Pîranşar'da öldürülen Zekeriya ve Komar'ın aileleri anlatıyor

img
HABER MERKEZİ - Rojhilat'ın Başur sınırında bulunan ve Jîna Emînî için yapılan eylemlerde öldürülen 16 yaşındaki Zekeriya Xeyal ve Komar Deruftade'nin memleketi Pîranşar'a gidiyorum. Zekeriya ve Komar'ın hikayelerini anlatan aileleri, çocuklarının eylemciler tarafından öldürüldüğü yönünde açıklama yapmaya zorlandıklarını belirtti. 
 
Rojhilat'ın Pîranşar kenti Başur sınırında bulunan yaklaşık 150 bin nüfuslu bir şehir. Başur ve Rojhilat arasındaki Temercin ve Haci Umran sınır kapılarına yaklaşık 10 kilometrelik bir mesafede. Geniş ve verimli bir ovada kurulu bu kent, Jîna Emînî'nin öldürülmesinden sonra başlayan eylemler ve öldürülen çocuklarla, adını daha önce duymamış olanların da öğrendiği bir kent oldu. 
 
Henüz 16 yaşındayken öldürülen Zekeriya Xeyal ve Xeyal'ın 40'ında yeniden başlayan eylemlerde öldürülen 16 yaşındaki Komar Deruftade'yi bu kentte artık tanımayan yok. Zekeriya'yı annesinin mezarı başında yaktığı ağıtla, Komar'ı da hem instagram hesabından yaptığı "yüce dağlar bile yalnızlığının intikamını bizden alıyor" paylaşımından hem de babasının oğlunun mezarı başında hikayesini anlattığı görüntülerden öğrenmiştim. Ve İran'a geçer geçmez çocuklarını yitiren ailelerle görüşmenin yollarını aradım. Bir süre, bir yandan olup biteni anlamaya çalışırken bir yandan da aracılar vasıtasıyla ailelerden gelen haberi beklemeye koyuldum. Pîranşar'dan gelen bir telefonla bu kente doğru yola çıkıyorum. Kente ulaştıktan ve buradaki haber kaynağımla görüştükten sonra Zekeriya Xeyal'ın evine gidiyoruz. Aileye başsağlığı dileğinde bulunduktan sonra bir taraftan anne bir taraftan da baba çocuklarını anlatmaya başlıyor.
 
'ZEKERİYA VURULDUĞUNDA EYLEMLER DURULMUŞTU'
 
Zekeriya 16 yaşındaydı. 7'nci sınıfa kadar okumuş ardından da babasının hastalığı nedeniyle ailesini geçindirmek için çalışmak zorunda kalmıştı. Öğlene kadar kentteki bir fırında, öğleden sonra da gece yarısına kadar bir düğün salonunda garsonluk yapan Zekeriya, ailesinin tek erkek çocuğuydu. Kendisinden büyük bir ablası ve iki kız kardeşi vardı. 21 Eylül günü işten çıkan Zekeriya arkadaşlarıyla birlikte eve gitmeye çalışırken gece saat 23.00 sıralarında Kerî Coh Caddesi'nde Şebina Roj Okulu'nun yakınlarında sırtından tek mermiyle vurularak öldürüldü. Ailesi ve görüştüğümüz yurttaşlar, "Zekeriya vurulduğu saatte herhangi bir eylem yoktu. İnsanlar evlerine çekilmişti" diyor. 
 
'DEVLET TEHDİT ETTİ'
 
Zekeriya Xeyal'ın babası Süleyman Xeyal, oğlunun vurulduğu haberini kardeşinden aldığını söylüyor: "Kardeşim beni aradı ve Zekeriya'nın yaralandığını söyledi. Aslında oğlum olay yerinde şehit düşmüştü. Devlet güçleri Zekeriya'nın cenazesini hiç bekletmeden hemen o gece toprağa vermemizi istedi. İşlemleri tamamladıktan sonra biz de sabah erkenden mezarlığa gittik. Çok erken gitmemize rağmen Zekeriya'nın vurulduğu haberi kısa sürede tüm Pîranşar'a yayılmıştı ve halk akın akın mezarlığa geldi. Duyan herkes o gün bizi yalnız bırakmadı."
 
 
'DOĞAN YEĞENİMİZE JÎNA İSMİNİ KOYDUK'
 
Zekeriya öldürülmeden önce kız kardeşinin bir kız çocuğu dünyaya getirdiğini ve ismini Jîna koyduklarını ifade eden baba, "4 gün sonra Zekeriya'mı benden aldılar. Yaşından çok çok büyüktü benim Zekeriya’m. Birileri hastalandığında, bir yerde bir taziye kurulduğunda, birinin mutlu bir günü olduğunda beni arar bilgilendirirdi. 'Baba onları ziyaret et' derdi. Pîranşar'da Zekeriya’mı sevmeyen tek kişi bulamazsınız. Çok duyarlıydı. Şehit düşmeden birkaç gün önceydi bana 'Baba öyle bir ölüm olsun ki herkes beni yüreğine koyabilsin' demişti. Evet aynen öyle oldu. Oğlum herkesin yüreğine girdi. Sadece Pîranşar'da değil tüm Kürdistan'da halk onu bağrına bastı, onun acısını yüreğinde hissetti. Bu kadar büyük bir acıya karşı bizim de en büyük tesellimiz bu oldu. Oğlumuz Zekeriya kötü bir yolda değil, yüreğinde kendisi için çizdiği bir yolda aramızdan ayrıldı. Onunla gurur duyuyoruz." 
 
'SEVDİĞİ GÖMLEĞİ DOYASIYA GİYEMEDİ'
 
 
Oğlunun vesikalık fotoğraflarını eline alan ve defalarca öpen Zekeriya'nın annesi Amîne Abdullah Nejad Eqdem de, çocuğuna doyamadığını söylüyor. Elindeki üç vesikalık fotoğraftan birisini bana gösteren anne, "Çarşıda desenleri güzel renkli bir kumaş görmüştü ve çok sevmişti. Ben de o kumaştan kendisine bu gömleği diktirmiştim. Bu gömleğini çok seviyordu. Doyasıya giyemeden aldılar benden. 'Yaşamı kendiniz için bu kadar zorlu bir hale getirmeye değmez. Bir parça ekmeğiniz varsa olmayanla paylaşmanız gerekir' derdi. Çok duyarlı, insanlara karşı topluma karşı hassas bir çocuktu."
 
'HALKA YAPILANLARA ÖFKELENİYORDU'
 
Baba Süleyman Xeyal tekrar sözü alıyor ve oğlunu anlatmaya devam ediyor: "Keşke şu an yaşıyor olsaydı da dizlerimin dibinde otursaydı da hiçbir iş yapmasaydı. Öyle bir kişiliği vardı ki oturduğu toplulukta o güzel sohbetiyle, o güzel gülüşüyle hemen dikkatleri üzerine çekiyordu. Dedesine çok benziyordu. Halka yapılanlara öfkeleniyordu. Kanı kaynıyordu. Fırında çalışan bir çocuktu ancak şehit düştükten sonra bu kadar kişinin gelip onu bana anlatmalarına şaşırıyordum. Bu kadar kişiyi ne zaman tanımıştı ki Zekeriya’m. Evet o benim evimde büyüdü eğitimini bu evde aldı, ancak bu uğurda yaşamını yitirdiği için de onunla gurur duyuyoruz. Oğlumun taziyesinden sonra kapı kapı dolaştım 'eğer oğlum size bir fiske vurmuşsa buyur beni dövün, eğer oğlumun size bir borcu varsa evi satıp ödemeye hazırım' dedim. Kapısına gittiğim herkes 'asıl biz Zekeriya'ya borçluyuz' dedi ve ben de o zaman bütün hakları sizlere helal olsun dedim. Tek bir gün bile kalbimi kıracak bir davranışı olmadı. Bazen öyle şeyler söylüyordu ki aklım almıyordu. Birileri hakkında konuştuğumda 'baba boşver birilerinin kalbini kırmaya değmez' derdi. 'Fırından neden ekmek getirmiyorsun diyorsun ya baba, bir gün fırına gelsen insanların ne halde olduğunu görürsün' diyordu. Tabi ne anlatmak istediğini anlamıyordum. Ama ölümünden sonra tanımadığımız bir kadın taziyesine geldi ve 'fırında ekmek olmayınca kendisi için ayırdığı ekmeği bize veriyordu' dediğinde bir kez daha kendisiyle gurur duydum." 
 
 
'KURŞUNU ELLERİMLE ÇIKARDIM'
 
Çocuğunun vücudundaki kurşunu kendi elleriyle çıkardığını ve alnından öptüğünü anlatan baba Süleyman Xeyal: "Kürdistan'da cenazesi dahi bulunmamış, kefenlenmemiş binlerce kişi var. Ben çocuğumu kendi ellerimle yıkadım, vücudundaki mermiyi çıkardım, alnından öptüm, sardım sarmaladım. Tüm haklarım sana helal olsun dedim. Taziyeye gelen herkese bu benim oğlumun taziyesi değil. Bana değil kendinize başsağlığı dileyin dedim. Öyle iyi, temiz, halkı için toprağa düşmüş insanların ardından 'o da gitti El Fatiha' demek yakışmaz." 
 
Eşi Amine gözyaşları içerisinde oğlunu anlatınca baba Süleyman, eşini teselli etmeye çalışıyor: "Amîne biz hiç olmazsa çocuğumuzun mezarının nerede olduğunu biliyoruz. Tutuklu olanlar umarız anne babalarına kavuşma sevincini yaşarlar. Allah şehit düşmüş olanları şehadetleri için affetsin, çocukları dağda olanları ailesiyle buluştursun."  
 
'OĞLUMUN KIRKINDA BENİ DE VURDULAR'
 
 
Zekeriya'nın 40'ncı gün merasiminde Pîranşar halkının anmaya katıldığını ve mezarlıkta büyük bir anmanın gerçekleştiğini hatırlatan baba Süleyman Xeyal, sözlerini şöyle sürdürdü: "O gün insanlar evime başsağlığına gelecekti. Ve evimin önünde kimseler vurulsun istemedim. Çünkü başka kentlerden de çok insan gelmişti. Mezarlıkta, 'ben ve eşimin yüreği yandı, başka bir anne ve babanın yüreğinin yanmasını istemiyorum' dedim. Eşim kardeşlerinin evine gitti, ben de kapıyı kilitledim ve başka bir yere gittim. Ancak Zekeriya'nın ölümünün 43'üncü gününde bu kez Komar'ı öldürdüler. Ve o gün ben de evimin önündeydim, 5 kişinin sokağa girdiğini gördüm ve bana ateş açtılar. Ben de evimin kapısında bacağımdan vuruldum. O gün birçok kişi devlet güçleri tarafından açılan ateşle yaralandı. 12 yaşındaki bir kız çocuğu da parmağından ve karnından yaralanmıştı. Bu çocuk kaleşnikof mermisiyle yaralanmıştı. Kopan parmağını hastanede diktiler ve durumunun iyi olduğunu öğrendim."
 
Zekeriya Xeyal öldürüldükten sonra devlet güçlerinin yaptığı "güçlerimiz tarafından vurulmadı" açıklamasını sorduğum babası, bunu yalanlıyor ve devlet güçlerinin çocuğunu öldürdüğünü, oğlunun 40'ında da evinin kapısında kendisine ateş açıldığını ve bacağından yaraladığını söylüyor. 
 
Baba ve anne son olarak, "Tek bir oğlumuz vardı, onu da bizden aldılar" diyerek katillerden hesap sorulmasını istedi.
 
YAKIN MESAFEDEN VURULAN KOMAR DERUFTADE
 
 
Zekeriya Xeyal'in ailesiyle vedalaştıktan ve kendilerine sabır diledikten sonra Komar Deruftade'nin evinin yolunu tutuyoruz. Komar Deruftade, Zekeriya Xeyal'ın 40'ından sonra başlayan eylemlerde vurulan 9 Day Okulu'nda 11'inci sınıf öğrencisi 16 yaşında bir çocuktu. Hayatını kaybetmeden birkaç saat önce babasından gizlediği sosyal medya hesabı üzerinden "Biz Ortadoğu halkları kimimiz savaşta, kimimiz zindanlarda, kimimiz sokak ortasında öldürülüyoruz. Kimimiz ise denizlerde boğuluyoruz. Yüce dağlar bile yalnızlığının intikamını bizden alıyor. Çünkü bize biçilen rol ölmek” sözlerini paylaşmıştı.
 
Komar, 30 Ekim Pazar günü, Mihemed Hewraz Kavşağı'nda kısa mesafeden pompalı tüfekten açılan ateşle vücuduna isabet eden onlarca saçma ile vuruldu. Pîranşar'daki İmam Humeyni Hastanesi'ne kaldırılan Komar, yaşamını yitirdi. Aile Komar'ı Zewka köyünde toprağa verdi. Devlet güçleri defalarca Komar'ın babasını, oğlunun eylemciler tarafından vurulduğunu açıklamakla tehdit etti. Ama baba tehditlere boyun eğmedi ve oğlunun kimler tarafından vurulduğunu korkusuzca anlatmayı sürdürdü. 
 
 
Baba Hesen Deruftade ve anne Seyid Hecere Bersincî çocuklarının acısını unutamıyor. Ancak hiç bitmeyen taziye nedeniyle bir nebze de olsa teselli bulduklarını belirtiyor. Aileye başsağlığı diledikten sonra baba çocuğunun fotoğraflarını gösteriyor ve Komar'ı ne kadar çok sevdiğini anlatmaya başlıyor. 
 
Baba hem devlete koruculuk eden Kürtlere hem de Kürtlerin katillerine saygı gösterenlere tepki gösteriyor ve ağzından ilk olarak şu cümle dökülüyor: "Doktor Abdurrahman Qasımlo'yu şehid edenler Hewlêr'de kırmızı halıyla karşılandı. Yazık çok yazık."
 
EN BÜYÜK İNTİKAM 
 
Oğlu Komar'ın, gidişiyle dahi kendilerinin önüne bir yol koyduğunu ve onun da direnmek olduğunu vurgulayan baba Hesen Deruftade, "Halkın oğluma sahip çıkması bizleri çok mutlu etti. Bu dünyayı anlayanlar görevlerini de biliyorlar. Evet şehitler aramızdan ayrılıp gidiyor ancak bize de bir yol gösteriyorlar. Başka bir dünyanın mümkün olabileceğini, insanların huzur içinde yaşayabileceğini anlatıyorlar. Evet oğlumun katillerinden intikam alınabilir. Ancak en büyük intikam çocuklarımızın uğruna yaşamını yitirdiği emellerine ulaşmaktır. Burada önemli olan insanın kendisini kaybetmemesidir" dedi. 
 
DEVLET AİLEYİ AÇIKLAMA YAPMAYA ZORLAMIŞ
 
 
Taziye için aileyi ziyaret eden bir yurttaşın, "Çocukları şehit düşmüş kimi aileler gördükleri baskılar sonucu televizyonlara çıkıp çocuklarının herhangi bir hastalık nedeniyle yaşamını yitirdiğini açıklamaya zorlanıyorlar. Buna tanıklık ediyoruz. Ancak siz böyle bir şey yapmadınız. Başınız dik bir şekilde direndiniz" sözlerine baba Hesen Deruftade, şöyle diyor: "Aynı şeyi devlet bizden de istedi. Ancak ne olursa olsun kabul etmeyeceğimizi söyledik. Komar ile başımız dik ve bu halk da başı dik durmamızı sağladı." 
 
'ANNESİ ONU SÜTTEN KESMEYE KIYAMADI'
 
 
Baba, oğlunun 25 Ağustos'ta dünyaya geldiğini ve 1945'te Mahabad'da ilan edilen Kürdistan Cumhuriyeti'ne doğru giderken Ağustos ayında kurulan PDK-İ nedeniyle oğluna Komar ismini koyduğunu hatırlatıyor. Oğlu Komar'ı şöyle anlatmayı sürdürüyor: "Komar çocukluğundan beri çok tatlı bir çocuktu. Doğduğunda o günlere uygun bir isim seçtik. Annesi onu o kadar çok seviyordu ki bir türlü onu sütten kesmeye kıyamıyordu. Komar 7 yıl boyunca annesinin sütünü emdi. Okula yeni başladığında öğlen aralarında gelirdi, annesi onu emzirir yeniden okula gönderirdi. Bazen evde misafir olduğunda utanırdı, annesi de hemen Komar'ı başka bir odaya çağırır ve orada onu emzirirdi. Çok cana yakın bir çocuktu. Şu an burada olsaydı yanınızdan bir saniye bile ayrılmazdı. Çok çabuk kaynaşıyordu insanlarla. Sıkıldığımı gördüğü anda ya bir oyun oynardı benimle ya da hemen sohbete başlardı. O kadar toplumsal bir çocuktu ki ben babası olmama rağmen insanlar onu benim üzerimden değil, beni onunla tanırlardı. Köye gideceğim bir gün kentteki büyük bir sigara satıcısından birkaç karton sigara satın aldım. Cebimde sigaralara yetecek kadar para yoktu. Dükkan sahibiyle tanışıklığımız olmadığı halde sonra ödeyebileceğimi söyledi. Köyden döndükten sonra parasını ödemeye gittiğimde, defterine Komar'ın babası diye not düşmüştü."
 
'HALKLA MÜTHİŞ İLİŞKİLERİ VARDI'
 
Oğluyla bir baba oğuldan ziyade iki arkadaş gibi olduklarını söyleyen Hesen Deruftade,"Toplumla ilişkileri çok güçlüydü. Benim köyde kavgalı olduğum komşularım vardı. Köylerde bilirsiniz bu tür kavgalar ve küslükler olur. Ancak Komar öyle bir ilişki yarattı ki artık o küs olduğum komşularımdan ayrı, kahvaltı yapamaz hale gelmiştim. Aramızda sağlam bir barış yaratmıştı. Bütün köylülerle müthiş ilişkileri vardı. Köylüler onu o kadar çok seviyorlardı ki anlatamam. Yurtsever duyguları taşıyan bir çocuktu. Daha küçükken bile böyleydi. Akşamları yemek yedikten hemen sonra evleri ziyaret ederdi. Ben zaman zaman kendisini uyardığım için sanal medya hesaplarında yaptığı paylaşımları görmeyeyim diye hesaplarını benden gizlerdi. Allah bize çok güzel ve çok iyi bir evlat bağışladı, ancak tekrar bizden aldı. Çok iyi bir çocuktu, eğer yaşasaydı..."
 
'KOMAR KÜRDİSTAN PARÇALARINI BİRLEŞTİRDİ'
 
Eve gittiğimizde Başurê Kurdistan sınırları içindeki Çoman'dan taziye için gelenlerle de tanışıyoruz. Bu durum için baba "Komar bu odada Kürdistan parçalarını da birleştirdi. Hem Başur, hem Bakur hem de Rojhilat'ın bir odada bir araya gelmesini sağladı" diyerek Kürdistan'ın özgürleşeceği günleri umut ettiğini belirtti. 
 
ÇOCUKLARI ÖLDÜRÜLENLER TEHDİT EDİLİYOR
 
Tıpkı Mahabad'da olduğu gibi Pîranşar'da da silahlı devlet güçlerinin yanı sıra korucular da bulunuyor. Halk kentin kaymakamı ve belediye başkanının da korucu olan ailelerden olduğunu, devletin gücünü arkalarına alarak halka zulüm ettiklerini anlatıyor. Pîranşar'da görüştüğümüz yurttaşlar, ilk başlarda eylemlere pompalı tüfeklerle müdahale eden devlet güçlerinin son dönemde gelişen eylemlere doğrudan kaleşnikoflarla müdahalede bulunduğunu söylüyor. 
 
 
Halk Zekeriya Xeyal'ın öldürülmesinden sonra Pîranşar Kaymakamı'nın yanına bir sürü polis, asker ve devlet memurunu alarak aileyi ziyaret ettiğini ve kendilerinden çocuklarını öldürenlerin eylemciler olduğu yönünde tehdit ettiğini ancak ailenin bunu kabul etmediğini belirtiyor. 
 
Kentten ayrıldıktan sonra 16 Kasım-21 Kasım tarihleri arasında Rojhilat'ın tüm kentlerinde yoğunlaşan eylemler sırasında Pîranşar'da Emir Ferastişad, Karwan Qadirşukrî, Tahir Ezîzî ve Heyder Mehalî isimli yurttaşlar da yaşamını yitirdi. 
 
 
YARIN: Bokan'da 5 günde 11 kişi öldürüldü: Geleceğimiz için geri çekilmeyeceğiz
 
MA / Abdurrahman Gök
 

Diğer başlıklar

09:00 21 AĞUSTOS 2025 GÜNDEMİ
08:27 Kayseri’de kaza: 1 ölü, 13 yaralı
20/08/2025
22:42 İsrail, Siweyda’da Geçiş Hükümeti güçlerini vurdu
22:36 İsrail: Filistin'i işgal planının ilk aşamasına geçildi
21:10 Silivri açıklarında 3.6 büyüklüğünde deprem
21:06 BM önünde 'kuyu tipi' cezaevlerine karşı eylem başlatıldı
20:32 Kazada hayatını kaybeden 21 kişi anıldı
20:27 Kadınlardan Diyanet'e tepki: Bu hutbelere sessiz kalmayacağız
20:10 Wan’da 223 işçi direniyor
20:03 İdlib’in Atma Beldesi’nde patlama
20:00 İran rejimi 5 Kürt yurttaşı daha gözaltına aldı
19:44 DAİŞ’in düğünde katlettikleri anıldı
19:10 Vakıf ve dernekler komisyonda konuştu: Şiddet sonuçları ile yüzleşmeliyiz
18:58 Suruç Aileleri İnisiyatifi'nden 'mücadelemize sahip çıkın' çağrısı
18:27 Arslan, Sofi ve Babur için anma: Anıları yolumuza ışık tutacak
18:22 Şirnex’te petrolün içme suyuna karıştığı köyde kadınlardan yol kapatma eylemi
18:05 Şirnex Ekoloji Platformu’ndan Girênasir’de temizlik ve duyarlılık çağrısı
18:02 İHD’nin komisyondan talepleri: Umut hakkı, özerklik şartı ve TMK’nın kaldırılması
17:50 Wan’da miting çağrısı aralıksız devam ediyor
17:38 DEM Parti'nin Wan miting afişleri kayyım tarafından söktürüldü
16:55 Wan’da intihar girişimi iddiası
16:44 Barış Annelerinden Komisyona: Gerillalar neye dayanarak gelecek?
16:12 Meclis’te dinlenen Barış Annesi Nezahat Teke: Komisyon Öcalan ile görüşmeli
15:53 Cumartesi Anneleri taleplerini sıraladı: Hakikat Komisyonu kurulsun
15:46 3 ilde denize girmek yasaklandı
14:09 Barış Anneleri komisyon toplantısında: Acılarımız ortak
13:41 100 'vergi rekortmeni'nden 79'unun ismi açıklanmadı
13:37 Şerife Muhammedi'nin idam cezasının onanmasına tepki
13:08 Meclis önünde 'Toros' yakan şahıs tutuklandı
12:47 Nibel Genç 31 yıl sonra özgürlüğüne kavuştu
12:46 Tutsak Gökalp: İnsanlık dışı uygulamalarla ölüme sürükleniyoruz
12:19 15 yılda 3 kez devreye giren Hakem Kurulu emekçiden yana olmadı
11:44 Tarımsal girdi fiyatlarında 33,88 artış
11:41 Komisyon Barış Anneleri'ni dinleyecek
11:31 Eş genel başkanlardan Dîlok Katliamı mesajı
11:21 İsrail ve Suriye yetkilileri Paris'te görüştü
11:09 31 yıllık tutsağın tahliyesine 'gerçekleşmemiş eylem' engeli
11:02 Gülistan Kılıç Koçyiğit: Komisyon Öcalan’ın görüş ve düşünceleri dinlemeli
10:26 Anlaşma sağlanmadı: Zam teklifi Hakem Kurulu'na gidiyor
10:00 İsrail Gazze'yi işgal edecek: Yedek askerler orduya çağrıldı
09:33 Komisyon üyesi Fırat: Alevilerin sorunlarına dair adımlar atılmalı
09:13 Fatma Bostan Ünsal: Endişeleri gidermek için yol temizliği gerekir
09:07 Hüda Kaya: Öcalan'ın projesi kurtuluş reçetesi olarak değerlendirilmeli
09:06 Zeydan'dan mitinge çağrı: Özgürlüğün eşiğindeyiz
09:04 İHD’li Saçaklı: ‘Konuşulmaz’ denilen konular konuşulmalı
09:03 Köker: Komisyonun Öcalan ile görüşmesi sürecin ciddiyetini güçlendirir
09:02 Uçak ve kalekolların gölgesinde bêrîvanlık
09:01 1 Eylül'ün startı Riha'dan verilecek
09:00 20 AĞUSTOS 2025 GÜNDEMİ
00:03 DEM Parti'den İYİ Partili Arslan'a yanıt: Amacı toplumu birbirine düşürmek
19/08/2025
23:24 Beyaz Saray: Ukrayna'ya ABD askeri gönderilmeyecek
21:41 ‘Kadın cinayetlerine karşı isyan etmeye devam edeceğiz’
21:36 Şirnex Cezaevi'nde terlik dayatması: Hasta tutsak ameliyat olamıyor
19:40 Wan'da 223 işçi için insan zinciri oluşturuldu
19:17 Gül, 32 yıllık tutsaklıktan sonra Adana'da coşkuyla karşılandı
18:29 Suriye Geçiş Hükümeti cezaevinde 4 Alevi katledildi
18:24 Qileban’da ‘Kadın Kurtuluş İdeolojisi’ atölyesi: Birlik olmalıyız
18:12 Komisyon yarın Barış Anneleri'ni dinleyecek
17:50 Tanrıkulu: Meclis önünde 'Toros' yakma olayı aydınlatılsın
17:33 İYİ Parti Mêrdîn'de 'sürece destek' için toplu istifa etti
17:28 CHP’li Taşkın: Komisyon topyekun demokratikleşme misyonu üstlenmeli
17:11 Suriye için yeni bir toplumsal sözleşme çağrısı
16:59 Kurtulmuş'tan ‘Beyaz Toros’ açıklaması: Türkiye’nin tarihinde kalmalı
16:57 Wan’da miting çalışmaları sürüyor
16:25 Rojbin Çetin’in cezası onandı
15:46 4 yaşındaki çocuğa cinsel saldırı
15:35 Kayyımın işten çıkardığı işçilerden DEM Parti'ye ziyaret
15:34 ESP: İtirafçı beyanıyla partimize operasyon hazırlığı yapılıyor
15:22 Gazetecilerden 'Evrensel' dayanışma
14:59 Arslan, Sofi ve Babur anıldı
14:19 Komisyon dördüncü kez toplandı: 'Toplumsal rıza' vurgusu
13:44 Wan kayyımından TÜGVA’ya 631 bin TL
13:37 X'te sansür sürüyor: ETHA'ya 5'inci erişim engeli
13:33 ‘Toros' yakan şahsın üzerinden Yazıcıoğlu tişörtü çıktı
13:31 Beyoğlu Belediye Başkanı Güney görevden uzaklaştırıldı
13:13 Bazo Yılmaz mezarı başında anıldı
13:01 Gazze'de son 24 saatte 3 kişi açlıktan öldü!
12:59 İHD İzmir Şubesi: Şüpheli mülteci ölümleri münferit değil
12:13 Dêrazor'da son 8 ayda 150 DAİŞ saldırısı
12:09 Süveyda'da köylere saldırı
10:17 Komisyon bugün yakınlarını kaybedenleri dinleyecek
10:12 Meclis önünde 'Toros' markalı aracını yaktı
10:00 Kayalıklardan düştüğü iddia edilen çocuk hayatını kaybetti
09:22 Dr. Darati: Türkiye tarihte ilk defa bir isyanı yenilgiye uğratamadı
09:10 Çerkes akademisyen hakkında tahliye kararı
09:07 Wan sürecin büyük mitingine hazırlanıyor
09:06 Gazeteci Kaya: Türkiye için Suriye’de tek yol Kürt fobisinden kurtulmak
09:04 Mûş Belediyesi'ne 'dengbêj evi' çağrısı
09:03 Îdir Baro Başkanı: Komisyon yasal düzenlemeler yapmalı
09:02 'Komisyon her iki tarafla da görüşmeli'
09:01 Din alimi Deniz: Komisyon çözüm için Öcalan ile görüşmeli
09:00 19 AĞUSTOS 2025 GÜNDEMİ
08:47 İBB soruşturmasında 17 tutuklama
18/08/2025
23:44 Amedspor sahasında 2-2 berabere kaldı
22:55 Elbak'ta ‘Kadın Kurtuluş İdeolojisi’ atölyesi
22:18 Trump, posta ile oy kullanmayı kaldırmayı planlıyor
21:19 Uluslararası Savaş Karşıtı Film Festivali Aralık’ta
19:43 İktidarın kamu emekçilerine son zam teklifi belli oldu
19:38 '223 işçi direnecek, Wan halkı kazanacak'
19:26 Birçok kentte Arslan, Sofî ve Babur anması
18:35 Hamas'tan 'ateşkes' açıklaması
18:26 Siweyda’da ateşkes bir kez daha ihlal edildi
17:50 Wan’da miting çalışmaları tüm ilçelerde aralıksız devam ediyor
17:26 Kamu emekçilerine yeni zam teklifinin saati belli oldu
17:10 44 ülkeden Gazze için dayanışma kampanyası
16:50 Mahalle sakinleri yüksek elektrik faturalarına tepki gösterdi
16:45 TİHV, görüş ve önerilerini komisyona sundu
16:10 ‘Aliboğazı’nda baraj yapımından vazgeçin’
16:03 Kadınlardan Edibe Özel'in taziyesine kitlesel ziyaret
15:52 GADEV kitap fuarı gerçekleştirecek
15:34 Kato Marînos’ta “Kadın Kurtuluş İdeolojisi” atölyesi
14:59 Mûş Belediyesi, Çar Çayı Projesi'ne başladı
14:26 Gülten Akgül 31 yılın ardından tahliye edildi
14:20 Mêrdîn’de Arslan, Sofî ve Babur anıldı
14:16 Evrensel'e silahlı saldırı düzenleyen Biler tutuklandı
14:00 Aydın’da kadın katliamı
13:58 Kamu emekçileri iş bıraktı: Müzakere değil mücadele
12:46 Balıkesir'de 4,2 büyüklüğünde deprem
12:25 Tanrıkulu'dan Meclis'e: Demokratik siyaseti güvence altına alın
12:16 Komisyon yakınlarını kaybedenleri dinleyecek
12:05 Rêya Armûşe’nin ‘Kadın Kent Bostanı’nda hasat zamanı
11:39 Nijerya’da tekne battı: 40’ı aşkın kişi kayıp
11:26 Bolivya'da seçimler ikinci tura kaldı
09:50 Gever'de on binler konserde buluştu
09:15 Dr. Konak: Türkiye'nin 'Turan Hattı' düşü yeni Zengezur Koridoru'nda ütopya kalacak
09:08 Stephen Smellie: Öcalan’ın özgürlüğü süreç için kritik önemde
09:07 Gazeteci Eren: Medyada süreci provoke eden dil değişmeli
09:06 Belediye bütçesinin kullanımına halk karar verecek
09:04 Öcalan'ın mesajını alan Mexmûrlular: Her türlü sorumluluğu almaya hazırız
09:03 Botan’ın ezgileri gençlerle yeniden hayat buluyor
09:02 Üç Kürt aydının sürgünde yaşadıkları tiyatro sahnesine taşınıyor
09:01 Kadınlar öncülük ediyor: 'Öcalan'a özgürlük' talebi evrenselleşti
09:00 18 AĞUSTOS 2025 GÜNDEMİ
08:07 Kuzey Marmara Otoyolu’nda kaza: 3 ölü, 20 yaralı
17/08/2025
23:09 Amed’de balkon çöktü: 5 yaralı
21:56 Îlham Ahmed: Entegrasyon ile tüm halkların birlikte yaşaması mümkün
21:52 Antalya'da erkek şiddeti
21:46 Halep’te canlı bomba saldırısı: Ölü ve yaralılar var
21:18 Semsûr’da kadın ve çocuk buluşmaları
21:10 Rojhilatlı fotoğrafçı Alipoor Amed’de
20:30 Babacan: Öcalan’ın görüşlerinin komisyon tarafından alınabilmesi önemli olacaktır
17:48 Adana’da Nûreddîn Sofî ve Metin Arslan anması
17:37 Filistin ile Dayanışma Platformu: İktidar iki yüzlülük yapıyor
17:10 Mücahit Birinci AKP'den istifa etti
16:41 Cizîr’de ‘Kadın Kurtuluş İdeolojisi’ atölyesi
16:11 ‘Kürt Dirilişi’ belgeselinin 20’nci bölümünün fragmanı yayınlandı
16:07 X’ten Beluc kadınların direnişine sansür
15:56 Askeri birlikte kavga: Astsubay, uzman çavuşu öldürdü
15:45 Kızıl Parti’den süreç açıklaması: Barış mücadelesi devrimci sorumluluk
15:26 Limanlarda çalışan nakliyeciler kontak kapattı