Pîranşar'da öldürülen Zekeriya ve Komar'ın aileleri anlatıyor

img
HABER MERKEZİ - Rojhilat'ın Başur sınırında bulunan ve Jîna Emînî için yapılan eylemlerde öldürülen 16 yaşındaki Zekeriya Xeyal ve Komar Deruftade'nin memleketi Pîranşar'a gidiyorum. Zekeriya ve Komar'ın hikayelerini anlatan aileleri, çocuklarının eylemciler tarafından öldürüldüğü yönünde açıklama yapmaya zorlandıklarını belirtti. 
 
Rojhilat'ın Pîranşar kenti Başur sınırında bulunan yaklaşık 150 bin nüfuslu bir şehir. Başur ve Rojhilat arasındaki Temercin ve Haci Umran sınır kapılarına yaklaşık 10 kilometrelik bir mesafede. Geniş ve verimli bir ovada kurulu bu kent, Jîna Emînî'nin öldürülmesinden sonra başlayan eylemler ve öldürülen çocuklarla, adını daha önce duymamış olanların da öğrendiği bir kent oldu. 
 
Henüz 16 yaşındayken öldürülen Zekeriya Xeyal ve Xeyal'ın 40'ında yeniden başlayan eylemlerde öldürülen 16 yaşındaki Komar Deruftade'yi bu kentte artık tanımayan yok. Zekeriya'yı annesinin mezarı başında yaktığı ağıtla, Komar'ı da hem instagram hesabından yaptığı "yüce dağlar bile yalnızlığının intikamını bizden alıyor" paylaşımından hem de babasının oğlunun mezarı başında hikayesini anlattığı görüntülerden öğrenmiştim. Ve İran'a geçer geçmez çocuklarını yitiren ailelerle görüşmenin yollarını aradım. Bir süre, bir yandan olup biteni anlamaya çalışırken bir yandan da aracılar vasıtasıyla ailelerden gelen haberi beklemeye koyuldum. Pîranşar'dan gelen bir telefonla bu kente doğru yola çıkıyorum. Kente ulaştıktan ve buradaki haber kaynağımla görüştükten sonra Zekeriya Xeyal'ın evine gidiyoruz. Aileye başsağlığı dileğinde bulunduktan sonra bir taraftan anne bir taraftan da baba çocuklarını anlatmaya başlıyor.
 
'ZEKERİYA VURULDUĞUNDA EYLEMLER DURULMUŞTU'
 
Zekeriya 16 yaşındaydı. 7'nci sınıfa kadar okumuş ardından da babasının hastalığı nedeniyle ailesini geçindirmek için çalışmak zorunda kalmıştı. Öğlene kadar kentteki bir fırında, öğleden sonra da gece yarısına kadar bir düğün salonunda garsonluk yapan Zekeriya, ailesinin tek erkek çocuğuydu. Kendisinden büyük bir ablası ve iki kız kardeşi vardı. 21 Eylül günü işten çıkan Zekeriya arkadaşlarıyla birlikte eve gitmeye çalışırken gece saat 23.00 sıralarında Kerî Coh Caddesi'nde Şebina Roj Okulu'nun yakınlarında sırtından tek mermiyle vurularak öldürüldü. Ailesi ve görüştüğümüz yurttaşlar, "Zekeriya vurulduğu saatte herhangi bir eylem yoktu. İnsanlar evlerine çekilmişti" diyor. 
 
'DEVLET TEHDİT ETTİ'
 
Zekeriya Xeyal'ın babası Süleyman Xeyal, oğlunun vurulduğu haberini kardeşinden aldığını söylüyor: "Kardeşim beni aradı ve Zekeriya'nın yaralandığını söyledi. Aslında oğlum olay yerinde şehit düşmüştü. Devlet güçleri Zekeriya'nın cenazesini hiç bekletmeden hemen o gece toprağa vermemizi istedi. İşlemleri tamamladıktan sonra biz de sabah erkenden mezarlığa gittik. Çok erken gitmemize rağmen Zekeriya'nın vurulduğu haberi kısa sürede tüm Pîranşar'a yayılmıştı ve halk akın akın mezarlığa geldi. Duyan herkes o gün bizi yalnız bırakmadı."
 
 
'DOĞAN YEĞENİMİZE JÎNA İSMİNİ KOYDUK'
 
Zekeriya öldürülmeden önce kız kardeşinin bir kız çocuğu dünyaya getirdiğini ve ismini Jîna koyduklarını ifade eden baba, "4 gün sonra Zekeriya'mı benden aldılar. Yaşından çok çok büyüktü benim Zekeriya’m. Birileri hastalandığında, bir yerde bir taziye kurulduğunda, birinin mutlu bir günü olduğunda beni arar bilgilendirirdi. 'Baba onları ziyaret et' derdi. Pîranşar'da Zekeriya’mı sevmeyen tek kişi bulamazsınız. Çok duyarlıydı. Şehit düşmeden birkaç gün önceydi bana 'Baba öyle bir ölüm olsun ki herkes beni yüreğine koyabilsin' demişti. Evet aynen öyle oldu. Oğlum herkesin yüreğine girdi. Sadece Pîranşar'da değil tüm Kürdistan'da halk onu bağrına bastı, onun acısını yüreğinde hissetti. Bu kadar büyük bir acıya karşı bizim de en büyük tesellimiz bu oldu. Oğlumuz Zekeriya kötü bir yolda değil, yüreğinde kendisi için çizdiği bir yolda aramızdan ayrıldı. Onunla gurur duyuyoruz." 
 
'SEVDİĞİ GÖMLEĞİ DOYASIYA GİYEMEDİ'
 
 
Oğlunun vesikalık fotoğraflarını eline alan ve defalarca öpen Zekeriya'nın annesi Amîne Abdullah Nejad Eqdem de, çocuğuna doyamadığını söylüyor. Elindeki üç vesikalık fotoğraftan birisini bana gösteren anne, "Çarşıda desenleri güzel renkli bir kumaş görmüştü ve çok sevmişti. Ben de o kumaştan kendisine bu gömleği diktirmiştim. Bu gömleğini çok seviyordu. Doyasıya giyemeden aldılar benden. 'Yaşamı kendiniz için bu kadar zorlu bir hale getirmeye değmez. Bir parça ekmeğiniz varsa olmayanla paylaşmanız gerekir' derdi. Çok duyarlı, insanlara karşı topluma karşı hassas bir çocuktu."
 
'HALKA YAPILANLARA ÖFKELENİYORDU'
 
Baba Süleyman Xeyal tekrar sözü alıyor ve oğlunu anlatmaya devam ediyor: "Keşke şu an yaşıyor olsaydı da dizlerimin dibinde otursaydı da hiçbir iş yapmasaydı. Öyle bir kişiliği vardı ki oturduğu toplulukta o güzel sohbetiyle, o güzel gülüşüyle hemen dikkatleri üzerine çekiyordu. Dedesine çok benziyordu. Halka yapılanlara öfkeleniyordu. Kanı kaynıyordu. Fırında çalışan bir çocuktu ancak şehit düştükten sonra bu kadar kişinin gelip onu bana anlatmalarına şaşırıyordum. Bu kadar kişiyi ne zaman tanımıştı ki Zekeriya’m. Evet o benim evimde büyüdü eğitimini bu evde aldı, ancak bu uğurda yaşamını yitirdiği için de onunla gurur duyuyoruz. Oğlumun taziyesinden sonra kapı kapı dolaştım 'eğer oğlum size bir fiske vurmuşsa buyur beni dövün, eğer oğlumun size bir borcu varsa evi satıp ödemeye hazırım' dedim. Kapısına gittiğim herkes 'asıl biz Zekeriya'ya borçluyuz' dedi ve ben de o zaman bütün hakları sizlere helal olsun dedim. Tek bir gün bile kalbimi kıracak bir davranışı olmadı. Bazen öyle şeyler söylüyordu ki aklım almıyordu. Birileri hakkında konuştuğumda 'baba boşver birilerinin kalbini kırmaya değmez' derdi. 'Fırından neden ekmek getirmiyorsun diyorsun ya baba, bir gün fırına gelsen insanların ne halde olduğunu görürsün' diyordu. Tabi ne anlatmak istediğini anlamıyordum. Ama ölümünden sonra tanımadığımız bir kadın taziyesine geldi ve 'fırında ekmek olmayınca kendisi için ayırdığı ekmeği bize veriyordu' dediğinde bir kez daha kendisiyle gurur duydum." 
 
 
'KURŞUNU ELLERİMLE ÇIKARDIM'
 
Çocuğunun vücudundaki kurşunu kendi elleriyle çıkardığını ve alnından öptüğünü anlatan baba Süleyman Xeyal: "Kürdistan'da cenazesi dahi bulunmamış, kefenlenmemiş binlerce kişi var. Ben çocuğumu kendi ellerimle yıkadım, vücudundaki mermiyi çıkardım, alnından öptüm, sardım sarmaladım. Tüm haklarım sana helal olsun dedim. Taziyeye gelen herkese bu benim oğlumun taziyesi değil. Bana değil kendinize başsağlığı dileyin dedim. Öyle iyi, temiz, halkı için toprağa düşmüş insanların ardından 'o da gitti El Fatiha' demek yakışmaz." 
 
Eşi Amine gözyaşları içerisinde oğlunu anlatınca baba Süleyman, eşini teselli etmeye çalışıyor: "Amîne biz hiç olmazsa çocuğumuzun mezarının nerede olduğunu biliyoruz. Tutuklu olanlar umarız anne babalarına kavuşma sevincini yaşarlar. Allah şehit düşmüş olanları şehadetleri için affetsin, çocukları dağda olanları ailesiyle buluştursun."  
 
'OĞLUMUN KIRKINDA BENİ DE VURDULAR'
 
 
Zekeriya'nın 40'ncı gün merasiminde Pîranşar halkının anmaya katıldığını ve mezarlıkta büyük bir anmanın gerçekleştiğini hatırlatan baba Süleyman Xeyal, sözlerini şöyle sürdürdü: "O gün insanlar evime başsağlığına gelecekti. Ve evimin önünde kimseler vurulsun istemedim. Çünkü başka kentlerden de çok insan gelmişti. Mezarlıkta, 'ben ve eşimin yüreği yandı, başka bir anne ve babanın yüreğinin yanmasını istemiyorum' dedim. Eşim kardeşlerinin evine gitti, ben de kapıyı kilitledim ve başka bir yere gittim. Ancak Zekeriya'nın ölümünün 43'üncü gününde bu kez Komar'ı öldürdüler. Ve o gün ben de evimin önündeydim, 5 kişinin sokağa girdiğini gördüm ve bana ateş açtılar. Ben de evimin kapısında bacağımdan vuruldum. O gün birçok kişi devlet güçleri tarafından açılan ateşle yaralandı. 12 yaşındaki bir kız çocuğu da parmağından ve karnından yaralanmıştı. Bu çocuk kaleşnikof mermisiyle yaralanmıştı. Kopan parmağını hastanede diktiler ve durumunun iyi olduğunu öğrendim."
 
Zekeriya Xeyal öldürüldükten sonra devlet güçlerinin yaptığı "güçlerimiz tarafından vurulmadı" açıklamasını sorduğum babası, bunu yalanlıyor ve devlet güçlerinin çocuğunu öldürdüğünü, oğlunun 40'ında da evinin kapısında kendisine ateş açıldığını ve bacağından yaraladığını söylüyor. 
 
Baba ve anne son olarak, "Tek bir oğlumuz vardı, onu da bizden aldılar" diyerek katillerden hesap sorulmasını istedi.
 
YAKIN MESAFEDEN VURULAN KOMAR DERUFTADE
 
 
Zekeriya Xeyal'in ailesiyle vedalaştıktan ve kendilerine sabır diledikten sonra Komar Deruftade'nin evinin yolunu tutuyoruz. Komar Deruftade, Zekeriya Xeyal'ın 40'ından sonra başlayan eylemlerde vurulan 9 Day Okulu'nda 11'inci sınıf öğrencisi 16 yaşında bir çocuktu. Hayatını kaybetmeden birkaç saat önce babasından gizlediği sosyal medya hesabı üzerinden "Biz Ortadoğu halkları kimimiz savaşta, kimimiz zindanlarda, kimimiz sokak ortasında öldürülüyoruz. Kimimiz ise denizlerde boğuluyoruz. Yüce dağlar bile yalnızlığının intikamını bizden alıyor. Çünkü bize biçilen rol ölmek” sözlerini paylaşmıştı.
 
Komar, 30 Ekim Pazar günü, Mihemed Hewraz Kavşağı'nda kısa mesafeden pompalı tüfekten açılan ateşle vücuduna isabet eden onlarca saçma ile vuruldu. Pîranşar'daki İmam Humeyni Hastanesi'ne kaldırılan Komar, yaşamını yitirdi. Aile Komar'ı Zewka köyünde toprağa verdi. Devlet güçleri defalarca Komar'ın babasını, oğlunun eylemciler tarafından vurulduğunu açıklamakla tehdit etti. Ama baba tehditlere boyun eğmedi ve oğlunun kimler tarafından vurulduğunu korkusuzca anlatmayı sürdürdü. 
 
 
Baba Hesen Deruftade ve anne Seyid Hecere Bersincî çocuklarının acısını unutamıyor. Ancak hiç bitmeyen taziye nedeniyle bir nebze de olsa teselli bulduklarını belirtiyor. Aileye başsağlığı diledikten sonra baba çocuğunun fotoğraflarını gösteriyor ve Komar'ı ne kadar çok sevdiğini anlatmaya başlıyor. 
 
Baba hem devlete koruculuk eden Kürtlere hem de Kürtlerin katillerine saygı gösterenlere tepki gösteriyor ve ağzından ilk olarak şu cümle dökülüyor: "Doktor Abdurrahman Qasımlo'yu şehid edenler Hewlêr'de kırmızı halıyla karşılandı. Yazık çok yazık."
 
EN BÜYÜK İNTİKAM 
 
Oğlu Komar'ın, gidişiyle dahi kendilerinin önüne bir yol koyduğunu ve onun da direnmek olduğunu vurgulayan baba Hesen Deruftade, "Halkın oğluma sahip çıkması bizleri çok mutlu etti. Bu dünyayı anlayanlar görevlerini de biliyorlar. Evet şehitler aramızdan ayrılıp gidiyor ancak bize de bir yol gösteriyorlar. Başka bir dünyanın mümkün olabileceğini, insanların huzur içinde yaşayabileceğini anlatıyorlar. Evet oğlumun katillerinden intikam alınabilir. Ancak en büyük intikam çocuklarımızın uğruna yaşamını yitirdiği emellerine ulaşmaktır. Burada önemli olan insanın kendisini kaybetmemesidir" dedi. 
 
DEVLET AİLEYİ AÇIKLAMA YAPMAYA ZORLAMIŞ
 
 
Taziye için aileyi ziyaret eden bir yurttaşın, "Çocukları şehit düşmüş kimi aileler gördükleri baskılar sonucu televizyonlara çıkıp çocuklarının herhangi bir hastalık nedeniyle yaşamını yitirdiğini açıklamaya zorlanıyorlar. Buna tanıklık ediyoruz. Ancak siz böyle bir şey yapmadınız. Başınız dik bir şekilde direndiniz" sözlerine baba Hesen Deruftade, şöyle diyor: "Aynı şeyi devlet bizden de istedi. Ancak ne olursa olsun kabul etmeyeceğimizi söyledik. Komar ile başımız dik ve bu halk da başı dik durmamızı sağladı." 
 
'ANNESİ ONU SÜTTEN KESMEYE KIYAMADI'
 
 
Baba, oğlunun 25 Ağustos'ta dünyaya geldiğini ve 1945'te Mahabad'da ilan edilen Kürdistan Cumhuriyeti'ne doğru giderken Ağustos ayında kurulan PDK-İ nedeniyle oğluna Komar ismini koyduğunu hatırlatıyor. Oğlu Komar'ı şöyle anlatmayı sürdürüyor: "Komar çocukluğundan beri çok tatlı bir çocuktu. Doğduğunda o günlere uygun bir isim seçtik. Annesi onu o kadar çok seviyordu ki bir türlü onu sütten kesmeye kıyamıyordu. Komar 7 yıl boyunca annesinin sütünü emdi. Okula yeni başladığında öğlen aralarında gelirdi, annesi onu emzirir yeniden okula gönderirdi. Bazen evde misafir olduğunda utanırdı, annesi de hemen Komar'ı başka bir odaya çağırır ve orada onu emzirirdi. Çok cana yakın bir çocuktu. Şu an burada olsaydı yanınızdan bir saniye bile ayrılmazdı. Çok çabuk kaynaşıyordu insanlarla. Sıkıldığımı gördüğü anda ya bir oyun oynardı benimle ya da hemen sohbete başlardı. O kadar toplumsal bir çocuktu ki ben babası olmama rağmen insanlar onu benim üzerimden değil, beni onunla tanırlardı. Köye gideceğim bir gün kentteki büyük bir sigara satıcısından birkaç karton sigara satın aldım. Cebimde sigaralara yetecek kadar para yoktu. Dükkan sahibiyle tanışıklığımız olmadığı halde sonra ödeyebileceğimi söyledi. Köyden döndükten sonra parasını ödemeye gittiğimde, defterine Komar'ın babası diye not düşmüştü."
 
'HALKLA MÜTHİŞ İLİŞKİLERİ VARDI'
 
Oğluyla bir baba oğuldan ziyade iki arkadaş gibi olduklarını söyleyen Hesen Deruftade,"Toplumla ilişkileri çok güçlüydü. Benim köyde kavgalı olduğum komşularım vardı. Köylerde bilirsiniz bu tür kavgalar ve küslükler olur. Ancak Komar öyle bir ilişki yarattı ki artık o küs olduğum komşularımdan ayrı, kahvaltı yapamaz hale gelmiştim. Aramızda sağlam bir barış yaratmıştı. Bütün köylülerle müthiş ilişkileri vardı. Köylüler onu o kadar çok seviyorlardı ki anlatamam. Yurtsever duyguları taşıyan bir çocuktu. Daha küçükken bile böyleydi. Akşamları yemek yedikten hemen sonra evleri ziyaret ederdi. Ben zaman zaman kendisini uyardığım için sanal medya hesaplarında yaptığı paylaşımları görmeyeyim diye hesaplarını benden gizlerdi. Allah bize çok güzel ve çok iyi bir evlat bağışladı, ancak tekrar bizden aldı. Çok iyi bir çocuktu, eğer yaşasaydı..."
 
'KOMAR KÜRDİSTAN PARÇALARINI BİRLEŞTİRDİ'
 
Eve gittiğimizde Başurê Kurdistan sınırları içindeki Çoman'dan taziye için gelenlerle de tanışıyoruz. Bu durum için baba "Komar bu odada Kürdistan parçalarını da birleştirdi. Hem Başur, hem Bakur hem de Rojhilat'ın bir odada bir araya gelmesini sağladı" diyerek Kürdistan'ın özgürleşeceği günleri umut ettiğini belirtti. 
 
ÇOCUKLARI ÖLDÜRÜLENLER TEHDİT EDİLİYOR
 
Tıpkı Mahabad'da olduğu gibi Pîranşar'da da silahlı devlet güçlerinin yanı sıra korucular da bulunuyor. Halk kentin kaymakamı ve belediye başkanının da korucu olan ailelerden olduğunu, devletin gücünü arkalarına alarak halka zulüm ettiklerini anlatıyor. Pîranşar'da görüştüğümüz yurttaşlar, ilk başlarda eylemlere pompalı tüfeklerle müdahale eden devlet güçlerinin son dönemde gelişen eylemlere doğrudan kaleşnikoflarla müdahalede bulunduğunu söylüyor. 
 
 
Halk Zekeriya Xeyal'ın öldürülmesinden sonra Pîranşar Kaymakamı'nın yanına bir sürü polis, asker ve devlet memurunu alarak aileyi ziyaret ettiğini ve kendilerinden çocuklarını öldürenlerin eylemciler olduğu yönünde tehdit ettiğini ancak ailenin bunu kabul etmediğini belirtiyor. 
 
Kentten ayrıldıktan sonra 16 Kasım-21 Kasım tarihleri arasında Rojhilat'ın tüm kentlerinde yoğunlaşan eylemler sırasında Pîranşar'da Emir Ferastişad, Karwan Qadirşukrî, Tahir Ezîzî ve Heyder Mehalî isimli yurttaşlar da yaşamını yitirdi. 
 
 
YARIN: Bokan'da 5 günde 11 kişi öldürüldü: Geleceğimiz için geri çekilmeyeceğiz
 
MA / Abdurrahman Gök
 

Diğer başlıklar

09:13 EMEP Genel Başkanı Aslan: Sosyalistler çözüm için çaba göstermeli
09:10 Fırat Epözdemir hangi gerekçelerle tutuklandı?
09:08 Yoksulluk derinleşiyor: Çocuğunu okuldan aldı
09:07 Îdir'de kayısı budama masrafı 3 yılda 15 kat arttı
09:06 IHR Direktörü: İran'da her gün 6 kişi idam ediliyor
09:04 Tişrîn'de sağlıkçılar hedefte: Savaş suçudur
09:00 27 OCAK 2025 GÜNDEMİ
26/01/2025
23:58 Yangın faciası soruşturmasında tutuklu sayısı 18'e çıktı
23:02 Özerk Yönetim: Saldırılara karşı acil harekete geçin
22:55 Şirnex’te 11 bölgeye giriş-çıkışlar yasaklandı
22:23 Suudi Arabistan ile İtalya arasında 'Stratejik Ortaklık Konseyi' anlaşması
21:42 Ateşkese rağmen İsrail'in Lübnan'daki saldırıları sürüyor
20:40 MİT Başkanı Kalın ikinci kez Şam’a gitti
20:34 Fransa, Almanya ve Avusturya’da Tişrîn anması
19:54 Konya'da çöken binadan kurtarılan yaralılar taburcu edildi
18:51 Uzun Yürüyüş 6'ncı gününde Mantes-la-Jolie’de
18:41 Türkiye Eyn Îsa’yı bombaladı: 6 aylık bebek katledildi
18:03 Tişrîn’de halk bir kez daha hedef alındı: 14 yaralı
17:51 Nijerya'da saldırı: 27 asker öldü
17:35 Adalet Kaya: Rojava'yı savunmak hepimizin görevi
16:52 Tişrin’de Kobanê kutlaması
16:41 Kobanê'de 10'uncu yıl kutlaması
16:19 ‘Sınırsız Savunmalar’ kitabı için imza etkinliği
16:01 İnsan Hakları Akademisi güz dönemi derslerini tamamladı
15:56 ÖHD kongresinde saldırılara tepki
15:39 Fidan ve Hüseyin arasında 'güvenlik' toplantısı
15:35 'Ülkenin düşmanı rant için kayyım atayanlardır'
15:28 Zaxo’da bir ev bombalandı
15:12 Yangın faciasında 5 şüpheli adliyeye sevk edildi
14:54 Tutuklamalara tepki: Ezilenlerin sesi boğulmak isteniyor
14:44 Hesekê’de DAİŞ saldırısı
14:38 Türkiye’den peşmerge aracına saldırı
14:25 Bereket Kar son yolculuğuna uğurlandı
14:08 DBP'den 'Kobanê' açıklaması
13:49 Eowyn Fırtınası nedeniyle yüzbinlerce ev elektriksiz
13:40 HDK’den Epözdemir’in tutuklanmasına tepki
13:30 İran Dışişleri Bakanından Kabil'e ziyaret
13:20 Savaş uçakları Sirrîn’i bombalıyor
13:13 ‘Kobanê’ye saldıran DAİŞ’in akıbetini yaşar’
13:09 Amed’ten seslendiler: Gazze'de suç olanı Tişrîn'de nasıl meşru görüyorsunuz?
12:59 Tişrîn Barajı’ndaki nöbet 16’ncı gününde
12:20 Bayındır’dan AKP’ye: Çözüm Rojava'nın statüsünün tanınmasından geçer
11:57 Özerk Yönetim: Kobanê’de yeşeren direniş ruhu Tişrin’de sürüyor
11:18 419 örgüt ve partiden deklarasyon: Rojava’ya statü, halklara özgürlük
10:54 DEM Parti: Kobanê zaferi kutlu olsun
10:50 Amed’de ev baskını
10:05 Kırşehir S Tipi'nde kötü muameleye karşı açlık grevi
09:15 Jin dergi 'Direniş, Kimlik ve Yeniden Doğuş' kapağıyla yayında
09:11 KNK: 10 yıl önce olduğu gibi Rojava’yı savunalım
09:04 YPJ'li Sarya Efrîn: Türkiye’nin hayalleri direnişe çarptı
09:03 Trump’ın gelişi Ortadoğu’daki gelişmeleri nasıl etkiler?
09:03 134 günlük direnişin her gününe bir hikaye: Bulut Yağmuru
09:02 ‘Şiddet değil mücadele mekanizmaları sorun ediliyor’
09:02 Ayşe Efendi: Tişrîn Barajı’nda Kobanê direnişi tekrarlanıyor
09:01 78 yaşındaki hasta tutsağa kelepçeli muayene dayatması
09:00 Hayati tehlikesi bulunan tutsak tahliye edilmiyor
09:00 26 OCAK 2025 GÜNDEMİ
08:43 Meteoroloji'den yağış uyarısı
08:29 'Rojava'nın Geleceği' panelinin sonuç bildirgesi açıklandı
07:36 Grand Kartal Otel yangınında tutuklu sayısı 15'e çıktı
07:31 Tişrîn’deki saldırıda 21 kişi yaralandı
25/01/2025
22:32 Uzun Yürüyüş 5. gününde Fransa'nın Rouen kentinde
22:18 DAİŞ’liler Kobanê eylemine saldırdı: 1 kişi yaralandı
21:59 ‘Suriye’de yaşananlar insansızlaştırma politikası’
21:34 Kuzey ve Doğu Suriye’ye statü için hashtag kampanyası
21:23 Konya’da çöken binanın enkazında 2 kişi yaşamını yitirdi
20:38 Sansüre karşı Özgür Basın ile dayanışma kampanyası
20:32 Meslektaşlarından Epözdemir’in tutuklanmasına tepki
20:21 Siyasetçi Abbas Kaya tahliye edildi
19:33 Yangın faciasıyla ilgili 11 kişi daha gözaltına alındı
19:30 Amed’de Raylı Sistem Daire Başkanlığı kurulacak
19:00 Avukat Fırat Epözdemir tutuklandı
18:51 DEM Parti Kadın Meclisi’nden ‘Özel savaş politikaları’ paneli
18:31 Adana’da gözaltı ve tutuklama protestosu
18:15 Türkiye'nin saldırılarına tepki: Rojava’nın ışığında onurlu barışı inşa edeceğiz
17:58 Siyasetçi-yazar Bereket Kar memleketi Antakya’ya uğurlandı
17:32 İsrail 200 tutuklu Filistinliyi serbest bıraktı
17:16 Tişrîn’de SİHA saldırısı
17:01 ‘Barış İçin 1 Milyon İmza’ kampanyasının Mersin ayağı başlatıldı
16:58 Amed'te 'Sînebîr Film Günleri' başladı
16:30 Kadınlardan ‘Görüyorum Yanındayım’ kampanyasına çağrı
16:14 İHD'den Dêrsim’de yaşanan hak ihlalleri raporu
16:01 İstanbul Barosu yöneticisi Epözdemir hakkında tutuklama talebi
15:53 Tişrîn’de saldırılar da direniş de sürüyor
15:39 Kuzey ve Doğu Suriye’ye İtalya ve Fransa’dan ziyaret
14:52 Hakan Fidan yarın Bağdat’a gidecek
14:51 Hasta tutsaklar için 3 kentte eylem
14:33 Tanış ve Deniz anıldı: Fail Levent Ersöz’dür
14:24 Deniz, Tanış ve Doğan’ın akıbeti soruldu
14:22 KESK Amed Şubeler Platformu eylemi 119’uncu haftasında
14:08 İran’da bir kolber ağır yaralandı
13:45 Mazlum Abdi: Bu süreçte Kürtlerin birliği önemli
13:38 Hamas, 4 İsrailli rehineyi daha Kızılhaç'a teslim etti
13:24 İrade gaspına karşı nöbet: Kürt sorunu çözülmeden barış olmaz
12:46 Cumartesi Anneleri: Tanış ve Deniz’i aramaktan vazgeçmeyeceğiz
12:45 Konya’da çöken binanın enkazında 1 kişi yaşamını yitirdi
12:37 ‘Rojava’ya statü halklara özgürlük’ deklarasyonu yarın açıklanacak
12:04 82 yaşındaki hasta tutsak Hanife Arslan tahliye oldu
12:01 CHP Gezi soruşturması için heyet görevlendirdi
11:59 Yangın faciasında tutuklu sayısı 9'a yükseldi
10:52 İdama karşı çıkan Jîna Emînî’nin babası hakkında gözaltı kararı
10:22 İHD Şube Başkanı: Zırhlı araçlar silah gibi kullanılıyor
09:50 Ankara’daki yurttaşlara mikrofon uzattık: Çıkış yolu çözümden geçiyor
09:31 Kobanê’den Tişrîn’e: 2014’te kaybettiler, bugün de kaybedecekler
09:26 Esengül Demir: Kürtsüz çözüm mümkün değil
Murat Kalmaz: Barış için iktidar pratik adımlar atmalı
09:11 Abdullah Öcalan'ın eski avukatı: Bu şans kaçırılmamalı
09:08 Kartalkaya’ya giden ÇHD heyeti: Savcılara ulaşamadık
09:07 Ekolojik kırım koçerliği de bitirme noktasına getirdi
09:07 Rojin Kabaiş'in cenazesini bulan Ankay: Kesinlikle şüpheli ölüm
09:05 Çözüm hangisinde: İmralı'nın 7 maddesinde mi, MGK'nin 7 maddesinde mi?
09:04 Îdir Belediyesi'nden kadın odaklı çalışmalar
09:02 Tedaviye ağız içi arama dayatması engeli
09:02 Tişrîn'de 5 ambulans hedef alındı, 3 sağlıkçı katledildi
09:00 Ekolojist Sezgin: Madenler sağlık sorunları yaratıyor
09:00 25 OCAK 2025 GÜNDEMİ
24/01/2025
23:44 ESP Eş Genel Başkanı Çepni: Biz kazanacağız
22:15 ESP ve SKM’li 34 kişi tutuklandı
22:02 Kayyım 18 işçiyi daha işten çıkardı
21:30 Ayşe Barım ve oyunculara ‘Gezi’ soruşturması
21:23 Siyasetçi-yazar Bereket Kar hayatını kaybetti
21:05 Konya'da 3 katlı bina çöktü
20:50 ESP’ye gözaltılar protesto edildi
20:47 Rojin Kabaiş için X’te ‘#119gunoldu’ kampanyası
20:40 Uluslararası Basın Enstitüsü Özgür Basın’a yer verdi
20:34 Hunergeha Welat’tan Tişrîn’de katledilenler için şarkı
20:06 Grand Kartal Otel sahibi tutuklandı
19:20 Kartalkaya yangını: 8 kişi hakkında tutuklama talebi
19:11 Erdoğan’a ‘evim yok’ diyen depremzede kadın korumalarca uzaklaştırıldı
19:05 Gazeteci Eylem Babayiğit tutuklandı: Özgür Basın susturulamaz
18:59 Kuzey ve Doğu Suriye’nin birçok bölgesine saldırı
18:39 Bolu’da yangın sorumluları yürüyüşle protesto edildi
18:32 DTSO 2020-2024 yıllarına ait şirket verilerini açıkladı
18:11 İşte Abdullah Öcalan ile yapılan ikinci görüşmenin detayları
18:07 Gözaltına alındığı iddia edilen Kuytul: Algı operasyonu, evimdeyim
18:01 Sultanbeyli’de bir atölyede yangın
17:32 İran’da idama karşı çıkan 3 kişi gözaltına alındı
17:24 Mersin’de iş cinayeti
17:18 Tişrîn’e saldırılar protesto edildi: Bir an önce dursun
17:11 DEM Parti: Epözdemir’in gözaltına alınması savunmaya gözdağıdır
17:08 AP Türkiye Raportörü’nden Gergerlioğlu paylaşımı
17:02 Gazeteci Reyhan Hacıoğlu: Özgür basın her koşulda yazmaya devam ediyor
16:58 Yangın çıkan otelin sahibi adliyeye sevk edildi
16:44 Gazeteci Eylem Babayiğit'e tutuklama istemi
16:38 AİHM Erdoğan'a hakaretten ceza verilen TRT kameramanını haklı buldu
16:31 Nisêbîn’de binler yürüdü: İmralı’da ortaya çıkan umuda sahip çıkacağız
15:44 Furkan Vakfı üyeleri gözaltına alındı
15:22 '78 kişinin öldüğü yangın kader değil, katliamdır'
15:21 Tehlike Altındaki Avukatlar Günü: Baskıları sonlandırın
15:13 Tahir Elçi Davası'ndaki beraat kararı AYM'ye taşındı
15:08 Tişrîn’de nöbet 17’nci gününde