Hêlîn Ümit: Önder Apo'nun siyaset yapmasının önü açılmalı

img
HABER MERKEZİ - Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğini vurgulayan Hêlîn Ümit, “Nasıl ki birinci aşamada biz üzerimize düşenleri yaptık, şimdi ikinci aşamada Önder Apo'nun siyaset yapmasının önü açılmalı” çağrısı yaptı.
 
Kürdistan özgürlük hareketi Üyesi Hêlîn Ümit, Kürdistan, Türkiye ve Ortadoğu'da yaşanan siyasi gelişmeleri Medya Haber Tv’ye değerlendirdi. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın "umut hakkı"na dair verdiği ara karara değinen Hêlîn Ümit, Komite’nin verdiği karar ile Kürt halkını oyalamaya devam ettiğini kaydetti. “Umut hakkı’nın sadece Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile ilgili bir yasa olmadığına dikkati çeken Hêlîn Ümit, “İnsan hakları çerçevesinde özellikle siyasi tutuklular açısından kazanılan bir haktır. Bu hakka sahip olanların haklarından yararlanamama durumunun ya da yararlandırılma durumunun böyle bir tüccar zihniyetiyle gündemde tutulması sorun. Bunu esefle karşılıyoruz. Avrupa'da çok görkemli eylemler oldu. Türkiye ve Kürdistan'da milyonlar sokağa çıktı. Önder Apo'nun fiziki özgürlüğünün yasal şartlara kavuşturularak sağlanması için milyonlar ayağa kalktı. Bu ‘eşeğini önce kaybettirip sonra buldurma’ aslında. Sahip olduğu bir hakkı uygulatmak için milyonlar ayağa kalkmış durumdadır. Bu gerçekten kabul edilemez bir durum. Bu hakkın böyle pazarlanması bizde kaygılara neden oluyor. Sırf Önder Apo bu haktan yararlanmasın diye yüzlerce tutsak bu haktan yararlandırılmıyor. Kürt halkına umut hakkı kapsamında bir umutsuzluk dayatılıyor” dedi.
 
‘KOMİTE OYALAMAYA ZEMİN AÇMIŞTIR’
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yeni özgür dünyayı temsil etiğinin altının çizen Hêlîn Ümit, “Kendisi sadece bir birey değil, bir toplum ve bir sistem. Önder Apo'nun temsil ettiği bir dünya görüşü var. Yani Umut ilkesi ona uygulanmıyor. Bu bir ilkedir. Umut ilkesi herkes için geçerlidir. Mutlaka uygulanması gerekir. Şimdiye kadar bu hakkın uygulanmaması Kürt halkı üzerinde uygulanan politikalarla doğrudan bağlantılıydı. Şöyle bir gerçeklik var; uluslararası komployu gerçekleştiren güçler kendi suçlarını bu şekilde sürdürüyorlar. Haziran 2026'ya kadar uzatılması şu anlama geliyor; Türk devletinin şimdiye kadar sürdürdüğü oyalama politikalarına yeşil ışık yakılıyor. Çok önemli bir sürecin içerisindeyiz. Sürecin hızla yerine getirilmesi gereken görevleri var. Bunların başında ise Önder Apo'nun fiziki özgürlüğü geliyor. Komite aldığı kararla oyalama politikasına zemin açmıştır. Bunun siyasi boyutunu, bize verdiği mesajları böyle okuyoruz. Şu bir gerçek; Avrupa devletlerinin Türkiye ile içine girdiği çok kirli anlaşmalar var. Türkiye'de yürüyen savaş Türkiye'yi hep zayıf ve dışa muhtaç hale getirdiği için bunun sürmesini istiyorlar” ifadelerini kullandı.
 
SÜRECİN İLK AŞAMASI
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafından başlatılan Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin geldiği aşamayı ele alan Hêlîn Ümit, yaşananları şu şekilde hatırlattı: “Sürecin neresindeyiz, hangi aşamasındayız? Bunu iyi anlamamız gerek. Bu sürecin sağlıklı yürütülmesi açısından gerekli olan bir husustur. Eğer ikinci aşamaya geçtiysek birinci aşama neydi? diye sorabiliriz kendimize. 1 Ekim'de Bahçeli'nin Mecliste DEM Parti ile tokalaşması ardından Önder Apo'ya yaptığı çağrı oldu. Önder Apo, uzatılan eli havada bırakmadı. Bu karşılık şimdi gündemi belirliyor. Son 50 yıldır Ortadoğu'yu sarsan PKK, Mayıs ayında kongresini gerçekleştirdi ve örgütsel varlığını sonlandırdı. Önder Apo tek taraflı bir şekilde bu süreci önemli bir aşamaya getirdi. PKK'nin feshi oldu ve silahlı mücadele stratejisi değişti. Bunların hepsi de Önder Apo'nun öncülüğünde gerçekleşme şartına bağlandı. Önder Apo PKK 12’nci Kongresinde baş müzakere olarak tanımlandı ve tüm bu gelişmelerin olabilmesi Önder Apo'nun fiziki özgürlüğüne bağlandı. Herkes acaba örgütü dinleyecek mi? diye pusuda bekliyordu. Bunların hiçbiri olmadı. Bu hareketin militanları Önderliğine layık bir şekilde bir tutum gerçekleştirdi. Bu dönemi ilk aşama olarak tanımlayabiliriz.”
 
‘ÖNDER APO'NUN ROLÜ DOĞRU TANIMLANMALI’
 
Sürecin ikinci aşamasının ilk aşamada atılan adımların yasal güvencesinin oluşturulması üzerine olduğunu vurgulayan Hêlîn Ümit, “İkinci aşama Önder Apo'nun ve özgürlük hareketinin atmış olduğu adımların yasal zeminini oluşturma sürecidir. Bu da bir bütün olarak Devlete, iktidara görev veriyor. Bunu Kürt özgürlük hareketi kendi başına yapamaz. O üzerine düşenleri yaptı. Şimdi sürecin ikinci aşamasında yapılması gereken iki konu var. Önder Apo'nun rolü doğru tanımlanmalı. Eğer Önder Apo'nun rolü doğru tanımlanmazsa, Önder Apo'ya doğru yaklaşım gösterilmezse, Önder Apo'nun fiziki özgürlüğü sağlanmazsa, ne kadar süreç içerisinde mesafe alındığı hissi yaşansa da ya da öyle düşünülse de başa dönmekten kurtulamayız. Bunu bir ilke düzeyinde söylüyorum. İşin doğasında bu var. Bu sürecin mimarı, oluşturucu gücü Önder Apo'dur. Şu anda en temel sorun Önder Apo'nun Türkiye toplumu ve Türkiye siyaseti açısından yerinin doğru tanımlanmaması, doğru anlaşılmamasıdır. Önder Apo'ya dönük yaklaşımda araçsallaştırma yaklaşımını reddettik. Bazıları Önder Apo'nun İmralı’da tutulmuş olmasını, bir fırsata çevirerek bazı şeyleri yapacağını sanıyor. Bu işin doğasına terstir. Eğer ‘kurucu Önderlik’ olarak tanımlanıyorsa buna göre bir yaklaşım sergilenmeli. Önder Apo'nun siyaset yapmasının önü açılmalı. Nasıl ki birinci aşamada biz üzerimize düşenleri yaptık, şimdi ikinci aşamada Önder Apo'nun siyaset yapmasının önü açılmalı. İzne bağlı siyaset yapılamaz. Meclis’teki Komisyon bu şekilde geliştirilemez” ifadelerini kullandı.
 
‘ÖNDER APO’DAN BEKLENTİLER YÜKSEK’
 
Türkiye siyasetinin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan beklentisinin yüksek olduğunu dile getiren Hêlîn Ümit, “Bunu iki nedenden ötürü yapanlar var. Bir iyi niyetliler var, bir de kötü niyetliler var. İyi niyetliler gerçekten şunu görüyorlar; 100 yıllık Cumhuriyetin en temel sorunu Kürt sorunuydu. Kürklerin haklarının inkar edilmesiydi. Bu baştan Cumhuriyetin inşasını yanlış bir noktaya getirdi ve günümüzde kriz düzeyinde artık ayakta kalan bir Cumhuriyet gerçekliği açığa çıktı. Türkiye'nin demokratikleşmesi gerekir diyen ve bunun da öncülüğünü Önder Apo'nun yaptığını gören önemli bir kesim var. Kötü niyetliler de şöyle yapıyorlar; madem Önder Apo rol aldı, bu süreci tamamlayacağını söylüyor o zaman Suriye'deki Irak’taki sorunları da çözsün. Bu yetmiyor Türkiye'deki ekonomik sorun çözülsün. Sosyal kriz çözülsün. Bütün sorunların sahibi olarak Önder Apo'yu gösteren ve onun üzerine böyle bir yükü bindiren ama elini de kolunu da bağlayarak çalışmaz halde tutan bir gerçeklik var. Önder Apo bunu geçmişte şu metaforla ifade etti;  ‘Beni susuz havuza atıyorlar yüz diyorlar.’ Gerçekten böyle bir durum vardır. Koşulları oluşturulmayacak ama bütün sorunları çözmesi istenecek. Bu kabul edilemez. Böylelikle Önder Apo'ya yeni saldırıların zemini hazırlanmak isteniyor. Önderlik üzerinde baskıyı yoğunlaştırarak halkların, kadınların, bölge toplumunun gerekli değişim ve dönüşümü yaşamadan, demokratikleşmeyi yaşamadan, var olan sistemin olduğu gibi sürdürüldüğü bir süreci inşa etmek istiyorlar” diye konuştu.
 
‘BİZİM ÖRGÜTÜMÜZ ÖNDER APO'DUR’
 
Süreç kapsamında belirtilebilecek en önemli hususun Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü olduğunun altını çizen Hêlîn Ümit, “Bu sağlanırsa diğer başlıklarda gelişmeler oldukça hızlı olur. Geçmiş çözüm süreçlerinde de biz üzerimize düşen her şeyi eksiksiz yerine getirdik. Bu konuda sorunlar bizden çıkmadı. Bundan sonrası açısından da bu çıkmaz. Önderinin esaret altında tutulduğu bir koşulda da gelişme olmaz. Böyle bir şey kimse ne Önder Apo'dan bekleyebilir ne de bizden bekleyebilir. Bizim Önder Apo'yla tartışmaya ihtiyacımız var. Önderliğimizi görmeliyiz, tartışmalıyız, sormalıyız. Biz hepimiz Önder Apo'ya katılmışız. Bizim örgütümüz Önder Apo'dur. Bizim gerçekliğimiz Önder Apo'dur” dedi.
 
DEMOKRATİK ENTEGRASYON
 
Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nde öne çıkan kavramlara dikkati çeken Hêlîn Ümit, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sürecin ismi Barış ve Demokratik Toplum Süreci. Karşımızdakiler ‘terörsüz Türkiye süreci’ diyor. Silahlı mücadele sonlandırılırken Önderlik ‘mücadele bitti’ demedi. ‘Mücadeleyi yeni bir aşamaya taşıyoruz. Bu sürecin temel stratejisi demokratik siyaset ve hukuktur’ dedi. Demokratik siyaset stratejisi ve hukuk taktiğinin devreye girmesi için de demokratik entegrasyon kavramını kullandı. Demokratik entegrasyon olmadan demokratik siyaset ve hukukun gelişmeyeceğini, hukukun da yeniden inşa olmayacağını, bunlar olmayınca da demokratik toplum ve barışın da inşa edilemeyeceğini aslında ortaya koydu. Entegrasyon kavramı tartışmalı bir kavram. Herkesin kendisine göre anladığı bir kavram. Komisyon kuruldu ardından komisyon niye kuruldu? Komisyon işte Türkiye'nin demokratikleşmeye ihtiyacını mı tartışacak? Sorunun kendisini mi tartışacak? yoksa silahsızlanmayı mı tartışacak? diye bir ayrışma çıktı ortaya. Öderlik buna ‘Demokratik entegrasyon’ dedi. 30 arkadaş Besê arkadaşımızın öncülüğünde etkili bir törenle herkese gerekli mesajları verdiler. Önder Apo'nun çağrısına nasıl yaklaştığımızı, gerektiğinde hangi adımları atabileceğimizin mesajını verdiler.”
 
SİLAH BIRAKMA VE DEMOKRASİ
 
“Silah bırakma meselesi kapandı” diyen Hêlîn Ümit, bunu şu şekilde açıkladı: “Biz tavrımızı, tutumumuzu ortaya koyduk. Arkadaşlarımız niye Türkiye’ye gidemediler? Gidebilirlerdi aslında. Çünkü gitseler tutuklanacaklar. TMK hala yürürlükte ve bundan doğru içeride zaten bir sürü arkadaşımız var. Önce onları bir bıraksınlar. Onların da suçu bitti. Bunları görmeden bu tür adımları atmak gerçekten bir anlamı yok. Bir şeyi nicelik olarak tekrarlamak sürece yeni bir katkı sağlamaz. Demokratik entegrasyon, sadece direniş güçlerinin, direnenlerin, özgürlük hareketinin silah bırakması ve Türkiye'ye dönüşlerinin sağlanması değil. Kürt toplumunun Türkiye Cumhuriyeti'ne entegre olması. Çünkü Kürtler Cumhuriyet'ten dışlandı. 100 yıllık Cumhuriyet tarihinin hikayesi Kürtlerin Cumhuriyetten dışlanma hikayesidir. Başlangıçta var olan Kürt varlığı, 1924 Anayasası ile birlikte dışlandı. Koyu bir faşizmle Kürt varlığına karşı inkar ve imha operasyonları başlatıldı. Demokratik entegrasyonun önemli bir aşaması toplumsal entegrasyondur. Silahsızlanma süreci ve bu tür şeyler tekniki konular. Bunun için ne komisyon kurmaya gerek vardı, ne bu kadar tartışmaya gerek vardı. Demek ki sorun bununla çözülmüyor ki böyle bir komisyon kuruldu. Demokrasi kendisi örgütlü toplum demektir. Sadece silah bırakma meselesiyle bir yerden bir yere götürülecek bir konu değil.”
 
TÜRK-KÜRT İLİŞKİLERİ
 
Kardeşlik hukukunun yeniden inşa edilme sorunu olduğunu belirten Hêlîn Ümit, Türk-Kürt ilişkilerinin nasıl geliştiğini iyi değerlendirmek ve çözümlemek gerektiğini sözlerine ekledi. Tarihte Kürt-Türk ilişki diyalektiği olduğunu söyleyen Hêlîn Ümit, “Şimdiye kadar bu coğrafyada birlikte kalmamızı sağlayan bu olmuş. Bunu iyi görmek gerekir. Tarihsel önemli tarihsel dönüşüm noktalarında Kürt ve Türk halkları ittifaklar yaparak ayakta kalabilmişler. Ortadoğu'da bu kadar köklü değişim varken Türk ve Kürt halklarının tarihsel diyalektiğini doğru okumak, birliğini doğru okumak çok gerekli” dedi.
 
‘KÜRDİSTAN KAYYIMLA YÖNETİLİYOR’
 
Kürdistan’da birçok belediyenin hala kayyım ile yönetildiğine dikkati çeken Hêlîn Ümit, “Kayyım atanmadık belediye kalmadı. Bu kayyımlar geri çekilmedi halen. Kürdistan kayyımla yönetiliyor. Kürdistan'da sanki her şey normalleşmiş, Kürtler mücadeleyle kazandıkları ve gasp edilen haklarını tekrar sanki geri verilmiş gibi bir durum söz konusu değil. Halen Kürdistan'da kayyımlar yerindedir. Şuan Türkiye kayyımla yönetiliyor. Türkiye'ye de bu sıçradı. O zamanlar çağrılar yaptık, birlikte ittifak önerileri yaptık. Kürt iradesi ortadan kaldırılırsa Türkiye'de demokrasi diye bir şeyin kalmayacağını söyledik. ‘Susma sustukça sıra sana gelecek’ demiştik şimdi en fazla CHP'liler bunu ifade ediyor. Dayanışma çağrısı yapıyorlar. Sol, sosyalist jargonunu sahiplenerek bir toplumsal dalga yaratmak istiyorlar. Bunların hepsini biz vakti zamanında söyledik. Fakat böyledir diye bu gelişmeleri tabii onayladığımız anlamına gelmiyor. Türkiye'deki gerçek demokratikleşmenin yolu Kürdistan'dan geçer. ‘Önder Apo, Kürt Özgürlük Hareketi, PKK, Türkiye'nin esas demokrasi gücüdür’ dedik. Bu geçerliliğini koruyor. Demokratikleşme sadece seçilmişlerin siyaset yapma haklarının verilmesi değil. Biz demokratik toplumu istiyoruz. Sadece siyasetin demokratikleşmesi değil, toplum demokratikleşebilmeli” ifadelerini kullandı.
 
CHP’YE DÖNÜK SALDIRILAR
 
Tabandan komünlere dayalı demokrasini örgütlenmesine ihtiyaç olduğunu dile getiren Hêlîn Ümit, söz konusu örgütleme ile darbe ve komplo teorilerine karşı dura bilineceğini sözlerine ekledi. Cumhuriyetin demokratikleşmesi gerektiğine vurgu yapan Hêlîn Ümit, CHP’ye dönük saldırılara değinerek “Birinci Cumhuriyet çöktü. Cumhuriyet yürütülemez hale geldi. Yaklaşık 10 yıldır devlet işlemiyor. Tek adam diktatörlüğü var. Bunun en fazla kahrında Kürtler, sosyalistler ve devrimciler çekti. O yüzden yeni Cumhuriyet tartışmaları var. Böyle ideolojik çatışma var. CHP'nin de şöyle bir şey yapması gerekiyor; bu kadar saldırıya açık hale gelmiş yolsuzlukla anılır olmak, 100 yıl öncesinin söylemlerine takılı halde siyasi yürütmeye çalışmak, CHP'de de ciddi bir güncellenmenin, yenilenmenin gerekli olduğunu ortaya koyuyor. CHP kaybettiren esas şey Kürt sorunu karşısındaki pozisyonu oldu. 25 yıl biz AKP'ye karşı savaştıysak bunun diğer yarısını da CHP'nin temsil ettiği zihniyete ve politikalara karşı savaştık. Kemalizm adı altında beyaz Türk faşizminin saldırılarıyla mücadele ettik. Her şey yenileniyor. Önder Apo bunu fark etti PKK'ye büyük bir değişim ve dönüşüm dayattı. Benzer bir durum Türkiye'deki tüm siyasal güçler için geçerli” diye konuştu.
 
KUZEY VE DOĞU SURİYE’YE SALDIRI PLANLARI
 
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye'de Özerk Yönetime yönelik saldırı planlarını değerlendiren Hêlîn Ümit, şunları söyledi: “Suriye'deki kırılganlık devam ediyor. Mevcut yönetiminin şimdiye kadar sergilediği pratik başarısız bir pratiktir. Hafızamız çok canlı. DAÎŞ ile mücadele etmiş, bu mücadeleyle kendisini var etmiş, bir gerçeklikten bahsediyor. Kuzeydoğu Suriye halkları bu temelde bir araya geldiler Kürtler de bir sistem kurmadı. Halklar birlikte bir sistem kurdular. Rojava bir mucizedir. Kuzeydoğu Suriye'de oluşturulan sistem dünyada bir farklılıktır. Bundan duyulan ciddi rahatsızlık var. Demokratik entegrasyon kavramı genel olarak dört parça içinde tartışılabilecek bir durumu ortaya koydu. Yakın bir tarihte yapılan katliamlar, Kuzeydoğu Suriye Özerk Bölgesi'ne dönük saldırı fişeğinin yakılmış olması böyle bir sürecin yürüyemeyeceğini gösteriyor. Bu tarz saldırılarla karşı karşıya olan bir topluma nasıl kendini savunmasız kıl ve teslim ol denilebilir? Yani gerçekten bu Ortaçağda bile yaşanan bir durum değildir. Ortaçağın bile kendine has hukuku var. Önderliğimizin yeni tanımlamalarından birisi de kastik katil. Kastik katilleri ortada kol gezdiği bir yerde kadınlara, halklara sen teslim ol diyeceksin. Ondan sonrası ölüm, öldürülme, katliam. DAİŞ’e karşı savaşan toplum böyle bir tehlikeyi yaşadıktan sonra nasıl teslim olabilir? Mümkün değil. Türkiye Suriye'nin hamiliğine soyunmuş ama Suriye'yi Türkiye'ye yedirmezler. Colani hükümeti DAİŞ’tir bugün onun ceket giymiş olması, kravat takmış olması bu gerçekliğini değiştirmiyor. Türkiye evet Rojava'ya operasyon yapma tartışmaları yapıyor. Böyle bunu böyle açıktan dillendirmeye başladı. Yapabilirler. Fakat bunun sonuçları ne olur? Türkiye'ye nasıl döner? Yani bunu kestirmek zordur. Ne bugünlerde gerçekleşecek olan Trump-Erdoğan görüşmesine bu konuda güvenmeliler. Ne kendilerine verilen başka vaatlere güvenmeliler. Nasıl bir şeyin içerisine girdiklerini kendileri bile göremeyebilirler.”
 
‘ROJAVA GÜÇLÜ BİR DİRENİŞ ZEMİNİ’
 
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin hem direniş tarihi hem de toplumsal olarak açığa çıkardığı bir gerçekliği olduğunu söyleyen Hêlîn Ümit, “Bu çok önemli bir deneyim. Gelecekte de nasıl var olunacağına ilişkin zemini bize gösteriyor. Her devrim bir ittifak meselesidir. Doğru ittifakları kurarsanız devrimci gelişmelere alan açabilirsiniz. Eğer bunu yapmazsanız doğru adımlar atabilirsiniz ama bunu yaşatamazsınız. Kuzey ve Doğu Suriye'de Kürt, Arap, Dürzi, Alevi halklarının yani ittifak zemini oluşmuştur. Bu çok güçlü bir direniş zeminidir. Böyle bir ittifak zemini güçlü tutulursa, büyütülürse böyle bir oluşuma bütün kapılar açılır” dedi.
 
EMİNE ERCİYES
 
Hêlîn Ümit, 2020 yılında yaşamını yitirdiği açıklanan YJA Star Merkez Karargah Komutanlığı üyelerinden enternasyonalist Nazlı Taşpınar’ı (Emine Erciyes) “Sevgi ve özlemle anıyorum” diyerek, devamında şunları söyledi: “Heval Emine ile biz 1997 yılında tanıştık. Önderlik sahasında kaldık, aynı devredeydik. O zaman biz bir grup Türkiyeli kadın olarak da vardık. Birlikte Önderlik eğitiminden geçtik. Önderlik şovenizmin bu kadar yükseldiği bir ortamdan Türkiyeli genç kadınların PKK'ye ilgi duyması, mücadeleye katılmasına çok büyük değer biçiyordu. Böyle bir zeminde Heval Emine ile tanıştık. Heval Emine Önderliğin özel geliştirmek istediği arkadaşlardan bir tanesi olmuştu. Fakat Heval Emine ülkeye gelmeyi çok dayattı. Emin arkadaş şahsında hepimiz tabii Önder Apo'dan etkilenerek katıldık. Önder Apo'nun özellikle 93'te başlayan barış arayışları, bir muhatap arıyorum arayışları, Türkiye'yle çözüm arayışlarının bize yansımasıyla o katılımlar oldu. Öyle etkilendik.
Heval Emine'de de Önderliğe yaklaşımda Önderliğin iyi bir arkadaşı olmak, güçlü bir arkadaşı olmak, Önderliğe doğru katılmak, onu doğru temsil etmek bir yaşam ilkesi haline dönüşmüştü. Önderlik sahasında yaşadığı o sözleşmeyi kendisinde derinleştirmiş, Önderlikle yaşamanın ilke ve ölçülerini kendisinde oturtmuş, bunu en sade ve akışkan haliyle bulunduğu topluluğa geçirebilen, anlatabilen, bunu sadece sözle değil yaşamıyla anlatabilen bir arkadaş haline gelmişti. Bir sanatsal gücü vardı. Güzel şiir okurdu, yazardı. Sinemada oynadı. Güzel tiyatro yapardı, oynardı. Birikimi çok iyiydi. Başta kadın tarihi, kadın bilimi olmak üzere bu konularda hakikat dersi olmak üzere iyi bir eğitmendi. Komutandı hep. Fakat esas Heval Emine'yi Emine yapan yaşam duruşuydu.
Heval Emine’nin yaşamı çocukluğundan katılımına, mücadele içerisinde yaşadıklarına, anılarına kadar romanlara konu olacak bir yaşamdır. Umarım birileri bir gün fırsat bulur. Türkiye'de bir Türk inşası var. Cumhuriyet'in böyle yarattığı bir Türk tipi oldu. Fakat bir Apocu Türklük de inşa oldu. Yani bunun da herkese herkes tarafından bilinmesini istiyorum. Burada da nicelik çok önemli değildir. Kaç kişi oldukları sayısal olarak önemli değil. Nitelik olarak Kemal Pir'den Haki Karer'dan başlayarak günümüze gelen bir Apocu Türklük inşası vardır. Bunun da iyi anlaşılması ve tanınması lazım.
 
Heval Emine Apocu Türklüğü kendi şahsında böyle inşa eden o anlamıyla da Türkiye toplumuna kendisini bir model haline getiren bir yoldaşımızdır. Tüm Türkiyeli genç kadınları Emine arkadaşı tanımaya merak etmelerine, araştırmaya, incelemeye çağırıyorum. Böyle olursa Türkiye'de daha anlamlı, daha özgür yaşam inşa edilebilir. Önder Apo Türkiye devrimini de bir kadın devrimi olarak ele aldı. Önderliğin ‘neden Türkiyeli kızlar bize daha fazla ilgi duyuyor?’ belirlemeleri vardır. Türkiye'deki inşa edilmiş kadınlığın kadınlık gerçekliğinin ne kadar köle bir gerçeklik olduğu ve bundan çıkışın aslında Türkiye'de temel demokratikleşme dinamiği olacağı, Türkiye'nin Daha ileriye taşıracağı, özgürlüğün kadın özgürlüğünden geçtiği konusunda sıklıkla değerlendirmeleri ve vurguları vardır ve bu gün geçtikçe kendisine çok daha fazla dayatan bir hakikat haline gelmiştir.”
 

Diğer başlıklar

23/09/2025
23:12 Suriye’nin sahil bölgelerinde seferberlik ilanı
23:08 Rapor: Suriye’de doğrudan Alevi kimliği hedef alındı
22:05 Kartalkaya Otel Yangını Davası’nda 1 kişi daha tutuklandı
21:59 Hêlîn Ümit: Önder Apo'nun siyaset yapmasının önü açılmalı
21:27 Şenyaşar’dan konteynerde yaşayan yurttaşlara ziyaret
20:37 DEM Parti MYK toplantısı sona erdi
20:20 BM’de konuşan Erdoğan: Bölgesel barış tehdit altında
20:12 İşçiler 55 gündür direnişte: Adaleti mumla arıyoruz
20:05 Dêr Hafir’e bombalı saldırı: 4 çocuk yaralandı
19:40 Bahçeli: İsrail’e karşı sert bir ültimatom vermenin zamanı gelmiştir
19:19 Agit Ertaş’ın taziyesine kitlesel ziyaret
18:26 TELE1 yöneticileri serbest
18:08 Eylemdeki işçiler: Kadroya alınacaksınız sözleriyle kandırıldık
17:48 Wan'da Rojin Kabaiş'in pankartını astılar
17:20 İHD Antalya: S, Y Tipi ve Yüksek Güvenlikli Cezaevleri kapatılsın
16:59 Cenazesi 6 yıl sonra defnedildi
16:19 Tutsakları taşıyan ring aracı devrildi: 12 kişi yaralandı
16:12 Seher Aktekin’i katleden faile ağırlaştırılmış müebbet cezası
15:51 DEM Parti Wan’da 2 aileyi barıştırdı
15:50 Dumlu Cezaevi'ndeki ihlaller için inceleme ve denetim talebi
15:38 AKP’den Özel hakkında suç duyurusu
15:26 Alevi katliamında hükümetin rolü düzenlenen raporla teyit edildi
15:17 Yerine kayyım atanan Colemêrg Eşbaşkanı Akış'ın cezası bozuldu
14:54 TELE1 yöneticileri adliyeye götürüldü
14:36 İşten çıkarılan işçilerden CHP'ye 'ekmek ve soğanlı' protesto
14:35 Çocukları kreşte şiddete maruz kalan ailelerden suç duyurusu
13:55 DEM Parti'den 'Barış istiyoruz çünkü' kampanyası yayılıyor
13:30 ABB'den operasyon açıklaması
13:23 Kreşte çocukları şiddete maruz kalan aileler: Sessiz kalmayacağız
13:06 Riha'da halkın temel talebi Öcalan’ın özgürlüğü
13:02 Uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınan kişi polis çıktı
12:41 Maaşları ödenmeyen işçiler valilik önünde
12:36 Wan'da birçok mahalle Abdullah Öcalan'ın posterleriyle donatıldı
12:04 Asrın Hukuk Bürosu’ndan açıklama
11:25 İstanbul'da metrobüs kazası
11:04 Gazeteci Şahin’in yurt dışına çıkış yasağı kaldırılmadı
10:35 Özel kreşteki kötü muameleye soruşturma
10:34 DEM Parti MYK toplandı
10:25 İsrail'in saldırılarında 17 Filistinli öldü
10:17 Abdullah Öcalan için toplanan imzalar uluslararası kurumlara gönderildi
10:17 Dört ülke daha Filistin devletini tanıdığını duyurdu
09:54 AKP'li belediye başkanı 'rüşvetten' tutuklandı
09:44 Mersin'de bir kişi gözaltına alındı
09:33 Fransa’da Kürt derneğine polis baskını
09:23 ‘Öcalan için bir yer’ kampanyasının yürütücüsünden çağrı
09:11 Kezban Konukçu: Barış ve demokrasi birlikte olmak zorunda
09:10 Koza Altın İşletmeleri Giyadîn’i zehirliyor!
09:06 Cengiz Holding’in madeni göletleri kurutuyor
09:05 DEDAŞ faturayı muhtarlara kesti: Mal varlıkları haczedildi
09:04 Yöre derneklerinin süreç talepleri neler?
09:03 Açılışı yapılacak Anatolia Kültür Merkezi'nde kayıtlar sürüyor
09:02 GÖÇ-DER Eşbaşkanı: Geri dönüşler için yasal zemin oluşturulmalı
09:01 Karadeniz'de sel değil, tedbirsizlik öldürüyor
09:00 23 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
08:47 Bismil'de yangın: 2 yaşındaki çocuk yaşamını yitirdi
08:42 Ankara Büyükşehir Belediyesi'ne soruşturma: 13 gözaltı
22/09/2025
23:06 Sine’de gazeteci Jina Modarres Gorji tahliye edildi
22:45 İş çıkışı kaza yapan genç hayatını kaybetti
22:40 Macron: Filistin Devleti'ni tanıyoruz
22:35 'Soğuk Savaş' programına soruşturma
22:14 Şara'dan 'İsrail ile güvenlik anlaşması gündemde' iddiası
22:06 Gazeteci Seyid Evran mezarı başında anıldı
21:53 Kartalkaya yangını davası yarın devam edecek
20:41 Geçiş Hükümeti, Şêxmeqsûd'ta kontrol noktasına saldırdı
19:27 İşçilerin direnişi 54'üncü gününde
17:40 Toptancı halinde patlama: 1 kişi hayatını kaybetti
17:35 Şêx Seîd’e yönelik hakaretlere tepki
17:02 GABB Toplantısı: Kayyım atanan belediyeler iade edilmeli
17:01 İşten çıkarılan ETİ işçilerinden sendikaya tepki
17:00 AB Bölgeler Komitesi'nden DEM Parti'ye ziyaret
16:39 Mabel Matiz ifade verdi
16:16 Wêranşar'da kaza: 1 ölü, 12 yaralı
16:12 Pakistan’da hava saldırısı: 23 ölü
16:11 Bakanlık önünde Boyabat'a maden ocağı protestosu
15:29 Amed'de çocuk festivali düzenlenecek
15:03 Gazeteci Öznur Değer'i tehdit eden Pulat hakkında dava
14:54 Eğitim Sen, Wan’da 2 öğretmene yapılan saldırıyı kınadı
14:41 Komisyon, bu hafta düşünce kuruluşlarını dinleyecek
14:13 Sincan Cezaevi önünden seslendiler: Koşullu salıvermek hakkının ihlaline son verilsin
14:11 ‘Heval Birako’ filmi Nazım Daştan’a adandı
14:02 ‘Kuyu tipi’ cezaevlerindeki ihlallere karşı duyarlılık çağrısı
13:13 TJA’dan Afganistan’daki kadınlar için çağrı
12:56 QSD: DAIŞ son 10 ayda 153 kez saldırdı
12:39 TEV-DEM’den Tebqa’daki katliama tepki
11:01 BM Filistin gündemiyle toplanıyor
10:59 Belediyenin Kürtçe ve Farsça kurslarına yoğun ilgi
10:49 78 kişinin yaşamını yitirdiği otel yangını davası başladı
09:43 AKP’li belediyede skandal: Yabancı kadınlar sahte nikahla evlendirildi
09:27 DFG: Evran Kürtlerin mücadelesinde yaşayacak
09:17 Gazeteci arkadaşları Evran'ı anlattı: Basında bir öğretmen, yaşamda arkadaştı
09:08 Zilan Vejîn: İran’ın en büyük korkusu kadın mücadelesidir
09:06 'Gurbetelli Ersöz ödülleri geleneğin devamı anlamını taşıyor'
09:05 Öcalan'ın yeniden ziyaret etmek istediği köyden çağrı: Dört gözle bekliyoruz
09:02 Tarihi Varagavank Manastırı ve Yoncatepe Kalesi için çağrı
09:00 22 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
08:29 Adana'da gençlik buluşması
08:27 Koma Amed'in konser tarihi belli oldu
07:55 Surfest II konserle son buldu
21/09/2025
21:44 Kürtçe ezgiler Brüksel Filarmoni Orkestrası ile buluştu
20:36 İsrail, Lübnan'ı vurdu: 5 kişi öldü
19:12 Hak savunucuları, Meclis'te hayvan hakları için komisyon istedi
18:59 Mexmur Halk Meclisi Eşbaşkanı Şehbaz gözaltına alındı
18:36 İngiltere, Kanada ve Avusturalya Filistin devletini resmen tanıdı
18:00 Barış Anneleri'den Bakanlar Komitesi'ne 'umut hakkı' tepkisi
16:48 TOKİ inşaatında kaza: 1 yaralı
16:47 Köylüler mera alanlarını işgal geden Cengiz Holding’i protesto etti
16:21 Kadınların Birliği Konferansı sona erdi
16:20 Suriye’de 2 bin 541 kişi Öcalan’la görüşmek için imza verdi
15:43 Bayrampaşa Belediyesi CHP’de kaldı
15:41 DAD Ankara Şubesi yeni yönetimini belirledi
15:21 Meral Danış Beştaş: Komisyon yakın zamanda Öcalan’la görüşebilir
14:56 ESP’den ‘Emekçi Çözüm’ kampanyası
14:31 Özgür Özel yeniden genel başkan seçildi
14:14 Sanatçı Jülide Kural’dan 'Barışa Sözüm Var' videosu
13:57 Barış Anneleri’nden konferans hazırlığı: Biz Öcalan’a güveniyoruz
13:12 Özel: Türkiye’de eşit yurttaşlık tehdit altında
11:17 Kayyım 7 ayda 2 milyar TL'yi bulan 100 taşınmazı satışa çıkardı
10:51 Trump’tan Taliban’a ‘Bagram Üssü’ tehdidi
10:25 CHP’nin olağanüstü kurultayı başladı: Tek aday Özel
10:12 Hamile kadınlara ‘zorla erken doğum’ iddiası: Servis kapatıldı
10:01 Adana’da geri dönüşüm fabrikasında yangın
10:00 Valilik, köylerin bütçesini kutlamaya harcadı
09:33 Özerk Yönetim’den Der Hafer açıklaması
09:07 Meteoroloji’den dört kent için turuncu kodlu uyarı
09:06 Jin derginin 134’üncü sayısı yayında
09:06 İki çocuğunu yitiren Kaya: Bu halk Öcalan’sız barışı istemez
09:05 Anneler: Barış için Öcalan’ın özgürlüğü şart
09:04 Akbelen başlangıç, talan devam edecek
09:04 ÖHD Eş Genel Başkanı: Komite süreci uzatıyor, yaptırım uygulanmalı
09:03 Adana'da 2 siyasetçiye 'protesto' davası
09:02 Müdürlük bildiğini okuyunca festival ertelendi: Seçilmişler esas alınmalı
09:02 Özgür Basın okulunda bir sütun: Seyit Evran
09:01 Filistinli doktor: Gıda yardımından çok siyasi yardıma ihtiyaç var
09:00 21 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
20/09/2025
23:53 Hakikatleri Araştırma Komitesi’nin Siweyda’ya girişi engellendi
23:31 Şam'a bağlı silahlı gruplar Kuzey ve Doğu Suriye'de yurttaşları katletti
22:50 İsrail, 61 Filistinliyi katletti
21:22 MHP'li Yıldız'dan 'süreç' açıklaması: TCK ve TMK'de bazı düzenlemelere ihtiyaç var
20:54 Colemêrg’de yüksek sesle çevreyi rahatsız eden askerlere tepki
20:49 Surfest II festivaline kadın ve çocuklardan yoğun ilgi
20:36 Kadınların Birliği Konferansı: Geleceğin Suriye’sini biz inşa edeceğiz
20:25 Aksaray'da iş cinayeti
19:22 Hatay'da işçilerin kaldığı konteyner yandı
19:16 Abdullah Öcalan: Basının katkı sunucu rolünü oynaması tarihi sorumluluktur
19:13 'Barış ancak ortak mücadele ile sağlanır'
18:55 Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri sahiplerini buldu
18:22 Ankara’da Rojava paneli: Dünya’ya örnek oluyor
17:46 Apê Musa mezarı başında anıldı: Serptiği tohum dünyaya yayıldı
17:08 'Barış ve Demokrasi'paneli: Komisyon adım atmalı
16:27 Barış Anneleri’nden, AK kararına tepki: ‘Umut hakkı’ uygulansın