşbaşkanlarından ‘Barış için imza standı’na ziyaret
19:10 Adana’dan Akbelen’e destek: 7554 sayılı yasa iptal edilmeli
18:14 Kadınlar Jîna Emînî için alanlarda: Jin jiyan azadî
17:32 Trump'tan Hamas'a: Tüm rehineleri hemen serbest bırakın
17:23 Wan’nın tüm ilçelerinde 'umut hakkı' yürüyüşüne çağrı
16:54 İran Konsolosluğu önünde Jîna Emînî anması: Özgür yaşamı inşa edeceğiz
16:53 BES'ten TİS kararlarına karşı imza kampanyası
16:42 'Öcalan'ın özgürlüğü toplumun özgürlüğüdür'
16:18 HDK soruşturmasında beraat ve ‘kovuşturmanın durması’ kararı
16:10 Mezopotamya Su Forumu Amed'de gerçekleştirilecek
15:26 ‘Özgürlük felsefesi dünyaya yayıldı’
15:20 Yandaş medyanın Pınar Aydınlar manipülasyonu
15:18 Tevriz Dora davası 10 Şubat’ta ertelendi
15:04 Kadın derneklerinden AK’ye ‘umut hakkı’ mektubu
15:00 Türkiye futbolunda ilk: Formada Kürtçe slogan yer aldı
14:18 Wan'da yürüyüşe çağrı: Öcalan'ın özgürlüğü sağlanmalı
14:10 Gazi Yaşargil'de sağlıkçılara dönük şiddet protesto edildi
14:07 Sûrfest programı belli oldu
13:49 Seqiz'da 'Jîna Emînî' grevi
13:39 Erdoğan: Süreç ivme kazanıyor
13:29 ÖHD'den Meclis'e çağrı: Kürtçeyi resmi statüye kavuşturun
13:25 Tutsaklara kitap engeli: Kurum güvenliğini bozabilir
13:24 ‘Jin, jiyan, azadî özgür bir yaşamın manifestosu’
12:51 İran'ın rejiminin 'affı' siyasi tutsakları kapsamayacak
12:47 Suriye’de 16 günde 13 sivil hayatını kaybetti
12:16 Filistin’den Gazze için uluslararası topluma çağrı
11:40 ‘Jîna Emînî’nin mücadelesi kadınlara rehberlik etti’
11:18 Borsa İstanbul'da operasyon: 14 gözaltı
11:06 Meksikalı kadınlardan ‘umut hakkı’ için eylem
11:00 Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Şoygu Bağdat’ta
10:31 Bakanlar Komitesi'ne mektup: 'Umut hakkı'nda net sinyal ver
10:00 Yürüyüşe katılım çağrısı: Barışın yolu Öcalan'ın özgürlüğünden geçer
09:58 Rojava'dan kadınlara: Devrim ruhunu diri tutalım
09:43 Yazar Gezer: Devletli düşünme geleneğine karşı ‘Xwebûn’ bir kırılma yaratıyor
09:08 AK önünde eylem: 'Umut hakkı'nı uygulayın
09:06 Dêrsim'de deprem, heyelan ve taşkın riski
09:06 Gabar Dağı'nda yeni tehdit: 114 sondaj kuyusu açılıyor
09:05 Gilî Dağ'da çöp sorunu
09:04 Jîna Emînî’nin ardından: Kadın özgürleşmeden erkeğin özgürleşemeyeceği anlaşıldı
09:03 'Umut hakkı' tanınmayan ağır hasta tutsağın babası: Bu bize de işkence
09:02 Amed'deki yürüyüşe çağrı: Öcalan'ın özgürlüğünü haykıralım
09:01 Mızraklı’nın tahliyesine engelin gerekçesi: Örgütten ayrılmadı!
09:00 KJAR koordinasyon üyesi: Rojhilat ve İran'da yeni bir mücadele çizgisi var
09:00 16 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
08:50 Yazar, şair ve sanatçılardan Nesimi Aday için çağrı
08:34 İsrail Gazze'ye kara harekatı başlattı
08:14 Amed’de ilçe ilçe 'umut hakkı' yürüyüşü çalışması
15/09/2025
23:23 İzmir'de 5 ESP'li tutuklandı
22:43 İİT-Arap Birliği Ortak Zirvesi sonuç bildirgesi yayımlandı
21:44 Pınar Aydınlar'a bir ceza bir de beraat talebi YENİLENDİ
21:27 5’inci Suriye Forumu sonuç bildirgesiyle sona erdi
20:49 'Kara para' soruşturmasında adı geçen Tekdağ serbest
19:53 Avukatlar İmralı'dan döndü
19:43 ‘Zeytinlikler termik santrallere kömür olacak’
19:37 Kayyımın işten çıkardığı işçilerin eylemi 47’nci gününde
19:30 Erdoğan Şara ile Katar'da bir araya geldi
19:00 Çin: ABD diğer ülkelerin egemenliğini ihlal ediyor
18:55 Wan'da 'Yaşamak ve yaşatmak için örgütleniyoruz' kampanyası başlatıldı
18:50 'Umut hakkı' yürüyüşüne çağrı
18:36 NADA: Kadınlara yönelik soykırımı durdurmak için sesimizi yükseltelim
18:29 Kartalkaya davasında 'olası kastla öldürmek' suçundan ceza istendi
18:20 HSK olağanüstü toplantısını erteledi
18:17 Gazze'de 3 gazeteci daha katledildi
18:11 Amed'de şüpheli kadın ölümü
18:07 Dêrsim’de 'barış için imza' standı
18:00 6 mahalleye 8 saat su verilmeyecek
16:32 5. Suriye Forumu: Özerk Yönetim başarısını kanıtladı
16:06 Nergis Muhammedi: Jin, jiyan azadî hareketinden intikam almak istiyorlar
16:02 Erzingan’a görüşe giden aile kaza geçirdi
15:43 Şemrex’te Kadın Yaşam Merkezi yeniden hayata geçiyor
15:17 DEM Parti’den aileler arasında yaşanan kavgalara karşı çağrı
14:57 Wan'da 17 Eylül'deki yürüyüş için bildiri dağıtıldı
14:55 ‘Gölgede Kalan’ yarışmasına başvurular sürüyor
14:45 Êlih'teki silahlı saldırıda 24 gözaltı
14:12 ÖHD’den Osmaniye ve Tokat cezaevi raporu: Tahliyeler kurul kararlarıyla engelleniyor
13:39 Asgari ücret açlık sınırının yüzde 68 altında kaldı
13:35 Adana'da 3 polis görevden uzaklaştırıldı
13:29 Amedliler: Komisyon Abdullah Öcalan'ı dinlemeli
13:19 3 kentte ‘umut hakkı’ yürüyüşü düzenlenecek
13:13 BTK’den Xelfetî kayyımı haberine erişim engeli
12:53 Komisyon bu hafta akademisyen, dernek ve vakıfları dinleyecek
12:52 Akbelen’de zeytinliklerin kesilmesine karşı eylem: 4 gözaltı
12:12 İstanbul'da ulaşım zammı başladı
11:49 ESP'den adliye önünde gözaltı protestosu
11:44 Kurultay Davası ertelendi: Savaş’ın avukatı Kılıçdaroğlu’nun kayyım olmasını talep etti
11:43 KNK: ‘Jin, jiyan, azadî’ özgürlük ve değişimin küresel meşalesi oldu
11:13 Nefret cinayetinde mütalaa bekleniyor
11:00 39 kadından AK’ye ‘umut hakkı’ mektubu
10:57 Mûş'tan 'umut hakkı' uygulansın çağrısı
10:25 CHP kurultay davası başladı
09:18 HKP Genel Başkanı Ankut gözaltına alındı
09:17 Mûş Belediyesi 'Kadın Dostu Kentler' projesine seçildi
09:16 ÖHD'li Kahraman: 'Umut hakkı' pazarlık konusu yapılamaz
09:15 Yüksek Güvenlikli ve S tipi cezaevlerinde tecrit çok boyutlu sürüyor
09:13 Kürt kültüründe ‘moda’ tehdidi: Kiras ve fistanlar özünden koparılıyor
09:10 Mezarlıklara saldırılar 'Hey Hawar'la belgeselleşti
09:08 Erol İmralı'daki son görüşmeyi anlattı: Süreç ikinci aşamaya evrilmeli, 'ara dönem yasaları' çıkarılmalı
09:04 'Jin, jiyan, azadî' direnişi sonrası İran: Kadınlar beklemiyor, inşa ediyor
09:02 Bakanlar Komitesi 'umut hakkı' için toplanıyor: Ara karar bekleniyor
09:00 15 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
09:00 Avukatlar İmralı’ya doğru yola çıktı
07:50 Êlih'te silahlı saldırı: Anne, baba ve 2 çocukları katledildi
14/09/2025
23:42 Arap aşiretleri Abdullah Öcalan'ın mesajını aldı
21:59 Özerk Yönetim: Suriye’nin birliğini sağlamanın tek yolu diyalogdur
21:30 Kültür ve Sanat Günleri son buldu
21:18 Amedspor sahasında galip geldi
21:00 'AbdullahOcalanRightToHope' tagı: Umut hakkı derhal uygulansın
20:43 29 yıldan sonra tahliye edildi: Hepimiz tahliye olmadan özgür değiliz
17:44 Abdullah Öcalan için ‘umut hakkı’ çağrısı
17:10 Filistin ile Dayanışma Platformu: SUMUD filosunu koruyun
15:59 Tahliye olan Arslan: Önderlik özgürleşmeden mücadele bitmez
15:00 Belucilerin zorla kaybettirmelere karşı eylemi 3'üncü ayında
14:46 Mêrdîn'de akrabalar arasında kavga: 4 yaralı
14:28 Genel-İş Riha'da kongreye gitti: İşçiler süreci sahiplenmeli
14:18 Çocuk hakları örgütlerinden Şerife Muhammedi için çağrı
14:09 Birçok kentte ‘umut hakkı’ eylemi: AİHM kararlarına uymaya çağırıyoruz
13:34 Mêrdîn’de TUHAD-FED kuruldu
13:10 Öcalan’dan Arap aşiretlerine mektup: Tarihi kardeşlik için herkes birlikte çalışmalı
12:14 QSD: Dêrazor'da Şam hükümetine bağlı grup güçlerimize saldırdı