Pîranşar'da öldürülen Zekeriya ve Komar'ın aileleri anlatıyor

img
HABER MERKEZİ - Rojhilat'ın Başur sınırında bulunan ve Jîna Emînî için yapılan eylemlerde öldürülen 16 yaşındaki Zekeriya Xeyal ve Komar Deruftade'nin memleketi Pîranşar'a gidiyorum. Zekeriya ve Komar'ın hikayelerini anlatan aileleri, çocuklarının eylemciler tarafından öldürüldüğü yönünde açıklama yapmaya zorlandıklarını belirtti. 
 
Rojhilat'ın Pîranşar kenti Başur sınırında bulunan yaklaşık 150 bin nüfuslu bir şehir. Başur ve Rojhilat arasındaki Temercin ve Haci Umran sınır kapılarına yaklaşık 10 kilometrelik bir mesafede. Geniş ve verimli bir ovada kurulu bu kent, Jîna Emînî'nin öldürülmesinden sonra başlayan eylemler ve öldürülen çocuklarla, adını daha önce duymamış olanların da öğrendiği bir kent oldu. 
 
Henüz 16 yaşındayken öldürülen Zekeriya Xeyal ve Xeyal'ın 40'ında yeniden başlayan eylemlerde öldürülen 16 yaşındaki Komar Deruftade'yi bu kentte artık tanımayan yok. Zekeriya'yı annesinin mezarı başında yaktığı ağıtla, Komar'ı da hem instagram hesabından yaptığı "yüce dağlar bile yalnızlığının intikamını bizden alıyor" paylaşımından hem de babasının oğlunun mezarı başında hikayesini anlattığı görüntülerden öğrenmiştim. Ve İran'a geçer geçmez çocuklarını yitiren ailelerle görüşmenin yollarını aradım. Bir süre, bir yandan olup biteni anlamaya çalışırken bir yandan da aracılar vasıtasıyla ailelerden gelen haberi beklemeye koyuldum. Pîranşar'dan gelen bir telefonla bu kente doğru yola çıkıyorum. Kente ulaştıktan ve buradaki haber kaynağımla görüştükten sonra Zekeriya Xeyal'ın evine gidiyoruz. Aileye başsağlığı dileğinde bulunduktan sonra bir taraftan anne bir taraftan da baba çocuklarını anlatmaya başlıyor.
 
'ZEKERİYA VURULDUĞUNDA EYLEMLER DURULMUŞTU'
 
Zekeriya 16 yaşındaydı. 7'nci sınıfa kadar okumuş ardından da babasının hastalığı nedeniyle ailesini geçindirmek için çalışmak zorunda kalmıştı. Öğlene kadar kentteki bir fırında, öğleden sonra da gece yarısına kadar bir düğün salonunda garsonluk yapan Zekeriya, ailesinin tek erkek çocuğuydu. Kendisinden büyük bir ablası ve iki kız kardeşi vardı. 21 Eylül günü işten çıkan Zekeriya arkadaşlarıyla birlikte eve gitmeye çalışırken gece saat 23.00 sıralarında Kerî Coh Caddesi'nde Şebina Roj Okulu'nun yakınlarında sırtından tek mermiyle vurularak öldürüldü. Ailesi ve görüştüğümüz yurttaşlar, "Zekeriya vurulduğu saatte herhangi bir eylem yoktu. İnsanlar evlerine çekilmişti" diyor. 
 
'DEVLET TEHDİT ETTİ'
 
Zekeriya Xeyal'ın babası Süleyman Xeyal, oğlunun vurulduğu haberini kardeşinden aldığını söylüyor: "Kardeşim beni aradı ve Zekeriya'nın yaralandığını söyledi. Aslında oğlum olay yerinde şehit düşmüştü. Devlet güçleri Zekeriya'nın cenazesini hiç bekletmeden hemen o gece toprağa vermemizi istedi. İşlemleri tamamladıktan sonra biz de sabah erkenden mezarlığa gittik. Çok erken gitmemize rağmen Zekeriya'nın vurulduğu haberi kısa sürede tüm Pîranşar'a yayılmıştı ve halk akın akın mezarlığa geldi. Duyan herkes o gün bizi yalnız bırakmadı."
 
 
'DOĞAN YEĞENİMİZE JÎNA İSMİNİ KOYDUK'
 
Zekeriya öldürülmeden önce kız kardeşinin bir kız çocuğu dünyaya getirdiğini ve ismini Jîna koyduklarını ifade eden baba, "4 gün sonra Zekeriya'mı benden aldılar. Yaşından çok çok büyüktü benim Zekeriya’m. Birileri hastalandığında, bir yerde bir taziye kurulduğunda, birinin mutlu bir günü olduğunda beni arar bilgilendirirdi. 'Baba onları ziyaret et' derdi. Pîranşar'da Zekeriya’mı sevmeyen tek kişi bulamazsınız. Çok duyarlıydı. Şehit düşmeden birkaç gün önceydi bana 'Baba öyle bir ölüm olsun ki herkes beni yüreğine koyabilsin' demişti. Evet aynen öyle oldu. Oğlum herkesin yüreğine girdi. Sadece Pîranşar'da değil tüm Kürdistan'da halk onu bağrına bastı, onun acısını yüreğinde hissetti. Bu kadar büyük bir acıya karşı bizim de en büyük tesellimiz bu oldu. Oğlumuz Zekeriya kötü bir yolda değil, yüreğinde kendisi için çizdiği bir yolda aramızdan ayrıldı. Onunla gurur duyuyoruz." 
 
'SEVDİĞİ GÖMLEĞİ DOYASIYA GİYEMEDİ'
 
 
Oğlunun vesikalık fotoğraflarını eline alan ve defalarca öpen Zekeriya'nın annesi Amîne Abdullah Nejad Eqdem de, çocuğuna doyamadığını söylüyor. Elindeki üç vesikalık fotoğraftan birisini bana gösteren anne, "Çarşıda desenleri güzel renkli bir kumaş görmüştü ve çok sevmişti. Ben de o kumaştan kendisine bu gömleği diktirmiştim. Bu gömleğini çok seviyordu. Doyasıya giyemeden aldılar benden. 'Yaşamı kendiniz için bu kadar zorlu bir hale getirmeye değmez. Bir parça ekmeğiniz varsa olmayanla paylaşmanız gerekir' derdi. Çok duyarlı, insanlara karşı topluma karşı hassas bir çocuktu."
 
'HALKA YAPILANLARA ÖFKELENİYORDU'
 
Baba Süleyman Xeyal tekrar sözü alıyor ve oğlunu anlatmaya devam ediyor: "Keşke şu an yaşıyor olsaydı da dizlerimin dibinde otursaydı da hiçbir iş yapmasaydı. Öyle bir kişiliği vardı ki oturduğu toplulukta o güzel sohbetiyle, o güzel gülüşüyle hemen dikkatleri üzerine çekiyordu. Dedesine çok benziyordu. Halka yapılanlara öfkeleniyordu. Kanı kaynıyordu. Fırında çalışan bir çocuktu ancak şehit düştükten sonra bu kadar kişinin gelip onu bana anlatmalarına şaşırıyordum. Bu kadar kişiyi ne zaman tanımıştı ki Zekeriya’m. Evet o benim evimde büyüdü eğitimini bu evde aldı, ancak bu uğurda yaşamını yitirdiği için de onunla gurur duyuyoruz. Oğlumun taziyesinden sonra kapı kapı dolaştım 'eğer oğlum size bir fiske vurmuşsa buyur beni dövün, eğer oğlumun size bir borcu varsa evi satıp ödemeye hazırım' dedim. Kapısına gittiğim herkes 'asıl biz Zekeriya'ya borçluyuz' dedi ve ben de o zaman bütün hakları sizlere helal olsun dedim. Tek bir gün bile kalbimi kıracak bir davranışı olmadı. Bazen öyle şeyler söylüyordu ki aklım almıyordu. Birileri hakkında konuştuğumda 'baba boşver birilerinin kalbini kırmaya değmez' derdi. 'Fırından neden ekmek getirmiyorsun diyorsun ya baba, bir gün fırına gelsen insanların ne halde olduğunu görürsün' diyordu. Tabi ne anlatmak istediğini anlamıyordum. Ama ölümünden sonra tanımadığımız bir kadın taziyesine geldi ve 'fırında ekmek olmayınca kendisi için ayırdığı ekmeği bize veriyordu' dediğinde bir kez daha kendisiyle gurur duydum." 
 
 
'KURŞUNU ELLERİMLE ÇIKARDIM'
 
Çocuğunun vücudundaki kurşunu kendi elleriyle çıkardığını ve alnından öptüğünü anlatan baba Süleyman Xeyal: "Kürdistan'da cenazesi dahi bulunmamış, kefenlenmemiş binlerce kişi var. Ben çocuğumu kendi ellerimle yıkadım, vücudundaki mermiyi çıkardım, alnından öptüm, sardım sarmaladım. Tüm haklarım sana helal olsun dedim. Taziyeye gelen herkese bu benim oğlumun taziyesi değil. Bana değil kendinize başsağlığı dileyin dedim. Öyle iyi, temiz, halkı için toprağa düşmüş insanların ardından 'o da gitti El Fatiha' demek yakışmaz." 
 
Eşi Amine gözyaşları içerisinde oğlunu anlatınca baba Süleyman, eşini teselli etmeye çalışıyor: "Amîne biz hiç olmazsa çocuğumuzun mezarının nerede olduğunu biliyoruz. Tutuklu olanlar umarız anne babalarına kavuşma sevincini yaşarlar. Allah şehit düşmüş olanları şehadetleri için affetsin, çocukları dağda olanları ailesiyle buluştursun."  
 
'OĞLUMUN KIRKINDA BENİ DE VURDULAR'
 
 
Zekeriya'nın 40'ncı gün merasiminde Pîranşar halkının anmaya katıldığını ve mezarlıkta büyük bir anmanın gerçekleştiğini hatırlatan baba Süleyman Xeyal, sözlerini şöyle sürdürdü: "O gün insanlar evime başsağlığına gelecekti. Ve evimin önünde kimseler vurulsun istemedim. Çünkü başka kentlerden de çok insan gelmişti. Mezarlıkta, 'ben ve eşimin yüreği yandı, başka bir anne ve babanın yüreğinin yanmasını istemiyorum' dedim. Eşim kardeşlerinin evine gitti, ben de kapıyı kilitledim ve başka bir yere gittim. Ancak Zekeriya'nın ölümünün 43'üncü gününde bu kez Komar'ı öldürdüler. Ve o gün ben de evimin önündeydim, 5 kişinin sokağa girdiğini gördüm ve bana ateş açtılar. Ben de evimin kapısında bacağımdan vuruldum. O gün birçok kişi devlet güçleri tarafından açılan ateşle yaralandı. 12 yaşındaki bir kız çocuğu da parmağından ve karnından yaralanmıştı. Bu çocuk kaleşnikof mermisiyle yaralanmıştı. Kopan parmağını hastanede diktiler ve durumunun iyi olduğunu öğrendim."
 
Zekeriya Xeyal öldürüldükten sonra devlet güçlerinin yaptığı "güçlerimiz tarafından vurulmadı" açıklamasını sorduğum babası, bunu yalanlıyor ve devlet güçlerinin çocuğunu öldürdüğünü, oğlunun 40'ında da evinin kapısında kendisine ateş açıldığını ve bacağından yaraladığını söylüyor. 
 
Baba ve anne son olarak, "Tek bir oğlumuz vardı, onu da bizden aldılar" diyerek katillerden hesap sorulmasını istedi.
 
YAKIN MESAFEDEN VURULAN KOMAR DERUFTADE
 
 
Zekeriya Xeyal'in ailesiyle vedalaştıktan ve kendilerine sabır diledikten sonra Komar Deruftade'nin evinin yolunu tutuyoruz. Komar Deruftade, Zekeriya Xeyal'ın 40'ından sonra başlayan eylemlerde vurulan 9 Day Okulu'nda 11'inci sınıf öğrencisi 16 yaşında bir çocuktu. Hayatını kaybetmeden birkaç saat önce babasından gizlediği sosyal medya hesabı üzerinden "Biz Ortadoğu halkları kimimiz savaşta, kimimiz zindanlarda, kimimiz sokak ortasında öldürülüyoruz. Kimimiz ise denizlerde boğuluyoruz. Yüce dağlar bile yalnızlığının intikamını bizden alıyor. Çünkü bize biçilen rol ölmek” sözlerini paylaşmıştı.
 
Komar, 30 Ekim Pazar günü, Mihemed Hewraz Kavşağı'nda kısa mesafeden pompalı tüfekten açılan ateşle vücuduna isabet eden onlarca saçma ile vuruldu. Pîranşar'daki İmam Humeyni Hastanesi'ne kaldırılan Komar, yaşamını yitirdi. Aile Komar'ı Zewka köyünde toprağa verdi. Devlet güçleri defalarca Komar'ın babasını, oğlunun eylemciler tarafından vurulduğunu açıklamakla tehdit etti. Ama baba tehditlere boyun eğmedi ve oğlunun kimler tarafından vurulduğunu korkusuzca anlatmayı sürdürdü. 
 
 
Baba Hesen Deruftade ve anne Seyid Hecere Bersincî çocuklarının acısını unutamıyor. Ancak hiç bitmeyen taziye nedeniyle bir nebze de olsa teselli bulduklarını belirtiyor. Aileye başsağlığı diledikten sonra baba çocuğunun fotoğraflarını gösteriyor ve Komar'ı ne kadar çok sevdiğini anlatmaya başlıyor. 
 
Baba hem devlete koruculuk eden Kürtlere hem de Kürtlerin katillerine saygı gösterenlere tepki gösteriyor ve ağzından ilk olarak şu cümle dökülüyor: "Doktor Abdurrahman Qasımlo'yu şehid edenler Hewlêr'de kırmızı halıyla karşılandı. Yazık çok yazık."
 
EN BÜYÜK İNTİKAM 
 
Oğlu Komar'ın, gidişiyle dahi kendilerinin önüne bir yol koyduğunu ve onun da direnmek olduğunu vurgulayan baba Hesen Deruftade, "Halkın oğluma sahip çıkması bizleri çok mutlu etti. Bu dünyayı anlayanlar görevlerini de biliyorlar. Evet şehitler aramızdan ayrılıp gidiyor ancak bize de bir yol gösteriyorlar. Başka bir dünyanın mümkün olabileceğini, insanların huzur içinde yaşayabileceğini anlatıyorlar. Evet oğlumun katillerinden intikam alınabilir. Ancak en büyük intikam çocuklarımızın uğruna yaşamını yitirdiği emellerine ulaşmaktır. Burada önemli olan insanın kendisini kaybetmemesidir" dedi. 
 
DEVLET AİLEYİ AÇIKLAMA YAPMAYA ZORLAMIŞ
 
 
Taziye için aileyi ziyaret eden bir yurttaşın, "Çocukları şehit düşmüş kimi aileler gördükleri baskılar sonucu televizyonlara çıkıp çocuklarının herhangi bir hastalık nedeniyle yaşamını yitirdiğini açıklamaya zorlanıyorlar. Buna tanıklık ediyoruz. Ancak siz böyle bir şey yapmadınız. Başınız dik bir şekilde direndiniz" sözlerine baba Hesen Deruftade, şöyle diyor: "Aynı şeyi devlet bizden de istedi. Ancak ne olursa olsun kabul etmeyeceğimizi söyledik. Komar ile başımız dik ve bu halk da başı dik durmamızı sağladı." 
 
'ANNESİ ONU SÜTTEN KESMEYE KIYAMADI'
 
 
Baba, oğlunun 25 Ağustos'ta dünyaya geldiğini ve 1945'te Mahabad'da ilan edilen Kürdistan Cumhuriyeti'ne doğru giderken Ağustos ayında kurulan PDK-İ nedeniyle oğluna Komar ismini koyduğunu hatırlatıyor. Oğlu Komar'ı şöyle anlatmayı sürdürüyor: "Komar çocukluğundan beri çok tatlı bir çocuktu. Doğduğunda o günlere uygun bir isim seçtik. Annesi onu o kadar çok seviyordu ki bir türlü onu sütten kesmeye kıyamıyordu. Komar 7 yıl boyunca annesinin sütünü emdi. Okula yeni başladığında öğlen aralarında gelirdi, annesi onu emzirir yeniden okula gönderirdi. Bazen evde misafir olduğunda utanırdı, annesi de hemen Komar'ı başka bir odaya çağırır ve orada onu emzirirdi. Çok cana yakın bir çocuktu. Şu an burada olsaydı yanınızdan bir saniye bile ayrılmazdı. Çok çabuk kaynaşıyordu insanlarla. Sıkıldığımı gördüğü anda ya bir oyun oynardı benimle ya da hemen sohbete başlardı. O kadar toplumsal bir çocuktu ki ben babası olmama rağmen insanlar onu benim üzerimden değil, beni onunla tanırlardı. Köye gideceğim bir gün kentteki büyük bir sigara satıcısından birkaç karton sigara satın aldım. Cebimde sigaralara yetecek kadar para yoktu. Dükkan sahibiyle tanışıklığımız olmadığı halde sonra ödeyebileceğimi söyledi. Köyden döndükten sonra parasını ödemeye gittiğimde, defterine Komar'ın babası diye not düşmüştü."
 
'HALKLA MÜTHİŞ İLİŞKİLERİ VARDI'
 
Oğluyla bir baba oğuldan ziyade iki arkadaş gibi olduklarını söyleyen Hesen Deruftade,"Toplumla ilişkileri çok güçlüydü. Benim köyde kavgalı olduğum komşularım vardı. Köylerde bilirsiniz bu tür kavgalar ve küslükler olur. Ancak Komar öyle bir ilişki yarattı ki artık o küs olduğum komşularımdan ayrı, kahvaltı yapamaz hale gelmiştim. Aramızda sağlam bir barış yaratmıştı. Bütün köylülerle müthiş ilişkileri vardı. Köylüler onu o kadar çok seviyorlardı ki anlatamam. Yurtsever duyguları taşıyan bir çocuktu. Daha küçükken bile böyleydi. Akşamları yemek yedikten hemen sonra evleri ziyaret ederdi. Ben zaman zaman kendisini uyardığım için sanal medya hesaplarında yaptığı paylaşımları görmeyeyim diye hesaplarını benden gizlerdi. Allah bize çok güzel ve çok iyi bir evlat bağışladı, ancak tekrar bizden aldı. Çok iyi bir çocuktu, eğer yaşasaydı..."
 
'KOMAR KÜRDİSTAN PARÇALARINI BİRLEŞTİRDİ'
 
Eve gittiğimizde Başurê Kurdistan sınırları içindeki Çoman'dan taziye için gelenlerle de tanışıyoruz. Bu durum için baba "Komar bu odada Kürdistan parçalarını da birleştirdi. Hem Başur, hem Bakur hem de Rojhilat'ın bir odada bir araya gelmesini sağladı" diyerek Kürdistan'ın özgürleşeceği günleri umut ettiğini belirtti. 
 
ÇOCUKLARI ÖLDÜRÜLENLER TEHDİT EDİLİYOR
 
Tıpkı Mahabad'da olduğu gibi Pîranşar'da da silahlı devlet güçlerinin yanı sıra korucular da bulunuyor. Halk kentin kaymakamı ve belediye başkanının da korucu olan ailelerden olduğunu, devletin gücünü arkalarına alarak halka zulüm ettiklerini anlatıyor. Pîranşar'da görüştüğümüz yurttaşlar, ilk başlarda eylemlere pompalı tüfeklerle müdahale eden devlet güçlerinin son dönemde gelişen eylemlere doğrudan kaleşnikoflarla müdahalede bulunduğunu söylüyor. 
 
 
Halk Zekeriya Xeyal'ın öldürülmesinden sonra Pîranşar Kaymakamı'nın yanına bir sürü polis, asker ve devlet memurunu alarak aileyi ziyaret ettiğini ve kendilerinden çocuklarını öldürenlerin eylemciler olduğu yönünde tehdit ettiğini ancak ailenin bunu kabul etmediğini belirtiyor. 
 
Kentten ayrıldıktan sonra 16 Kasım-21 Kasım tarihleri arasında Rojhilat'ın tüm kentlerinde yoğunlaşan eylemler sırasında Pîranşar'da Emir Ferastişad, Karwan Qadirşukrî, Tahir Ezîzî ve Heyder Mehalî isimli yurttaşlar da yaşamını yitirdi. 
 
 
YARIN: Bokan'da 5 günde 11 kişi öldürüldü: Geleceğimiz için geri çekilmeyeceğiz
 
MA / Abdurrahman Gök
 

Diğer başlıklar

10/09/2025
23:26 39 Filistinli katledildi
23:01 Zelenski: Avrupa üzerinde etkili bir hava kalkanı oluşturmalıyız
21:08 Çiğdem Doğu: Önder Apo baş müzakerecidir, eşit koşullarda olması gerekir
19:53 CHP, 14 Eylül'de Ankara'da miting düzenleyecek
19:48 Kayyımın işten çıkardığı işçiler: Dönene kadar alanlarda olacağız
19:17 Qoser’de anadil yürüyüşüne valilik yasağı
18:56 Tecavüz faili vali korumasına tutuklama da yok ihraç da!
18:18 Çelik'e 32 yılın ardından kitlesel karşılama
18:12 30 yıl sonra tahliye edilen Siraç: Mücadeleye devam edeceğiz
18:08 İsrail, Yemen'e saldırdı: 9 ölü
18:00 YJA Starlı üç kadın anıldı: Onların çizgisi yol gösteriyor
17:18 ESP Eş Genel Başkanı Deniz Aktaş hakkında tahliye ve ev hapsi
16:33 Türkiye Komünistlerinin Platformu ilan edildi
15:59 'Sahte diploma çetesi' davasının ilk duruşması 12 Eylül'de
15:44 DEM Parti Eş Genel Başkanları, Özel'i ziyaret edecek
15:43 TJA’dan Emine Erciyes için anma
14:38 İstanbul Barosu davası ertelendi, tüm talepler reddedildi
14:35 Suriye’deki 'Öcalan ile görüşmek istiyorum' kampanyası tamamlandı
14:28 Reqa’da ‘güvenlik’ operasyonu başlatıldı
14:19 'Abdullah Öcalan'a özgürlük' yürüyüşü başladı
14:16 32 yıl sonra tahliye edildi
14:00 Kürtçe şarkı yazımına ceza AYM'den döndü
13:57 İktidara 'kuyu tipi' çağrısı: Tutsakların yaşamı kritik eşikte, talepler karşılanmalı
13:36 Ayşe Gökkan için uluslararası çağrı
13:29 İskoçyalı Sendikalar Konseyi’den AK’ye ‘umut hakkı’ mektubu
13:13 Ursula von der Leyen’den İsrail'le ticareti askıya almayı önerisi
12:23 AK’ye ‘umut hakkı’ mektubu: Kararlı adımlar atılmalı
12:15 CHP kurultayı davasında 'görevsizlik' başvurusuna ret
12:08 Zırhlı araçla katledilen Can davasında mütalaa kararı
11:57 Fransa'da Macron'a karşı 'her şeyi durdurma' eylemleri başladı
11:56 İSİG Ağustos raporu: En az 194 iş cinayeti
10:50 Nepal'de protestolar sürüyor, ordu başkent sokaklarında
10:45 Beykoz Belediyesi'nde 2 istifa daha
10:17 Gazze’de 24 saatte 83 kişi katledildi
10:15 Besta'ya yürüyen ekolojistler: Örgütlü bir mücadeleyle kazanabiliriz
09:56 Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne operasyon: 17 gözaltı
09:55 Polonya, hava sahasına giren Rus İHA'larını düşürdü
09:53 Besta'dan notlar: 35 yıllık özlem ve öfkeyle nöbet
09:25 Besta’da nöbet sona erdi: Doğa özgür olana kadar direniş sürecek
09:11 Wan'da eğitim yılı bin 900 öğretmen açığıyla başladı
09:09 ARÎ-DER'den başvuru çağrısı: Gelin Kürtçemizi birlikte geliştirelim
09:08 Tuğçe Tatari: Ötekileştiren dile karşı barış dilini ve gazeteciliğini inşa etmeliyiz
09:04 Ombudsmanlık ret ettiği talebi bakanlığa tavsiye etti
09:04 Hukukçu Kanar: Gerekçe kalmadı, 'umut hakkı' için adım atılmalı
09:02 Nazmi Gür: Kardeşleşmek kardeşlik hukukuyla mümkündür
09:00 Gilî Dağ'a yıl içinde 30 bin kişi tırmandı
09:00 10 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
08:23 Korucuların kestiği ağaçları yerlerine yuvarladılar
07:50 Besta’da doğa talanına karşı gece boyunca direniş
09/09/2025
22:28 Norveç’te iki Kürt vekil yeniden mecliste
21:38 Macron, Sébastien Lecornu'yu Fransa'nın yeni başbakanı olarak atadı
20:49 Kudüs saldırısını Kassam Tugayları üstlendi
20:43 Besta’da özgürlük kürsüsü: Bu toprakların sahibi bizleriz
19:50 İzmir'de kayyım protestosu
19:03 Kayyımın işten çıkardığı işçiler 41 gündür direnişte
18:33 Wan’da anadilde eğitim talepli çalışma
17:46 DEDAŞ, çiftçinin trafosuna el koydu
17:43 İstanbul Barosu davası yarın devam edecek
17:36 Besta’da nöbet başladı
17:33 Çocuk kaçırma girişimi ve kadına yönelik tacizin yaşandığı mahallede yürüyüş
17:01 İsrail, Doha'da Hamas liderlerini hedef aldı
16:50 Ayşe İnceyol davasında tanıklar dinlendi
16:44 İran’da 8 günde 92 kişi idam edildi
15:54 İstanbul, Adana ve Hatay’da ev baskınları: 6 gözaltı
15:53 Kırşehir’de saat başı koğuşlara baskın
15:52 İmralı Heyeti'nde hangi partilerden temsilciler olacak?
15:26 Yılmaz Güney'in ölümünün üzerinden 41 yıl geçti
15:23 Tülay Hatimoğulları: Her yerde doğamız için direnmeye devam edeceğiz
15:19 Nepal Başbakanı Sharma Oli istifa etti
14:47 Özel: Asla teslim olmayacağız
14:20 13 sendika ve örgütten 'umut hakkı' çağrısı
13:51 HDP'ye saldırı davası: 'Silahlı tehdit' suçundan beraat
13:45 Şirnex’te doğa talanına karşı eylem: Barışı Cudi, Gabar ve Besta’da başlatın
13:36 EUTCC'den Bakanlar Komitesi'ne 'umut hakkı' için harekete geçme çağrısı
13:19 Ege Bölgesi'nde kadınlara yönelik en az 233 ihlal
13:15 30 yılın ardından tahliye edildi
13:11 Gabar’da bir kişi ölü bulundu
12:16 Sinema dünyasından İsrailli kurumlara boykot
12:04 Emniyete 30 kişilik liste veren Tekin Sarıyer’de
11:36 DEM Parti heyeti İmralı'ya gidecek
11:34 CHP önünde kayyım tepkisi: Kabul etmiyoruz
11:32 Prof. Wallis: Öcalan anti-kapitalist hareketler için ilham verici
11:28 Tekin’den il binası açıklaması: Sarıyer’e gideceğim
11:23 Özel'den 'Öcalan' sorusuna yanıt: Komisyon tartışır
11:07 DEM Parti Sözcüsü: Öcalan 'komisyona aktaracağım önemli şeyler var' dedi
11:03 Nepal’de yasak ve yolsuzluklara karşı protesto sürüyor
10:42 İstanbul Barosu davası bugün: Yöneticiler 1 saat kapıda bekletildi
10:41 Yerlerine kayyım atanan meclis üyelerinden ikinci toplantı
10:23 İsrail’den Gazze'ye yeni saldırı tehdidi
09:58 Gabar’da ağaç kesimi sürüyor
09:53 Mexmûr’da ambargo: İşçiler 15 gündür gözaltında
09:47 Okulların açılmasıyla İstanbul'da trafik arttı
09:41 Gürsel Tekin'den 'mal varlığı' açıklaması
09:36 Amed'de yandaşa özel ihale
09:13 Cezaevi idaresi bir buçuk yıldır kitapta Abdullah Öcalan'a atıf arıyor
09:10 İpekyüz: RTÜK barış odaklı bir yayıncılığı teşvik etmeli
09:07 5 kez tahliyesi ertelendi, 33 yıl tutsak kaldı: 'Nasıl başaracağız'a odaklanmalıyız
09:02 Komisyon meslek odaları, sendika ve sivil toplum örgütlerini dinleyecek
09:00 Barış tartışılırken Mûş'ta cezaevi yapılacak
09:00 09 EYLÜL 2025 GÜNDEMİ
07:31 Yurt dışı çıkış harcına zam
08/09/2025
23:59 CHP'ye kayyım protestolarında 24 sanal medya kullanıcısına soruşturma
23:30 Polis, Gazeteci Fatoş Erdoğan'ı plastik mermiyle yaraladı
22:54 Hezex’te yangın söndürüldü
22:36 SOHR: İsrail, Suriye'ye 95 kez saldırdı
20:42 Fransa’da hükümet bir kez daha düştü
20:29 Erdoğan CHP'yi hedef aldı
20:17 Kayyımın işten çıkardığı işçilerin çocukları da eylemde
20:10 Devrimci Parti: 'Kuyu tipi' hapishanelerine karşı birleşelim
19:40 CHP'ye atanan kayyım protesto edildi: Darbeye hayır
19:32 Çatışmalarda yaşamını yitirenler için Amed ve Wan'da anma
19:12 Şirnex, Besta yürüyüşüne hazır
19:10 DEM Parti heyetinden CHP'ye dayanışma ziyareti
18:15 Bugün milyonlarca çocuk anadilinde okula başlayamadı: İnsanlık suçudur
17:47 CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda 10 gözaltı
16:57 CHP İstanbul il binasını kapatma kararı aldı
15:58 Mahkemeden ‘av ihalesi’ için yürütmeyi durdurma kararı
15:48 Akademisyen Gülsunar ile Ebru Uzun Oruç gözaltına alındı
15:42 Nisêbîn’de Demir ve Tutal için taziye ziyareti
15:29 CHP ablukasında son durum: Abluka da direnme de sürüyor
15:01 KNK'den AK'ye çağrı: 'Umut hakkı’nı karara bağla
14:51 CHP'den İstanbul için olağanüstü kongre başvurusu
14:42 Federe Kürdistan’da 8 ayda 21 kadın katledildi
14:00 Kayyım Tekin polis zoruyla parti binasına girdi
13:46 Sabriye Duman’ın taziyesine kitlesel ziyaret
13:45 Şemzînan’da orman yangını sürüyor
13:44 Tekin 'göreve başlamasının sağlanması için' mahkemeye başvurdu
13:38 Kayyım Tekin CHP binası önüne geldi
13:35 Özgür Çelik: Bu hukuksuz kuşatmadan vazgeçilmeli
13:06 Meslek örgütleri gazeteci Karabay’ın tahliyesini istedi
12:49 Özel: Türkiye'de çok partili siyaset tehlike altında
12:48 Yenişehir'de 'Kültür ve Sanat Günleri' düzenlenecek
12:38 Orta Vadeli Program tahmini yine tutmadı: 11 puan saptı
12:24 PENa Kurd yeni yönetimini belirledi
12:24 DEM Parti: Milyonlarca çocuk anadil eğitim hakkından mahrum
12:20 CHP önündeki partililere gazlı saldırı: En az 10 gözaltı
12:15 Kudüs'te otobüse saldırı: 4 ölü
12:14 Muaviye’nin ipi
10:50 Kabine Erdoğan başkanlığında toplanacak
10:49 Erciyes’ten Kürdistan’a halkların kardeşliğinin amansız takipçisi oldu
10:35 DEM Parti MYK'si toplandı
10:34 İzmir'de karakola saldırı
10:02 Türkiye’nin Suriye planı ne?
09:59 Emine Erciyes’in yaşamını yitirdiği açıklandı
09:41 Amed’de bağımlılığa karşı mücadele: Herkesin üzerine sorumluluk düşüyor
09:32 Toprak evin damı çöktü: 2 çocuk öldü, anne ağır yaralı
09:21 CHP önündeki abluka da bekleyiş de sürüyor
09:08 Besta eylemine çağrı: Birlikte doğa talanını durduralım
09:04 Tedavi edilmeyen tutsak tekerlikli sandalyeye mahkum edildi
09:03 Musa Anter Gazetecilik Ödülleri için başvuru çağrısı