Pîranşar'da öldürülen Zekeriya ve Komar'ın aileleri anlatıyor

img
HABER MERKEZİ - Rojhilat'ın Başur sınırında bulunan ve Jîna Emînî için yapılan eylemlerde öldürülen 16 yaşındaki Zekeriya Xeyal ve Komar Deruftade'nin memleketi Pîranşar'a gidiyorum. Zekeriya ve Komar'ın hikayelerini anlatan aileleri, çocuklarının eylemciler tarafından öldürüldüğü yönünde açıklama yapmaya zorlandıklarını belirtti. 
 
Rojhilat'ın Pîranşar kenti Başur sınırında bulunan yaklaşık 150 bin nüfuslu bir şehir. Başur ve Rojhilat arasındaki Temercin ve Haci Umran sınır kapılarına yaklaşık 10 kilometrelik bir mesafede. Geniş ve verimli bir ovada kurulu bu kent, Jîna Emînî'nin öldürülmesinden sonra başlayan eylemler ve öldürülen çocuklarla, adını daha önce duymamış olanların da öğrendiği bir kent oldu. 
 
Henüz 16 yaşındayken öldürülen Zekeriya Xeyal ve Xeyal'ın 40'ında yeniden başlayan eylemlerde öldürülen 16 yaşındaki Komar Deruftade'yi bu kentte artık tanımayan yok. Zekeriya'yı annesinin mezarı başında yaktığı ağıtla, Komar'ı da hem instagram hesabından yaptığı "yüce dağlar bile yalnızlığının intikamını bizden alıyor" paylaşımından hem de babasının oğlunun mezarı başında hikayesini anlattığı görüntülerden öğrenmiştim. Ve İran'a geçer geçmez çocuklarını yitiren ailelerle görüşmenin yollarını aradım. Bir süre, bir yandan olup biteni anlamaya çalışırken bir yandan da aracılar vasıtasıyla ailelerden gelen haberi beklemeye koyuldum. Pîranşar'dan gelen bir telefonla bu kente doğru yola çıkıyorum. Kente ulaştıktan ve buradaki haber kaynağımla görüştükten sonra Zekeriya Xeyal'ın evine gidiyoruz. Aileye başsağlığı dileğinde bulunduktan sonra bir taraftan anne bir taraftan da baba çocuklarını anlatmaya başlıyor.
 
'ZEKERİYA VURULDUĞUNDA EYLEMLER DURULMUŞTU'
 
Zekeriya 16 yaşındaydı. 7'nci sınıfa kadar okumuş ardından da babasının hastalığı nedeniyle ailesini geçindirmek için çalışmak zorunda kalmıştı. Öğlene kadar kentteki bir fırında, öğleden sonra da gece yarısına kadar bir düğün salonunda garsonluk yapan Zekeriya, ailesinin tek erkek çocuğuydu. Kendisinden büyük bir ablası ve iki kız kardeşi vardı. 21 Eylül günü işten çıkan Zekeriya arkadaşlarıyla birlikte eve gitmeye çalışırken gece saat 23.00 sıralarında Kerî Coh Caddesi'nde Şebina Roj Okulu'nun yakınlarında sırtından tek mermiyle vurularak öldürüldü. Ailesi ve görüştüğümüz yurttaşlar, "Zekeriya vurulduğu saatte herhangi bir eylem yoktu. İnsanlar evlerine çekilmişti" diyor. 
 
'DEVLET TEHDİT ETTİ'
 
Zekeriya Xeyal'ın babası Süleyman Xeyal, oğlunun vurulduğu haberini kardeşinden aldığını söylüyor: "Kardeşim beni aradı ve Zekeriya'nın yaralandığını söyledi. Aslında oğlum olay yerinde şehit düşmüştü. Devlet güçleri Zekeriya'nın cenazesini hiç bekletmeden hemen o gece toprağa vermemizi istedi. İşlemleri tamamladıktan sonra biz de sabah erkenden mezarlığa gittik. Çok erken gitmemize rağmen Zekeriya'nın vurulduğu haberi kısa sürede tüm Pîranşar'a yayılmıştı ve halk akın akın mezarlığa geldi. Duyan herkes o gün bizi yalnız bırakmadı."
 
 
'DOĞAN YEĞENİMİZE JÎNA İSMİNİ KOYDUK'
 
Zekeriya öldürülmeden önce kız kardeşinin bir kız çocuğu dünyaya getirdiğini ve ismini Jîna koyduklarını ifade eden baba, "4 gün sonra Zekeriya'mı benden aldılar. Yaşından çok çok büyüktü benim Zekeriya’m. Birileri hastalandığında, bir yerde bir taziye kurulduğunda, birinin mutlu bir günü olduğunda beni arar bilgilendirirdi. 'Baba onları ziyaret et' derdi. Pîranşar'da Zekeriya’mı sevmeyen tek kişi bulamazsınız. Çok duyarlıydı. Şehit düşmeden birkaç gün önceydi bana 'Baba öyle bir ölüm olsun ki herkes beni yüreğine koyabilsin' demişti. Evet aynen öyle oldu. Oğlum herkesin yüreğine girdi. Sadece Pîranşar'da değil tüm Kürdistan'da halk onu bağrına bastı, onun acısını yüreğinde hissetti. Bu kadar büyük bir acıya karşı bizim de en büyük tesellimiz bu oldu. Oğlumuz Zekeriya kötü bir yolda değil, yüreğinde kendisi için çizdiği bir yolda aramızdan ayrıldı. Onunla gurur duyuyoruz." 
 
'SEVDİĞİ GÖMLEĞİ DOYASIYA GİYEMEDİ'
 
 
Oğlunun vesikalık fotoğraflarını eline alan ve defalarca öpen Zekeriya'nın annesi Amîne Abdullah Nejad Eqdem de, çocuğuna doyamadığını söylüyor. Elindeki üç vesikalık fotoğraftan birisini bana gösteren anne, "Çarşıda desenleri güzel renkli bir kumaş görmüştü ve çok sevmişti. Ben de o kumaştan kendisine bu gömleği diktirmiştim. Bu gömleğini çok seviyordu. Doyasıya giyemeden aldılar benden. 'Yaşamı kendiniz için bu kadar zorlu bir hale getirmeye değmez. Bir parça ekmeğiniz varsa olmayanla paylaşmanız gerekir' derdi. Çok duyarlı, insanlara karşı topluma karşı hassas bir çocuktu."
 
'HALKA YAPILANLARA ÖFKELENİYORDU'
 
Baba Süleyman Xeyal tekrar sözü alıyor ve oğlunu anlatmaya devam ediyor: "Keşke şu an yaşıyor olsaydı da dizlerimin dibinde otursaydı da hiçbir iş yapmasaydı. Öyle bir kişiliği vardı ki oturduğu toplulukta o güzel sohbetiyle, o güzel gülüşüyle hemen dikkatleri üzerine çekiyordu. Dedesine çok benziyordu. Halka yapılanlara öfkeleniyordu. Kanı kaynıyordu. Fırında çalışan bir çocuktu ancak şehit düştükten sonra bu kadar kişinin gelip onu bana anlatmalarına şaşırıyordum. Bu kadar kişiyi ne zaman tanımıştı ki Zekeriya’m. Evet o benim evimde büyüdü eğitimini bu evde aldı, ancak bu uğurda yaşamını yitirdiği için de onunla gurur duyuyoruz. Oğlumun taziyesinden sonra kapı kapı dolaştım 'eğer oğlum size bir fiske vurmuşsa buyur beni dövün, eğer oğlumun size bir borcu varsa evi satıp ödemeye hazırım' dedim. Kapısına gittiğim herkes 'asıl biz Zekeriya'ya borçluyuz' dedi ve ben de o zaman bütün hakları sizlere helal olsun dedim. Tek bir gün bile kalbimi kıracak bir davranışı olmadı. Bazen öyle şeyler söylüyordu ki aklım almıyordu. Birileri hakkında konuştuğumda 'baba boşver birilerinin kalbini kırmaya değmez' derdi. 'Fırından neden ekmek getirmiyorsun diyorsun ya baba, bir gün fırına gelsen insanların ne halde olduğunu görürsün' diyordu. Tabi ne anlatmak istediğini anlamıyordum. Ama ölümünden sonra tanımadığımız bir kadın taziyesine geldi ve 'fırında ekmek olmayınca kendisi için ayırdığı ekmeği bize veriyordu' dediğinde bir kez daha kendisiyle gurur duydum." 
 
 
'KURŞUNU ELLERİMLE ÇIKARDIM'
 
Çocuğunun vücudundaki kurşunu kendi elleriyle çıkardığını ve alnından öptüğünü anlatan baba Süleyman Xeyal: "Kürdistan'da cenazesi dahi bulunmamış, kefenlenmemiş binlerce kişi var. Ben çocuğumu kendi ellerimle yıkadım, vücudundaki mermiyi çıkardım, alnından öptüm, sardım sarmaladım. Tüm haklarım sana helal olsun dedim. Taziyeye gelen herkese bu benim oğlumun taziyesi değil. Bana değil kendinize başsağlığı dileyin dedim. Öyle iyi, temiz, halkı için toprağa düşmüş insanların ardından 'o da gitti El Fatiha' demek yakışmaz." 
 
Eşi Amine gözyaşları içerisinde oğlunu anlatınca baba Süleyman, eşini teselli etmeye çalışıyor: "Amîne biz hiç olmazsa çocuğumuzun mezarının nerede olduğunu biliyoruz. Tutuklu olanlar umarız anne babalarına kavuşma sevincini yaşarlar. Allah şehit düşmüş olanları şehadetleri için affetsin, çocukları dağda olanları ailesiyle buluştursun."  
 
'OĞLUMUN KIRKINDA BENİ DE VURDULAR'
 
 
Zekeriya'nın 40'ncı gün merasiminde Pîranşar halkının anmaya katıldığını ve mezarlıkta büyük bir anmanın gerçekleştiğini hatırlatan baba Süleyman Xeyal, sözlerini şöyle sürdürdü: "O gün insanlar evime başsağlığına gelecekti. Ve evimin önünde kimseler vurulsun istemedim. Çünkü başka kentlerden de çok insan gelmişti. Mezarlıkta, 'ben ve eşimin yüreği yandı, başka bir anne ve babanın yüreğinin yanmasını istemiyorum' dedim. Eşim kardeşlerinin evine gitti, ben de kapıyı kilitledim ve başka bir yere gittim. Ancak Zekeriya'nın ölümünün 43'üncü gününde bu kez Komar'ı öldürdüler. Ve o gün ben de evimin önündeydim, 5 kişinin sokağa girdiğini gördüm ve bana ateş açtılar. Ben de evimin kapısında bacağımdan vuruldum. O gün birçok kişi devlet güçleri tarafından açılan ateşle yaralandı. 12 yaşındaki bir kız çocuğu da parmağından ve karnından yaralanmıştı. Bu çocuk kaleşnikof mermisiyle yaralanmıştı. Kopan parmağını hastanede diktiler ve durumunun iyi olduğunu öğrendim."
 
Zekeriya Xeyal öldürüldükten sonra devlet güçlerinin yaptığı "güçlerimiz tarafından vurulmadı" açıklamasını sorduğum babası, bunu yalanlıyor ve devlet güçlerinin çocuğunu öldürdüğünü, oğlunun 40'ında da evinin kapısında kendisine ateş açıldığını ve bacağından yaraladığını söylüyor. 
 
Baba ve anne son olarak, "Tek bir oğlumuz vardı, onu da bizden aldılar" diyerek katillerden hesap sorulmasını istedi.
 
YAKIN MESAFEDEN VURULAN KOMAR DERUFTADE
 
 
Zekeriya Xeyal'in ailesiyle vedalaştıktan ve kendilerine sabır diledikten sonra Komar Deruftade'nin evinin yolunu tutuyoruz. Komar Deruftade, Zekeriya Xeyal'ın 40'ından sonra başlayan eylemlerde vurulan 9 Day Okulu'nda 11'inci sınıf öğrencisi 16 yaşında bir çocuktu. Hayatını kaybetmeden birkaç saat önce babasından gizlediği sosyal medya hesabı üzerinden "Biz Ortadoğu halkları kimimiz savaşta, kimimiz zindanlarda, kimimiz sokak ortasında öldürülüyoruz. Kimimiz ise denizlerde boğuluyoruz. Yüce dağlar bile yalnızlığının intikamını bizden alıyor. Çünkü bize biçilen rol ölmek” sözlerini paylaşmıştı.
 
Komar, 30 Ekim Pazar günü, Mihemed Hewraz Kavşağı'nda kısa mesafeden pompalı tüfekten açılan ateşle vücuduna isabet eden onlarca saçma ile vuruldu. Pîranşar'daki İmam Humeyni Hastanesi'ne kaldırılan Komar, yaşamını yitirdi. Aile Komar'ı Zewka köyünde toprağa verdi. Devlet güçleri defalarca Komar'ın babasını, oğlunun eylemciler tarafından vurulduğunu açıklamakla tehdit etti. Ama baba tehditlere boyun eğmedi ve oğlunun kimler tarafından vurulduğunu korkusuzca anlatmayı sürdürdü. 
 
 
Baba Hesen Deruftade ve anne Seyid Hecere Bersincî çocuklarının acısını unutamıyor. Ancak hiç bitmeyen taziye nedeniyle bir nebze de olsa teselli bulduklarını belirtiyor. Aileye başsağlığı diledikten sonra baba çocuğunun fotoğraflarını gösteriyor ve Komar'ı ne kadar çok sevdiğini anlatmaya başlıyor. 
 
Baba hem devlete koruculuk eden Kürtlere hem de Kürtlerin katillerine saygı gösterenlere tepki gösteriyor ve ağzından ilk olarak şu cümle dökülüyor: "Doktor Abdurrahman Qasımlo'yu şehid edenler Hewlêr'de kırmızı halıyla karşılandı. Yazık çok yazık."
 
EN BÜYÜK İNTİKAM 
 
Oğlu Komar'ın, gidişiyle dahi kendilerinin önüne bir yol koyduğunu ve onun da direnmek olduğunu vurgulayan baba Hesen Deruftade, "Halkın oğluma sahip çıkması bizleri çok mutlu etti. Bu dünyayı anlayanlar görevlerini de biliyorlar. Evet şehitler aramızdan ayrılıp gidiyor ancak bize de bir yol gösteriyorlar. Başka bir dünyanın mümkün olabileceğini, insanların huzur içinde yaşayabileceğini anlatıyorlar. Evet oğlumun katillerinden intikam alınabilir. Ancak en büyük intikam çocuklarımızın uğruna yaşamını yitirdiği emellerine ulaşmaktır. Burada önemli olan insanın kendisini kaybetmemesidir" dedi. 
 
DEVLET AİLEYİ AÇIKLAMA YAPMAYA ZORLAMIŞ
 
 
Taziye için aileyi ziyaret eden bir yurttaşın, "Çocukları şehit düşmüş kimi aileler gördükleri baskılar sonucu televizyonlara çıkıp çocuklarının herhangi bir hastalık nedeniyle yaşamını yitirdiğini açıklamaya zorlanıyorlar. Buna tanıklık ediyoruz. Ancak siz böyle bir şey yapmadınız. Başınız dik bir şekilde direndiniz" sözlerine baba Hesen Deruftade, şöyle diyor: "Aynı şeyi devlet bizden de istedi. Ancak ne olursa olsun kabul etmeyeceğimizi söyledik. Komar ile başımız dik ve bu halk da başı dik durmamızı sağladı." 
 
'ANNESİ ONU SÜTTEN KESMEYE KIYAMADI'
 
 
Baba, oğlunun 25 Ağustos'ta dünyaya geldiğini ve 1945'te Mahabad'da ilan edilen Kürdistan Cumhuriyeti'ne doğru giderken Ağustos ayında kurulan PDK-İ nedeniyle oğluna Komar ismini koyduğunu hatırlatıyor. Oğlu Komar'ı şöyle anlatmayı sürdürüyor: "Komar çocukluğundan beri çok tatlı bir çocuktu. Doğduğunda o günlere uygun bir isim seçtik. Annesi onu o kadar çok seviyordu ki bir türlü onu sütten kesmeye kıyamıyordu. Komar 7 yıl boyunca annesinin sütünü emdi. Okula yeni başladığında öğlen aralarında gelirdi, annesi onu emzirir yeniden okula gönderirdi. Bazen evde misafir olduğunda utanırdı, annesi de hemen Komar'ı başka bir odaya çağırır ve orada onu emzirirdi. Çok cana yakın bir çocuktu. Şu an burada olsaydı yanınızdan bir saniye bile ayrılmazdı. Çok çabuk kaynaşıyordu insanlarla. Sıkıldığımı gördüğü anda ya bir oyun oynardı benimle ya da hemen sohbete başlardı. O kadar toplumsal bir çocuktu ki ben babası olmama rağmen insanlar onu benim üzerimden değil, beni onunla tanırlardı. Köye gideceğim bir gün kentteki büyük bir sigara satıcısından birkaç karton sigara satın aldım. Cebimde sigaralara yetecek kadar para yoktu. Dükkan sahibiyle tanışıklığımız olmadığı halde sonra ödeyebileceğimi söyledi. Köyden döndükten sonra parasını ödemeye gittiğimde, defterine Komar'ın babası diye not düşmüştü."
 
'HALKLA MÜTHİŞ İLİŞKİLERİ VARDI'
 
Oğluyla bir baba oğuldan ziyade iki arkadaş gibi olduklarını söyleyen Hesen Deruftade,"Toplumla ilişkileri çok güçlüydü. Benim köyde kavgalı olduğum komşularım vardı. Köylerde bilirsiniz bu tür kavgalar ve küslükler olur. Ancak Komar öyle bir ilişki yarattı ki artık o küs olduğum komşularımdan ayrı, kahvaltı yapamaz hale gelmiştim. Aramızda sağlam bir barış yaratmıştı. Bütün köylülerle müthiş ilişkileri vardı. Köylüler onu o kadar çok seviyorlardı ki anlatamam. Yurtsever duyguları taşıyan bir çocuktu. Daha küçükken bile böyleydi. Akşamları yemek yedikten hemen sonra evleri ziyaret ederdi. Ben zaman zaman kendisini uyardığım için sanal medya hesaplarında yaptığı paylaşımları görmeyeyim diye hesaplarını benden gizlerdi. Allah bize çok güzel ve çok iyi bir evlat bağışladı, ancak tekrar bizden aldı. Çok iyi bir çocuktu, eğer yaşasaydı..."
 
'KOMAR KÜRDİSTAN PARÇALARINI BİRLEŞTİRDİ'
 
Eve gittiğimizde Başurê Kurdistan sınırları içindeki Çoman'dan taziye için gelenlerle de tanışıyoruz. Bu durum için baba "Komar bu odada Kürdistan parçalarını da birleştirdi. Hem Başur, hem Bakur hem de Rojhilat'ın bir odada bir araya gelmesini sağladı" diyerek Kürdistan'ın özgürleşeceği günleri umut ettiğini belirtti. 
 
ÇOCUKLARI ÖLDÜRÜLENLER TEHDİT EDİLİYOR
 
Tıpkı Mahabad'da olduğu gibi Pîranşar'da da silahlı devlet güçlerinin yanı sıra korucular da bulunuyor. Halk kentin kaymakamı ve belediye başkanının da korucu olan ailelerden olduğunu, devletin gücünü arkalarına alarak halka zulüm ettiklerini anlatıyor. Pîranşar'da görüştüğümüz yurttaşlar, ilk başlarda eylemlere pompalı tüfeklerle müdahale eden devlet güçlerinin son dönemde gelişen eylemlere doğrudan kaleşnikoflarla müdahalede bulunduğunu söylüyor. 
 
 
Halk Zekeriya Xeyal'ın öldürülmesinden sonra Pîranşar Kaymakamı'nın yanına bir sürü polis, asker ve devlet memurunu alarak aileyi ziyaret ettiğini ve kendilerinden çocuklarını öldürenlerin eylemciler olduğu yönünde tehdit ettiğini ancak ailenin bunu kabul etmediğini belirtiyor. 
 
Kentten ayrıldıktan sonra 16 Kasım-21 Kasım tarihleri arasında Rojhilat'ın tüm kentlerinde yoğunlaşan eylemler sırasında Pîranşar'da Emir Ferastişad, Karwan Qadirşukrî, Tahir Ezîzî ve Heyder Mehalî isimli yurttaşlar da yaşamını yitirdi. 
 
 
YARIN: Bokan'da 5 günde 11 kişi öldürüldü: Geleceğimiz için geri çekilmeyeceğiz
 
MA / Abdurrahman Gök
 

Diğer başlıklar

18:00 Öğrencilerden Bakan Tekin'e istifa çağrısı
17:34 DEM Parti gözaltına kaybedilen Faik Candan'ı andı
17:20 Haber-Sen: Promosyon mağduriyeti giderilmeli
17:07 31 yılın ardından memleketinde coşkuyla karşılandı
17:03 Bolu Cezaevi önünden seslendiler: Hukuksuzluğa son
16:53 ‘Dilimizi tüm gücümüzle savunacağız’
16:32 Bakırhan: Amed'in özgürlük, İstanbul'un adalet talebi aynıdır - YENİLENDİ
16:08 ‘Yerel yönetimlerin yangınlara müdahalesinde yetkisi artırılmalı’
15:41 DBP Eş Genel Başkanları Veysi Aktaş’ı ziyaret etti
15:31 Qoser'de elektrik ve su kesinlerine karşı ses yükseltme çağrısı
15:25 Munzur Festivali’nde ekolojik tahribat ve mücadele yöntemleri tartışıldı
15:04 Amed Ekoloji Meclisi: Birkleyn'i tehdit eden çalışmayı derhal durdurun
15:04 İsrail'den Lübnan’a saldırı: 2 ölü
14:35 İSKİ barajların doluluk oranını açıkladı
14:31 SOHR: İsrail güçleri Kuneytra’ya girdi
14:04 Bakan Yumaklı: 4 ilde yangınlar kontrol altına alındı, 3 ilde sürüyor
13:34 DBP Eş Genel Başkanı Bayındır: Kürtler statü kazanmaya yakın
12:45 Yangında kalp krizi geçiren itfaiyeci hayatını kaybetti
12:32 Ulusal birlik Konferansı'nın sonuç bildirgesi: Birlikte kazanma zamanı
12:11 Süveyda kuşatma altında, 36 köy harabeye döndü
11:01 İran güçleri bir kolberi katletti
10:39 Nijerya'da tekne kazası: 25 ölü, onlarca kişi kayıp
10:38 Macron: Erdoğan'la Gazze hakkında görüştük
10:27 Licê’deki yangın kontrol altına alındı
10:12 Bursa ve Karabük’te orman yangınları
09:49 AFAD’tan orman yangınları açıklaması
09:37 Pakistan’da Beluc’lara yönelik kaybettirme politikası devam ediyor
09:12 Sûr'da göçertilenler: Yaşam alanlarımızı geri istiyoruz
09:07 Jin Dergi'nin 126'ncı sayısı yayımlandı
09:05 Sansür ve erişim engeline karşı ortak platform
09:04 'Kalıcı barış için hukuki düzenlemeler yapılmalı'
09:03 Festivale katılan yurttaşlar: Devlete adım attıracak olan bizleriz
09:00 27 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:27 Arxavûn'da türkü festivali
26/07/2025
23:59 Bursa'da orman yangını yerleşim yerlerine ulaştı
23:38 Amed ve Riha'da halk buluşmaları
22:26 Riha’da yer yüzü sofrası kuruldu
22:18 Macron: Şam-QSD görüşmelerinde ilerleme sağlanmalı
21:48 Licê’de çıkan yangın geniş alana yayıldı
21:28 Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'nden Veysi Aktaş açıklaması
20:32 Siweyda’da katledilenlerin sayısı bin 420’ye çıktı
20:26 Balıkesir'deki orman yangınıyla ilgili 2 tutuklama
20:16 İHD Dîlok'tan 'Hakikat Komisyonları kurun' talebi
20:03 Aktaş İmralı’dan mesaj getirdi: İmralı Adası’nı barış adası yapacağız
19:59 Şerzan Kurt öykü yarışmasına başvurular başladı
19:13 Irak’ta üniversitelerde Kürtçe yasağına iptal kararı
18:56 İran’da adliye binasına saldırı: 6 ölü, 20 yaralı
18:54 Karamus: Kürt halkının geleceği ortak stratejiyle şekillenecek
18:29 Karamürsel’de orman yangını
18:28 Nobel ödüllü Şirin Ebadi: Öcalan biran önce serbest bırakılmalı
18:18 ABD’den Nergis Muhammedi ve diğer tutuklular için çağrı
18:03 ATK’den Murat Çalık açıklaması
17:26 Ayla Akat Ata: İnşa ettiklerimiz üzeri silinebilecek şeyler değil
16:57 Rezan Belediyesi halkın sorunlarını dinledi
16:50 Arap kadınlardan sürece destek
16:48 Bahçeli: MHP için dikkate alınması gereken İmralı çağrısıdır
16:33 ‘Sorunlarla yüzleşmek gerekir’
16:28 Bayındır: Ne olursa olsun Kürt ulusal kongresi toplanacak
16:15 Ağır hasta tutsak Rojhat Özkan tahliye edildi
16:04 MHP Meclis'te kurulacak komisyona göndereceği üyelerini belirledi
16:02 Dersim Festivali: Sürece sahip çıkacağız
15:14 ‘Ağır hasta tutsaklar tahliye edilsin’
14:53 Şirnex’taki ağaç kıyımı Sêrt’e taşındı
14:52 ‘Abdullah Öcalan hepimizin yarım kalan sevdasını tamamlamanın mücadelesini veriyor’
14:37 Mersin'de 24 saate 3 kadın katledildi
14:28 Ankara Eymir Gölü yakınında orman yangını çıktı
14:26 ‘7554 sayılı kanun iptal edilmeli’
13:38 Cumartesi Anneleri: Süleyman Cihan’ın failleri cezalandırılsın
13:26 Kayıp yakınlarından adalet talebi
13:12 Ahlat Cezaevi'ndeki gardiyanlara soruşturma
13:08 Munzur Festivali: Aleviler süreçte söz sahibi olmak istiyor
12:48 İnfazı yakıldı, sürgün edildi
12:25 ‘Kimse Kürtleri hesaba katmama gibi bir lükse sahip değil’
11:39 İran'da kolberlere saldırı: 1 ölü, 3 yaralı
11:14 ‘Kürt Ulusal Birliğinin Önemi Konferansı’ Bazîd’te başladı
11:12 DEM Parti, engelli kadınların yaşadığı sorunlara çözümü tartışıyor
10:28 İskenderun'da 2 asker yaşamını yitirdi
09:39 ‘Doğal Tedarik Kooperatifi’ ile ürünler doğrudan tüketiciye ulaştırılıyor
09:29 Helin Eren’i katleden fail tutuklandı
09:10 Kamaç: Kürtler arası birlik süreci zafere götürür
09:09 10 kişinin öldüğü yangın 'maden' için mi çıkarıldı?
09:07 Altan: 100 yıllık derin sorun demokratikleşme ile çözülebilir
09:06 Karagöz: 45 günlük işçi yangını söndürmeye gönderilmiş
09:04 Yaşamını yitiren tutsak Elçiçek'in avukatı: İnfaz değil, ölüm kararıdır
09:03 Qers’in yüksek platolarında kış hazırlığı
09:01 Amedspor'dan taraftarlara: Lisanslı ürünlerimizi tercih edin
09:00 26 TEMMUZ 2025 GÜNDEMİ
08:54 Görüşme sonrası İmralı Heyeti'nden açıklama
07:49 İmralı’da tutulan Veysi Aktaş tahliye edildi
25/07/2025
23:26 HepsiJET işçileri 3 gündür grevde
23:22 Ankara'da konveyör bant fabrikasında yangın çıktı
23:04 Barış ve Demokratik Toplum Buluşmaları sürüyor
22:10 Abdullah Öcalan'ın çocuklar için yazdığı şiire animasyon klip
22:01 Fransa Dışişleri Bakanı ve Mazlum Ebdî görüştü
21:33 Dêrsim’de çıkan yangın söndürüldü
21:28 'Yangında 10 kişinin ölmesine sebep olanlar yargılansın'
21:22 Cûdî Dağı Girê Çolya bölgesinde yangın
21:16 Munzur Festivali 2’nci gününde çeşitli etkinliklerle sürdü
20:26 Polisin saldırısına tepki: Suruç anmasında yaşanan işkencelerin takipçisiyiz
20:16 Avrupalı gençler İstanbul'da temaslarda bulundu
19:58 Hama’da bir camide çatışma
19:53 Tahliye edilen Yoksu: Yapılacak çok haber var
19:36 Trump: Macron'un sözünün bir ağırlığı yok
18:35 Afganistanlı genç şüpheli şekilde yaşamını yitirdi
18:31 Ağaç katliamının sürdüğü Silopiya'da sıcaklık rekoru kırıldı
18:27 DBP ve TJA'dan Dîlok'ta kadın atölyesi
18:23 Amed’de Helin Eren’in katledilmesi protesto edildi
17:49 'Kürt Ulusal Birliği Konferansı'na katılım çağrısı
17:44 Çatışmada hayatını kaybeden Menal Akbal'ın taziyesine ziyaret
17:29 Gazeteci Metin Yoksu tahliye edildi
16:30 Ayşe Tokyaz’ın katledilmesiyle ilgili 4 polis gözaltına alındı
16:26 Antalya 95 yılın sıcaklık rekorunu kırdı
16:23 İran'la nükleer görüşmelerin ikinci turu sona erdi
16:18 Abdullah Öcalan ile görüşen İmralı Heyeti döndü
15:48 Meclis'te kurulacak komisyon 51 üyeden oluşacak
15:45 Erdoğan: Trump ve Putin ile görüşebilirim
15:44 Kınalıada açıklarında teknede yangın çıktı
15:41 Kaniya Xezalan'da kavga: 14 kişi yaralandı
15:07 Denizli Büyükşehir Belediyesinde işçilere baskı
15:06 Buca'daki yangın otoyola sıçradı
14:58 Eğitim Sen'den okuldaki görüntülere suç duyurusu
14:43 Yargıtay Leyla Aydemir davasındaki beraat kararını bozdu
14:26 SES'ten toplu iş sözleşmesi için mücadeleyi yükseltme çağrısı
14:25 11 yaşındaki çocuk yaşamını yitirdi
14:24 Amed’de kadın cinayeti
14:08 Dêrsim Aliboğazı'nda yangın
14:07 İHD’den basın raporu: Baskılar kalıcı hale getirildi
13:29 Ege'de 3 kentte orman yangını
13:28 Avrupalı gençler Asrın Hukuk Bürosu’nu ziyaret etti
13:00 İzmir ve Bilecik 'Afet Bölgesi' ilan edildi
12:18 Avrupa-İran nükleer görüşmesi İstanbul'da başladı
12:06 Munzur Festivali'nde madene karşı yürüyüş
11:51 DEM Parti İmralı heyeti İmralı’da
11:41 Suriye'de 635 kadın katledildi
11:26 Antalya'nın 3 ilçesinde yangın
11:23 Cizîr’de tıbbi malzemenin çalınması Meclis gündeminde
11:06 CHP’nin mitingine katılan 10 TİP’li gözaltında
10:40 Cemil Bayık: Demokratik siyasete hazırız
10:34 Hasta tutsak Hadi Elçiçek’in cenazesi toprağa verildi
09:55 Karabük'te yangın: 14 köy boşaltıldı
09:30 Asrın Hukuk Bürosu'ndan 'umut hakkı' için Bakanlar Komitesi’ne başvuru
09:15 Gabar’da kesilen ağaçlar TIR’larla askerlerin gözetiminde taşınıyor
09:14 Ahmet Şiray: Umut hakkına yönelik düzenleme yapılmalı
09:13 MSD Şam Temsilcisi: ABD’nin politikası HTŞ'yi cesaretlendiriyor
09:12 Avrupalı gençler: İlk adım Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü
09:11 Belediye tesisine yoğun ilgi: Yurttaşlar sayının artırılmasını istiyor
09:09 ‘Kawa’dan bugüne gelen bu mesleği devam ettirmekte ısrarcıyız’
09:09 İhsan Colemêrgî: Kürtlerin birliği bu süreci başarıya götürür
09:07 Yanlış şehirleşme sıcaklığı arttırıyor
09:05 Pastör Eyüp Badem: Barış bu topraklarda yeşerecek