Sefo Deresi'nde '33 Kurşun': Bir mezarları bile yok

img
VAN - Ahmed Arif’in "33 Kurşun" şiirine konu olan Sefo Deresi Katliamı’nın üzerinden 78 yıl geçti. Cüzeyri Özkaplan, 16 akrabasını kaybettiği katliamın bir plan sonucu olduğunu belirtirken, o gün 10 yaşında olan Bedile Demirbacak, “Hem babamızı öldürdüler hem de onlara ekmek pişirdik” dedi. 
 
Osmanlı’nın yıkılmasıyla kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde ilk yıllarında ulus devlet yaratmak amacıyla gerçekleştirilen birçok katliamdan biri üzerinden 78 yıl geçen "Sefo Deresi Katliamı" oldu. 29 Temmuz 1943 yılında, Van'ın Saray ve Özalp ilçesine bağlı Sırımlı (Xerapsorik), Değirmigöl (Îngizamilan) ve Çaybağı (Runexar) köylerinde "sınırı ihlal ettikleri" gerekçesiyle askerler tarafından gözaltına alınan 33 köylüden 32’si, dönemin 3. Ordu Komutanı Orgeneral Mustafa Muğlalı'nın emriyle götürüldükleri Sefo Deresi'nde elleri arkadan bağlanıp, diz çöktürülerek infaz edildi. 
 
Bu olay, Ahmed Arif'in kaleme aldığı “33 Kurşun” şiiriyle tarihe "33 Kurşun Katliamı" olarak geçti. Katliamda 16 akrabasını yitiren Cüzeyri Özkaplan ve babasını kaybeden 88 yaşındaki Bedile Demirbacak (Dayîka Bedo) yaşananları anlattı. 
 
BİR PLAN SONUCU KATLEDİLDİLER
 
Akrabalarının toplu bir katliama kurban gittiğini söyleyen Cüzeyri Özkaplan, Cumhuriyet kurulduktan sonra bu bölgede katliamların birbirini izlediğini belirterek, Zîlan, Dersim ve diğer kırımları hatırlattı. Sefo Deresi'nde katledilenlerin de hiçbir suçu olmadığını dile getiren Özkaplan, “Bu insanlar burada, bu köylerde yaşayan insanlardı.  Ve bu insanlar bir plan sonucu katledildiler. Zaten açılan davalardan sonra Mustafa Muğlalı’nın ceza alması da bu insanların masum olduğunu resmi olarak ortaya koydu. Daha sonra Muğlalı için ‘Akli dengesi yerinde değil’ denildi. Aklı olmayan biri 3. Ordu Komutanı olabilir mi? Bunun aklı vardı da Saray’a geldikten ve bu insanları katlettikten sonra mı kaybetti? Böyle bir şey olabilir mi? Yıllar sonra bu insanları katleden, mahkum olmuş Mustafa Muğlalı’nın ismini kışlaya verdiler. Yani insanlar babasını, dedesini öldüren kişinin ismini her gün tabelada gördü” dedi. 
 
‘DEVLET ÖZÜR DİLEMELİ'
 
Özkaplan, bugün hala ne katledilenlerin kemiklerine ne de onlara ait bir mezarın bulunmadığını da ifade etti. Özkaplan, “Biz katliamın yapıldığı bölgede en azından bir anıt mezar yapmak istedik ama izin vermediler. Yıllardır o bölgenin tamamına giriş-çıkış yasak. Devlet kendi işlediği suçu kabul etmiş olacağı için oraya anıt dikmemize izin vermiyor. Devletin o dönem yaşanan katliam içi bizden özür dilemesi gerekiyor. Saray ilçesinin yarısı bu katliamda öldürülenlerin torunlarındır. Bu büyük bir acı ve trajedidir. O dönem beşikte olan çocuk bile bugün 80 yaşında ama dedelerinin bir mezarı yok” diye konuştu. 
 
DAYÎKA BEDO ANLATIYOR
 
Katliam yaşandığında henüz 10 yaşında olan Saray ilçesine Bağlı Beyarslan (Şerefxane) köyünde yaşayan 88 yaşındaki Bedile Demirbacak (Dayîka Bedo) da katliamda babasını kaybetti. Sırımlı’dan (Xerapsork) 15, Değirmigöl’den (Îngizamilan) 15 ve Çaybağı (Runexar) köyünden ise 3 kişi olmak üzere toplam 33 kişinin Mustafa Muğlalı’nın emriyle köylerinden alıkonularak bir gecede katledildiğini belirten Demirbacak, o günleri şöyle anlattı: “Onları iki gün hapiste tuttular. Onları tuttukları yere gittik. Bizden battaniye istediler. Onlara battaniye alıp götürdük. Bu onları son görüşümüz oldu. Aralarında askerden izne gelen gençler de vardı. Ankara’dan cevap gelene kadar Muğlalı hepsini katletti. Cezaevinde de 5 kişi vardı. Babamları katlettikten sonra onları serbest bıraktılar. Sadece İbrahim kurtulup, İran’a gitti. İbrahim yaşanan olayı, ‘Hepsini öldürdüler. Ben ölenlerin arasındaydım. Geri dönüp kontrol ettiklerinde ben ölü taklidi yaptım. Ondan sonra kaçıp İran’a geldim’ diyordu. İbrahim iki gün sonra çocuklarını ve katledilenlerin ailelerini yanına çağırdı. Bizi gördüğünde hepimiz için ayrı ayrı ağıt yaktı. İbrahim ondan sonra yine gitti ve 3 gün sonra hayatını kaybetti.” 
 
‘KATLİAM YAPAN ASKERLERE EKMEK PİŞİRDİK’
 
Katledilenlerin yanına gitmeye çalıştıklarını ancak askerlerin her tarafı tuttuğunu dile getiren Demirbacak, sözlerine şöyle devam etti: “O an başka bir köye kaçtık. Köydeki bir eve saklandık. Ondan sonra gece yarısı iki nöbetçiyle bizi köyün bir noktasına götürdüler ve sabaha kadar orada bekledik. Babamları katleden Muğlalı’nın aracı önümüzden geçip gitti. Ondan sonra Değirmigöl köyüne geldik. Bir yüzbaşı elinde kırbaçla askerleri alıp, köyün içinde tek gezerek kimsenin dışarı çıkmasına ve ağlamasına izin vermiyordu. Taziye için insanlar gündüz değil, gece geliyorlardı. Kimsenin kimseye gitmesine izin verilmiyordu. Sabah olunca da bu askerler her eve bir torba un verip, ekmek pişirmelerini istiyordu. Annem iki gün üst üste onlara ekmek pişirdi. Hem babamızı öldürdüler hem de onlara ekmek pişirdik.” 
 
‘ÇOK ACILAR ÇEKTİK’
 
“Çok acılar, çok çileler çektik” diyen Demirbacak, yıllardır cenazelerini alamamaları üzerinde durdu. Bir ara cenazelerin olduğu yere gitmeye çalışsalar da asker ve polislerin etraflarını sarıp, oraya gitmelerime izin vermediğini belirten Demirbacak, “Yaşattıkları şeyleri Allah kabul etmesin. Kışlaya onun isminin verilmesini de kabul etmedik. Hepimiz şikayette bulunduk. Ondan sonra adını kaldırdılar” diye konuştu. 
 
KATLİAM NASIL YAŞANDI?
 
Türkiye tarihinin en büyük toplu katliamları arasına geçen olay, sınır ihlalinde bulundukları gerekçesiyle İran tarafındaki Kürt aşiretlerin koyunlarına devletin oluşturduğu silahlı gruplarca zaman zaman el konulmasıyla başlayıp, Mehmedi Misto adındaki bir aşiret reisinin 2 bin koyununa el konulması ile tırmandı. Ailenin Özalp Kaymakamlığı'na mektup yollayarak koyunlarını geri istemesine olumsuz yanıt verilmesi üzerine bazı aşiret üyeleri sınırı 1,5 kilometre aşıp, 500 koyunu alarak sınırın öte tarafına geçirdi. Bunun üzerine o dönem Rus işgaline karşı bölgeye gönderilen 3. Ordu Komutanı Orgeneral Mustafa Muğlalı tarafından 33 köylü gözaltına alındı. 
 
SADECE BİR KİŞİ KURTULDU
 
İçişleri Bakanlığı müfettişi Avni Doğan, gözaltındaki köylülerle görüşüp onların suçsuzluğunu anladı. Fakat kaymakam ve subayların ‘Bunlar bizim ordunun nasıl ve nerede konuşlandığını Ruslara bildirerek casusluk da yapıyorlar’ yalanı doğrultusunda müfettişi dinlemeyen Muğlalı’nın emriyle 29 Temmuz 1943 günü gece yarısından sonra tutuklular jandarma tarafından cezaevinden alınıp, hudut taburu komutanına teslim edildi. Elleri bağlı 33 köylünün 32’si, iki manga askerin yaylım ateşi sonucu oracıkta katledildi. Sadece bir köylü, cenazelerin altında kalarak yaralı bir şekilde sağ kaldı. Ancak o da kısa süre sonra sığındığı İran'da yaşamını yitirdi. 
 
KATLİAM BAŞBAKANLIK RAPORUNDA
 
Başbakanlığın 21 Mayıs 1951 tarih ve 5/10-1912- 6/1637 sayılı raporunda, dönemin tabur komutanının olaya dair anlatımları şu şekilde yer aldı: “1943 senesi Temmuz’unda Üçüncü Ordu Müfettişi Mustafa Muğlalı, Özalp ilçesine gelmiş ve Askeri mahfelde Van Valisi Hamit Onat, Özalp Kaymakamı Hilmi Tuncel, Özalp Sulh Yargıcı Baki Tekin, Tabur Komutanı Şükrü Tüter ile beraber bulunurken, Van Valisi ile Özalp Yargıcı, Özalplı bazı vatandaşların hududun öbür tarafındaki şahıslarla münasebette bulunarak emniyet ve asayişi ihlal etmekte olduklarından şikâyet etmişlerdir. Bu şikâyet üzerine Ordu Müfettişi, Tabur Komutanı Şükrü Tüter'e, ‘bu adamları sana teslim ettireceğim, icabına bakar temizlersin’ diye emir vermiş ve bu emir üzerine hazırlanan listeye isimleri ithal olunan 32 vatandaş Vali Hamit Onat'ın emriyle Özalp Kaymakamı tarafından Polis Vazife ve Salahiyat Kanununun mülga 18. maddesine dayanılarak yakalattırılmış ve polis nezaretinde Hudut Tabur Komutanı Şükrü Tüter'e teslim ettirilmiştir. Bundan sonra bu şahıslar Yedek Subay Nejdet Bilgez ve Bilal Bali komutalarındaki iki müfrezeye tefrik olunmuş (ayrılmış) ve Kukur deresinde elleri, kolları bağlandıktan sonra üzerlerine makineli tüfekle ateş edilmek suretiyle öldürülmüşlerdir.” 
 
TANIK ASKER: KENDİMİ CANAVAR GİBİ HİSSETİM
 
Olaydan 6 yıl sonra katliamın ağırlığına daha fazla dayanamayan bazı askerlerin, tüm bildiklerini askeri mahkemeye anlatmasıyla katliamın detayları bir bir ortaya çıktı. Gözaltına alınan 33 köylünün Muğlalı'nın emriyle hayvan ahırlarında tutulduğunu ifade eden ve kayıtlara Yüzbaşı Tezer olarak düşen bir asker, köylülere yapılan işkenceleri şöyle anlattı: “33 köylü gözaltına alındıktan sonra bir ay boyunca ahıra konuldu. Köylülerin sırtlarına eyer vuruldu, ağızlarına gem takıldı ve askerler üstlerine bindiler. Ben bu olayın ne kadar iğrenç olduğunu sivil olunca anladım. Orada robot gibiydim. Sivilde kendimi bir cani, bir canavar gibi gördüm. Ne insanlık, ne din ne de imanın askerlikte olmadığını gördüm.” 
 
‘MARŞLA İLÇEYE DÖNDÜK'
 
Askeri mahkemeye bildiklerini anlatan Niğdeli asker İsmail Çolak ise, tanıklıklarını “Köylüler yere dizüstü çökmüşlerdi. Her iki grup, yerde sürünerek yan yana gelmişti. Çoğu yüksek sesle dua okuyordu. Bağıran, çağıran, küfür edenler vardı. ‘Ateş’ komutuyla yumdum gözlerimi. Şuursuzca basmışım tetiğe. Mermim bitmiş ama ben hala ateş vaziyetindeyim. İnsanlar gözlerimin önünde cansız vaziyette yatıyordu. Katliamın ardından 'Dağ başını duman almış' marşını söyleyerek Saray'a döndük” ifadeleriyle dile getirdi.
 
İDAMLA YARGILANDI, TAHLİYE EDİLDİ
 
Bu anlatımlardan sonra katliamın emrini verdiği gerekçesiyle 1949 yılında mahkeme karşısına çıkarılan Mustafa Muğlalı’yla ilgili Genelkurmay Askeri Mahkemesi, 23 Kasım 1949'da “görevsizlik” kararı verdi. Askeri Yargıtay’ın 9 Ocak 1950'de bu kararı bozması üzerine ise, Orgeneral Muğlalı 2 Mart 1950'de idama mahkûm edildi. Ancak bu ceza yaşı dikkate alınarak 20 yıl hapse çevrildi. Muğlalı ile yargılanan diğer askerlerin ise beraatına karar verildi. 
Mahkum edildikten sonra Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nin “ileri derecede akli yetersizlik” raporu vermesi üzerine Muğlalı, tekrar tahliye edilmesi sonrası 1 Aralık 1951'de öldü. 
 
MUĞLALI'NIN İSMİ KIŞLAYA VERİLDİ
 
Katliamın hesabı sorulmadığı gibi yıllar sonra 2004'te Özalp'teki askeri kışlaya Mustafa Muğlalı'nın ismi verildi. Ailelerin mahkemeye yaptıkları başvuru ve halkın tepkisi sonucu kışlanın ismi, 2011 yılında “Şehit Astsubay Erkan Durukan” olarak değiştirildi. Aradan geçen 75 yılda adına şiirler ve kitaplar yazılan katliamda öldürülen 32 kişinin cenazesi ise halen yasaklı askeri bölge olan Sefo Deresi'nde. Tüm başvurularına rağmen ailelerine öldürülen yakınlarının kemikleri verilmedi. 
 
AHMED ARİF: AĞIT YAZDIM
 
Yaşanan bu katliamı "33 Kurşun" adını verdiği şiirinde anlatan Şair Ahmed Arif, bir röportajında olayın hikayesini şöyle kaydetti: “Otuzüç Kurşun’u bir ağıt olarak yazdım. Bugün de öyle düşünüyorum. Çok yakınlarım, arkadaşlarım 'Niye yazdın bunu' dediler. Ben de dedim ki, 'Şu Bahçelievler’de manyağın biri otuz tane tavuğu çalsa, kesse, sokağa atsa, ertesi gün Ulus Gazetesi olayı dört sütun üzerinden verir. Tavuk değil bu yahu, 33 tane senin vatandaşın. Hiçbir suçu yok. Tertemiz. Belki hepimizden daha suçsuz. Kimsesizlikten başka suçu yok. Kimsesiz adamlar, o kadar. İçlerinde genci var, yaşlısı var. Öldürmüşler, kurşuna dizmişler... Dediğim gibi ben bunu bir ağıt olarak ele aldım. Yüreğim doldu. Gerçekten bir köylü kadın, mesela onlardan birinin annesi ya da o öldürülenlerden birinin kardeşi neyi duyuyorsa ben de aynı acıları duydum. İşte bu 'Otuzüç Kurşun' şiiri yüzünden geldiler götürdüler beni. Gece sabaha kadar dövdüler. 'Oku' dediler, okumadım.” 
  
33 KURŞUN ŞİİRİ
 
1.
 
Bu dağ Mengene dağıdır
Tanyeri atanda Van’da
Bu dağ Nemrut yavrusudur
Tanyeri atanda Nemruda karşı
Bir yanın çığ tutar, Kafkas ufkudur
Bir yanın seccade Acem mülküdür
Doruklarda buzulların salkımı
Firari güvercinler su başlarında
Ve karaca sürüsü,
Keklik takımı...
 
Yiğitlik inkar gelinmez
Tek’e - tek döğüşte yenilmediler
Bin yıllardan bu yan, bura uşağı
Gel haberi nerden verek
Turna sürüsü değil bu
Gökte yıldız burcu değil
Otuzüç kurşunlu yürek
Otuzüç kan pınarı
Akmaz,
Göl olmuş bu dağda...
 
2.
 
Yokuşun dibinden bir tavşan kalktı
Sırtı alaçakır
Karnı sütbeyaz
Garip, ikicanlı, bir dağ tavşanı
Yüreği ağzında öyle zavallı
Tövbeye getirir insanı
Tenhaydı, tenhaydı vakitler
Kusursuz, çırılçıplak bir şafaktı
 
Baktı otuzüçten biri
Karnında açlığın ağır boşluğu
Saç, sakal bir karış
Yakasında bit,
Baktı kolları vurulu,
Cehennem yürekli bir yiğit,
Bir garip tavşana,
Bir gerilere.
 
Düştü nazlı filintası aklına,
Yastığı altında küsmüş,
Düştü, Harran ovasından getirdiği tay
Perçemi mavi boncuklu,
Alnında akıtma
Üç topuğu ak,
Eşkini hovarda, kıvrak,
Doru, seglavi kısrağı.
Nasıl uçmuşlardı Hozat önünde!
 
Şimdi, böyle çaresiz ve bağlı,
Böyle arkasında bir soğuk namlu
Bulunmayaydı,
Sığınabilirdi yüceltilere...
 
Bu dağlar, kardeş dağlar, kadrini bilir,
Evvel Allah bu eller utandırmaz adamı,
Yanan cıgaranın külünü,
Güneşlerde çatal kıvılcımlanan
Engereğin dilini,
İlk atımda uçuran
Usta elleri...
 
Bu gözler, bir kere bile faka basmadı
Çığ bekleyen boğazların kıyametini
Karlı, yumuşacık hıyanetini
Uçurumların,
Önceden bilen gözleri...
Çaresiz
Vurulacaktı,
Buyruk kesindi,
Gayrı gözlerini kör sürüngenler
Yüreğini leş kuşları yesindi...
 
3.
 
Vurulmuşum
Dağların kuytuluk bir boğazında
Vakitlerden bir sabah namazında
Yatarım
Kanlı, upuzun...
 
Vurulmuşum
Düşüm, gecelerden kara
Bir hayra yoranım çıkmaz
Canım alırlar ecelsiz
Sığdıramam kitaplara
Şifre buyurmuş bir paşa
Vurulmuşum hiç sorgusuz, yargısız
 
Kirvem, hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...
 
4.
 
Ölüm buyruğunu uyguladılar,
Mavi dağ dumanını
ve uyur-uyanık seher yelini
Kanlara buladılar.
Sonra oracıkta tüfek çattılar
Koynumuzu usul-usul yoklayıp
Aradılar.
Didik-didik ettiler
Kirmanşah dokuması al kuşağımı
Tespihimi, tabakamı alıp gittiler
Hepsi de armağandı Acemelinden...
 
Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız
Karşıyaka köyleri, obalarıyla
Kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu,
Komşuyuz yaka yakaya
Birbirine karışır tavuklarımız
Bilmezlikten değil,
Fıkaralıktan
Pasaporta ısınmamış içimiz
Budur katlimize sebep suçumuz,
Gayrı eşkiyaya çıkar adımız
Kaçakçıya
Soyguncuya
Hayına...
 
Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...
 
5.
 
Vurun ulan,
Vurun,
Ben kolay ölmem.
Ocakta küllenmiş közüm,
Karnımda sözüm var
Haldan bilene.
Babam gözlerini verdi Urfa önünde
Üç de kardaşını
Üç nazlı selvi,
Ömrüne doymamış üç dağ parçası.
Burçlardan, tepelerden, minarelerden
Kirve, hısım, dağların çocukları
Fransız Kuşatmasına karşı koyanda
 
Bıyıkları yeni terlemiş daha
Benim küçük dayım Nazif
Yakışıklı,
Hafif,
İyi süvari
Vurun kardaş demiş
Namus günüdür
Ve şaha kaldırmış atını.
 
Kirvem hallarımı aynı böyle yaz
Rivayet sanılır belki
Gül memeler değil
Domdom kurşunu
Paramparça ağzımdaki...
 
MA / Özlem Yayan

Diğer başlıklar

10:46 İHD Eş Genel Başkanı Küçükbalaban: Devlet yol haritasını açıklamalı
10:04 Gençler 1 Mayıs’ta kampüslerden alanlara akacak
09:54 Türkdoğan: Süreç Öcalan'ın çözüm paradigmasına uygun sonuçlanmalı
09:47 İBB soruşturmasında gözaltına alınanlar adliyeye sevk edildi
09:44 Aydın'da sağanak sonrası su baskını
09:42 Arife Çınar: Demokratik toplum şiarıyla 1 Mayıs’ta alanlarda olacağız
09:33 Meteorolojiden kuvvetli yağış ve toz taşınımı uyarısı
09:03 Çocuklarını çatışmalarda yitirdi: Çözüm için Meclis’te bir araya gelsinler
09:02 Genç kadınlar 1 Mayıs'ta eşitlik mücadelesini büyütecek
09:02 Besta'da asker gözetiminde korucular eliyle ağaç kesimi
09:01 Baharın nadide çiçeği: Guldexwîn
09:01 Kalp krizi geçiren tutsağın avukatı: Derhal tahliye edilmeli
09:00 'Kadına yönelik şiddet son buluncaya dek mücadelemiz sürecek'
09:00 29 NİSAN 2025 GÜNDEMİ
07:46 1 Mayıs öncesi ev baskınları
28/04/2025
23:31 ABD Yemen’e saldırdı: 68 kişi hayatını kaybetti
22:42 Meral Danış Beştaş: Barış için hepimize büyük görevler düşüyor
22:30 HDK ve DEM Parti Gençlik Meclislerinden Taksim’e çağrı
21:43 Aksaray’da bir kadın katledildi
21:37 Irak ve Federe Kürdistan'da 1 Mayıs resmi tatil ilan edildi
21:27 DEM Parti: Ahmet Türk kemoterapi sürecini başarıyla atlattı
21:21 İsrail, ateşkes ve rehine takası teklifini reddetti
19:55 Mamak Emek ve Demokrasi Güçlerinden Menekşe Erbay anması
19:46 Gazeteci Ceren Kaynak İskit toprağa verildi
19:40 Erdoğan: Nüfus meselesi beka sorununa dönüşmektedir
19:30 SES, uluslararası sendikal örgütlerin katılımıyla forum düzenledi
19:06 Amediyê’de drone infilak etti: 3 peşmerge yaralandı
18:58 Karşıyaka Emek ve Demokrasi Platformu kuruldu
18:26 Çiftçileri mağdur eden 2 şirket hakkında soruşturma
18:17 Birleşik Kamu-İş: Açlık sınırı 26 bin lirayı aştı
18:13 Önder’in bulunduğu hastaneye ziyaretler sürüyor
18:09 Tunus açıklarında mülteci teknesi battı: 8 kişi hayatını kaybetti
18:07 EGM'den jammer açıklaması
17:51 Halit Oral’ın annesi hayatını kaybetti
17:48 İspanya ve Portekiz’de geniş çaplı elektrik kesintisi yaşanıyor
17:34 Yeni papanın seçileceği tarih belirlendi
17:21 Amed Tiyatro Festivali 4'üncü gününde
17:11 Öğrencilerden 'aile sempozyumuna' mor boyalı protesto
16:37 DBP ve DEM Parti'nin temasları sürüyor
16:05 EMEP'ten Adalet Bakanlığı önünde eylem
14:48 Birçok kentte 1 Mayıs'a çağrı açıklaması
14:43 ‘Roboskî'nin failleri 160 aydır yargılanmadı’
14:34 Irak, Şara'yı Arap Zirvesi’ne davet etti
14:22 12 yılda en az 764 çocuk iş cinayetinde katledildi
14:07 İstanbul'da hissedilen bir deprem daha
14:05 DEM Partili eşbaşkana 2 yıl 1 ay ceza
14:03 İran saldırısında 2 kolber yaralandı
14:02 Kazancı Yokuşu’nda katledilenler anıldı
13:55 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Temel talebimiz Öcalan’ın fiziki özgürlüğüdür
13:30 Depremde annesini kaybeden Kübra Özyurt ifade verdi
13:10 Pexşan Ezizi ile dayanışan öğrenci tutuklandı
13:06 Önder'in durumu kritik: Beyinle ilgili refleksleri azaldı
12:34 İHD güncel verileri açıkladı: 335’i ağır bin 412 hasta tutsak var
12:11 STÖ ve barolar: 'Umut hakkı' düzenlemesi ivedilikle yapılmalı
12:07 Askeri harcamalarda küresel çapta yüzde 9.4 artış
12:03 İBB soruşturmasında gözaltı sayısı 52'ye yükseldi
11:57 Sevk sonrası çıplak arama ve darp
10:26 ‘Konferansta kadın sözleşmesi gerekliliği açığa çıktı’
10:21 YNK ve KDP kabine görüşmelerinde 12’nci tur
10:20 Hastaneden açıklama: Önder'in hayati tehlikesi artarak devam ediyor
10:04 Gazeteci Levent: Türkiye Kıbrıs’taki ilişkilere ses çıkarabilecek pozisyonda değil
10:01 Direniş tarihiyle tanınan mahalle kentsel dönüşüm ve tarikatların hedefinde
09:01 'Şimdi sıra Kürt Ulusal Kongresi'nde'
09:01 'Karar süreçlerinde kadınlar söz sahibi olmalı'
09:00 DEM Parti Newroz coşkusuyla 1 Mayıs'a çağırdı
09:00 28 NİSAN 2025 GÜNDEMİ
08:52 Kütahya’da 3.9 büyüklüğünde deprem
08:37 Geneviève Garrigos: Rojava’da inşa edilen model Suriye'nin geleceği için önemli
08:24 PKK'den 'kongre' açıklaması
08:21 Samsun'da heyelan: 2'si çocuk 3 kişi öldü
27/04/2025
23:14 İstanbul’da 3.5 büyüklüğünde deprem
22:36 Ankara’da 4 genç tutuklandı
21:35 Xarpêt'te 4.9 büyüklüğünde deprem
20:56 Gazeteci Ceren Kaynak İskit hayatını kaybetti
20:35 Xîzan ve Tetwan’da askeri operasyon başlatıldı
20:11 İran’da patlama: 40 kişi hayatını kaybetti, ulusal yas ilan edildi
20:01 Darp edilerek gözaltına alınan gençlere tutuklama talebi
19:31 DAİŞ’ten kurtarılan Êzidî gençler ailelerine kavuştu
19:13 Xarpêt-Amed yolunda kaza: 25 yaralı
19:07 HDK ve DEM Parti’den 1 Mayıs forumu
18:44 Tanrıkulu: AKP iktidarında 34 bin 908 işçi hayatını kaybetti
18:33 ‘Hapishane Çalıştayı’ sona erdi: Ortak mücadele yöntemleri ele alındı
18:20 Kanada'daki festivalde katledilenlerin sayısı belli oldu
18:11 Gever’de 1 Mayıs’a katılım çağrısı
17:24 Irak’ta seçim zamanında yapılacak
17:19 Önder’in doktorlarının yarın açıklama yapması bekleniyor
17:03 Bismil’de Kadın Emeği Buluşması'na büyük ilgi
16:26 'Kötülerin inşa ettiği sistemini kibritle tutuşturacağız'
16:20 İdam cezalarına sessizliğe karşı açlık grevi başlattı
15:37 ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ talebiyle yürüyüş
15:30 DBP ve DEM Parti heyeti Reqa'da temaslarını sürdürüyor
15:29 'Rojin Kabaiş'in dosyasında bağımsız soruşturma başlatılsın'
15:17 Tanju Kaya için taziye kuruldu
14:57 MATUHAYDER yeni yönetimini belirledi: Tecrit kalkmalı
14:35 Hums’ta toplu mezar bulundu
14:12 Meral Danış Beştaş: Süreçte en önemli nokta Öcalan'ın özgür çalışma koşullarıdır
13:55 İstanbul Maratonu’nda KHK eylemi
13:46 İran’daki liman patlamasının bilançosu ağırlaşıyor
13:22 İdam edilen Heydaranlu'nun cenazesi ailesine verilmiyor
12:53 Kadın Sığınakları Kurultayı ara toplantısı sona erdi
12:52 Ateşkese rağmen üç günde bin 164 saldırı
12:22 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmalı
12:18 İşte Rojava Kürt Birliği ve Ortak Tutum Konferansı’nda onaylanan belge
12:11 Cizîr ve Amed'de yerel yönetimler kadın toplantısı
11:26 Kanada'da bir araç, festivaldeki kalabalığın arasına daldı
09:46 Kenanoğlu: Sırrı Süreyya Önder’in barışın toplumsallaşmasına rolü büyük
09:39 ‘Kürt Birliği Konferansı Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine toplandı’
09:35 Mersin'de 'çatı zorunluluğu' kararına tepki
09:31 DGD-SEN Genel Başkanı Neslihan Acar’dan 1 Mayıs çağrısı
09:24 Kadınlar uyuşturucuya karşı mücadelede kararlı
09:17 Amed’de 1 milyon kişiye süreç anlatılacak
09:14 Muğla Emek Benim Kadın Derneği Başkanı: Eşitsizlik şiddeti de besliyor
09:10 Tokat Cezaevi'nde 7 aydır tutsakların tedavisi engelleniyor
09:09 Gazeteci Tar: Kıbrıs önemli bir güzergahta, Kürtler önemli bir pozisyonda duruyor
09:08 Çatışmalı süreçte ailesinden 19 kişi yaşamını yitirdi: Devlet adım atsın
09:04 Kürt Dirilişi Belgeseli: Bir külliyat, bir referans, bir kaynak
09:00 27 NİSAN 2025 GÜNDEMİ
08:51 Jin Dergi'nin yeni sayısı: Benim Bedenim! Benim Kararım!
00:03 Kürt birliği coşkusu: Kuzey ve Doğu Suriye’de kutlamalar
26/04/2025
23:58 İran'daki patlamada 14 kişi hayatını kaybetti
23:19 MSD: Konferans kolektif ruhun direnişini ortaya koyan tarihi bir adımdır
23:08 Dêrik'te şüpheli çocuk ölümü
22:50 Rojava’ya Destek Cephesi’nden Özerk Yönetim Temsilciliği’ne ziyaret
22:34 Manisa'da 9 inşaat işçisi yaralandı
22:06 Meral Danış Beştaş: Özgür yarınları hep birlikte inşa edeceğiz
21:41 Romeo û Juilet oyununa izleyicilerden tam not
21:36 Macron ve Zelenski, ateşkesi görüştü
21:30 Binlerin katıldığı şölende Abdullah Öcalan posteri açıldı
21:21 ‘Diplomasız Erdoğan’ sloganı atan 20 yaşındaki genç tutuklandı
21:18 AKP döneminde İBB’de yapılan yolsuzluğu paylaştı: Soruşturun da görelim
21:14 Almanya’da Demokratik Kürt Toplum Merkezi’ne polis baskını
20:45 Gençlerin darp edilerek gözaltına alınması protesto edildi
19:34 İbrahim Ahmed ödülleri Mazlum Ebdî ve Amedspor’a verildi
19:06 Kandilli Rasathanesi: İstanbul’da artçı depremler sürecek
19:03 İran-ABD 3’üncü tur görüşmeleri sona erdi
18:32 ‘Toprağın kültürü, doğanın bilgeliği’ paneli düzenlendi
17:52 DEM Parti İzmir İl Örgütünden 1 Mayıs'a çağrı
17:39 HDK’den barış paneli: Barışın kendisi bir yoldur
17:31 Kahire’de ‘Öcalan’ın düşüncelerinde Ermeni Davası’ paneli
17:14 DEM Parti'den İBB'ye yönelik operasyonlara tepki
17:11 9 yaşındaki çocuk tarla sürerken ağır yaralandı
17:10 GES projesine karşı kazanan köylüler: Toprağımızı koruyacağız
16:30 Önder’in tedavisi 11’inci gününde: Hayati tehlike devam ediyor
16:11 Kürt Birliği Konferansı’nın sonuç bildirgesi açıklandı: Ortak heyet kurulacak
14:59 4 yıldır talanın sürdüğü Besta’da fidan dikildi
14:38 Ağır hasta tutsak Yanık ve Elbi'nin tahliyesi için çağrı
14:31 Konferans katılımcıları: Kobanê Direnişi’nde Kürtlerin birliği sağlandı
14:28 Uyuşturucuya karşı ‘Şiyar Be Platformu’nun kuruluşu deklere edildi
14:07 Kayıp yakınlarından Amed, Colemêrg, Êlih ve İzmir’de eylem
14:05 Xorkom'da 1 ayda 3 yangın