Pîranşar'da öldürülen Zekeriya ve Komar'ın aileleri anlatıyor

img
HABER MERKEZİ - Rojhilat'ın Başur sınırında bulunan ve Jîna Emînî için yapılan eylemlerde öldürülen 16 yaşındaki Zekeriya Xeyal ve Komar Deruftade'nin memleketi Pîranşar'a gidiyorum. Zekeriya ve Komar'ın hikayelerini anlatan aileleri, çocuklarının eylemciler tarafından öldürüldüğü yönünde açıklama yapmaya zorlandıklarını belirtti. 
 
Rojhilat'ın Pîranşar kenti Başur sınırında bulunan yaklaşık 150 bin nüfuslu bir şehir. Başur ve Rojhilat arasındaki Temercin ve Haci Umran sınır kapılarına yaklaşık 10 kilometrelik bir mesafede. Geniş ve verimli bir ovada kurulu bu kent, Jîna Emînî'nin öldürülmesinden sonra başlayan eylemler ve öldürülen çocuklarla, adını daha önce duymamış olanların da öğrendiği bir kent oldu. 
 
Henüz 16 yaşındayken öldürülen Zekeriya Xeyal ve Xeyal'ın 40'ında yeniden başlayan eylemlerde öldürülen 16 yaşındaki Komar Deruftade'yi bu kentte artık tanımayan yok. Zekeriya'yı annesinin mezarı başında yaktığı ağıtla, Komar'ı da hem instagram hesabından yaptığı "yüce dağlar bile yalnızlığının intikamını bizden alıyor" paylaşımından hem de babasının oğlunun mezarı başında hikayesini anlattığı görüntülerden öğrenmiştim. Ve İran'a geçer geçmez çocuklarını yitiren ailelerle görüşmenin yollarını aradım. Bir süre, bir yandan olup biteni anlamaya çalışırken bir yandan da aracılar vasıtasıyla ailelerden gelen haberi beklemeye koyuldum. Pîranşar'dan gelen bir telefonla bu kente doğru yola çıkıyorum. Kente ulaştıktan ve buradaki haber kaynağımla görüştükten sonra Zekeriya Xeyal'ın evine gidiyoruz. Aileye başsağlığı dileğinde bulunduktan sonra bir taraftan anne bir taraftan da baba çocuklarını anlatmaya başlıyor.
 
'ZEKERİYA VURULDUĞUNDA EYLEMLER DURULMUŞTU'
 
Zekeriya 16 yaşındaydı. 7'nci sınıfa kadar okumuş ardından da babasının hastalığı nedeniyle ailesini geçindirmek için çalışmak zorunda kalmıştı. Öğlene kadar kentteki bir fırında, öğleden sonra da gece yarısına kadar bir düğün salonunda garsonluk yapan Zekeriya, ailesinin tek erkek çocuğuydu. Kendisinden büyük bir ablası ve iki kız kardeşi vardı. 21 Eylül günü işten çıkan Zekeriya arkadaşlarıyla birlikte eve gitmeye çalışırken gece saat 23.00 sıralarında Kerî Coh Caddesi'nde Şebina Roj Okulu'nun yakınlarında sırtından tek mermiyle vurularak öldürüldü. Ailesi ve görüştüğümüz yurttaşlar, "Zekeriya vurulduğu saatte herhangi bir eylem yoktu. İnsanlar evlerine çekilmişti" diyor. 
 
'DEVLET TEHDİT ETTİ'
 
Zekeriya Xeyal'ın babası Süleyman Xeyal, oğlunun vurulduğu haberini kardeşinden aldığını söylüyor: "Kardeşim beni aradı ve Zekeriya'nın yaralandığını söyledi. Aslında oğlum olay yerinde şehit düşmüştü. Devlet güçleri Zekeriya'nın cenazesini hiç bekletmeden hemen o gece toprağa vermemizi istedi. İşlemleri tamamladıktan sonra biz de sabah erkenden mezarlığa gittik. Çok erken gitmemize rağmen Zekeriya'nın vurulduğu haberi kısa sürede tüm Pîranşar'a yayılmıştı ve halk akın akın mezarlığa geldi. Duyan herkes o gün bizi yalnız bırakmadı."
 
 
'DOĞAN YEĞENİMİZE JÎNA İSMİNİ KOYDUK'
 
Zekeriya öldürülmeden önce kız kardeşinin bir kız çocuğu dünyaya getirdiğini ve ismini Jîna koyduklarını ifade eden baba, "4 gün sonra Zekeriya'mı benden aldılar. Yaşından çok çok büyüktü benim Zekeriya’m. Birileri hastalandığında, bir yerde bir taziye kurulduğunda, birinin mutlu bir günü olduğunda beni arar bilgilendirirdi. 'Baba onları ziyaret et' derdi. Pîranşar'da Zekeriya’mı sevmeyen tek kişi bulamazsınız. Çok duyarlıydı. Şehit düşmeden birkaç gün önceydi bana 'Baba öyle bir ölüm olsun ki herkes beni yüreğine koyabilsin' demişti. Evet aynen öyle oldu. Oğlum herkesin yüreğine girdi. Sadece Pîranşar'da değil tüm Kürdistan'da halk onu bağrına bastı, onun acısını yüreğinde hissetti. Bu kadar büyük bir acıya karşı bizim de en büyük tesellimiz bu oldu. Oğlumuz Zekeriya kötü bir yolda değil, yüreğinde kendisi için çizdiği bir yolda aramızdan ayrıldı. Onunla gurur duyuyoruz." 
 
'SEVDİĞİ GÖMLEĞİ DOYASIYA GİYEMEDİ'
 
 
Oğlunun vesikalık fotoğraflarını eline alan ve defalarca öpen Zekeriya'nın annesi Amîne Abdullah Nejad Eqdem de, çocuğuna doyamadığını söylüyor. Elindeki üç vesikalık fotoğraftan birisini bana gösteren anne, "Çarşıda desenleri güzel renkli bir kumaş görmüştü ve çok sevmişti. Ben de o kumaştan kendisine bu gömleği diktirmiştim. Bu gömleğini çok seviyordu. Doyasıya giyemeden aldılar benden. 'Yaşamı kendiniz için bu kadar zorlu bir hale getirmeye değmez. Bir parça ekmeğiniz varsa olmayanla paylaşmanız gerekir' derdi. Çok duyarlı, insanlara karşı topluma karşı hassas bir çocuktu."
 
'HALKA YAPILANLARA ÖFKELENİYORDU'
 
Baba Süleyman Xeyal tekrar sözü alıyor ve oğlunu anlatmaya devam ediyor: "Keşke şu an yaşıyor olsaydı da dizlerimin dibinde otursaydı da hiçbir iş yapmasaydı. Öyle bir kişiliği vardı ki oturduğu toplulukta o güzel sohbetiyle, o güzel gülüşüyle hemen dikkatleri üzerine çekiyordu. Dedesine çok benziyordu. Halka yapılanlara öfkeleniyordu. Kanı kaynıyordu. Fırında çalışan bir çocuktu ancak şehit düştükten sonra bu kadar kişinin gelip onu bana anlatmalarına şaşırıyordum. Bu kadar kişiyi ne zaman tanımıştı ki Zekeriya’m. Evet o benim evimde büyüdü eğitimini bu evde aldı, ancak bu uğurda yaşamını yitirdiği için de onunla gurur duyuyoruz. Oğlumun taziyesinden sonra kapı kapı dolaştım 'eğer oğlum size bir fiske vurmuşsa buyur beni dövün, eğer oğlumun size bir borcu varsa evi satıp ödemeye hazırım' dedim. Kapısına gittiğim herkes 'asıl biz Zekeriya'ya borçluyuz' dedi ve ben de o zaman bütün hakları sizlere helal olsun dedim. Tek bir gün bile kalbimi kıracak bir davranışı olmadı. Bazen öyle şeyler söylüyordu ki aklım almıyordu. Birileri hakkında konuştuğumda 'baba boşver birilerinin kalbini kırmaya değmez' derdi. 'Fırından neden ekmek getirmiyorsun diyorsun ya baba, bir gün fırına gelsen insanların ne halde olduğunu görürsün' diyordu. Tabi ne anlatmak istediğini anlamıyordum. Ama ölümünden sonra tanımadığımız bir kadın taziyesine geldi ve 'fırında ekmek olmayınca kendisi için ayırdığı ekmeği bize veriyordu' dediğinde bir kez daha kendisiyle gurur duydum." 
 
 
'KURŞUNU ELLERİMLE ÇIKARDIM'
 
Çocuğunun vücudundaki kurşunu kendi elleriyle çıkardığını ve alnından öptüğünü anlatan baba Süleyman Xeyal: "Kürdistan'da cenazesi dahi bulunmamış, kefenlenmemiş binlerce kişi var. Ben çocuğumu kendi ellerimle yıkadım, vücudundaki mermiyi çıkardım, alnından öptüm, sardım sarmaladım. Tüm haklarım sana helal olsun dedim. Taziyeye gelen herkese bu benim oğlumun taziyesi değil. Bana değil kendinize başsağlığı dileyin dedim. Öyle iyi, temiz, halkı için toprağa düşmüş insanların ardından 'o da gitti El Fatiha' demek yakışmaz." 
 
Eşi Amine gözyaşları içerisinde oğlunu anlatınca baba Süleyman, eşini teselli etmeye çalışıyor: "Amîne biz hiç olmazsa çocuğumuzun mezarının nerede olduğunu biliyoruz. Tutuklu olanlar umarız anne babalarına kavuşma sevincini yaşarlar. Allah şehit düşmüş olanları şehadetleri için affetsin, çocukları dağda olanları ailesiyle buluştursun."  
 
'OĞLUMUN KIRKINDA BENİ DE VURDULAR'
 
 
Zekeriya'nın 40'ncı gün merasiminde Pîranşar halkının anmaya katıldığını ve mezarlıkta büyük bir anmanın gerçekleştiğini hatırlatan baba Süleyman Xeyal, sözlerini şöyle sürdürdü: "O gün insanlar evime başsağlığına gelecekti. Ve evimin önünde kimseler vurulsun istemedim. Çünkü başka kentlerden de çok insan gelmişti. Mezarlıkta, 'ben ve eşimin yüreği yandı, başka bir anne ve babanın yüreğinin yanmasını istemiyorum' dedim. Eşim kardeşlerinin evine gitti, ben de kapıyı kilitledim ve başka bir yere gittim. Ancak Zekeriya'nın ölümünün 43'üncü gününde bu kez Komar'ı öldürdüler. Ve o gün ben de evimin önündeydim, 5 kişinin sokağa girdiğini gördüm ve bana ateş açtılar. Ben de evimin kapısında bacağımdan vuruldum. O gün birçok kişi devlet güçleri tarafından açılan ateşle yaralandı. 12 yaşındaki bir kız çocuğu da parmağından ve karnından yaralanmıştı. Bu çocuk kaleşnikof mermisiyle yaralanmıştı. Kopan parmağını hastanede diktiler ve durumunun iyi olduğunu öğrendim."
 
Zekeriya Xeyal öldürüldükten sonra devlet güçlerinin yaptığı "güçlerimiz tarafından vurulmadı" açıklamasını sorduğum babası, bunu yalanlıyor ve devlet güçlerinin çocuğunu öldürdüğünü, oğlunun 40'ında da evinin kapısında kendisine ateş açıldığını ve bacağından yaraladığını söylüyor. 
 
Baba ve anne son olarak, "Tek bir oğlumuz vardı, onu da bizden aldılar" diyerek katillerden hesap sorulmasını istedi.
 
YAKIN MESAFEDEN VURULAN KOMAR DERUFTADE
 
 
Zekeriya Xeyal'in ailesiyle vedalaştıktan ve kendilerine sabır diledikten sonra Komar Deruftade'nin evinin yolunu tutuyoruz. Komar Deruftade, Zekeriya Xeyal'ın 40'ından sonra başlayan eylemlerde vurulan 9 Day Okulu'nda 11'inci sınıf öğrencisi 16 yaşında bir çocuktu. Hayatını kaybetmeden birkaç saat önce babasından gizlediği sosyal medya hesabı üzerinden "Biz Ortadoğu halkları kimimiz savaşta, kimimiz zindanlarda, kimimiz sokak ortasında öldürülüyoruz. Kimimiz ise denizlerde boğuluyoruz. Yüce dağlar bile yalnızlığının intikamını bizden alıyor. Çünkü bize biçilen rol ölmek” sözlerini paylaşmıştı.
 
Komar, 30 Ekim Pazar günü, Mihemed Hewraz Kavşağı'nda kısa mesafeden pompalı tüfekten açılan ateşle vücuduna isabet eden onlarca saçma ile vuruldu. Pîranşar'daki İmam Humeyni Hastanesi'ne kaldırılan Komar, yaşamını yitirdi. Aile Komar'ı Zewka köyünde toprağa verdi. Devlet güçleri defalarca Komar'ın babasını, oğlunun eylemciler tarafından vurulduğunu açıklamakla tehdit etti. Ama baba tehditlere boyun eğmedi ve oğlunun kimler tarafından vurulduğunu korkusuzca anlatmayı sürdürdü. 
 
 
Baba Hesen Deruftade ve anne Seyid Hecere Bersincî çocuklarının acısını unutamıyor. Ancak hiç bitmeyen taziye nedeniyle bir nebze de olsa teselli bulduklarını belirtiyor. Aileye başsağlığı diledikten sonra baba çocuğunun fotoğraflarını gösteriyor ve Komar'ı ne kadar çok sevdiğini anlatmaya başlıyor. 
 
Baba hem devlete koruculuk eden Kürtlere hem de Kürtlerin katillerine saygı gösterenlere tepki gösteriyor ve ağzından ilk olarak şu cümle dökülüyor: "Doktor Abdurrahman Qasımlo'yu şehid edenler Hewlêr'de kırmızı halıyla karşılandı. Yazık çok yazık."
 
EN BÜYÜK İNTİKAM 
 
Oğlu Komar'ın, gidişiyle dahi kendilerinin önüne bir yol koyduğunu ve onun da direnmek olduğunu vurgulayan baba Hesen Deruftade, "Halkın oğluma sahip çıkması bizleri çok mutlu etti. Bu dünyayı anlayanlar görevlerini de biliyorlar. Evet şehitler aramızdan ayrılıp gidiyor ancak bize de bir yol gösteriyorlar. Başka bir dünyanın mümkün olabileceğini, insanların huzur içinde yaşayabileceğini anlatıyorlar. Evet oğlumun katillerinden intikam alınabilir. Ancak en büyük intikam çocuklarımızın uğruna yaşamını yitirdiği emellerine ulaşmaktır. Burada önemli olan insanın kendisini kaybetmemesidir" dedi. 
 
DEVLET AİLEYİ AÇIKLAMA YAPMAYA ZORLAMIŞ
 
 
Taziye için aileyi ziyaret eden bir yurttaşın, "Çocukları şehit düşmüş kimi aileler gördükleri baskılar sonucu televizyonlara çıkıp çocuklarının herhangi bir hastalık nedeniyle yaşamını yitirdiğini açıklamaya zorlanıyorlar. Buna tanıklık ediyoruz. Ancak siz böyle bir şey yapmadınız. Başınız dik bir şekilde direndiniz" sözlerine baba Hesen Deruftade, şöyle diyor: "Aynı şeyi devlet bizden de istedi. Ancak ne olursa olsun kabul etmeyeceğimizi söyledik. Komar ile başımız dik ve bu halk da başı dik durmamızı sağladı." 
 
'ANNESİ ONU SÜTTEN KESMEYE KIYAMADI'
 
 
Baba, oğlunun 25 Ağustos'ta dünyaya geldiğini ve 1945'te Mahabad'da ilan edilen Kürdistan Cumhuriyeti'ne doğru giderken Ağustos ayında kurulan PDK-İ nedeniyle oğluna Komar ismini koyduğunu hatırlatıyor. Oğlu Komar'ı şöyle anlatmayı sürdürüyor: "Komar çocukluğundan beri çok tatlı bir çocuktu. Doğduğunda o günlere uygun bir isim seçtik. Annesi onu o kadar çok seviyordu ki bir türlü onu sütten kesmeye kıyamıyordu. Komar 7 yıl boyunca annesinin sütünü emdi. Okula yeni başladığında öğlen aralarında gelirdi, annesi onu emzirir yeniden okula gönderirdi. Bazen evde misafir olduğunda utanırdı, annesi de hemen Komar'ı başka bir odaya çağırır ve orada onu emzirirdi. Çok cana yakın bir çocuktu. Şu an burada olsaydı yanınızdan bir saniye bile ayrılmazdı. Çok çabuk kaynaşıyordu insanlarla. Sıkıldığımı gördüğü anda ya bir oyun oynardı benimle ya da hemen sohbete başlardı. O kadar toplumsal bir çocuktu ki ben babası olmama rağmen insanlar onu benim üzerimden değil, beni onunla tanırlardı. Köye gideceğim bir gün kentteki büyük bir sigara satıcısından birkaç karton sigara satın aldım. Cebimde sigaralara yetecek kadar para yoktu. Dükkan sahibiyle tanışıklığımız olmadığı halde sonra ödeyebileceğimi söyledi. Köyden döndükten sonra parasını ödemeye gittiğimde, defterine Komar'ın babası diye not düşmüştü."
 
'HALKLA MÜTHİŞ İLİŞKİLERİ VARDI'
 
Oğluyla bir baba oğuldan ziyade iki arkadaş gibi olduklarını söyleyen Hesen Deruftade,"Toplumla ilişkileri çok güçlüydü. Benim köyde kavgalı olduğum komşularım vardı. Köylerde bilirsiniz bu tür kavgalar ve küslükler olur. Ancak Komar öyle bir ilişki yarattı ki artık o küs olduğum komşularımdan ayrı, kahvaltı yapamaz hale gelmiştim. Aramızda sağlam bir barış yaratmıştı. Bütün köylülerle müthiş ilişkileri vardı. Köylüler onu o kadar çok seviyorlardı ki anlatamam. Yurtsever duyguları taşıyan bir çocuktu. Daha küçükken bile böyleydi. Akşamları yemek yedikten hemen sonra evleri ziyaret ederdi. Ben zaman zaman kendisini uyardığım için sanal medya hesaplarında yaptığı paylaşımları görmeyeyim diye hesaplarını benden gizlerdi. Allah bize çok güzel ve çok iyi bir evlat bağışladı, ancak tekrar bizden aldı. Çok iyi bir çocuktu, eğer yaşasaydı..."
 
'KOMAR KÜRDİSTAN PARÇALARINI BİRLEŞTİRDİ'
 
Eve gittiğimizde Başurê Kurdistan sınırları içindeki Çoman'dan taziye için gelenlerle de tanışıyoruz. Bu durum için baba "Komar bu odada Kürdistan parçalarını da birleştirdi. Hem Başur, hem Bakur hem de Rojhilat'ın bir odada bir araya gelmesini sağladı" diyerek Kürdistan'ın özgürleşeceği günleri umut ettiğini belirtti. 
 
ÇOCUKLARI ÖLDÜRÜLENLER TEHDİT EDİLİYOR
 
Tıpkı Mahabad'da olduğu gibi Pîranşar'da da silahlı devlet güçlerinin yanı sıra korucular da bulunuyor. Halk kentin kaymakamı ve belediye başkanının da korucu olan ailelerden olduğunu, devletin gücünü arkalarına alarak halka zulüm ettiklerini anlatıyor. Pîranşar'da görüştüğümüz yurttaşlar, ilk başlarda eylemlere pompalı tüfeklerle müdahale eden devlet güçlerinin son dönemde gelişen eylemlere doğrudan kaleşnikoflarla müdahalede bulunduğunu söylüyor. 
 
 
Halk Zekeriya Xeyal'ın öldürülmesinden sonra Pîranşar Kaymakamı'nın yanına bir sürü polis, asker ve devlet memurunu alarak aileyi ziyaret ettiğini ve kendilerinden çocuklarını öldürenlerin eylemciler olduğu yönünde tehdit ettiğini ancak ailenin bunu kabul etmediğini belirtiyor. 
 
Kentten ayrıldıktan sonra 16 Kasım-21 Kasım tarihleri arasında Rojhilat'ın tüm kentlerinde yoğunlaşan eylemler sırasında Pîranşar'da Emir Ferastişad, Karwan Qadirşukrî, Tahir Ezîzî ve Heyder Mehalî isimli yurttaşlar da yaşamını yitirdi. 
 
 
YARIN: Bokan'da 5 günde 11 kişi öldürüldü: Geleceğimiz için geri çekilmeyeceğiz
 
MA / Abdurrahman Gök
 

Diğer başlıklar

21:12 Amed'de 1 kişi tutuklandı
21:07 Kobanê direnişinin simgesi Apê Nemir hayatını kaybetti
18:52 Talabani’den Barzani’ye: Êzidîleri ve Kürdistan’ı satıyorsunuz
18:33 Kolik’te gözaltına alınan 4 kişi serbest
18:06 İsrail’in Lübnan saldırısında 18 kişi öldü
17:41 Belediye eşbaşkanlarından Kabaiş’in ailesine ziyaret
17:11 Gazeteci Pınar Gayıp serbest bırakıldı
16:57 İHD’den Destici hakkında suç duyurusu
16:29 ‘Özgürlüğe ses ver’ eylemi: Barış Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüyle sağlanır
16:21 ‘Özgürlük’ mitingine dair açıklama: Muhatap Sayın Öcalan'dır | YENİLENDİ
16:14 KESK miting çalışmalarının startını Wan’da verdi
15:30 Hezro ilçesinde petrol kuyuları için ‘kamulaştırma’
15:24 Genel-İş’ten belediye başkanlarına grev uyarısı
15:05 İlkokulda taciz: Şüpheli serbest, veliler tepkili
15:04 Gözaltına alınan gazeteci Andan ve 14 kişi serbest bırakıldı
14:53 Rize'de yağış heyelana neden oldu
14:48 Yeni Yaşam gazetesine bir haftada ikinci kez toplatma kararı
14:44 Gazeteci Salaz mezarı başında anıldı
14:40 Kadri Bağdu anıldı: Devlet failleri biliyor
14:25 Adalet Bakanı Tunç'tan: Güran cinayetinde iddianame hazırlanmak üzere
13:47 DBP’den miting açıklaması: Halklar çözümün muhataplarına sorumluluk verdi
13:22 Fabrika patlamasında yaralanan işçi yaşamını yitirdi
13:22 Bakanlığa yürümek isteyen Fernas işçilerine polis saldırısı
12:49 ETHA editörü Gayıp gözaltına alındı
12:43 Artvin'de yağış sonrası köy yolları kapandı
12:20 Temelli: Süreç başlayacaksa birinci muhatap İmralı'dır
12:03 İstanbul’da gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
11:59 Esenyurt Devlet Hastanesi'nde yangın
11:44 Basklı siyasetçilerden ‘Öcalan’a özgürlük’ kampanyasına destek
11:12 Fincancı hakkında zorla getirme kararı
10:54 4 gün önce tutuklanan Boğurcu cezaevinde yaşamını yitirdi
10:36 Rojnews ortaya çıkardı: KDP Türkiye için Barzan’a fotokapan yerleştiriyor
09:54 ‘Özgürlük’ mitingine katılanlar: Direnişi bırakmayacağız
09:51 Anayasa Mahkemesi: 'Bijî Serok Apo' ifade özgürlüğü kapsamındadır
09:24 AKP’li Midyat Belediyesi’nde 60 milyon TL’lik vurgun
09:18 Mehmet Öcalan: Mücadeleyi büyüterek sonuç alabiliriz
09:03 'Diyarbakır Zindanı' şarkısı sorusuna Guernicalı yanıt: Siz yaptınız
09:01 ‘Sakıncalı’ denilen mektup 4 buçuk yıl sonra verildi: Değişen bir şey yok
09:00 ‘Sanatta yerelleşme neoliberizme karşı direniş imkanı veriyor’
09:00 14 EKİM 2024 GÜNDEMİ
08:53 Kolik’te ev baskınları: İlçe eşbaşkanı gözaltına alındı
08:24 Gençlerden ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ talebiyle yürüyüş
00:14 Riha Baro başkanı yeniden Öncel oldu
13/10/2024
22:38 Hizbullah’tan İsrail’e saldırı: En az 67 asker yaralandı
21:45 Minbic’in Ewn Dadat köyüne bombardıman
21:00 Rojnews yarın KDP’nin 'ihanet' belgelerini yayınlayacak
20:43 Depremde hasar alan evin balkonu çöktü: 2 ölü
20:35 Dr. Hikmet Kıvılcımlı İzmir’de anıldı
20:34 19 gündür kayıp olan kadının cenazesi bulundu
20:10 Şirnex’te 7 bölge ‘özel güvenlik bölgesi’ ilan edildi
19:59 Şirnex’te şüpheli kadın ölümü
19:08 Êlih, Mêrdîn ve Ankara barolarının yeni başkanları belli oldu
18:54 Kadın gazetecilerin dosyaları infaz kurumuna gönderildi
18:32 DFG ve MKG’den gazetecilerin darp edilmesine tepki
18:17 Amed’in ‘özgürlük’ gününden notlar
17:53 Amed Barosu’nun yeni başkanı Abdulkadir Güleç oldu
17:05 Miting sonrası yürüyüş: Bê Serok jiyan nabe
16:22 Ermeni Hastanesi Vakfı 7 kişiyi işten çıkardı
16:18 Bakırhan Amed'den seslendi: Bu ülke komployla nereye vardı, onu düşünün
16:18 Kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesini istiyor
16:13 DEM Parti eşbaşkanı iş cinayetinde yaşamını yitirdi
16:11 'Özgürlük' yürüyüşü selamlandı: Her yer Amed her yer direniş
15:57 Öcalan'la en son görüşen avukat: İmralı kapılarını açın
15:47 DEM Partili vekiller yolu trafiğe kapattı
15:31 Uçar: Çözümün yolu İmralı'dan geçiyor
15:05 Botanlıların direnişi sonuç verdi: Halk Amed’e doğru yola çıktı
15:04 Amed'de gün boyu 'özgürlük' direnişi
14:32 33 yıllık tutsağın tahliyesinin engellenmesine 'gerçeği yansıtmıyor' yanıtı
14:21 'Özgürlük' mitinginin Riha kolu Amed'e yürüyor
14:15 Gençler Rezan'da 'özgürlük' sloganlarıyla yürüyor
13:46 'Bijî Serok Apo' sloganıyla Amed'e yürüyüş
13:23 Uşak’taki yangın söndürüldü: 20 hektarlık alan yandı
13:17 Özge Polat'ı yaralayan erkek ölü bulundu
13:16 Selçuklular JES'e karşı: 15 Ekim’de toplantı yapılacak
13:10 Amed'in dört bir yanında Abdullah Öcalan'a özgürlük talebi
12:37 Amedliler ‘özgürlük’ için toplanmaya başladı
12:36 Werîşe Muradî süresiz açlık grevine başladı
12:11 'Özgürlük' için yola çıkanlar engel tanımadı: Her yerde direniş
11:26 Baroların genel kurullarında oy verme işlemi başladı
10:36 İşçi servisi devrildi: 2 ölü, 13 yaralı
10:03 Yurttaşlar 'özgürlük' mitingi için yollarda
10:02 Bursa'da 3 kişi öldürülmüş halde bulundu
10:01 Uşak'ta orman yangını
09:50 Bin 93 kişinin Meclis'e girişi yasak
09:12 Bafel Talabani: Bize farz kılınanı değiştireceğiz
09:12 Jin derginin 85’inci sayısı yayında
09:02 Abdullah Öcalan: Sembolik tokalaşma olmaz
09:02 Kadınlar katliamlara öfkeli: Sözün bittiği yerdeyiz
09:01 Faili meçhule bırakılan cinayet
09:00 13 EKİM 2024 GÜNDEMİ
08:26 7 il için sarı kodlu uyarı
07:41 'Özgürlük' mitingi engeli protesto edildi
12/10/2024
23:51 DEM Parti Îdir İl Eşbaşkanı tutuklandı
22:27 TÜGVA eski başkanı 3 çocuğu taciz etti
22:08 12 il için gök gürültülü sağanak uyarısı
19:54 Kadın katliamları protesto edildi: Tayyip istifa, çözüm biziz
19:26 Polis engeline ‘Direne direne kazanacağız’ dediler
19:09 Şirnex Barosu’nun yeni başkanı Abdullah Fındık oldu
18:59 Baro genel kurulunda Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için mücadele çağrısı
18:47 Ankara Barosu Genel Kurulu: Çıkarılmayan ses tecridi yaygınlaştırıyor
18:05 Amed'e gidişleri engellenen yurttaşlar oturma eylemi başlattı
17:42 DEM Parti: Hatimoğulları’na dönük ırkçı ve cinsiyetçi saldırıları kınıyoruz
17:07 BM raporunda İmralı vurgusu: Disiplin cezalarıyla görüşler sınırlandırılamaz
16:46 Botan’da mitinge katılım çağrısı
16:23 Milliyetçi Avukatlar Grubu’ndan saldırı
16:17 Amed Barosu’nda aday sayısı 3’e çıktı
16:17 Aldar Xelil’den Federe Kurdistan seçimleri için açıklama
15:23 Wêranşar'da yerel yönetimlerin engelli politikaları tartışıldı
15:09 Şerife Muhammedi'nin cezası bozuldu
15:07 Bazarcix'ta kadın katliamlarına tepki
15:02 Hasta tutsak Onaran’ın özgürlüğünü istediler
14:35 Erdoğan'dan 'süreç' sorusuna yanıt
14:23 Amed Barosu Genel Kurulu: İmralı’ya yaklaşım Kürt sorununa yaklaşımdır
14:10 4 kentte kayıp eylemi
13:56 Amed'de KHK eylemi 106'ncı haftasında
13:53 Dîlok'ta anne ve 4 çocuğu katledildi
13:20 'Özgürlük' mitingi öncesi engel: Kendi imkanlarıyla yola çıktılar
13:05 Gözaltında katledilen 11 köylü için adalet talebi
12:59 Bakırhan'dan engellilere söz: Wan ve Mêrdîn'de de açılacak
12:35 Yayınevlerinden Gebze’deki hayvan katliamı protestosu
12:19 Almanya Bakanı Roth'dan DEM Parti’ye ziyaret
12:03 TIR şoförlerinden eylem
12:01 İstanbul’da 'özgürlük' mitingi coşkusu
11:43 Baroların genel kurulları başladı: Cezasızlık politikasına tepki
11:01 Tecrit Bülteni: 24 yıl 7 ay 28 gündür tecrit uygulanıyor
10:30 İran'da Kürtçe öğretmene hapis cezası
09:09 DEM Partili vekiller: Özgürlük için İstasyon Meydanı'nda olalım
09:08 Kadınlar Hevrîn Xelef'in mücadelesini sürdürüyor
09:07 Riha'dan 'özgürlük' mitingi çağrısı: En güçlü şekilde katılalım
09:06 Tutsak siyasetçilerin her adımı suç sayıldı
09:05 Ev baskınında darp: Görüntüleri tehditle sildirdiler
09:04 Katliamları protesto eden kadınlara polis şiddeti
09:02 Sağlık hakkı da tutsak!
09:02 DEDAŞ elektrik vermediği köyde 'kaçak' arıyor
09:00 12 EKİM 2024 GÜNDEMİ
08:40 Meteoroloji’den şiddetli yağış uyarısı
11/10/2024
22:34 Amed’de trafik kazası: 3 ölü 2 yaralı
21:56 Açık Radyo’nun karasal yayını iptal edildi
21:44 Gebze'deki hayvan katliamı protesto edildi
21:39 Öğrencilerden yürüyüş: Katledilen kadınlar isyanımızdır
21:30 Psikolog Sağlam: Birinci önceliğimiz çocuğu dinlemek olmalı
21:09 Doktor Hikmet Kıvılcımlı için İzmir'de anma
21:03 KESK'li kadınlar, katliamlara karşı yürüdü
20:05 'MESEM programı iptal edilsin'
19:43 Fernas işçileri AKP’li Güler ile görüştü
19:33 Kız Çocukları Günü: Toplumsal cinsiyet eşitliği esas alınmalı
19:24 İstanbul’daki miting görüşmelerinde tecride karşı ortak mücadele vurgusu
19:16 Gözaltına alınan 77 yaşındaki kadın serbest bırakıldı
18:27 Riha'da Gezi Davası açıklaması: Biz kazanacağız
18:22 Kamu görevlilerin yargılandığı Hrant Dink davası görüldü