Pîranşar'da öldürülen Zekeriya ve Komar'ın aileleri anlatıyor

img
HABER MERKEZİ - Rojhilat'ın Başur sınırında bulunan ve Jîna Emînî için yapılan eylemlerde öldürülen 16 yaşındaki Zekeriya Xeyal ve Komar Deruftade'nin memleketi Pîranşar'a gidiyorum. Zekeriya ve Komar'ın hikayelerini anlatan aileleri, çocuklarının eylemciler tarafından öldürüldüğü yönünde açıklama yapmaya zorlandıklarını belirtti. 
 
Rojhilat'ın Pîranşar kenti Başur sınırında bulunan yaklaşık 150 bin nüfuslu bir şehir. Başur ve Rojhilat arasındaki Temercin ve Haci Umran sınır kapılarına yaklaşık 10 kilometrelik bir mesafede. Geniş ve verimli bir ovada kurulu bu kent, Jîna Emînî'nin öldürülmesinden sonra başlayan eylemler ve öldürülen çocuklarla, adını daha önce duymamış olanların da öğrendiği bir kent oldu. 
 
Henüz 16 yaşındayken öldürülen Zekeriya Xeyal ve Xeyal'ın 40'ında yeniden başlayan eylemlerde öldürülen 16 yaşındaki Komar Deruftade'yi bu kentte artık tanımayan yok. Zekeriya'yı annesinin mezarı başında yaktığı ağıtla, Komar'ı da hem instagram hesabından yaptığı "yüce dağlar bile yalnızlığının intikamını bizden alıyor" paylaşımından hem de babasının oğlunun mezarı başında hikayesini anlattığı görüntülerden öğrenmiştim. Ve İran'a geçer geçmez çocuklarını yitiren ailelerle görüşmenin yollarını aradım. Bir süre, bir yandan olup biteni anlamaya çalışırken bir yandan da aracılar vasıtasıyla ailelerden gelen haberi beklemeye koyuldum. Pîranşar'dan gelen bir telefonla bu kente doğru yola çıkıyorum. Kente ulaştıktan ve buradaki haber kaynağımla görüştükten sonra Zekeriya Xeyal'ın evine gidiyoruz. Aileye başsağlığı dileğinde bulunduktan sonra bir taraftan anne bir taraftan da baba çocuklarını anlatmaya başlıyor.
 
'ZEKERİYA VURULDUĞUNDA EYLEMLER DURULMUŞTU'
 
Zekeriya 16 yaşındaydı. 7'nci sınıfa kadar okumuş ardından da babasının hastalığı nedeniyle ailesini geçindirmek için çalışmak zorunda kalmıştı. Öğlene kadar kentteki bir fırında, öğleden sonra da gece yarısına kadar bir düğün salonunda garsonluk yapan Zekeriya, ailesinin tek erkek çocuğuydu. Kendisinden büyük bir ablası ve iki kız kardeşi vardı. 21 Eylül günü işten çıkan Zekeriya arkadaşlarıyla birlikte eve gitmeye çalışırken gece saat 23.00 sıralarında Kerî Coh Caddesi'nde Şebina Roj Okulu'nun yakınlarında sırtından tek mermiyle vurularak öldürüldü. Ailesi ve görüştüğümüz yurttaşlar, "Zekeriya vurulduğu saatte herhangi bir eylem yoktu. İnsanlar evlerine çekilmişti" diyor. 
 
'DEVLET TEHDİT ETTİ'
 
Zekeriya Xeyal'ın babası Süleyman Xeyal, oğlunun vurulduğu haberini kardeşinden aldığını söylüyor: "Kardeşim beni aradı ve Zekeriya'nın yaralandığını söyledi. Aslında oğlum olay yerinde şehit düşmüştü. Devlet güçleri Zekeriya'nın cenazesini hiç bekletmeden hemen o gece toprağa vermemizi istedi. İşlemleri tamamladıktan sonra biz de sabah erkenden mezarlığa gittik. Çok erken gitmemize rağmen Zekeriya'nın vurulduğu haberi kısa sürede tüm Pîranşar'a yayılmıştı ve halk akın akın mezarlığa geldi. Duyan herkes o gün bizi yalnız bırakmadı."
 
 
'DOĞAN YEĞENİMİZE JÎNA İSMİNİ KOYDUK'
 
Zekeriya öldürülmeden önce kız kardeşinin bir kız çocuğu dünyaya getirdiğini ve ismini Jîna koyduklarını ifade eden baba, "4 gün sonra Zekeriya'mı benden aldılar. Yaşından çok çok büyüktü benim Zekeriya’m. Birileri hastalandığında, bir yerde bir taziye kurulduğunda, birinin mutlu bir günü olduğunda beni arar bilgilendirirdi. 'Baba onları ziyaret et' derdi. Pîranşar'da Zekeriya’mı sevmeyen tek kişi bulamazsınız. Çok duyarlıydı. Şehit düşmeden birkaç gün önceydi bana 'Baba öyle bir ölüm olsun ki herkes beni yüreğine koyabilsin' demişti. Evet aynen öyle oldu. Oğlum herkesin yüreğine girdi. Sadece Pîranşar'da değil tüm Kürdistan'da halk onu bağrına bastı, onun acısını yüreğinde hissetti. Bu kadar büyük bir acıya karşı bizim de en büyük tesellimiz bu oldu. Oğlumuz Zekeriya kötü bir yolda değil, yüreğinde kendisi için çizdiği bir yolda aramızdan ayrıldı. Onunla gurur duyuyoruz." 
 
'SEVDİĞİ GÖMLEĞİ DOYASIYA GİYEMEDİ'
 
 
Oğlunun vesikalık fotoğraflarını eline alan ve defalarca öpen Zekeriya'nın annesi Amîne Abdullah Nejad Eqdem de, çocuğuna doyamadığını söylüyor. Elindeki üç vesikalık fotoğraftan birisini bana gösteren anne, "Çarşıda desenleri güzel renkli bir kumaş görmüştü ve çok sevmişti. Ben de o kumaştan kendisine bu gömleği diktirmiştim. Bu gömleğini çok seviyordu. Doyasıya giyemeden aldılar benden. 'Yaşamı kendiniz için bu kadar zorlu bir hale getirmeye değmez. Bir parça ekmeğiniz varsa olmayanla paylaşmanız gerekir' derdi. Çok duyarlı, insanlara karşı topluma karşı hassas bir çocuktu."
 
'HALKA YAPILANLARA ÖFKELENİYORDU'
 
Baba Süleyman Xeyal tekrar sözü alıyor ve oğlunu anlatmaya devam ediyor: "Keşke şu an yaşıyor olsaydı da dizlerimin dibinde otursaydı da hiçbir iş yapmasaydı. Öyle bir kişiliği vardı ki oturduğu toplulukta o güzel sohbetiyle, o güzel gülüşüyle hemen dikkatleri üzerine çekiyordu. Dedesine çok benziyordu. Halka yapılanlara öfkeleniyordu. Kanı kaynıyordu. Fırında çalışan bir çocuktu ancak şehit düştükten sonra bu kadar kişinin gelip onu bana anlatmalarına şaşırıyordum. Bu kadar kişiyi ne zaman tanımıştı ki Zekeriya’m. Evet o benim evimde büyüdü eğitimini bu evde aldı, ancak bu uğurda yaşamını yitirdiği için de onunla gurur duyuyoruz. Oğlumun taziyesinden sonra kapı kapı dolaştım 'eğer oğlum size bir fiske vurmuşsa buyur beni dövün, eğer oğlumun size bir borcu varsa evi satıp ödemeye hazırım' dedim. Kapısına gittiğim herkes 'asıl biz Zekeriya'ya borçluyuz' dedi ve ben de o zaman bütün hakları sizlere helal olsun dedim. Tek bir gün bile kalbimi kıracak bir davranışı olmadı. Bazen öyle şeyler söylüyordu ki aklım almıyordu. Birileri hakkında konuştuğumda 'baba boşver birilerinin kalbini kırmaya değmez' derdi. 'Fırından neden ekmek getirmiyorsun diyorsun ya baba, bir gün fırına gelsen insanların ne halde olduğunu görürsün' diyordu. Tabi ne anlatmak istediğini anlamıyordum. Ama ölümünden sonra tanımadığımız bir kadın taziyesine geldi ve 'fırında ekmek olmayınca kendisi için ayırdığı ekmeği bize veriyordu' dediğinde bir kez daha kendisiyle gurur duydum." 
 
 
'KURŞUNU ELLERİMLE ÇIKARDIM'
 
Çocuğunun vücudundaki kurşunu kendi elleriyle çıkardığını ve alnından öptüğünü anlatan baba Süleyman Xeyal: "Kürdistan'da cenazesi dahi bulunmamış, kefenlenmemiş binlerce kişi var. Ben çocuğumu kendi ellerimle yıkadım, vücudundaki mermiyi çıkardım, alnından öptüm, sardım sarmaladım. Tüm haklarım sana helal olsun dedim. Taziyeye gelen herkese bu benim oğlumun taziyesi değil. Bana değil kendinize başsağlığı dileyin dedim. Öyle iyi, temiz, halkı için toprağa düşmüş insanların ardından 'o da gitti El Fatiha' demek yakışmaz." 
 
Eşi Amine gözyaşları içerisinde oğlunu anlatınca baba Süleyman, eşini teselli etmeye çalışıyor: "Amîne biz hiç olmazsa çocuğumuzun mezarının nerede olduğunu biliyoruz. Tutuklu olanlar umarız anne babalarına kavuşma sevincini yaşarlar. Allah şehit düşmüş olanları şehadetleri için affetsin, çocukları dağda olanları ailesiyle buluştursun."  
 
'OĞLUMUN KIRKINDA BENİ DE VURDULAR'
 
 
Zekeriya'nın 40'ncı gün merasiminde Pîranşar halkının anmaya katıldığını ve mezarlıkta büyük bir anmanın gerçekleştiğini hatırlatan baba Süleyman Xeyal, sözlerini şöyle sürdürdü: "O gün insanlar evime başsağlığına gelecekti. Ve evimin önünde kimseler vurulsun istemedim. Çünkü başka kentlerden de çok insan gelmişti. Mezarlıkta, 'ben ve eşimin yüreği yandı, başka bir anne ve babanın yüreğinin yanmasını istemiyorum' dedim. Eşim kardeşlerinin evine gitti, ben de kapıyı kilitledim ve başka bir yere gittim. Ancak Zekeriya'nın ölümünün 43'üncü gününde bu kez Komar'ı öldürdüler. Ve o gün ben de evimin önündeydim, 5 kişinin sokağa girdiğini gördüm ve bana ateş açtılar. Ben de evimin kapısında bacağımdan vuruldum. O gün birçok kişi devlet güçleri tarafından açılan ateşle yaralandı. 12 yaşındaki bir kız çocuğu da parmağından ve karnından yaralanmıştı. Bu çocuk kaleşnikof mermisiyle yaralanmıştı. Kopan parmağını hastanede diktiler ve durumunun iyi olduğunu öğrendim."
 
Zekeriya Xeyal öldürüldükten sonra devlet güçlerinin yaptığı "güçlerimiz tarafından vurulmadı" açıklamasını sorduğum babası, bunu yalanlıyor ve devlet güçlerinin çocuğunu öldürdüğünü, oğlunun 40'ında da evinin kapısında kendisine ateş açıldığını ve bacağından yaraladığını söylüyor. 
 
Baba ve anne son olarak, "Tek bir oğlumuz vardı, onu da bizden aldılar" diyerek katillerden hesap sorulmasını istedi.
 
YAKIN MESAFEDEN VURULAN KOMAR DERUFTADE
 
 
Zekeriya Xeyal'in ailesiyle vedalaştıktan ve kendilerine sabır diledikten sonra Komar Deruftade'nin evinin yolunu tutuyoruz. Komar Deruftade, Zekeriya Xeyal'ın 40'ından sonra başlayan eylemlerde vurulan 9 Day Okulu'nda 11'inci sınıf öğrencisi 16 yaşında bir çocuktu. Hayatını kaybetmeden birkaç saat önce babasından gizlediği sosyal medya hesabı üzerinden "Biz Ortadoğu halkları kimimiz savaşta, kimimiz zindanlarda, kimimiz sokak ortasında öldürülüyoruz. Kimimiz ise denizlerde boğuluyoruz. Yüce dağlar bile yalnızlığının intikamını bizden alıyor. Çünkü bize biçilen rol ölmek” sözlerini paylaşmıştı.
 
Komar, 30 Ekim Pazar günü, Mihemed Hewraz Kavşağı'nda kısa mesafeden pompalı tüfekten açılan ateşle vücuduna isabet eden onlarca saçma ile vuruldu. Pîranşar'daki İmam Humeyni Hastanesi'ne kaldırılan Komar, yaşamını yitirdi. Aile Komar'ı Zewka köyünde toprağa verdi. Devlet güçleri defalarca Komar'ın babasını, oğlunun eylemciler tarafından vurulduğunu açıklamakla tehdit etti. Ama baba tehditlere boyun eğmedi ve oğlunun kimler tarafından vurulduğunu korkusuzca anlatmayı sürdürdü. 
 
 
Baba Hesen Deruftade ve anne Seyid Hecere Bersincî çocuklarının acısını unutamıyor. Ancak hiç bitmeyen taziye nedeniyle bir nebze de olsa teselli bulduklarını belirtiyor. Aileye başsağlığı diledikten sonra baba çocuğunun fotoğraflarını gösteriyor ve Komar'ı ne kadar çok sevdiğini anlatmaya başlıyor. 
 
Baba hem devlete koruculuk eden Kürtlere hem de Kürtlerin katillerine saygı gösterenlere tepki gösteriyor ve ağzından ilk olarak şu cümle dökülüyor: "Doktor Abdurrahman Qasımlo'yu şehid edenler Hewlêr'de kırmızı halıyla karşılandı. Yazık çok yazık."
 
EN BÜYÜK İNTİKAM 
 
Oğlu Komar'ın, gidişiyle dahi kendilerinin önüne bir yol koyduğunu ve onun da direnmek olduğunu vurgulayan baba Hesen Deruftade, "Halkın oğluma sahip çıkması bizleri çok mutlu etti. Bu dünyayı anlayanlar görevlerini de biliyorlar. Evet şehitler aramızdan ayrılıp gidiyor ancak bize de bir yol gösteriyorlar. Başka bir dünyanın mümkün olabileceğini, insanların huzur içinde yaşayabileceğini anlatıyorlar. Evet oğlumun katillerinden intikam alınabilir. Ancak en büyük intikam çocuklarımızın uğruna yaşamını yitirdiği emellerine ulaşmaktır. Burada önemli olan insanın kendisini kaybetmemesidir" dedi. 
 
DEVLET AİLEYİ AÇIKLAMA YAPMAYA ZORLAMIŞ
 
 
Taziye için aileyi ziyaret eden bir yurttaşın, "Çocukları şehit düşmüş kimi aileler gördükleri baskılar sonucu televizyonlara çıkıp çocuklarının herhangi bir hastalık nedeniyle yaşamını yitirdiğini açıklamaya zorlanıyorlar. Buna tanıklık ediyoruz. Ancak siz böyle bir şey yapmadınız. Başınız dik bir şekilde direndiniz" sözlerine baba Hesen Deruftade, şöyle diyor: "Aynı şeyi devlet bizden de istedi. Ancak ne olursa olsun kabul etmeyeceğimizi söyledik. Komar ile başımız dik ve bu halk da başı dik durmamızı sağladı." 
 
'ANNESİ ONU SÜTTEN KESMEYE KIYAMADI'
 
 
Baba, oğlunun 25 Ağustos'ta dünyaya geldiğini ve 1945'te Mahabad'da ilan edilen Kürdistan Cumhuriyeti'ne doğru giderken Ağustos ayında kurulan PDK-İ nedeniyle oğluna Komar ismini koyduğunu hatırlatıyor. Oğlu Komar'ı şöyle anlatmayı sürdürüyor: "Komar çocukluğundan beri çok tatlı bir çocuktu. Doğduğunda o günlere uygun bir isim seçtik. Annesi onu o kadar çok seviyordu ki bir türlü onu sütten kesmeye kıyamıyordu. Komar 7 yıl boyunca annesinin sütünü emdi. Okula yeni başladığında öğlen aralarında gelirdi, annesi onu emzirir yeniden okula gönderirdi. Bazen evde misafir olduğunda utanırdı, annesi de hemen Komar'ı başka bir odaya çağırır ve orada onu emzirirdi. Çok cana yakın bir çocuktu. Şu an burada olsaydı yanınızdan bir saniye bile ayrılmazdı. Çok çabuk kaynaşıyordu insanlarla. Sıkıldığımı gördüğü anda ya bir oyun oynardı benimle ya da hemen sohbete başlardı. O kadar toplumsal bir çocuktu ki ben babası olmama rağmen insanlar onu benim üzerimden değil, beni onunla tanırlardı. Köye gideceğim bir gün kentteki büyük bir sigara satıcısından birkaç karton sigara satın aldım. Cebimde sigaralara yetecek kadar para yoktu. Dükkan sahibiyle tanışıklığımız olmadığı halde sonra ödeyebileceğimi söyledi. Köyden döndükten sonra parasını ödemeye gittiğimde, defterine Komar'ın babası diye not düşmüştü."
 
'HALKLA MÜTHİŞ İLİŞKİLERİ VARDI'
 
Oğluyla bir baba oğuldan ziyade iki arkadaş gibi olduklarını söyleyen Hesen Deruftade,"Toplumla ilişkileri çok güçlüydü. Benim köyde kavgalı olduğum komşularım vardı. Köylerde bilirsiniz bu tür kavgalar ve küslükler olur. Ancak Komar öyle bir ilişki yarattı ki artık o küs olduğum komşularımdan ayrı, kahvaltı yapamaz hale gelmiştim. Aramızda sağlam bir barış yaratmıştı. Bütün köylülerle müthiş ilişkileri vardı. Köylüler onu o kadar çok seviyorlardı ki anlatamam. Yurtsever duyguları taşıyan bir çocuktu. Daha küçükken bile böyleydi. Akşamları yemek yedikten hemen sonra evleri ziyaret ederdi. Ben zaman zaman kendisini uyardığım için sanal medya hesaplarında yaptığı paylaşımları görmeyeyim diye hesaplarını benden gizlerdi. Allah bize çok güzel ve çok iyi bir evlat bağışladı, ancak tekrar bizden aldı. Çok iyi bir çocuktu, eğer yaşasaydı..."
 
'KOMAR KÜRDİSTAN PARÇALARINI BİRLEŞTİRDİ'
 
Eve gittiğimizde Başurê Kurdistan sınırları içindeki Çoman'dan taziye için gelenlerle de tanışıyoruz. Bu durum için baba "Komar bu odada Kürdistan parçalarını da birleştirdi. Hem Başur, hem Bakur hem de Rojhilat'ın bir odada bir araya gelmesini sağladı" diyerek Kürdistan'ın özgürleşeceği günleri umut ettiğini belirtti. 
 
ÇOCUKLARI ÖLDÜRÜLENLER TEHDİT EDİLİYOR
 
Tıpkı Mahabad'da olduğu gibi Pîranşar'da da silahlı devlet güçlerinin yanı sıra korucular da bulunuyor. Halk kentin kaymakamı ve belediye başkanının da korucu olan ailelerden olduğunu, devletin gücünü arkalarına alarak halka zulüm ettiklerini anlatıyor. Pîranşar'da görüştüğümüz yurttaşlar, ilk başlarda eylemlere pompalı tüfeklerle müdahale eden devlet güçlerinin son dönemde gelişen eylemlere doğrudan kaleşnikoflarla müdahalede bulunduğunu söylüyor. 
 
 
Halk Zekeriya Xeyal'ın öldürülmesinden sonra Pîranşar Kaymakamı'nın yanına bir sürü polis, asker ve devlet memurunu alarak aileyi ziyaret ettiğini ve kendilerinden çocuklarını öldürenlerin eylemciler olduğu yönünde tehdit ettiğini ancak ailenin bunu kabul etmediğini belirtiyor. 
 
Kentten ayrıldıktan sonra 16 Kasım-21 Kasım tarihleri arasında Rojhilat'ın tüm kentlerinde yoğunlaşan eylemler sırasında Pîranşar'da Emir Ferastişad, Karwan Qadirşukrî, Tahir Ezîzî ve Heyder Mehalî isimli yurttaşlar da yaşamını yitirdi. 
 
 
YARIN: Bokan'da 5 günde 11 kişi öldürüldü: Geleceğimiz için geri çekilmeyeceğiz
 
MA / Abdurrahman Gök
 

Diğer başlıklar

29/05/2025
23:13 Avukat Epözdemir cezaevinden çıktı: Mücadele sürecek
22:46 Cizîr’de ‘Dil, Kültür ve Sanat Festivali’ sona erdi
22:32 Avrupalı heyetten Kobanê’ye ziyaret
21:56 ‘Pomza kum ocağıyla Dêrsim doğasına zarar veriliyor ‘
21:44 Maxmur’da Irak hükümetine karşı kitlesel yürüyüş
21:20 Adana'da 3.9 büyüklüğünde deprem
20:47 Çewlêg'te 4.3 büyüklüğünde deprem
20:13 Pêrtag’ta gözaltına alınanlar serbest
20:04 Riha’da Belgesel Film Festivali başladı
19:57 Wan’da gençlik buluşması: Demokratik toplum inşası için mücadele edelim
19:22 Öğrenciler Sena Düzgün için yürüdü
19:08 İdare Mahkemesi'nden Ahmet Özer kararı
19:01 İsrail, Gazze'de ateşkesi kabul etti
18:57 Artemêt’te ‘Kadın Kent Bostanı’ açıldı
18:46 Temelli: Hasta tutsaklara ilişkin son kararı hakimlikler verecek
18:26 Kurtulmuş DEM Parti, CHP ve AKP'yi ziyaret edecek
18:22 Galatasaray Meydanı’na 30’uncu yıl resmi
17:37 Yargı Paketi 31 Mayıs'ta komisyonda görüşülecek
17:27 İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi Epözdemir hakkında tahliye kararı
17:15 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Bu sistemin kaderini kadınlar belirleyecek
16:32 Sonuç bildirgesi açıklandı: Kadın Parlamenterler Ağı kurulacak
16:18 CHP'liler hakkında 15 yıl hapis cezası istemi
15:59 Mersin Belediyesi Meclis üyesi ilk duruşmada tahliye edildi
15:38 10’uncu Yargı Paketi Meclis’e sunuldu
15:27 Gezi eylemlerinde katledilenler anıldı
15:23 Yüksek Öztürk 30 yılın ardından tahliye oldu
14:47 Hamit Geylani için Ankara'da anma etkinliği
14:44 Adliye önünde eylem: 'Kuyu tipi' cezaevleri kapatılsın
14:21 Barış Annesi Zekiye Ayhan toprağa verildi
13:52 İpek Er davası sonrası açıklama: Üzerinin örtülmesine izin vermeyeceğiz
13:35 Erdoğan’dan 'adaylık' sorusuna yanıt: Millete kulak vereceğiz
13:20 Gazetecilerin Youtube hesaplarına erişim engeli
13:12 İstanbul Barosu yöneticileri duruşmaya katılmadı
13:08 ‘Let’s go Kürdistan’ davasında tahliye
13:03 İzmir'de 23 bin belediye işçisi grevde
12:54 2 kadının katili Çakmakçı sınırda yakalandı
12:36 Duruşmaya katılmayan Musa Orhan’ın tutuklanması talebine ret
12:20 Gazeteci Örüç ilk duruşmada tahliye edildi
11:39 KNK'nin sonuç bildirgesinde 'süreç' vurgusu
11:24 İpek Er'in ailesi Musa Orhan'ın tehditlerini anlattı: Arkamda devlet var!
11:14 Dış ticaret açığı büyüyor
11:13 Kalkan: Kürtlerin de güven sorunu var, süreç tek taraflı adımlarla yürümez
10:54 Îlham Ehmed: Yeni Suriye herkesi kapsamalı
10:26 Hasta tutsak Nebioğlu'nu ziyaret eden Tanhan: Derhal tahliye edilmeli
10:17 Gazeteci Yelda Çiçek beraat etti
10:16 Kürt Kadın Parlamenterler Konferansı ikinci gününde
10:11 Musa Orhan'ın duruşması başladı
09:53 2 gazeteciye dava
09:50 Halk koruyor avcılar katlediyor
09:32 Dêrsim'de ev baskınları
09:15 SOLDEP Başkanı: Barış ve demokrasi iktidarın insafına bırakılamaz
09:13 Laleler Mûş Ovası’nı süsledi
09:08 Kürtçe Kitap Günleri sürüyor: Her yerde yapılmalı
09:06 'Kadınlar sürecin her aşamasında olmalı'
09:04 Narin Güran davasında yarın karar bekleniyor
09:01 'Kaytan ideolojik ve politik anlamda bir deryaydı'
09:01 Abdullah Öcalan: 1921 Anayasası esas alınabilir
09:00 29 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
08:42 İzBB'de 23 bin işçi greve çıktı
28/05/2025
23:59 Öğrenciler KYK yurdundaki su kesintisini protesto etti
23:26 Akdeniz’de Kürt Dil Bayramı şenliği
23:19 Colemêrg’te bir çocuk intihar girişiminde bulundu
22:03 Cizîr’deki festival sürüyor
21:48 Şam iktidarıyla esir ve tutuklu takası durduruldu
20:59 Muhalefet partilerine çağrı: Katliam yasasına karşı durun
20:51 Kadınlar, ‘Özgür Kadın ile Demokratik Topluma’ atölyelerinde buluştu
20:29 Mêrdîn’de şüpheli çocuk ölümü
20:04 AKP- DEM Parti görüşmesinin detayları
19:12 KHK eyleminde atılması gereken adımlar sıralandı
19:08 'Emeklilere seyyanen zam verilmesi şart'
19:03 10 yaşındaki çocuk 5 gündür kayıp
19:00 AKP’li Güler infaz kanunu için tarih verdi
18:57 Kürtçe Kitap Günleri ikinci gününde
18:43 Kürt Kadın Parlamenterler Konferansı’nın ilk günü sona erdi
18:39 TFF, Elazığspor’un 3-0 hükmen yenilgisine karar verdi
18:36 İzmir'de ormanlık alanda yangın
18:34 Tecavüz faili ATK raporuna rağmen tutuklanmadı
18:08 Îdir’da 2 kadın katledildi
18:05 Esendere Gümrük Kapısı geçişlere kapatıldı
18:02 Barış Annesi Zekiye Ayhan yaşamını yitirdi
17:58 İstanbul Barosu duruşmasına yarın devam edilecek
17:46 DEM Parti’den AKP görüşmesi sonrası açıklama
17:29 DEM Parti ile AKP görüşmesi sonrası açıklama
17:15 Kürdistan Parlamentosu: Kadınlar hayatlarını özgürlük için feda etti
16:58 Wan’da Sırrı Süreyya Önder Futbol Turnuvası
16:50 HDK soruşturmasında yargılanan 8 kişi hakkında tahliye
16:49 İş cinayetinin yaşandığı madenin kapatılmasını istediler
16:35 Hamit Geylani için Ankara'da taziye kuruldu
16:32 Kadınlardan Tuğba Yaman’ın taziyesine ziyaret
16:22 23 kadın hakkında açılan soruşturmada takipsizlik kararı
16:02 'Roboskî Katliamı süreç için bir samimiyet testi'
16:01 Kadın parlamenterlerden ortak vurgu: Birlik sürecin temel harcıdır
15:59 Emeklilerden bayram ikramiyesi çağrısı
15:57 Balıkesir’de Şap hastalığı: 15 mahalle karantinaya alındı
15:23 'Şakran Cezaevi'ndeki ihlalleri sonlandırın' çağrısı
15:21 Adana'da 'Hasta mahpuslara özgürlük' eylemi
15:19 Abdullah Öcalan’ın çağrısına filozoflardan destek
15:06 DEM Parti-AKP görüşmesi başladı
14:48 Erdîş’te Barış Anneleri Derneği açıldı
14:35 Semra Güzel’den konferansa mesaj
14:14 KESK’ten giyim yardımı kesintisine tepki
14:13 Bahçeli ile görüşen Kurtulmuş: Bundan sonra görev Meclis'e düşüyor
13:59 Filistin'e yönelik saldırılar protesto edildi
13:56 Miğdat Erkek’in ailesi İHD’ye başvurdu
13:29 AKP, Meclis Grup Başkanvekilleri seçimini tamamladı
13:21 ‘Kürt Kadın Parlamenterler Konferansı’: Öcalan’ın mesajını esas alıyoruz
13:02 Wan’da muhtarlar buluşması
12:12 İş insanlarından 'süreç' açıklaması: Kalıcı barış için katkı sunmaya hazırız
11:57 Uzman çavuşun aracıyla çarptığı kadın yaşamını yitirdi
11:42 Perşembe Yaylası'nda otel ihalesi
11:12 Siyasetçi Hamit Geylani yaşamını yitirdi
10:47 Leyla Güven'den konferansa mesaj: Yeni bir yaşamın öncüsü olalım
10:26 DEM Parti: Yerel Yönetimler Özerklik Şartı tanınsın
10:20 Amed’de ‘Kürt Kadın Parlamenterler Konferansı’: Ulusal birlik mutlaka sağlanacak
10:15 Kadınlardan Erdoğan'a ‘Aile Yılı’ tepkisi
10:13 İpek Er davası için çağrı
09:52 CPJ: 173’ü Filistinli 181 gazeteci katledildi
09:52 16 gündür 'insanca ücret' talebiyle direnişteler
09:50 Borsa İstanbul'da manipülasyon operasyonu
09:37 Dumlu 2 Nolu Cezaevi’nde hak ihlallerinde artış
09:31 1921 Anayasası ve barış tartışmaları
09:28 Tecavüzde cezasızlık gerçeği: Kadın yaşamıyla sorgulandı, fail serbest
09:23 Boşaltılan köylere dönüş beklentisi: Yasal zemin hazırlanmalı
09:22 GABB Eşbaşkanı: Demokratik toplum için meclisler komünlere dönüşmeli
09:19 Fatma Bostan Ünsal: Yeni toplumsal sözleşme için anayasa değişmeli
09:12 Alevi dernekleri: Süreçte sorumluluk almaya hazırız
09:11 Temel davasında beraat kararı bozuldu: İlk duruşma 30 Mayıs'ta
09:09 Dilbilimci Farqînî: Herkes anadilinde eğitim alırsa kardeşlikten bahsedilebilir
09:09 'Bağımsızlık' kararı sonrası Belucistan: Pakistan'ın baskısı arttı
09:00 28 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
08:58 Kayyım atanan Papara için açıklama
08:30 Çok sayıda vali ve kaymakamın yeri değişti
27/05/2025
23:24 Mûş’ta binlerin katılımıyla halk konseri
23:15 Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali başladı
23:10 11 il için ‘sarı’ meteorolojik uyarı
23:05 Çin'de kimya fabrikasında patlama
22:59 Özerk Yönetim danışmanı, Suriye dosyası sorumlusuyla Almanya’da görüştü
21:52 ‘Demokrasi, faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasıyla gelir’
21:43 Wan’da ‘Çîrokên Müzikal’ buluşması
21:32 Gözler DEM Parti-AKP görüşmesinde
21:24 Amed’de Kürtçe Kitap Günleri başladı
20:26 Sudan Sağlık Bakanlığı kolera salgınına karşı uyardı
20:20 Ege Denizi’nde 4.3 büyüklüğünde deprem
20:17 Özgür Özel, Ahmet Davutoğlu ile görüştü
20:09 DEM Parti - AKP görüşmesinde Yargı Paketi ile ilgili öne çıkanlar
19:31 AP ve DEM Parti heyeti Şengal’i ziyaret etti
19:24 AB'den 150 milyar euroluk ‘savunma’ planı
18:41 Vali korumasının çocuğa tecavüz ettiği ATK raporuyla kesinleşti
18:39 30 yıllın ardından tahliye edilen Altun’a kitlesel ziyaret
18:31 Uyuşturucuyla Mücadele Platformu'ndan bilgilendirme çalışması