Pîranşar'da öldürülen Zekeriya ve Komar'ın aileleri anlatıyor

img
HABER MERKEZİ - Rojhilat'ın Başur sınırında bulunan ve Jîna Emînî için yapılan eylemlerde öldürülen 16 yaşındaki Zekeriya Xeyal ve Komar Deruftade'nin memleketi Pîranşar'a gidiyorum. Zekeriya ve Komar'ın hikayelerini anlatan aileleri, çocuklarının eylemciler tarafından öldürüldüğü yönünde açıklama yapmaya zorlandıklarını belirtti. 
 
Rojhilat'ın Pîranşar kenti Başur sınırında bulunan yaklaşık 150 bin nüfuslu bir şehir. Başur ve Rojhilat arasındaki Temercin ve Haci Umran sınır kapılarına yaklaşık 10 kilometrelik bir mesafede. Geniş ve verimli bir ovada kurulu bu kent, Jîna Emînî'nin öldürülmesinden sonra başlayan eylemler ve öldürülen çocuklarla, adını daha önce duymamış olanların da öğrendiği bir kent oldu. 
 
Henüz 16 yaşındayken öldürülen Zekeriya Xeyal ve Xeyal'ın 40'ında yeniden başlayan eylemlerde öldürülen 16 yaşındaki Komar Deruftade'yi bu kentte artık tanımayan yok. Zekeriya'yı annesinin mezarı başında yaktığı ağıtla, Komar'ı da hem instagram hesabından yaptığı "yüce dağlar bile yalnızlığının intikamını bizden alıyor" paylaşımından hem de babasının oğlunun mezarı başında hikayesini anlattığı görüntülerden öğrenmiştim. Ve İran'a geçer geçmez çocuklarını yitiren ailelerle görüşmenin yollarını aradım. Bir süre, bir yandan olup biteni anlamaya çalışırken bir yandan da aracılar vasıtasıyla ailelerden gelen haberi beklemeye koyuldum. Pîranşar'dan gelen bir telefonla bu kente doğru yola çıkıyorum. Kente ulaştıktan ve buradaki haber kaynağımla görüştükten sonra Zekeriya Xeyal'ın evine gidiyoruz. Aileye başsağlığı dileğinde bulunduktan sonra bir taraftan anne bir taraftan da baba çocuklarını anlatmaya başlıyor.
 
'ZEKERİYA VURULDUĞUNDA EYLEMLER DURULMUŞTU'
 
Zekeriya 16 yaşındaydı. 7'nci sınıfa kadar okumuş ardından da babasının hastalığı nedeniyle ailesini geçindirmek için çalışmak zorunda kalmıştı. Öğlene kadar kentteki bir fırında, öğleden sonra da gece yarısına kadar bir düğün salonunda garsonluk yapan Zekeriya, ailesinin tek erkek çocuğuydu. Kendisinden büyük bir ablası ve iki kız kardeşi vardı. 21 Eylül günü işten çıkan Zekeriya arkadaşlarıyla birlikte eve gitmeye çalışırken gece saat 23.00 sıralarında Kerî Coh Caddesi'nde Şebina Roj Okulu'nun yakınlarında sırtından tek mermiyle vurularak öldürüldü. Ailesi ve görüştüğümüz yurttaşlar, "Zekeriya vurulduğu saatte herhangi bir eylem yoktu. İnsanlar evlerine çekilmişti" diyor. 
 
'DEVLET TEHDİT ETTİ'
 
Zekeriya Xeyal'ın babası Süleyman Xeyal, oğlunun vurulduğu haberini kardeşinden aldığını söylüyor: "Kardeşim beni aradı ve Zekeriya'nın yaralandığını söyledi. Aslında oğlum olay yerinde şehit düşmüştü. Devlet güçleri Zekeriya'nın cenazesini hiç bekletmeden hemen o gece toprağa vermemizi istedi. İşlemleri tamamladıktan sonra biz de sabah erkenden mezarlığa gittik. Çok erken gitmemize rağmen Zekeriya'nın vurulduğu haberi kısa sürede tüm Pîranşar'a yayılmıştı ve halk akın akın mezarlığa geldi. Duyan herkes o gün bizi yalnız bırakmadı."
 
 
'DOĞAN YEĞENİMİZE JÎNA İSMİNİ KOYDUK'
 
Zekeriya öldürülmeden önce kız kardeşinin bir kız çocuğu dünyaya getirdiğini ve ismini Jîna koyduklarını ifade eden baba, "4 gün sonra Zekeriya'mı benden aldılar. Yaşından çok çok büyüktü benim Zekeriya’m. Birileri hastalandığında, bir yerde bir taziye kurulduğunda, birinin mutlu bir günü olduğunda beni arar bilgilendirirdi. 'Baba onları ziyaret et' derdi. Pîranşar'da Zekeriya’mı sevmeyen tek kişi bulamazsınız. Çok duyarlıydı. Şehit düşmeden birkaç gün önceydi bana 'Baba öyle bir ölüm olsun ki herkes beni yüreğine koyabilsin' demişti. Evet aynen öyle oldu. Oğlum herkesin yüreğine girdi. Sadece Pîranşar'da değil tüm Kürdistan'da halk onu bağrına bastı, onun acısını yüreğinde hissetti. Bu kadar büyük bir acıya karşı bizim de en büyük tesellimiz bu oldu. Oğlumuz Zekeriya kötü bir yolda değil, yüreğinde kendisi için çizdiği bir yolda aramızdan ayrıldı. Onunla gurur duyuyoruz." 
 
'SEVDİĞİ GÖMLEĞİ DOYASIYA GİYEMEDİ'
 
 
Oğlunun vesikalık fotoğraflarını eline alan ve defalarca öpen Zekeriya'nın annesi Amîne Abdullah Nejad Eqdem de, çocuğuna doyamadığını söylüyor. Elindeki üç vesikalık fotoğraftan birisini bana gösteren anne, "Çarşıda desenleri güzel renkli bir kumaş görmüştü ve çok sevmişti. Ben de o kumaştan kendisine bu gömleği diktirmiştim. Bu gömleğini çok seviyordu. Doyasıya giyemeden aldılar benden. 'Yaşamı kendiniz için bu kadar zorlu bir hale getirmeye değmez. Bir parça ekmeğiniz varsa olmayanla paylaşmanız gerekir' derdi. Çok duyarlı, insanlara karşı topluma karşı hassas bir çocuktu."
 
'HALKA YAPILANLARA ÖFKELENİYORDU'
 
Baba Süleyman Xeyal tekrar sözü alıyor ve oğlunu anlatmaya devam ediyor: "Keşke şu an yaşıyor olsaydı da dizlerimin dibinde otursaydı da hiçbir iş yapmasaydı. Öyle bir kişiliği vardı ki oturduğu toplulukta o güzel sohbetiyle, o güzel gülüşüyle hemen dikkatleri üzerine çekiyordu. Dedesine çok benziyordu. Halka yapılanlara öfkeleniyordu. Kanı kaynıyordu. Fırında çalışan bir çocuktu ancak şehit düştükten sonra bu kadar kişinin gelip onu bana anlatmalarına şaşırıyordum. Bu kadar kişiyi ne zaman tanımıştı ki Zekeriya’m. Evet o benim evimde büyüdü eğitimini bu evde aldı, ancak bu uğurda yaşamını yitirdiği için de onunla gurur duyuyoruz. Oğlumun taziyesinden sonra kapı kapı dolaştım 'eğer oğlum size bir fiske vurmuşsa buyur beni dövün, eğer oğlumun size bir borcu varsa evi satıp ödemeye hazırım' dedim. Kapısına gittiğim herkes 'asıl biz Zekeriya'ya borçluyuz' dedi ve ben de o zaman bütün hakları sizlere helal olsun dedim. Tek bir gün bile kalbimi kıracak bir davranışı olmadı. Bazen öyle şeyler söylüyordu ki aklım almıyordu. Birileri hakkında konuştuğumda 'baba boşver birilerinin kalbini kırmaya değmez' derdi. 'Fırından neden ekmek getirmiyorsun diyorsun ya baba, bir gün fırına gelsen insanların ne halde olduğunu görürsün' diyordu. Tabi ne anlatmak istediğini anlamıyordum. Ama ölümünden sonra tanımadığımız bir kadın taziyesine geldi ve 'fırında ekmek olmayınca kendisi için ayırdığı ekmeği bize veriyordu' dediğinde bir kez daha kendisiyle gurur duydum." 
 
 
'KURŞUNU ELLERİMLE ÇIKARDIM'
 
Çocuğunun vücudundaki kurşunu kendi elleriyle çıkardığını ve alnından öptüğünü anlatan baba Süleyman Xeyal: "Kürdistan'da cenazesi dahi bulunmamış, kefenlenmemiş binlerce kişi var. Ben çocuğumu kendi ellerimle yıkadım, vücudundaki mermiyi çıkardım, alnından öptüm, sardım sarmaladım. Tüm haklarım sana helal olsun dedim. Taziyeye gelen herkese bu benim oğlumun taziyesi değil. Bana değil kendinize başsağlığı dileyin dedim. Öyle iyi, temiz, halkı için toprağa düşmüş insanların ardından 'o da gitti El Fatiha' demek yakışmaz." 
 
Eşi Amine gözyaşları içerisinde oğlunu anlatınca baba Süleyman, eşini teselli etmeye çalışıyor: "Amîne biz hiç olmazsa çocuğumuzun mezarının nerede olduğunu biliyoruz. Tutuklu olanlar umarız anne babalarına kavuşma sevincini yaşarlar. Allah şehit düşmüş olanları şehadetleri için affetsin, çocukları dağda olanları ailesiyle buluştursun."  
 
'OĞLUMUN KIRKINDA BENİ DE VURDULAR'
 
 
Zekeriya'nın 40'ncı gün merasiminde Pîranşar halkının anmaya katıldığını ve mezarlıkta büyük bir anmanın gerçekleştiğini hatırlatan baba Süleyman Xeyal, sözlerini şöyle sürdürdü: "O gün insanlar evime başsağlığına gelecekti. Ve evimin önünde kimseler vurulsun istemedim. Çünkü başka kentlerden de çok insan gelmişti. Mezarlıkta, 'ben ve eşimin yüreği yandı, başka bir anne ve babanın yüreğinin yanmasını istemiyorum' dedim. Eşim kardeşlerinin evine gitti, ben de kapıyı kilitledim ve başka bir yere gittim. Ancak Zekeriya'nın ölümünün 43'üncü gününde bu kez Komar'ı öldürdüler. Ve o gün ben de evimin önündeydim, 5 kişinin sokağa girdiğini gördüm ve bana ateş açtılar. Ben de evimin kapısında bacağımdan vuruldum. O gün birçok kişi devlet güçleri tarafından açılan ateşle yaralandı. 12 yaşındaki bir kız çocuğu da parmağından ve karnından yaralanmıştı. Bu çocuk kaleşnikof mermisiyle yaralanmıştı. Kopan parmağını hastanede diktiler ve durumunun iyi olduğunu öğrendim."
 
Zekeriya Xeyal öldürüldükten sonra devlet güçlerinin yaptığı "güçlerimiz tarafından vurulmadı" açıklamasını sorduğum babası, bunu yalanlıyor ve devlet güçlerinin çocuğunu öldürdüğünü, oğlunun 40'ında da evinin kapısında kendisine ateş açıldığını ve bacağından yaraladığını söylüyor. 
 
Baba ve anne son olarak, "Tek bir oğlumuz vardı, onu da bizden aldılar" diyerek katillerden hesap sorulmasını istedi.
 
YAKIN MESAFEDEN VURULAN KOMAR DERUFTADE
 
 
Zekeriya Xeyal'in ailesiyle vedalaştıktan ve kendilerine sabır diledikten sonra Komar Deruftade'nin evinin yolunu tutuyoruz. Komar Deruftade, Zekeriya Xeyal'ın 40'ından sonra başlayan eylemlerde vurulan 9 Day Okulu'nda 11'inci sınıf öğrencisi 16 yaşında bir çocuktu. Hayatını kaybetmeden birkaç saat önce babasından gizlediği sosyal medya hesabı üzerinden "Biz Ortadoğu halkları kimimiz savaşta, kimimiz zindanlarda, kimimiz sokak ortasında öldürülüyoruz. Kimimiz ise denizlerde boğuluyoruz. Yüce dağlar bile yalnızlığının intikamını bizden alıyor. Çünkü bize biçilen rol ölmek” sözlerini paylaşmıştı.
 
Komar, 30 Ekim Pazar günü, Mihemed Hewraz Kavşağı'nda kısa mesafeden pompalı tüfekten açılan ateşle vücuduna isabet eden onlarca saçma ile vuruldu. Pîranşar'daki İmam Humeyni Hastanesi'ne kaldırılan Komar, yaşamını yitirdi. Aile Komar'ı Zewka köyünde toprağa verdi. Devlet güçleri defalarca Komar'ın babasını, oğlunun eylemciler tarafından vurulduğunu açıklamakla tehdit etti. Ama baba tehditlere boyun eğmedi ve oğlunun kimler tarafından vurulduğunu korkusuzca anlatmayı sürdürdü. 
 
 
Baba Hesen Deruftade ve anne Seyid Hecere Bersincî çocuklarının acısını unutamıyor. Ancak hiç bitmeyen taziye nedeniyle bir nebze de olsa teselli bulduklarını belirtiyor. Aileye başsağlığı diledikten sonra baba çocuğunun fotoğraflarını gösteriyor ve Komar'ı ne kadar çok sevdiğini anlatmaya başlıyor. 
 
Baba hem devlete koruculuk eden Kürtlere hem de Kürtlerin katillerine saygı gösterenlere tepki gösteriyor ve ağzından ilk olarak şu cümle dökülüyor: "Doktor Abdurrahman Qasımlo'yu şehid edenler Hewlêr'de kırmızı halıyla karşılandı. Yazık çok yazık."
 
EN BÜYÜK İNTİKAM 
 
Oğlu Komar'ın, gidişiyle dahi kendilerinin önüne bir yol koyduğunu ve onun da direnmek olduğunu vurgulayan baba Hesen Deruftade, "Halkın oğluma sahip çıkması bizleri çok mutlu etti. Bu dünyayı anlayanlar görevlerini de biliyorlar. Evet şehitler aramızdan ayrılıp gidiyor ancak bize de bir yol gösteriyorlar. Başka bir dünyanın mümkün olabileceğini, insanların huzur içinde yaşayabileceğini anlatıyorlar. Evet oğlumun katillerinden intikam alınabilir. Ancak en büyük intikam çocuklarımızın uğruna yaşamını yitirdiği emellerine ulaşmaktır. Burada önemli olan insanın kendisini kaybetmemesidir" dedi. 
 
DEVLET AİLEYİ AÇIKLAMA YAPMAYA ZORLAMIŞ
 
 
Taziye için aileyi ziyaret eden bir yurttaşın, "Çocukları şehit düşmüş kimi aileler gördükleri baskılar sonucu televizyonlara çıkıp çocuklarının herhangi bir hastalık nedeniyle yaşamını yitirdiğini açıklamaya zorlanıyorlar. Buna tanıklık ediyoruz. Ancak siz böyle bir şey yapmadınız. Başınız dik bir şekilde direndiniz" sözlerine baba Hesen Deruftade, şöyle diyor: "Aynı şeyi devlet bizden de istedi. Ancak ne olursa olsun kabul etmeyeceğimizi söyledik. Komar ile başımız dik ve bu halk da başı dik durmamızı sağladı." 
 
'ANNESİ ONU SÜTTEN KESMEYE KIYAMADI'
 
 
Baba, oğlunun 25 Ağustos'ta dünyaya geldiğini ve 1945'te Mahabad'da ilan edilen Kürdistan Cumhuriyeti'ne doğru giderken Ağustos ayında kurulan PDK-İ nedeniyle oğluna Komar ismini koyduğunu hatırlatıyor. Oğlu Komar'ı şöyle anlatmayı sürdürüyor: "Komar çocukluğundan beri çok tatlı bir çocuktu. Doğduğunda o günlere uygun bir isim seçtik. Annesi onu o kadar çok seviyordu ki bir türlü onu sütten kesmeye kıyamıyordu. Komar 7 yıl boyunca annesinin sütünü emdi. Okula yeni başladığında öğlen aralarında gelirdi, annesi onu emzirir yeniden okula gönderirdi. Bazen evde misafir olduğunda utanırdı, annesi de hemen Komar'ı başka bir odaya çağırır ve orada onu emzirirdi. Çok cana yakın bir çocuktu. Şu an burada olsaydı yanınızdan bir saniye bile ayrılmazdı. Çok çabuk kaynaşıyordu insanlarla. Sıkıldığımı gördüğü anda ya bir oyun oynardı benimle ya da hemen sohbete başlardı. O kadar toplumsal bir çocuktu ki ben babası olmama rağmen insanlar onu benim üzerimden değil, beni onunla tanırlardı. Köye gideceğim bir gün kentteki büyük bir sigara satıcısından birkaç karton sigara satın aldım. Cebimde sigaralara yetecek kadar para yoktu. Dükkan sahibiyle tanışıklığımız olmadığı halde sonra ödeyebileceğimi söyledi. Köyden döndükten sonra parasını ödemeye gittiğimde, defterine Komar'ın babası diye not düşmüştü."
 
'HALKLA MÜTHİŞ İLİŞKİLERİ VARDI'
 
Oğluyla bir baba oğuldan ziyade iki arkadaş gibi olduklarını söyleyen Hesen Deruftade,"Toplumla ilişkileri çok güçlüydü. Benim köyde kavgalı olduğum komşularım vardı. Köylerde bilirsiniz bu tür kavgalar ve küslükler olur. Ancak Komar öyle bir ilişki yarattı ki artık o küs olduğum komşularımdan ayrı, kahvaltı yapamaz hale gelmiştim. Aramızda sağlam bir barış yaratmıştı. Bütün köylülerle müthiş ilişkileri vardı. Köylüler onu o kadar çok seviyorlardı ki anlatamam. Yurtsever duyguları taşıyan bir çocuktu. Daha küçükken bile böyleydi. Akşamları yemek yedikten hemen sonra evleri ziyaret ederdi. Ben zaman zaman kendisini uyardığım için sanal medya hesaplarında yaptığı paylaşımları görmeyeyim diye hesaplarını benden gizlerdi. Allah bize çok güzel ve çok iyi bir evlat bağışladı, ancak tekrar bizden aldı. Çok iyi bir çocuktu, eğer yaşasaydı..."
 
'KOMAR KÜRDİSTAN PARÇALARINI BİRLEŞTİRDİ'
 
Eve gittiğimizde Başurê Kurdistan sınırları içindeki Çoman'dan taziye için gelenlerle de tanışıyoruz. Bu durum için baba "Komar bu odada Kürdistan parçalarını da birleştirdi. Hem Başur, hem Bakur hem de Rojhilat'ın bir odada bir araya gelmesini sağladı" diyerek Kürdistan'ın özgürleşeceği günleri umut ettiğini belirtti. 
 
ÇOCUKLARI ÖLDÜRÜLENLER TEHDİT EDİLİYOR
 
Tıpkı Mahabad'da olduğu gibi Pîranşar'da da silahlı devlet güçlerinin yanı sıra korucular da bulunuyor. Halk kentin kaymakamı ve belediye başkanının da korucu olan ailelerden olduğunu, devletin gücünü arkalarına alarak halka zulüm ettiklerini anlatıyor. Pîranşar'da görüştüğümüz yurttaşlar, ilk başlarda eylemlere pompalı tüfeklerle müdahale eden devlet güçlerinin son dönemde gelişen eylemlere doğrudan kaleşnikoflarla müdahalede bulunduğunu söylüyor. 
 
 
Halk Zekeriya Xeyal'ın öldürülmesinden sonra Pîranşar Kaymakamı'nın yanına bir sürü polis, asker ve devlet memurunu alarak aileyi ziyaret ettiğini ve kendilerinden çocuklarını öldürenlerin eylemciler olduğu yönünde tehdit ettiğini ancak ailenin bunu kabul etmediğini belirtiyor. 
 
Kentten ayrıldıktan sonra 16 Kasım-21 Kasım tarihleri arasında Rojhilat'ın tüm kentlerinde yoğunlaşan eylemler sırasında Pîranşar'da Emir Ferastişad, Karwan Qadirşukrî, Tahir Ezîzî ve Heyder Mehalî isimli yurttaşlar da yaşamını yitirdi. 
 
 
YARIN: Bokan'da 5 günde 11 kişi öldürüldü: Geleceğimiz için geri çekilmeyeceğiz
 
MA / Abdurrahman Gök
 

Diğer başlıklar

11:49 Özgürlük yürüyüşçüleri: Bu süreci kadınlar tamamlayacak
11:23 Basının Eylül'ü: Gözaltı, tutuklama, soruşturma, dava, erişim engelleri
11:08 Kadınlar Amara'ya yürüyor
10:57 TÜİK: Eylül enflasyonu aylık yüzde 3.23
ENAG: Eylül enflasyonu aylık yüzde 3.79
10:27 DEM Parti heyeti İmralı’ya doğru yola çıktı
09:44 Kadriye Doğan: ‘Umut hakkı' barış için sağlanmalı
09:19 Antropolog Sibel Özbudun: Türkiye halen meseleyi bir ‘terör’ sorunu olarak görüyor
09:17 Hamit Ekinci: Öcalan'ın çağrısı, küresel sürecin Kürt tarafınca doğru okunduğunu gösteriyor
09:14 Eşi ve iki yakını öldürülen Neriman Özcan: Planlı bir infazdı
09:13 Barış Anneleri: Barışın koşulu Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüdür
09:12 Wan sokakları: Komisyon Öcalan'ı dinlemeli, burada barış Rojava'da savaş olmaz
09:12 Agirî’de şeker pancarı hasadı: Bir kilosu bir bardak çay etmiyor
09:11 Enternasyonal dayanışma: Nagihan Akarsel’in makaleleri farklı dillere çevrildi
09:10 Tek kişilik hücrede demokratik çözüm çabaları
09:00 03 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:54 Ayşe Barım için itiraz üzerine yeniden tutuklama kararı verildi
02/10/2025
23:45 Nijerya’da ‘Lassa ateşi’ salgınından 166 kişi hayatını kaybetti
23:08 İdlib'in kuzeyinde araç hedef alındı: 1 ölü
23:02 Êzidî kadınlardan Öcalan'ın mesajına yanıt: Mücadelemiz daha da güçlendi
22:53 Çandar: QSD'ye 'terör' diyen sürece karşı provokasyoncudur
22:26 DEM Parti'li Bozan: Anadilde eğitim için adımalar atılmalı
21:50 Suzan Elik için hastane önünde açıklama
21:41 Yürüyüşçüler kadınlarla atölyelerde bir araya geldi
21:38 Amedspor olağanüstü kongreye gidiyor
21:20 Özgürlük yürüyüşçüleri şölenle karşılanacak
20:22 İsrail'in protesto edildiği eyleme polis saldırdı
20:00 İzmir’den seslendiler: Filistin halkı yalnız değildir
19:27 Küresel Sumud Filosu Türkiye Delegasyonu: İsrail 48 yurttaşı alıkoydu
19:23 223 işçinin direnişi sürüyor: Hakkımızı istiyoruz
19:15 'Kürtçe'ye yönelik ayrımcı politiakalar derhal sonlandırılmalı'
19:02 Kezban Konukçu: Milyonerlerin sayısı artarken yoksulluk da artıyor
18:29 HDP binasına saldırdan kişi cezaevine girmeyecek
17:49 Çandar: Trump çok kazançlı çıktı Türkiye’nin ise ne aldığı belli değil
17:42 İran’da Beluc kadın kardeşi yerine gözaltına alındı
17:28 Hatimoğulları ve Bakırhan Alevi kurum temsilcileriyle bir araya geldi
17:23 ÖHD’den komisyon’a genişletilmiş rapor: Umut hakkı güvence altına alınmalı
17:15 Prof. Dr. Erdem: Ademi Merkeziyetçilik anayasal bir ilke olmalı
16:59 Kadınlardan ‘Öcalan’a özgürlük’ yürüyüşü
16:52 Musa Anter İzmir'de anıldı
16:28 Narin Güran davasında 3 tahliye
15:14 Marmara Denizi’nde deprem
15:12 Komisyonda konuşan ÖHD Eş Genel Başkanları: ‘Umut hakkı' demokratikleşme için önemlidir
15:00 Gazeteci ve siyasetçilerin adli kontrolleri kaldırıldı
14:57 ‘Sanal devriye’ ile kapatma kararına itiraz reddedildi
14:48 Kadın yürüyüşçüler Xelfetî'de: Önderliğimizin özgürlüğü kırmızıçizgimizdir
14:01 İstanbul Barosu’ndan Adalet Nöbeti
13:39 Amed’de şüpheli kadın ölümü
13:35 Hukukçu Gülseren: Mevzuat düzenlemeleri gündeme alınmalı
13:23 Gundikê Melê'de 300 yıldır kurulan sofra: Tamtamûk
13:11 İHD: ESP’lilere dönük işkence iddiaları soruşturulmalı
12:40 İsrail'in 'Sumud Filosu'na müdahalesine soruşturma
12:39 Kadınlar ‘Özgürlük Yolu'nda yürüdü
12:32 Geçiş Hükümeti, Tişrîn Barajı çevresini bombalıyor
11:48 Foza Yûsif'tan kadın yürüyüşüne mesaj: Rebêr Apo'nun özgürlüğünün zamanı
11:37 'Tavsiyeleri en kısa sürede Meclis Kurulu'na iletmeyi umuyoruz'
11:32 Xarpêt'te gazeteciye saldırı
11:31 Yürüyüşçülerden mezarlık ziyareti: Minnettarız
10:46 Gazeteci Murat Verim tahliye oldu
10:28 ‘Barışın inşası Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünden geçiyor’
09:46 Tekli hücrede ölüme takipsizlik
09:38 Fransız tarihçi Ducange: Kürtlerin varoluş mücadelesi göz ardı ediliyor
09:24 46 yıl ‘kimliksiz’ yaşayan yurttaş sınır dışı edilecek
09:23 Mûş Barosu Başkanı: Vartinis katliamı davasında beklentimiz onarıcı adalet
09:22 KCDK-E Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt: Hedefimiz Önder Apo'nun özgürlüğü
09:08 Arap Sebxa aşireti lideri El Sûhan: Öcalan'ın mesajı QSD'ye desteğimizi pekiştirdi
09:07 Çorum’dan getirildiği Wan’da aynı anda 6 görev ‘yürütüyor’
09:06 Kuraklık Arçak ve Sıxke göllerini de vurdu
09:04 Tüm ayrıntılarıyla uluslararası komplo süreci
09:03 Serhat'ta 'Barış istiyorum çünkü' kampanyasına ilgi yoğun
09:02 ÖHD'li Altuntaş: Komitenin kararı hukuku keyfi kullanmak isteyenlere güç veriyor
09:01 Dokunduğu her hayatta iz bıraktı: MİT ajanları Nagihan’ı hedef aldı
09:00 02 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:38 İsrail’den Sumud Filosu’na saldırı: 200’ü aşkın gözaltı
01/10/2025
23:59 Hacı Lokman Birlik paylaşımına ceza
23:40 DEM Parti: Sumud Filosu'nun yanındayız
23:32 İsrail, Sumud Filosu'na saldırdı: Gözaltılar var
23:12 Yazar Rizgar Turhan 30 yıldan sonra tahliye edildi
21:57 Meclis açılışı resepsiyonu sona erdi
21:53 Tunç'tan 'Öcalan ile görüşme' açıklaması
21:14 İktidara çağrı: Sumud Filosu’nun güvenliğini sağlayın
20:26 MHP'li Feti Yıldız'dan Demirtaş sorusuna yanıt
20:24 ‘Şiddete uğrayan kadınların şikayeti işleme konulmuyor’
19:49 30 yıldan sonra tahliye edildi: Öcalan özgür olmadan kimse özgür olamaz
19:45 Şam’a bağlı güçlerden Tişrîn Barajı’nı saldırı
19:43 Meclis açılışına özel düzenlenen resepsiyon başladı
19:39 Cenevre’de ki eylem 245’inci haftasında
19:36 Umut Yürüyüşçüleri Curnê Reş'te: Komisyon cesur adımlar atmalı
19:32 223 işçi: Kayyıma hakkımız haram olsun
19:09 KHK eylemi 340’ıncı haftasında
19:03 Amedspor’a Kürtçe reklam nedeniyle verilen cezaya tepki
18:44 Yürüyüşçüleri karşılama çağrısı
18:27 Amedspor, Mehmet Altıparmak’la yollarını ayırdı
18:25 Wan'da öğrenci servisi ile TIR çarpıştı
18:10 TEV Çand üyeleri AK önünde: Abdullah Öcalan’a ‘umut hakkı’ tanınsın
17:59 Cûdî’deki yangın söndürüldü
17:57 İsmail Beşikçi normal servise alındı
17:23 Pervin Buldan: İmralı görüşmesi en kısa sürede olacak
17:04 AKP'den DEM Parti'ye nezaket ziyareti
16:37 DEM Parti, MHP, Erdoğan ve Kurtulmuş görüşmesi sona erdi
16:34 Erdoğan'dan Tülay Hatimoğulları'na 'el sıkma' özrü
15:59 Ayşe Barım hakkında tahliye kararı verildi
15:35 DEM Parti, MHP, Erdoğan ve Kurtulmuş bir araya geldi
15:28 Cûdî’de yangın
15:25 Erdoğan Meclis açılışında konuştu: Sürecin hassas olduğunun farkındayız
15:16 Şêxmeqsûd ve Eşrefiye Meclisi: Geçici hükümet sözlerini tutmalı
15:15 Ankara’ya yürüyen kadınlar 4 Ekim’de Adana’da olacak
15:14 Kadınlar, Amed'den meşalelerle Ankara'ya uğurlandı
15:07 Cizîr’de bir yurttaş darp edilerek gözaltına alındı
13:21 Êzidî kadın örgütlerinden Bağdat’a ‘Şengal’ uyarısı
13:19 Honduras’tan Kürt halkıyla dayanışma çağrısı
13:18 Semra Güzel tahliye edilmedi
12:42 Hikmet Kıvılcımlı düzenlenecek panellerle anılacak
12:18 Beluclar ‘Kanlı Cuma’da yitirilenleri andı
12:14 Kadınların ‘özgürlük yürüyüşü’ başladı: Barış için Öcalan’ı dinleyin
10:43 Amedspor’a bir kez daha ceza kesildi
10:00 Yönetmen Alper: 'Silah bırakın' deniliyorsa siyaset kanalları açılmalı
09:53 Federe Kürdistan'da 'hükümet' krizi: KDP iktidarını paylaşmak istemiyor
09:41 Peköz: Gazze meselesi Erdoğan için kapandı
09:29 Dorşîn'deki ağaç kıyımının görüntüleri
09:24 Yüksel Genç: Araştırmalarda Meclis’e birincil sorumluluk yükleniyor
09:14 Yargıtay'ın suç saymadığı 'Sayın Öcalan' ifadesinden infazı yakıldı
09:14 ÖHD’li Özgökçe: Demokratik entegrasyon için anayasal düzenleme şart
09:12 Sumud Filosu'nda yer alan Akılotu: Türkiye'yi de görmek istiyoruz
09:12 KESK 6 ilde KHK'liler için yürüyecek
09:11 Erziromlu yurttaşlar: Haklarımız tanınmalı
09:08 Dil kurumları tepkili: Sorunu böyle mi çözeceksiniz?
09:07 Siyasetçilerden komisyona çağrı: Başaktör ile görüşün
09:03 Bakırhan: Adım atılması gereken bir eşikteyiz, bu eşik samimiyetin fotoğrafı olacak
09:00 1 EKİM 2025 GÜNDEMİ
08:05 Adana'da Abdullah Öcalan graffitileri duvarlara işlendi
00:03 AK’ye çağrı: Öcalan’ın özgürlüğü için Türkiye’ye baskı yap
30/09/2025
23:08 Yurttaşlar barış için imza verdi
21:45 FilmAmed Festivali ödül töreniyle son buldu
21:37 ŞanoWan'ın 'Xulamê du Xudanan' oyununa yoğun ilgi
21:32 Amed'de kuyu temizleyen 4 kişi hayatını kaybetti
21:17 MGK’den 8 maddelik bildiri
21:13 Karasu: Önder Apo’ya yaklaşım sürecin ölçüsüdür
21:02 Riha'da şüpheli kadın ölümü
21:00 Bahai sanatçı Parya Merendiz’e hapis cezası
20:24 Can Holding soruşturması: 18 şirkete kayyım atandı
20:16 Gazze'de 66 bin 97 kişi katledildi
20:13 İzmir’de barış yürüyüşü: Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz
20:09 Kayyımın kapattığı Nûjin Kadın Yaşam Merkezi yeniden açıldı
19:53 Mexmur Halk Meclisi Eşbaşkanı serbest bırakıldı
19:51 Suriye Geçiş Hükümeti askeri noktalarını artırıyor
19:12 Direnişteki işçilerden bordro yakma eylemi
19:10 ‘Rojin’in dosyası karanlığa terk edilemez’
19:08 İsrail Dera'nın batı kırsalında askeri kontrol noktası kurdu
18:53 Filipinler'de 6.9 büyüklüğünde deprem
18:47 Kameralara yakalanan NTV Washington temsilcisi: İçeride çok büyük kavga var