Pîranşar'da öldürülen Zekeriya ve Komar'ın aileleri anlatıyor

img
HABER MERKEZİ - Rojhilat'ın Başur sınırında bulunan ve Jîna Emînî için yapılan eylemlerde öldürülen 16 yaşındaki Zekeriya Xeyal ve Komar Deruftade'nin memleketi Pîranşar'a gidiyorum. Zekeriya ve Komar'ın hikayelerini anlatan aileleri, çocuklarının eylemciler tarafından öldürüldüğü yönünde açıklama yapmaya zorlandıklarını belirtti. 
 
Rojhilat'ın Pîranşar kenti Başur sınırında bulunan yaklaşık 150 bin nüfuslu bir şehir. Başur ve Rojhilat arasındaki Temercin ve Haci Umran sınır kapılarına yaklaşık 10 kilometrelik bir mesafede. Geniş ve verimli bir ovada kurulu bu kent, Jîna Emînî'nin öldürülmesinden sonra başlayan eylemler ve öldürülen çocuklarla, adını daha önce duymamış olanların da öğrendiği bir kent oldu. 
 
Henüz 16 yaşındayken öldürülen Zekeriya Xeyal ve Xeyal'ın 40'ında yeniden başlayan eylemlerde öldürülen 16 yaşındaki Komar Deruftade'yi bu kentte artık tanımayan yok. Zekeriya'yı annesinin mezarı başında yaktığı ağıtla, Komar'ı da hem instagram hesabından yaptığı "yüce dağlar bile yalnızlığının intikamını bizden alıyor" paylaşımından hem de babasının oğlunun mezarı başında hikayesini anlattığı görüntülerden öğrenmiştim. Ve İran'a geçer geçmez çocuklarını yitiren ailelerle görüşmenin yollarını aradım. Bir süre, bir yandan olup biteni anlamaya çalışırken bir yandan da aracılar vasıtasıyla ailelerden gelen haberi beklemeye koyuldum. Pîranşar'dan gelen bir telefonla bu kente doğru yola çıkıyorum. Kente ulaştıktan ve buradaki haber kaynağımla görüştükten sonra Zekeriya Xeyal'ın evine gidiyoruz. Aileye başsağlığı dileğinde bulunduktan sonra bir taraftan anne bir taraftan da baba çocuklarını anlatmaya başlıyor.
 
'ZEKERİYA VURULDUĞUNDA EYLEMLER DURULMUŞTU'
 
Zekeriya 16 yaşındaydı. 7'nci sınıfa kadar okumuş ardından da babasının hastalığı nedeniyle ailesini geçindirmek için çalışmak zorunda kalmıştı. Öğlene kadar kentteki bir fırında, öğleden sonra da gece yarısına kadar bir düğün salonunda garsonluk yapan Zekeriya, ailesinin tek erkek çocuğuydu. Kendisinden büyük bir ablası ve iki kız kardeşi vardı. 21 Eylül günü işten çıkan Zekeriya arkadaşlarıyla birlikte eve gitmeye çalışırken gece saat 23.00 sıralarında Kerî Coh Caddesi'nde Şebina Roj Okulu'nun yakınlarında sırtından tek mermiyle vurularak öldürüldü. Ailesi ve görüştüğümüz yurttaşlar, "Zekeriya vurulduğu saatte herhangi bir eylem yoktu. İnsanlar evlerine çekilmişti" diyor. 
 
'DEVLET TEHDİT ETTİ'
 
Zekeriya Xeyal'ın babası Süleyman Xeyal, oğlunun vurulduğu haberini kardeşinden aldığını söylüyor: "Kardeşim beni aradı ve Zekeriya'nın yaralandığını söyledi. Aslında oğlum olay yerinde şehit düşmüştü. Devlet güçleri Zekeriya'nın cenazesini hiç bekletmeden hemen o gece toprağa vermemizi istedi. İşlemleri tamamladıktan sonra biz de sabah erkenden mezarlığa gittik. Çok erken gitmemize rağmen Zekeriya'nın vurulduğu haberi kısa sürede tüm Pîranşar'a yayılmıştı ve halk akın akın mezarlığa geldi. Duyan herkes o gün bizi yalnız bırakmadı."
 
 
'DOĞAN YEĞENİMİZE JÎNA İSMİNİ KOYDUK'
 
Zekeriya öldürülmeden önce kız kardeşinin bir kız çocuğu dünyaya getirdiğini ve ismini Jîna koyduklarını ifade eden baba, "4 gün sonra Zekeriya'mı benden aldılar. Yaşından çok çok büyüktü benim Zekeriya’m. Birileri hastalandığında, bir yerde bir taziye kurulduğunda, birinin mutlu bir günü olduğunda beni arar bilgilendirirdi. 'Baba onları ziyaret et' derdi. Pîranşar'da Zekeriya’mı sevmeyen tek kişi bulamazsınız. Çok duyarlıydı. Şehit düşmeden birkaç gün önceydi bana 'Baba öyle bir ölüm olsun ki herkes beni yüreğine koyabilsin' demişti. Evet aynen öyle oldu. Oğlum herkesin yüreğine girdi. Sadece Pîranşar'da değil tüm Kürdistan'da halk onu bağrına bastı, onun acısını yüreğinde hissetti. Bu kadar büyük bir acıya karşı bizim de en büyük tesellimiz bu oldu. Oğlumuz Zekeriya kötü bir yolda değil, yüreğinde kendisi için çizdiği bir yolda aramızdan ayrıldı. Onunla gurur duyuyoruz." 
 
'SEVDİĞİ GÖMLEĞİ DOYASIYA GİYEMEDİ'
 
 
Oğlunun vesikalık fotoğraflarını eline alan ve defalarca öpen Zekeriya'nın annesi Amîne Abdullah Nejad Eqdem de, çocuğuna doyamadığını söylüyor. Elindeki üç vesikalık fotoğraftan birisini bana gösteren anne, "Çarşıda desenleri güzel renkli bir kumaş görmüştü ve çok sevmişti. Ben de o kumaştan kendisine bu gömleği diktirmiştim. Bu gömleğini çok seviyordu. Doyasıya giyemeden aldılar benden. 'Yaşamı kendiniz için bu kadar zorlu bir hale getirmeye değmez. Bir parça ekmeğiniz varsa olmayanla paylaşmanız gerekir' derdi. Çok duyarlı, insanlara karşı topluma karşı hassas bir çocuktu."
 
'HALKA YAPILANLARA ÖFKELENİYORDU'
 
Baba Süleyman Xeyal tekrar sözü alıyor ve oğlunu anlatmaya devam ediyor: "Keşke şu an yaşıyor olsaydı da dizlerimin dibinde otursaydı da hiçbir iş yapmasaydı. Öyle bir kişiliği vardı ki oturduğu toplulukta o güzel sohbetiyle, o güzel gülüşüyle hemen dikkatleri üzerine çekiyordu. Dedesine çok benziyordu. Halka yapılanlara öfkeleniyordu. Kanı kaynıyordu. Fırında çalışan bir çocuktu ancak şehit düştükten sonra bu kadar kişinin gelip onu bana anlatmalarına şaşırıyordum. Bu kadar kişiyi ne zaman tanımıştı ki Zekeriya’m. Evet o benim evimde büyüdü eğitimini bu evde aldı, ancak bu uğurda yaşamını yitirdiği için de onunla gurur duyuyoruz. Oğlumun taziyesinden sonra kapı kapı dolaştım 'eğer oğlum size bir fiske vurmuşsa buyur beni dövün, eğer oğlumun size bir borcu varsa evi satıp ödemeye hazırım' dedim. Kapısına gittiğim herkes 'asıl biz Zekeriya'ya borçluyuz' dedi ve ben de o zaman bütün hakları sizlere helal olsun dedim. Tek bir gün bile kalbimi kıracak bir davranışı olmadı. Bazen öyle şeyler söylüyordu ki aklım almıyordu. Birileri hakkında konuştuğumda 'baba boşver birilerinin kalbini kırmaya değmez' derdi. 'Fırından neden ekmek getirmiyorsun diyorsun ya baba, bir gün fırına gelsen insanların ne halde olduğunu görürsün' diyordu. Tabi ne anlatmak istediğini anlamıyordum. Ama ölümünden sonra tanımadığımız bir kadın taziyesine geldi ve 'fırında ekmek olmayınca kendisi için ayırdığı ekmeği bize veriyordu' dediğinde bir kez daha kendisiyle gurur duydum." 
 
 
'KURŞUNU ELLERİMLE ÇIKARDIM'
 
Çocuğunun vücudundaki kurşunu kendi elleriyle çıkardığını ve alnından öptüğünü anlatan baba Süleyman Xeyal: "Kürdistan'da cenazesi dahi bulunmamış, kefenlenmemiş binlerce kişi var. Ben çocuğumu kendi ellerimle yıkadım, vücudundaki mermiyi çıkardım, alnından öptüm, sardım sarmaladım. Tüm haklarım sana helal olsun dedim. Taziyeye gelen herkese bu benim oğlumun taziyesi değil. Bana değil kendinize başsağlığı dileyin dedim. Öyle iyi, temiz, halkı için toprağa düşmüş insanların ardından 'o da gitti El Fatiha' demek yakışmaz." 
 
Eşi Amine gözyaşları içerisinde oğlunu anlatınca baba Süleyman, eşini teselli etmeye çalışıyor: "Amîne biz hiç olmazsa çocuğumuzun mezarının nerede olduğunu biliyoruz. Tutuklu olanlar umarız anne babalarına kavuşma sevincini yaşarlar. Allah şehit düşmüş olanları şehadetleri için affetsin, çocukları dağda olanları ailesiyle buluştursun."  
 
'OĞLUMUN KIRKINDA BENİ DE VURDULAR'
 
 
Zekeriya'nın 40'ncı gün merasiminde Pîranşar halkının anmaya katıldığını ve mezarlıkta büyük bir anmanın gerçekleştiğini hatırlatan baba Süleyman Xeyal, sözlerini şöyle sürdürdü: "O gün insanlar evime başsağlığına gelecekti. Ve evimin önünde kimseler vurulsun istemedim. Çünkü başka kentlerden de çok insan gelmişti. Mezarlıkta, 'ben ve eşimin yüreği yandı, başka bir anne ve babanın yüreğinin yanmasını istemiyorum' dedim. Eşim kardeşlerinin evine gitti, ben de kapıyı kilitledim ve başka bir yere gittim. Ancak Zekeriya'nın ölümünün 43'üncü gününde bu kez Komar'ı öldürdüler. Ve o gün ben de evimin önündeydim, 5 kişinin sokağa girdiğini gördüm ve bana ateş açtılar. Ben de evimin kapısında bacağımdan vuruldum. O gün birçok kişi devlet güçleri tarafından açılan ateşle yaralandı. 12 yaşındaki bir kız çocuğu da parmağından ve karnından yaralanmıştı. Bu çocuk kaleşnikof mermisiyle yaralanmıştı. Kopan parmağını hastanede diktiler ve durumunun iyi olduğunu öğrendim."
 
Zekeriya Xeyal öldürüldükten sonra devlet güçlerinin yaptığı "güçlerimiz tarafından vurulmadı" açıklamasını sorduğum babası, bunu yalanlıyor ve devlet güçlerinin çocuğunu öldürdüğünü, oğlunun 40'ında da evinin kapısında kendisine ateş açıldığını ve bacağından yaraladığını söylüyor. 
 
Baba ve anne son olarak, "Tek bir oğlumuz vardı, onu da bizden aldılar" diyerek katillerden hesap sorulmasını istedi.
 
YAKIN MESAFEDEN VURULAN KOMAR DERUFTADE
 
 
Zekeriya Xeyal'in ailesiyle vedalaştıktan ve kendilerine sabır diledikten sonra Komar Deruftade'nin evinin yolunu tutuyoruz. Komar Deruftade, Zekeriya Xeyal'ın 40'ından sonra başlayan eylemlerde vurulan 9 Day Okulu'nda 11'inci sınıf öğrencisi 16 yaşında bir çocuktu. Hayatını kaybetmeden birkaç saat önce babasından gizlediği sosyal medya hesabı üzerinden "Biz Ortadoğu halkları kimimiz savaşta, kimimiz zindanlarda, kimimiz sokak ortasında öldürülüyoruz. Kimimiz ise denizlerde boğuluyoruz. Yüce dağlar bile yalnızlığının intikamını bizden alıyor. Çünkü bize biçilen rol ölmek” sözlerini paylaşmıştı.
 
Komar, 30 Ekim Pazar günü, Mihemed Hewraz Kavşağı'nda kısa mesafeden pompalı tüfekten açılan ateşle vücuduna isabet eden onlarca saçma ile vuruldu. Pîranşar'daki İmam Humeyni Hastanesi'ne kaldırılan Komar, yaşamını yitirdi. Aile Komar'ı Zewka köyünde toprağa verdi. Devlet güçleri defalarca Komar'ın babasını, oğlunun eylemciler tarafından vurulduğunu açıklamakla tehdit etti. Ama baba tehditlere boyun eğmedi ve oğlunun kimler tarafından vurulduğunu korkusuzca anlatmayı sürdürdü. 
 
 
Baba Hesen Deruftade ve anne Seyid Hecere Bersincî çocuklarının acısını unutamıyor. Ancak hiç bitmeyen taziye nedeniyle bir nebze de olsa teselli bulduklarını belirtiyor. Aileye başsağlığı diledikten sonra baba çocuğunun fotoğraflarını gösteriyor ve Komar'ı ne kadar çok sevdiğini anlatmaya başlıyor. 
 
Baba hem devlete koruculuk eden Kürtlere hem de Kürtlerin katillerine saygı gösterenlere tepki gösteriyor ve ağzından ilk olarak şu cümle dökülüyor: "Doktor Abdurrahman Qasımlo'yu şehid edenler Hewlêr'de kırmızı halıyla karşılandı. Yazık çok yazık."
 
EN BÜYÜK İNTİKAM 
 
Oğlu Komar'ın, gidişiyle dahi kendilerinin önüne bir yol koyduğunu ve onun da direnmek olduğunu vurgulayan baba Hesen Deruftade, "Halkın oğluma sahip çıkması bizleri çok mutlu etti. Bu dünyayı anlayanlar görevlerini de biliyorlar. Evet şehitler aramızdan ayrılıp gidiyor ancak bize de bir yol gösteriyorlar. Başka bir dünyanın mümkün olabileceğini, insanların huzur içinde yaşayabileceğini anlatıyorlar. Evet oğlumun katillerinden intikam alınabilir. Ancak en büyük intikam çocuklarımızın uğruna yaşamını yitirdiği emellerine ulaşmaktır. Burada önemli olan insanın kendisini kaybetmemesidir" dedi. 
 
DEVLET AİLEYİ AÇIKLAMA YAPMAYA ZORLAMIŞ
 
 
Taziye için aileyi ziyaret eden bir yurttaşın, "Çocukları şehit düşmüş kimi aileler gördükleri baskılar sonucu televizyonlara çıkıp çocuklarının herhangi bir hastalık nedeniyle yaşamını yitirdiğini açıklamaya zorlanıyorlar. Buna tanıklık ediyoruz. Ancak siz böyle bir şey yapmadınız. Başınız dik bir şekilde direndiniz" sözlerine baba Hesen Deruftade, şöyle diyor: "Aynı şeyi devlet bizden de istedi. Ancak ne olursa olsun kabul etmeyeceğimizi söyledik. Komar ile başımız dik ve bu halk da başı dik durmamızı sağladı." 
 
'ANNESİ ONU SÜTTEN KESMEYE KIYAMADI'
 
 
Baba, oğlunun 25 Ağustos'ta dünyaya geldiğini ve 1945'te Mahabad'da ilan edilen Kürdistan Cumhuriyeti'ne doğru giderken Ağustos ayında kurulan PDK-İ nedeniyle oğluna Komar ismini koyduğunu hatırlatıyor. Oğlu Komar'ı şöyle anlatmayı sürdürüyor: "Komar çocukluğundan beri çok tatlı bir çocuktu. Doğduğunda o günlere uygun bir isim seçtik. Annesi onu o kadar çok seviyordu ki bir türlü onu sütten kesmeye kıyamıyordu. Komar 7 yıl boyunca annesinin sütünü emdi. Okula yeni başladığında öğlen aralarında gelirdi, annesi onu emzirir yeniden okula gönderirdi. Bazen evde misafir olduğunda utanırdı, annesi de hemen Komar'ı başka bir odaya çağırır ve orada onu emzirirdi. Çok cana yakın bir çocuktu. Şu an burada olsaydı yanınızdan bir saniye bile ayrılmazdı. Çok çabuk kaynaşıyordu insanlarla. Sıkıldığımı gördüğü anda ya bir oyun oynardı benimle ya da hemen sohbete başlardı. O kadar toplumsal bir çocuktu ki ben babası olmama rağmen insanlar onu benim üzerimden değil, beni onunla tanırlardı. Köye gideceğim bir gün kentteki büyük bir sigara satıcısından birkaç karton sigara satın aldım. Cebimde sigaralara yetecek kadar para yoktu. Dükkan sahibiyle tanışıklığımız olmadığı halde sonra ödeyebileceğimi söyledi. Köyden döndükten sonra parasını ödemeye gittiğimde, defterine Komar'ın babası diye not düşmüştü."
 
'HALKLA MÜTHİŞ İLİŞKİLERİ VARDI'
 
Oğluyla bir baba oğuldan ziyade iki arkadaş gibi olduklarını söyleyen Hesen Deruftade,"Toplumla ilişkileri çok güçlüydü. Benim köyde kavgalı olduğum komşularım vardı. Köylerde bilirsiniz bu tür kavgalar ve küslükler olur. Ancak Komar öyle bir ilişki yarattı ki artık o küs olduğum komşularımdan ayrı, kahvaltı yapamaz hale gelmiştim. Aramızda sağlam bir barış yaratmıştı. Bütün köylülerle müthiş ilişkileri vardı. Köylüler onu o kadar çok seviyorlardı ki anlatamam. Yurtsever duyguları taşıyan bir çocuktu. Daha küçükken bile böyleydi. Akşamları yemek yedikten hemen sonra evleri ziyaret ederdi. Ben zaman zaman kendisini uyardığım için sanal medya hesaplarında yaptığı paylaşımları görmeyeyim diye hesaplarını benden gizlerdi. Allah bize çok güzel ve çok iyi bir evlat bağışladı, ancak tekrar bizden aldı. Çok iyi bir çocuktu, eğer yaşasaydı..."
 
'KOMAR KÜRDİSTAN PARÇALARINI BİRLEŞTİRDİ'
 
Eve gittiğimizde Başurê Kurdistan sınırları içindeki Çoman'dan taziye için gelenlerle de tanışıyoruz. Bu durum için baba "Komar bu odada Kürdistan parçalarını da birleştirdi. Hem Başur, hem Bakur hem de Rojhilat'ın bir odada bir araya gelmesini sağladı" diyerek Kürdistan'ın özgürleşeceği günleri umut ettiğini belirtti. 
 
ÇOCUKLARI ÖLDÜRÜLENLER TEHDİT EDİLİYOR
 
Tıpkı Mahabad'da olduğu gibi Pîranşar'da da silahlı devlet güçlerinin yanı sıra korucular da bulunuyor. Halk kentin kaymakamı ve belediye başkanının da korucu olan ailelerden olduğunu, devletin gücünü arkalarına alarak halka zulüm ettiklerini anlatıyor. Pîranşar'da görüştüğümüz yurttaşlar, ilk başlarda eylemlere pompalı tüfeklerle müdahale eden devlet güçlerinin son dönemde gelişen eylemlere doğrudan kaleşnikoflarla müdahalede bulunduğunu söylüyor. 
 
 
Halk Zekeriya Xeyal'ın öldürülmesinden sonra Pîranşar Kaymakamı'nın yanına bir sürü polis, asker ve devlet memurunu alarak aileyi ziyaret ettiğini ve kendilerinden çocuklarını öldürenlerin eylemciler olduğu yönünde tehdit ettiğini ancak ailenin bunu kabul etmediğini belirtiyor. 
 
Kentten ayrıldıktan sonra 16 Kasım-21 Kasım tarihleri arasında Rojhilat'ın tüm kentlerinde yoğunlaşan eylemler sırasında Pîranşar'da Emir Ferastişad, Karwan Qadirşukrî, Tahir Ezîzî ve Heyder Mehalî isimli yurttaşlar da yaşamını yitirdi. 
 
 
YARIN: Bokan'da 5 günde 11 kişi öldürüldü: Geleceğimiz için geri çekilmeyeceğiz
 
MA / Abdurrahman Gök
 

Diğer başlıklar

17:15 DEM Parti İmralı Heyeti, Erdoğan'dan randevu talebinde bulundu
17:09 Suriye'de 158 kişi katledildi
16:57 DEM Parti Kadın Meclisi, TİP Kadın Bürosu ile bir araya geldi
16:53 Hewag'ta Kadın Dayanışma Merkezi açıldı
16:46 İpek Er’in faili Orhan hakkında yeni iddianame
16:45 30 yıllık tutsakların tahliyelerine engel
16:42 Eğitimcilerin sorunlarına ilişkin imza kampanyası tamamlandı
16:42 Ayşegül A. davasına 'etkin soruşturma' ertelemesi
16:41 DEM Parti Eş Genel Başkanlar ile Davutoğlu görüşmesi başladı
16:09 Birçok kentte 'tarihi çağrı' buluşması
15:37 DEM Parti Kadın Meclisi, DEVA Partisi heyetiyle bir araya geldi
15:33 Kayyım nöbetinde Alevilere saldırılara tepki
15:25 Emeklilerden Erdoğan'a: Çay simit hesabını tekrar yapsın
15:23 Newroz Halk Koşusu’nda son kayıt 14 Mart
15:15 Oyuncular Ergenç ve Kocaoğlu hakkında iddianame
15:14 Uçan Süpürge ödülleri açıklandı
15:13 Gece Yürüyüşü'nde gözaltına alınanlara şiddet ve cinsiyetçi hakaret
15:08 İran'da 8 Mart kutlamalarına katılan 2 kadın gözaltına alındı
15:06 Êlih’teki Newroz’a katılım çağrısı
15:04 Siyasetçi Özlem Demir 9 yıl sonra tahliye edildi
14:26 DEM Parti Kadın Meclisi’nden CHP’ye ziyaret
14:16 Gazete Duvar kapanıyor
14:08 Alevi katliamına tepki
14:05 Dicle Nehri’nde toplu balık ölümleri
14:04 Bakırhan: Cumhurbaşkanı da dahil olmalı
Arıkan: İktidar samimiyetini ortaya koymalı
13:43 Halk TV Sorumlu Müdürü Asker hakkında yakalama kararı
13:38 Tutsak Öztürk: Öcalan Kürtleri dünyaya kabul ettirdi
13:36 EMEP: Belirsizlik mücadeleyle değişecektir
13:34 Özerk Yönetim: Anlaşma demokratik Suriye inşasının temelini oluşturacak
13:21 MHP’den ‘kurucu önder’ tepkilerine yanıt: Türkiye bazı şeyleri aşmalı
13:14 Erdoğan: DEM Parti talep ederse randevu veririm
12:22 İlk Newroz ateşi Licê’de yakıldı
12:10 'İran'da ekonomi felç oldu, çöküş kapıda'
12:09 ABD Dışişleri Bakanı: Anlaşmayı memnuniyetle karşılıyoruz
12:07 DEM Parti: 12 Mart Darbesi ile Gazi ve Qamişlo katliamları tarihin karanlık yüzüdür
11:45 Aydın'da şüpheli kadın ölümü
11:29 19 Mart Wan Newrozu'na çağrı
11:17 DEM Parti-TİP görüşmesi: Yasal zeminde adımlar atılmalı
10:41 31 yıl önce kaybedilen Babaoğlu'nun akıbeti soruldu
10:15 Şirnex'te 11 bölgeye girişler yasaklandı
10:14 Yönetimine beraat derneğe fesih: Devleti aciz gösterme
10:08 Xelfetî Newroz’a hazır: Tarihi çağrıyı sahipleneceğiz
10:00 'Baskılara rağmen kadın odaklı habercilik büyüyor'
09:59 'İyi halli' raporuna rağmen infazı yakıldı
09:57 Evin Siwêd: Suriye'nin genelinde kadın sistemini uygulatmak için çalışacağız
09:33 Foza Yûsif: Kimse çözümün dışında bırakılmayacak
09:30 Gazeteci Öznur Değer hakkında iddianame: Yaptığı haber ve paylaşımlarla suçlanıyor
09:27 Agirî Baro Başkanı: Çağrının hayata geçmesi için herkese sorumluluk düşüyor
09:26 Haciya Kurdan'da Newroz coşkusu
09:09 Öztürk: Halk Öcalan’ın görüntülü mesajını istiyor
09:07 Abdullah Öcalan: Newroz kendini yeniden yaratmanın tarihidir
09:05 Şizofreni ve alzheimer hastası 32 yıllık tutsağın tahliyesi ertelendi
09:04 Eren Keskin: Her şeyden önce hasta mahpuslar serbest bırakılmalı
09:03 Nisêbîn’de DNA örnekleri kaybettirildi, cenazeler verilmedi
09:01 DEM Partili Uçar: Çözümün zemini ‘umut hakkı’ kararıdır
09:00 12 MART 2025 GÜNDEMİ
11/03/2025
23:40 Kürt partilerinden Özerk Yönetim ve Şam arasındaki anlaşmaya destek
23:06 Zelenskiy: ABD'nin Rusya'yı da ikna etmesi gerekiyor
22:36 Tişrîn Barajı’nın çevresi bombalanıyor
22:16 Hewag’ta gençler Newroz’u kutladı
21:54 NATO üyesi 30 ülkenin genelkurmay başkanları Paris’te bir araya geldi
21:44 ABD: Ukrayna barış müzakerelerine başlamayı kabul etti
21:35 Erdoğan: Anlaşma Suriye’nin güvenliğine ve huzuruna hizmet edecek
21:25 Hewlêr’de 4.8 büyüklüğünde deprem
21:18 Hêlîn Ümit: Ateşkes ilan ettik, Erdoğan sorumluluk üstlenmeli
20:26 KNK: Anlaşma kalıcı çözümün ilk adımıdır
20:14 İHD tutsak gazetecilere kart gönderdi
19:37 Kobanê ve Sirîn’e saldırı
18:58 Berkin Elvan mezarı başında anıldı
18:15 AB’den mülteciler için 'ortak iade' planı
17:54 Sigaraya bir zam daha
17:37 Eğitim Sen'den MEB'e tepki
17:24 Suriyeli sanatçılardan anlaşmaya destek
17:16 Suudi Arabistan’daki ABD-Ukrayna görüşmesi başladı
17:09 Bangladeş'te eski başbakan ve ailesinin 124 banka hesabı donduruldu
16:53 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Anlaşma halkların güvencesidir
16:43 Xelfetî Newrozu'na çağrı: Öcalan'a selam göndereceğiz
16:27 Halklara Newroz çağrısı: Özgürlüğe vesile olsun
15:52 BM'ye çağrı: Alevilere dönük katliamları durdurun
15:35 Özel'den 'anlaşma' açıklaması: İhtiyatlı bir iyimserlikle takip ediyoruz
14:58 İzmir'de usulsüz radyoaktif atık taşınmasına tepki
14:57 Pelda Doğri'nin taziyesine kitlesel ziyaret
14:27 Sağlıkçılar 14 Mart'ta iş bırakacak
14:24 Tülay Hatimoğulları: Newroz ateşi barış ve demokratik toplum için harlanacak
14:23 İzmir'de kadın cinayeti
14:22 İlham Ehmed: Mutabakatın amacı kıyı bölgesindeki saldırıları durdurmak
14:16 Birçok kentte halk toplantıları: Zaman demokrasiyi inşa zamanıdır
14:15 Suriye'de mutabakatla herkes kazandı
13:39 Bakırhan: Suriye'deki mutabakat metni Öcalan’ın çağrısına uygun
13:10 İstanbul’da deklerasyon açıklandı: Newroz halkların özgür ve eşit yaşama iradesidir
12:32 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Özgürlük müjdesini büyütelim
Bakırhan: Barış türkülerimizi İmralı’ya ulaştıralım
12:21 Bu yılın stranı hazır: Newroz a Azadî
12:19 Meclis'e 9 vekil için fezleke gönderildi
12:11 Koçyiğit: QSD'nin anlaşması Alevi kıyımını durdurmada önemli bir adım
12:10 Gazeteci Yadigar Aygün: Medyada kadınlara alan verilmemeye çalışılıyor
12:07 Abdullah Öcalan'ın avukatları İmralı'ya gitmek için başvurdu
11:57 Dünya basınında QSD ve Suriye geçici yönetimi anlaşması
11:56 Kayyım tarafından toplatılan konteynerlerin belediyeye zararı: 6 milyon 112 bin TL
11:56 QSD’den Tişrîn ve Qereqozak açıklaması: Saldırılar arttı
11:39 Kayyım yolları ne yapıyor ne yaptırıyor
11:31 Arap devletlerinden QSD-Şam anlaşmasına destek
11:29 KYK yurdunda kalan öğrenciler: Ekmek arası ekmek yiyecek duruma geldik
11:19 2025 Newrozu deklarasyonu: Özgürlük ve barış iradesine sahip çıkalım
11:14 Ferhad Şamî: Amacımız savaşı durdurmaktır
10:37 Bafil Talabani: Anlaşma Suriye'de ortak yaşamı ve dayanışmayı güçlendirecek
10:00 Salih Müslim anlaşmanın detaylarını anlattı: Hep beraber yöneteceğiz
09:51 Wanlılar: Öcalan'ın çağrısı yüz yıllık fırsattır, iyi değerlendirilmeli
09:49 Dr. Konak: Ukrayna-Rusya arasında 'barış' imzalatma girişimi yeni bir savaşın hazırlığı
09:35 PYD Eşbaşkanı: Komiteler oluşturulacak ve maddeler konuşulacak
09:32 Çocukları katledilen anneler: Şimdi sıra devlette
09:29 Dr. Peköz: Sürecin ilerlemesi için devlet cesurca politik sorumluluk almalı
09:24 Meteoroloji'den sağanak ve sıcaklık uyarısı
09:23 Gever Barış Anneleri: Öcalan özgür olmalıdır
09:13 Buluşmalarda hangi talepler öne çıkıyor?
09:12 Kayyım; imar, altyapı, kültür, dil ve kadın çalışmalarını rafa kaldırdı
09:11 Kürt dil derneklerinden çağrıya destek
09:09 Babaoğlu'nun kaybedilmesinin üzerinden 31 yıl geçti: Mezar yeri açıklansın
09:09 Demirel: 'Umut hakkı' sürecin temel taşlarından biridir
09:02 Newroz halkı
09:00 11 MART 2025 GÜNDEMİ
08:50 CHP’li 2 belediyeye operasyon: 32 gözaltı
00:46 Anlaşmanın ilk şartı ne oldu?
10/03/2025
23:50 Bismil’de coşkulu Newroz kutlaması
23:32 Direniş sonucu öğrenciler yurda geri alındı
21:48 QSD Suriye geçici yönetimi ile anlaştı
21:25 Fuego Yanardağı patladı
20:28 Silopiya'da polis şiddeti
20:04 İstanbul’da kadın cinayeti
18:29 Sirrin’e SİHA saldırısı: 1 çocuk katledildi
18:11 Emekli polis, evli olduğu kadını katletti
17:40 Tişrin Barajı çevresi bombalanıyor
17:34 Aziz Köylüoğlu için Silêmaniye’de anma
16:37 Babacan: Barış için yol haritası olmalı
Bakırhan: Çağrı artık somut adımlara dönmeli
16:29 Kurtulmuş: Meclis sorumluluğunu yerine getirecek
16:21 Uçar: Çağrının yaşam bulması için yasal düzenlemeler yapılmalı
14:22 İzmir Barış Forumu: Meclis toplanmalı, komisyon kurulmalı
14:08 Bayındır: Meclis artık adım atmalıdır
14:07 Suriye’deki Alevi katliamlarına tepki: Bu bir soykırımdır
14:03 Ekolojistlerden 'halk için iklim kanunu' çağrısı
13:56 Madde madde R Tipi'ndeki ihlaller
13:48 Antalya’da kadın katliamı
13:30 Birçok kentte 'Barış ve Demokratik Toplum' buluşması
13:25 Eski kurşun fabrikasının atıkları izinsiz ilçeye döküldü
13:14 Şirnex'te şüpheli kadın ölümü
13:03 CHP'den çözüme destek: Paket hazırlıyoruz, yasal düzenleme yapılmalı
13:02 SOHR: Suriye'de 973 sivil katledildi
12:54 Dil kurumlarından çağrıya destek: Kürtçe eğitim dili olmalı
12:34 Ekolojistler 'İklim Kanun Teklifi'nin geri çekilmesini istedi
12:09 Gazeteci Serpil Ünal: Şiddet ortamında gerçekleri belgeliyoruz
12:06 Halise Aksoy’a verilen cezada tek gerekçe tanık beyanları